aofsorular.com
LBV106U

BAĞIŞIKLIĞIN YAPISAL UNSURLARI

7. Ünite 20 Soru
S

İnfeksiyöz hastalık nedir?

Tüm hayvanlar, mikroorganizmalarla dolu bir çevrede yaşamaktadır. Vücudun mikroorganizmalara karşı savunulması, sağlıklı bir yaşam ve nesillerin devamı için kaçınılmaz bir zorunluluktur. Mikroorganizmaların vücuda yerleşmesine infeksiyon, bu nedenle oluşan hastalığa infeksiyöz hastalık denir.

S

İmmun yanıt ve immun sistem terimlerini tanımlayınız.

Vücudun yabancı etkenlere karşı gösterdiği tepkilerin tümüne kollektif olarak immun yanıt (bağışıklık yanıtı) denir. İmmun yanıtta görev alan tüm hücre, organ ve moleküllerin oluşturduğu kompleks yapı immun sistem olarak nitelenir.

S

Doğal direnç nedir?

Genetik temele bağlı özellikler, bazı hayvan türlerinde veya cinslerinde bazı infeksiyöz hastalıkların hiç oluşmamasını sağlar. Buna doğal direnç denir. Bu durumun vücudun savunma faktörleri veya bağışıklık ile ilgisi yoktur. Doğal direnç kesindir; yani belirli bir infeksiyona doğal dirençli bir tür, hiçbir şekilde o hastalığa
yakalanmaz. Bu nedenle, doğal dirence absolut direnç veya
kesin direnç de denir. Bir türün bazı ırkları, hatta bazı bireyleri belirli infeksiyonlara, diğer ırk ve bireylere göre daha dirençli olabilirler. Ancak, ırk veya birey düzeyindeki direnç kesin değil, görecelidir. Bu duruma da relatif direnç denir.

S

Doğal savunma engelleri nedir, ne işe yararlar?

Vücudun bazı yapısal unsurları veya fizyolojik olayları, mikroorganizmaların mukozal yüzeylerde yerleşmesine, vücuda girmesine veya vücutta yayılmasına engel olabilir. Aslında immun sisteme dahil olmayan fakat doğal bir engel işlevi gören bu
unsurlar doğal savunma engelleri olarak nitelenir. Bunların, asıl görevleri savunma değildir. Ancak, normal fizyolojik işlevlerini yürütürken, dolaylı olarak vücudun savunmasına da katkıda bulunurlar. Bu doğal savunma engellerinin çoğu, deri ve mukoz membranlar gibi vücut yüzeylerinde çalışırlar. Örneğin, deri mikroorganizmalar için fiziksel bir engel oluşturur. Asıl işlevleri sindirim olan mide asidi, safra tuzları veya barsak peristaltiği, bir çok patojenin sindirim mukozasına yerleşmesini ve vücuda girmesini engeller.

S

Nonspesifik bağışıklık nedir?

Doğal savunma engellerini aşabilen patojenler vücuda girdiklerinde, çeşitli savunma hücreleri ve moleküllerle karşılaşırlar. İmmun sistemin birer parçası olarak kabul edilen bu unsurlar, mikroorganizmalar arasında ayrım yapmaz, yani patojenin tipine özel bir yanıt oluşturmazlar. Vücut savunmasındaki bu aşamaya
doğal bağışıklık (innate immunite) veya nonspesifik bağışıklık denir.

S

Spesifik bağışık nedir?

İmmun yanıt ile ortaya çıkan ve bağışıklık teriminin anlamını tam olarak karşılayan savunma şekli spesifik bağışıklıktır. Bu bağışıklık şekli, doğal veya nonspesifik savunmanın aksine, vücutta hazır olarak bulunmayıp, belirli uyarım ve reaksiyonlardan sonra kazanıldığı için kazanılmış bağışıklık veya edinsel bağışıklık
olarak da tanımlanır.

S

Spesifik immun yanıt nasıl meydana gelir?

Spesifik immun yanıt, bir antijenin kendine spesifik lenfositleri uyarması ile başlar. Bu lenfositlerin çalışması sonucunda da o antijene karşı bağışıklık kazanılır. Kazanılmış bağışıklık, antijen tipine, çalışan immun sistem öğelerine ve sonuçlarına göre iki şekilde ortaya çıkar. Humoral bağışıklık, antijenlerin B lenfositlerini uyarması ve antikor üretimi ile sonuçlanan humoral immun yanıt sonrasında kazanılır. Bu bağışıklık şeklindeki savunma aracı antikorlardır. Hücresel bağışıklık, antijenlerin T lenfositlerini uyarması ile ortaya çıkan hücresel immun yanıt sonrasında kazanılır. Bu bağışıklık şeklinde savunma aracı sitotoksik T lenfositleridir

S

Spesifik immun yanıtın temel özellikleri nelerdir?

