Kentsel Alanlarda Yangın Güvenliği
Risk bölgeleri belirlenirken nelere dikkat edilmelidir?
Risk bölgeleri belirlenirken kentlerde yangın riski sınıflandırılması yapılmalı ve temel olarak yapılaşma, yapı türü ve endüstri bölgelerinin özellikleri ele alınmalı, önemli yapıların her biri ise ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Risk bölgelerinin belirlenmesinde bina işlevi/fonksiyonu, nüfus yoğunluğu, bina yoğunluğu, yol/trafik durumu, yangın yükü ve özel riskler irdelenmelidir.
Risk bölgeleri nelerdir?
- Risk Bölgesi (çok riskli): Büyük ticarethaneler, mağazalar, oteller, büyük bürolar ve idari yapılar, kongre-fuar salonlarının bulunduğu şehir merkezleri, limanlar, antrepo bölgeleri, hava alanları ve tüneller
- Risk Bölgesi (riskli): Eski yapıların yoğun olduğu bölgeler, küçük endüstri ve imalat işletmeleri, karışık toplu yerleşim yerleri, gökdelenler, bölgesel alışveriş merkezleri
- Risk Bölgesi (orta riskli): Toplu yerleşim bölgeleri, mağaza grupları ve küçük alışveriş bölgeleri
- Risk Bölgesi (az riskli): Seyrek düzenli konutlar ve ticari amaçlı yapılar, az katlı toplu konutlar
- Risk Bölgesi (risksiz): Tarımda yararlanılan alanlar ve çok seyrek yapılaşmanın bulunduğu yerler
Yapılan çalışmada İstanbul'un en riskli bölgeleri nerelerdir?
Kentte yangın riski açısından 1.sırada patlayıcı maddeler, dolum tesisleri, sanayi tesisleri, fabrikalar, müzeler ve saraylar; 2. ve 3.sırada ise insanların toplu hâlde yaşadıkları alan olan konutlar, alışveriş merkezleri, oteller ve imalathaneler bulunmaktadır.
Kentsel yerleşimlerde yaygın yangın çıkma olasılığını etkileyen özellikler nelerdir?
- Çok yoğun yerleşmeler
- Yapılarda yanıcı malzeme kullanılması ve aralarında yeterli ayrım uzaklığı ya da yangının yayılmasını önleyici engeller bulunmaması
- Yapı çevresinin araç yaklaşımı açısından yeterliliği ve yapı dışına taşmış olan işlevlerin etkisi
- Trafiğe kapalı olarak planlanmış kent merkezleri ve sabit kent donatılarının trafik akışına olan etkisi
Zoning olarak adlandırılan yaklaşım nedir?
İmar planları yapılırken; konut, ticaret, sanayi ve organize sanayi gibi farklı fonksiyon bölgeleri arasında oluşturulacak tampon bölgelerde yangın havuzları ve su ikmal noktalarının yapımına imkân verecek şekilde yeşil kuşaklar düzenlenmesi kesin hükme bağlanmıştır. Modern kent planlamasında yer alan ve “zoning” olarak adlandırılan bu yaklaşım, yangınların geniş alanlara yayılmasını engellemede önemli bir etkendir. Kent içindeki bölgeler arasında bırakılan yeşil alanlar ve doğal ayrımlar “yaygın yangını” önlemeye yardımcı olmaktadır.
İmar Planı tanımı nedir?
İmar yasasına göre nüfusu 10000’i aşmış yerleşmelerde yapılması zorunlu olan fiziksel plan. Nüfusu 10000’in altında olan yerleşmelerde imar planı yapılıp yapılmamasına belediye meclisleri karar verir. Nazım imar planı ve uygulama imar planı olmak üzere iki türü vardır.
Yeni planlanan kentsel alanlarda bitişik nizam olarak düzenlenen imar adalarının uzunluğu ne kadardır?
Yeni planlanan kentsel alanlarda bitişik nizam olarak düzenlenen imar adalarının uzunluğu 75 m ile sınırlandırılmıştır. Uzunluğu 75 m’ den fazla olan bitişik nizam yapı adalarında, yangına karşı güvenliğe ve erişim kontrolüne ilişkin ilave düzenlemeler yapılmak zorundadır. Alınması gereken tedbirler plan müellifi tarafından plan notunda belirtilmelidir.
