aofsorular.com
LBV204U

KAFES KUŞALARI VE EGZOTİK HAYVAN KLİNİĞİ

7. Ünite 20 Soru
S

Kafes kuşları fiziksel ve biyolojik özelliklerine göre nasıl gruplandırılır?

Kafes kuşları fiziksel ve biyolojik özelliklerine göre papağanlar (Psittaciformes), ötücü kuşlar (Passeriformes) ve ağaçkakanlar (Piciformes) adı altında gruplandırılırlar.

S

Papağan grubu kuşlara örnek olarak neler verilebilir?

Papağan grubu kuşlara örnek olarak Muhabbet kuşu, Cennet kuşu, Sultan papağanı, Paraketler, Loriler, Konur, Amazon papağanı, Afrika Gri papağanı, Makavlar, Kokadular gösterilebilir

S

kafes kuşlarının kafesleri nasıl olmalıdır?

Kafes kuşlarının kafesleri kuşun cinsi, vücut ölçüleri ve günlük hareket tarzına göre değişiklik gösterir. Kafes kuşları kafes tellerini kemirdiklerinden kafesin yapıldığı malzemenin özelliği önem kazanır. Boyanmış veya nikelajlanmış telleri kemiren kuşların vücuduna giren bu sentetik materyaller sonuçta alınan o maddelerin vücutta birikmesine ve uzun sürede zehirlenmelere neden olabilir. Bu nedenle kafes telleri boyanmamış ve nikelajlanmamış kromajlı tellerden yapılmalıdır. Kafesin boyutu kuşun beden ölçüsüne göre değişmeli ve sürekli hareket eden kuşlarda bu ölçü biraz daha büyük tutulmalıdır.

S

kafes kuşlarına vitamin verirken nelere dikkat etmek gerekir?

Çoğu vitamin suda kolay yıkımlanır ve suda bakteri üremesine neden olur. Bu nedenle vitamin katılmış suyun sık değiştirilmesi gerekir veya vitamin direk olarak ağızdan verilmelidir.

S

Kafes kuşlarının tutulması sırasında nelere dikkat etmek gerekir?

Kuşların tutulması kuş tipine göre değişmektedir (Resim 7.5). Hiç bir kuş sahibinin üzerine konmuş iken tutulmamalıdır. Küçük kuşlar hafif loş veya karanlık ortamda, kalem şeklindeki bir ışık kaynağı kullanılarak daha kolay yakalanırlar. Orta büyüklükte olanlar için el havluları, büyük kuşlar için banyo havluları kullanılabilir.
Solunum güçlüğü bulunanlar ve şişman olanlar tutulmaya çalışılmamalıdır. Kuşumyakalamak için bir kez kullanılan veya dezenfekte edilmiş olan eldiven, havlu veya ağ kullanılmalıdır. Ağ kaçan kuşlar ve kuş evindeki kuşların yakalanması için kullanılır. Kuşu yakalamak için pencereler, havalandırmalar ve baca kapısı kapalı olmalıdır. Kuş yakalandığında sıkı tutulmalı fakat nefes alabilmesi için sternum hareketine izin verilmelidir. Yakalama esnasında kuşların gözlerinde geçici yer değiştirme
meydana gelebilir fakat birkaç dakikada düzelir.

S

Kafes kuşlarının muayenesinde hangi yol izlenir?

Hayvan sahibinden bakım-besleme ve kuşun günlük yaşamı hakkında bilgi alınması,

Kafes ve kafes içeriğinin kontrolü,

Damlaların kontrolü,

Kuşun kafeste gözlenmesi

S

Kafes kuşlarının muayenesi sırasında kuş sahiplerinden hangi bilgiler alınmalıdır?

Muayenede kuş sahiplerinden şu bilgiler alınır;
• Kuşun ne zamandan beri kendilerinde bulunduğu,
• Kuşu nereden satın aldıkları,
• Evde başka bir pet hayvanının bulunup bulunmadığı,
• Evde başka kafes kuşu varsa onların sağlık durumları,
• Kafesin boyut ve tipi ve kafes tabanındaki malzemenin ne olduğu, tüneğin
tipi ve kafes aksesuarları,
• Kuşun kafes dışına çıkıp çıkmadığı, çıkıyorsa ne sıklıkta çıktığı, kuşun açık
havayla temasının olup olmadığı,
• Kafesin temizliğinin ne sıklıkta yapıldığı ve temizlikte hangi malzemelerin kullanıldığı,
• Kuşun bulunduğu ortamın sıcaklığı,
• Kuşun bulunduğu odanın ışık kaynakları ve bu ışık kaynaklarında yapılan değişiklikler,
• Kafesin bulunduğu yerdeki nem, su ve nemin kaynağı,