Spesifite: İmmun yanıt antijene spesifiktir. Diğer bir deyişle, birçok farklı antijenik yapının her birine karşı vücutta özel bir lenfosit soyu vardır ve bağışıklık bu lenfosit soylarının çalışması ile kazanılır.
Bellek: Bir antijenle bir kez karşılaşan immun sistem, daha sonraki girişlerinde aynı antijeni tanıma yeteneği sahiptir. Böylece, bir antijenin vücuda ikinci kez veya daha sonraki girişlerinde, genellikle daha hızlı, daha spesifik ve daha güçlü bir immun yanıt oluşur. Spesifik bağışıklığın bu özelliğine immunolojik bellek denir.
Self tolerans: İmmun sistem yabancı antijenlerin tümüne karşı immun yanıt oluşturabilirken, vücudun kendine has yapılarına (self antijen) karşı immun yanıt oluşturmaz. Diğer bir deyişle immun sistem yabancı antijenler ile self antijenleri ayırt edebilir. Bu duruma self tolerans denir.

S

Bağışıklık kazanma yolları nelerdir?

Bağışıklık 4 yolla kazanılabilir. Doğal aktif bağışıklık, patojen veya antijenle doğal olarak karşılaşan immun sistemin verdiği yanıt ile, diğer bir deyişle infeksiyonlar sırasında kazanılan bağışıklıktır. Yapay aktif bağışıklık, aşılama (immunizasyon) yoluyla kazanılan bağışıklıktır. Doğal pasif bağışıklık, fetusa veya yavruya anneden
geçen bağışıklıktır. Yapay pasif bağışıklık, antiserum (hiperimmun serum) uygulaması yoluyla kazanılan bağışıklıktır.

S

Antijen nedir?

İmmun yanıtı uyaran ve oluşan bağışıklık öğeleri ile spesifik reaksiyon veren maddelere antijen veya immunojen denir. Bunlar, spesifik bir yanıt oluşturmak üzere lenfositleri uyarabilen maddelerdir.

S

Antijenik determinant nedir?

Antijenik bir molekülde, immun sistem tarafından tanınıp spesifik immun yanıt oluşturulan özel bölgelere, antijenik determinant veya
epitop denir. 

S

Antijenik çapraz reaksiyon ne anlama gelir?

Bazen farklı moleküller ortak epitoplara sahip olabilirler veya farklı iki organizmada aynı antijen molekülü bulunabilir. Bu durumda, bir antijene karşı oluşan antikor, zayıf da olsa diğer antijene bağlanabilir. Bu olaya antijenik çapraz reaksiyon (kros reaksiyon) denir.

S

Antikor nedir?

Humoral bağışıklıkta B lenfositlerinin antijene yanıtı sonucu oluşan ve bu antijen ile spesifik olarak birleşebilen bağışıklık elemanlarına “antikor” denir.

S

İmmunglobulin molekülünün yapısı nasıldır?

İmmunglobulin molekülünün temel birimi 4 polipeptid
zincirinden oluşmuştur. Bu temel birim içinde, aynı yapıya sahip simetrik iki ağır zincir (H) ve aynı yapıya sahip simetrik iki hafif zincir (L) bulunur. Ağır zincirlerin herbiri 450-500, hafif zincirlerin herbiri yaklaşık 220 amino asitten oluşmuştur. Bu zincirler disülfid bağları ile birbirine bağlanarak, moleküle “Y” harfi şeklinde bir görünüm kazandırırlar. Herbir zincirin bir ucu karboksil grubu ile
sonlanırken (C-ucu), diğer ucu amino grubu ile sonlanır (N-ucu). Herbir immunglobulin zinciri, ilmekler şeklinde organize olmuştur, ayrıca sabit ve değişken bölgeler içerir

S

İmmunglobulinler nasıl sınıflandırılır?

Ağır zincir sabit bölgesindeki (CH) amino asit yapısına göre 5 temel ağır zincir tipi vardır: gama, mü, alfa, delta ve epsilon. Ağır zincirin tipi, immunglobulinin sınıfını belirler. Böylece, gama, mü, alfa, delta ve epsilon tipi zincir taşıyan immunglobulinlere sırasıyla IgG, IgM, IgA, IgD ve IgE adı verilir. Her bir sınıfın altsınıfları ise rakamla gösterilir (IgG4, IgA2, IgE1 gibi)

S

İmmunglobulin G hakkında bilgi veriniz.