İtfaiye yerleri neye göre belirlenir?
İtfaiye yerlerinin düzenlenmesi ise plan yapımı ve revizyonları esnasında planlama alanı ve nüfus dikkate alınarak, 0.05 m²/ kişi üzerinden hesaplanarak belirlenmektedir.
Yangında ilk müdahale süresi hangi süreçleri kapsar?
İlk müdahale süresi; acil çağrının alınması, acil çağrının yorumlanması, istasyondan hareket, ulaşım süresi ve olaya müdahaleye hazırlık süreçlerini kapsamaktadır.
Ulaşım süresi kapsamı nelerdir?
Yangına müdahale araçlarının, tehlike anında yapıya ulaşabilmeleri önemli bir sorundur. Ciddi hasarlar, yaralanmalar, hatta can veya mal kayıpları yaşanmadan yangına müdahale ekiplerinin tüm gerekli ekipmanı ve aracı ile en kısa sürede olay mahalline ulaşabilmesi ve yangının kontrol altına alınması için yeterli ve yetkin ulaşım yollarının sağlanması gerekmektedir. Ulaşım süresi, yangın olayının meydana gelebileceği binanın kent dokusu içerisindeki konumu, erişim mesafesi, ulaşım yollarının niteliği ve yeterliliği, trafik yoğunluğu gibi pek çok parametre dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
Kentlerin daha az yoğun olduğu bölgelerde itfaiyelerin karşılaştığı sorunlar nelerdir?
- Gecekondu kesimleri, kentlerin eski/tarihî bölgeleri gibi kentsel alanlarda ve bir kısım kırsal alanlarda alt yapı yetersizlikleri yapılara ulaşımı güçleştirmektedir. Aşırı dar, dik veya merdivenli sokaklar, binaların üst katlarında itfaiye araçlarının girişi veya manevraları için yeterli yüksekliğe izin vermeyen çıkmalar (konsollar), otopark yetersizliği veya bilinçsiz davranış örneği olarak erişim güzergâhına park etmiş araçlar, acil durum erişim güzergâhı dikkate alınmadan kurulan semt pazarları vs. nedeniyle zamanında müdahale edilemeyen ve kontrolden çıktığı için hasar miktarının fazla olduğu yangınlara sık rastlanılmaktadır.
- Kentlerin planlı ve imarlı alanlarında ise, trafiğe kapalı kent merkezlerinin planlanması sırasında yapıların acil durumlarda yangın araçları tarafından ulaşılabilirliğinin göz önünde bulundurulmaması önemli bir sorundur.
Araç güzergâhlarında bulunan engeller nelerdir?
- Aşırı eğimli araziye kurulmuş yapılar: Aşırı eğime yerleşen yapılar özel önlemler gerektirmektedir çünkü pek çok durumda yol seviyesinin altındaki ya da çok üstündeki katlara ulaşmak, itfaiye personeli için büyük bir sorun olmaktadır.
- Bina girinti-çıkıntıları: Giriş katları ya da alt birkaç katı çıkıntılı veya üst katlarında büyük çıkmalar olan yapılarda, özellikle itfaiye araçlarının yaklaşımı açısından yangınla mücadele güçlükleri ortaya çıkmaktadır. Bazalı yapıların orta kısımlarında yükselen bloklara cephelerden yaklaşım olanakları zayıf kalmakta, konsollu yapılarda ise binaya yaklaşım yolu sınırına taşan kısımlara erişim imkânsızlaşabilmektedir.
- Binaların bodrum katları: Çoğunlukla teknik hacimler, depolar, otopark alanları vb. gibi mekânların bulunduğu binaların bodrum katları, binaya yaklaşım yolu seviyesi itibarıyla toprak altı kotunda olduğu için ve yangın başlama olasılığı açısından riskli mekânları barındırdığı için erişim açısından özel olarak değerlendirilmelidir.
- Kentsel donatılar: Güç iletme hatları, aydınlatma elemanları, reklam ve/veya bilgilendirme panoları, yönlendirme işaretleri, trafik düzenlemeleri adına konulan babalar, oturma birimleri, büfeler, çeşmeler vs. gibi kentsel donatılar yangın araçlarının yapıya yaklaşımını engelleyebilen ögelerdir.
Araç güzergâhlarında engel olduğu durumlarda ne yapılabilir?
Herhangi bir alternatif cephesine itfaiye araçları için yaklaşma olanağı sağlanması önerilir. Eğer böyle bir olanak kesinlikle sağlanamıyorsa, o bina için pasif ve aktif yangın güvenlik önlemlerinin önemi çok daha fazla artmaktadır. Yangın algılama, uyarı ve söndürme sistemleri, söndürme ekiplerinin ulaşabileceği ve kullanabileceği yangın hidrantları, uygun konumlarda yeterli yangın dolapları, sabit boru sistemleri, su depoları, yapı içerisinde yangına karşı güvenlik bölgelerinin oluşturulması, yapı taşıyıcı sistem ve iç yüzey bitiş malzemelerinin seçimi, duman kontrolü ve alternatif kaçış yolları tasarımı vb. gibi güvenlik önlemleri belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda sağlanmalıdır.
BYKHY’in 22. maddesinin içeriği nedir?
BYKHY’in 22. maddesine göre; itfaiye araçlarının şehrin her binasına ulaşabilmesi için, ulaşım yollarının tamamında engellenmeden geçmesine yetecek genişlikte yolun trafiğe açık olmasına özen gösterilmesi zorunludur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamı nedir?
Özellikle park edilmiş araçlar sebebiyle itfaiye araçlarının geçişinin engellenmemesi için, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre, belediye trafik birimleri ile emniyet trafik şube müdürlüğü, normal zamanlarda yolları açık tutmakla yükümlüdür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda itfaiye araçları kapsamı nedir?
İtfaiye araçlarının binaya yaklaşabildiği son sınırdan binanın dış cephesindeki herhangi bir noktasına olan yatay uzaklığın en çok 45 m olabileceği belirtilmiştir. İtfaiye aracının binaya yanaşmasına engel olabilecek çevre veya bahçe duvarları var ise itfaiye aracı tarafından kolaylıkla yıkılabilecek şekilde zayıf olarak yapılmalıdır. Bu şekilde zayıf olarak yapılan duvar bölümü, manevra kolaylığı ve giriş-çıkış serbestliği açısından en az 8 m uzunluğunda olmalıdır. Ayrıca kolayca görülebilecek şekilde kırmızı çapraz işaret konularak gösterilmeli ve önüne araç park edilmesini kesinlikle engelleyecek düzenlemeler öngörülmelidir.
itfaiye araçlarının binalara ulaşımında iç ulaşım yollarının sağlaması için gerekli nitelikler nelerdir?
Bu bağlamda ilgili yönetmelik gereği iç ulaşım yollarında olağan genişlik en az 4 m çıkmaz sokak bulunması hâlinde ise en az 8 m olarak düzenlenmelidir. Dönemeçlerde iç yarıçap en az 11 m dış yarıçap en az 15 m alınmalı, yolların taşıma yükü 10 tonluk arka dingil ağırlığı düşünülerek en az 15 ton şeklinde hesaplanmalıdır. Zaten kendisi son derece ağır olan bu büyük araçların rahat ulaşımı için güzergahında bulunan yollarda en çok %6 eğim olmalıdır.
İki bina ya da binalar arasında yangının yayılması ve büyümesi nelere bağlıdır?
İki bina ya da binalar arasında yangının yayılması ve büyümesi, binalar arasındaki mesafeye olduğu kadar cepheyi oluşturan yapı elemanlarının ve çatının özelliklerine de bağlıdır. Binalar arasındaki mesafe arttıkça yangından etkilenme oranı düşmektedir. Yakın mesafelerdeki komşuluk ilişkilerinde ise herhangi bir binada yangın olması durumunda birbirine bakan cephelerin yangın dayanım performansına göre şekillenmektedir. Değişen yapı teknolojisi olanaklarının getirdiği cephe sistemleri oluşan yangın olaylarının seyrini de değiştirdiğinden, alınması gereken yangın güvenlik önlemleri de artarak farklılaşmaktadır.