İmmunglobulin G (IgG), kanda en yüksek konsantrasyonda (%70-80) bulunan immunglobulin sınıfıdır. İki ağır ve iki hafif zincirden oluşmuş tipik monomer yapısındadır. IgG sekonder lenfoid organlardaki B lenfositleri ve plazma hücreleri tarafından üretilir ve salgılanır. En küçük immunglobulin sınıfı olduğu için diğer Ig sınıflarına göre damar çeperinden ve plasentadan daha kolay geçer.
Bu nedenle doku sıvılarındaki ve bazı mukozal yüzeylerdeki bağışıklık olaylarına da katılır. IgG en yoğun olarak sekonder immun yanıt sırasında üretilir. IgG’nin en önemli işlevi, nötralizasyon yoluyla patojenleri ve toksinleri etkisiz hale getirmesidir. 

S

Nötrofillerin özelliklerini ve görevlerini açıklayınız.

Polimorfnükleer nötrofil lökositler veya kısaca nötrofiller, myeloid serinin en yoğun hücre tipidir. Kanda bulunduklarında 10-12 µm çapında küresel hücrelerdir, ancak doku aralarında ve özellikle damardan dışarı çıkarken amipsi bir şekil alabilirler. Genellikle 3 lobtan oluşmuş, segmentli bir çekirdeğe sahiptirler. Nötrofillerin sitoplazması asidik veya bazik boyalarla boyanmayan ince granüllerle doludur. Bu granüller mikroorganizmaları parçalamaya yarayan enzimler yönünden zengindir. Nötrofiller kemik iliğinde oluşturulduktan sonra kana geçer ve kanda 12 saat dolaşarak dokulara göç ederler. Toplam yaşam süreleri birkaç gündür. Çeşitli hayvan türlerinde değişik oranlarda bulunurlar; karnivorlarda kan lökositlerinin %60-75’i, atlarda %50’si, ruminantlarda %20-30’u nötrofildir. Nötrofillerin en önemli görevi yabancı maddeleri, fagositoz denen olay vasıtasıyla yutmak ve parçalamaktır. Nötrofiller fagositoz olayını hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirirler. Vücuda giren yabancı maddelere, özellikle mikroorganizmalara ilk ve en çabuk müdahale eden hücreler nötrofillerdir. Bu yüzden,
vücudun ilk savunma hattı olarak kabul edilirler. Nötrofiller ayrıca, salgıladıkları çeşitli maddeler vasıtasıyla yangı olayının gelişiminde de rol oynarlar.

S

Doğal öldürücü hücreler (NK hücreler) hakkında bilgi veriniz.

B ve T hücreleri dışında lenfoid seriden gelen üçüncü hücre tipi, sitotoksik özellikteki doğal öldürücü hücrelerdir (NK hücreler). Kanda bulunan lenfoid seri hücrelerinin %15’ini kapsarlar. NK hücreleri, T lenfositler ile aynı kökenden gelmelerine rağmen timusa uğramazlar ve burada değişim geçirmezler. Bu nedenle,
antijen reseptörü taşımazlar; dolayısıyla antijene spesifite, bellek ve tolerans gibi temel lenfosit özelliklerine sahip değildirler. Başta tümör hücreleri olmak üzere, virusla infekte hücreleri ve yabancı doku hücrelerini öldürürler. NK hücreleri kanda ve sekonder lenfoid organlarda bulunurlar. 

S

Primer lenfoid organlar nelerden sorumludur ve bu organların ortak özellikleri nelerdir?

Lenfositlerin gelişiminden, değişiminden ve immunite ile ilgili temel özelliklerin yüklenmesinden sorumlu organlara, primer lenfoid organlar veya merkezi lenfoid organlar denir. Primer lenfoid organların ortak özellikleri şunlardır. Yenidoğanlarda en büyük relatif hacime sahiptirler, puberteden sonra hızla küçülürler.
Vücuda antijenik uyarım olmasa dahi normal gelişmelerini ve doku organizasyonlarını tamamlarlar. Yenidoğan dönemde vücuttan çıkartılmaları halinde, yürüttükleri fonksiyonlarda önemli kayıplar olur

S

Sekonder lenfoid organların ortak özellikleri nelerdir?

Sekonder lenfoid organların ortak özellikleri şunlardır. Organların
gelişimi, normal vücut gelişimi ile paralel yürür, en büyük hacimlerine erişkin dönemde ulaşırlar. Vücuda antijenik uyarım olmadığında normal gelişmelerini ve doku organizasyonlarını tamamlayamazlar. Neonatal dönemde vücuttan çıkartılmaları halinde, yürüttükleri fonksiyonlarda önemli kayıplar olmaz.