Bina cephelerinin yangına karşı güvenliğinin sağlanmasında dikkat gerektiren hususlar nelerdir?
- Cephe geometrisi
- Cephedeki doluluk/boşluk oranı
- Seçilen taşıyıcı sistem
- Dış duvarların inşasında kullanılan yapı malzemeleri
- Yalıtım malzemeleri ve uygulama detayları
Cephe üzerinde oluşturulacak gölgeleme elemanları nasıl bir fayda sağlar?
Cephe üzerinde oluşturulacak gölgeleme elemanları, küçük konsollar, silmeler gibi çıkıntılar pencerelerden dışarıya çıkan ve yükselen alev dilleri ile sıcak dumanı cepheden uzaklaştıracak şekilde yönlendirebilir ve üst tarafta kalan cephe yüzeyinin etkilenme oranını düşürebilir. Bir yangın olayında pencere boşluklarının üstündeki dolu kısımlar ile altındaki parapet (pencerelerin altındaki dolu duvar kısım) kısımları farklı koşullar altında kalır ve farklı etkilenir. Pencere boşluğunun üst kısmında kalan duvarlar, pencere boşluğundan büyük bir hızla kurtulan sıcak yanıcı gaz ve alevlerin etkisiyle kısa sürede tutuşma noktasına gelebilir. Alttaki parapet kısım ise içeri girecek olan taze havanın etkisiyle soğur. Cephelerdeki kapı ve pencere boşluklarının formları ve boyutları da alevlerin yüksekliği üzerinde etkilidir.
Giydirme cepheler veya çok katmanlı cephe sistemlerindeki riskler nelerdir?
Giydirme cepheler veya çok katmanlı cephe sistemleri ise beraberinde farklı riskleri getirmektedir. Özellikle yüksek binaların saydam/cam giydirme cephelerinde yangın sırasında aşağıya düşen cam parçaları güvenlik açısından büyük tehlikeler içerir. Dayanıksız camlar yangın sırasında oluşan basınçla patlayarak aşağı düşmekte ve kaldırımda yürüyen insanları yaralayabilmekte ya da yangına müdahale ekiplerinin kullandığı hortumları kesebilmektedir. Bu nedenle giydirme cephelerde kullanılan camların can güvenliğini sağlayan özel işlemden geçmiş camlar olması gerekmektedir. Patlayan camların yarattığı boşluktan giren kontrolsüz oksijen aynı zamanda yangının şiddetinin artmasında da etkili olmaktadır.
Giydirme cephe sistemlerinde tehlikeyi arttıran nedenler nelerdir?
- Çelik, alüminyum gibi ergime noktası düşük metallerden oluşan taşıyıcı elemanlar
- Büyük korunumsuz cephe yüzeylerini yaratan cephe boşluk oranlarının çok olması
- Duman, alev ve yanıcı gazların katlar arasındaki geçişine izin veren çok sayıda birleşim noktasının bulunması
- Cephe sistemi ile bina döşemesi arasında kalan boşluklarda dolgu malzemesi olarak duman ve zehirli gaz çıkarma kapasitesi yüksek olan petrol türevi esaslı yalıtım malzemeleri gibi yanıcı malzemelerin tercih edilmesi
2002 yılında yürürlüğe giren BYKHY kapsamı nedir?
2002 yılında yürürlüğe giren BYKHY’te “Cepheler, düşey dış yangın bölmeleri niteliğindedir. Cephe dış kaplamasının yanmaz malzemeden olması esastır.” hükmü yer almış ve dış cephe kaplama ve yalıtımlarının A1 sınıfı hiç yanmaz malzemeden yapılması şart koşulmuştur.
2007’de yenilenen BYKHY’te nin kapsamı nedir?
2007’de yenilenen BYKHY’te cepheler için hiç yanmaz malzemeden yapılma şartı yüksek binalar için kalmış, diğer binalarda ise en az zor alevlenici, B yanıcılık sınıfı malzemeden yapılabilir olarak değiştirilmiştir.
2009’da yapılan değişiklik nedir?
2009’da yapılan değişiklikte yüksek binalar için A1 sınıfı hiç yanmaz malzeme şartı yerine A2 sınıfı zor yanıcı malzeme şartı getirilmiştir.
9 Temmuz 2015’te 29411 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklikler nelerdir?
9 Temmuz 2015’te 29411 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve hâlen yürürlükte olan değişikliklerle ise “yüksekliği 28,5 metreden fazla olan binalarda dış cephelerde kullanılacak malzemelerin (ısı yalıtım malzemeleri dahil) yangına tepki sınıfının en az A2-s1,d0 sınıfı” olması gerektiğini açıkça ortaya koymuş, enerji verimliliğine dair mevzuat gereği uygulanması zorunlu olan dıştan yalıtım sistemlerinin tüm tipleri (mantolama paket sistemleri) için sistem yangına tepki raporu (dış duvar sisteminin ilgili standartlar kapsamında akredite bir laboratuvar tarafından sertifikalandırılması) aranacağı kesinleşmiştir.
9 Temmuz 2015’teki değişikliğe göre geleneksel dış cephe sistemlerinde kullanılacak malzeme ve sistemler için gereken koşullar nelerdir?
- Tabii ve tesviye edilmiş/düzenlenmiş zemin kotu üzerindeki 1,5 metre mesafe hiç yanmaz malzeme ile kaplanmalıdır.
- Bina yüksekliği 6,5 metreye kadar olan binalarda dış cephe kaplama malzemeleri veya sistemi ilave herhangi bir şart aranmaksızın uygulanabilir.
- Bina yüksekliği 6,5 metreden fazla, ancak 28,5 metreden az olan binalarda ise pencere ve buna benzer boşlukların yanlarında en az 15 cm, üst kısımlarında en az 30 cm A1 sınıfı yangın bariyeri kullanılması gerekmektedir.
- Farklı yüksekliğe sahip bitişik nizamdaki yapılarda, alçak binanın çatı hizasındaki yüksek bina katının dış cephe kaplaması hiç yanmaz malzeme veya sistem ile kaplanmalıdır.
Giydirme cephe sistemlerinde kullanılan malzeme sınıfı ne olmalıdır?
Giydirme cephe sistemlerinde de cephe kuruluşunda kullanılan tüm malzemelerin “yangına tepki sınıfının en az A2-s1,d0 sınıfı” olması gerekmektedir.
Giydirme cephe nedir?
Giydirme cephe, BYKHY – Madde 4 – (eee)’de binanın taşıyıcı sistemine kendine ait bir konstrüksiyon yardımı ile asılı olarak yapının kabuğunu oluşturan, binanın yükünü almayan, önceden üretilmiş değişik malzemelerden oluşan dış duvarlar olarak tanımlanmıştır ve ilgili hükümler opak (dolu) ya da saydam (cam giydirme) her türlü giydirme cephe kuruluşunu kapsamaktadır.
Çatılar nasıl olmalıdır?
Yangının çatılara sıçrayarak çatıyı tutuşturmasının önüne geçmek, çevredeki binalara taşınması ya da çatıdaki yangının bina içine sirayet etmesi engellenmelidir. Bunun için yüksek binalarda ve bitişik nizam yapılarda; çatıların oturdukları döşemelerin yatay yangın kesici niteliğinde, çatı taşıyıcı sistemi ve çatı kaplamalarının ise yanmaz malzemeden olması gerekmektedir.
Çatıların inşasında yangın güvenliği açısından göz önünde bulunması gereken ihtimaller nelerdir?
- Çatının çökmesi
- Çatıdan yangının girişi ve çatı kaplaması yüzeyinin tutuşması
- Çatının altında ve içinde yangının yayılması
- Çatı ışıklığı üzerindeki rüzgâr etkileri
- Çatı ışıklığından binaya yangının geçmesi
- Yangının çatı kaplamasının dış yüzeyi üzerine veya katmanlarının içerisine yayılması
- Alev damlacıklarının oluşması
- Bitişik nizam binalarda, çatılarda çıkan yangının komşu çatıya geçmesi