  • Verilen gıdanın ticari markası, gıdanın satın alındığı yer, gıdanın ne sıklıkta ve ne miktarda verildiği, kuşun ne sıklıkta ve ne kadar yem tükettiği,

• Kuşun çıkardığı damlaların rengi, miktarı ve yoğunluğu,
• Kullanılan ilaçların markası ve dozu,
• Verilen vitamin ve mineraller,
• Kullanılan dış parazit öldürücüler ve bakım ürünleri,
• Kuşun temas ettiği diğer evcil hayvanlar,
• Kuşun temas edebileceği olası toksinler (temizlik maddeleri, sigara izmariti, ağır metaller ve dış parazit öldürürcüler),
• Kuşun cinsiyeti ve üreme durumu,
• Davranış değişiklikleri,
• Çiftleşme hikâyesi,
• Kuşta görülen akıntılar, damlasındaki değişiklikler, ağzına aldığı yabancı cisimler, yaralanmalar, şişlikler.

S

Veteriner hekimler hasta kuşların muayenesinde nelere dikkat eder?


• Kuşun vücut ağırlığı,
• Kuşun duruşu ve hareketleri,
• Kuşun damlalarının fiziksel görünümü,
• Kuşun tüy, deri, gözler, burun delikleri, ağız boşluğu, kulakları, ayakları, kanatları, kemikleri ve kuyruğunun fiziksel görünümü,
• Kuşun göğüs kasları, karın ve kloakasının fiziksel görünümü,
• Kuşun solunum hareketleri.
• Veteriner hekimlerin kuşlara radiyografi çekerek görüntüyü değerlendirirler

S

Kafes kuşlarında hastalık belirtileri nelerdir?

belirtisi olabilir. Bu değişikliklerden bazıları şunlardır;
• Ağırlık kaybı: Sağlık açısından dikkati çeken belirtilerden biri kilo kaybıdır. Kuşlarda bir süredir saptanan vücut ağırlığında ortaya çıkan %10’luk zayıflama sağlık problemine bağlı olabilir ve derhal bir veteriner muayenehanesine başvurulmalıdır.
• Damla anormallikleri: Kuşunuzda diyet değişikliği yapmadığınız halde damlaların kıvamı, rengi, damladaki beyaz ve sulu kısımlar normalden farklı ise bu durumun birkaç gün izlenmesi önerilir. Değişiklik şiddetleniyor veya aynı düzeyde bir süre devam ediyorsa damlalar normal şekil kıvam ve içeriğine dönmüyorsa stres veya hastalık durumlarının kontrolü yapılır.
• Göz akıntısı, göz etrafındaki deride lezyonlar ve göz etrafındaki şişlikler ve bakış anormallikleri hastalık belirtisi olabilir.
• Burun deliklerinde daralma, tıkanıklık ve şişlikler ile şekil değişiklikleri ve burun akıntısı hastalık belirtileri olabilir.
• Tüyleri karışmış halde olan bir kuşun hareketsiz olarak durması kuşun ciddi derecede hasta olduğunu gösterir.
• Kuşlarda hareketsiz dururken ortaya çıkan tıksırma A vitamini yetersizliği
ile sinüs enfeksiyonlarında ortaya çıkar.
• İştahsızlık genellikle bir hastalık belirtisidir. Yalnız kuşların duygusal stres durumlarında da yeme içmeyi kesebileceği unutulmamalıdır.
• Aktif olan bir kuşun aktivitesinin azalması veya tamamen ortadan kalkması hastalık belirtisi veya duygusal bir çöküntü olabilir.
• Kanatlarını yanlara doğru düşürmesi ve o halde kalması hastalık belirtisidir.
• Kafeste veya kuşun üzerinde kan damlalarının görülmesi yaralanma veya ağız, burun ya da kloakadan kan veya kanlı sıvı gelmesi, kıl köklerinin kanamasından ileri gelebilir.
• Ağzı açık soluma ve solurken kuyruğunu aşağı yukarı hareket ettirme önemli bir karın veya göğüs içi hastalığının ya da ciddi bir enfeksiyonun işareti olabilir.
• Vücut üzerindeki şişlikler karın içi tümörleri, karın fıtıkları, deri ve deri altı tümörleri ve çeşitli kistik yapıları akla getirir.
• Ayak ve eklemlerdeki şişlikler gut kristalleri ve tümörleri akla getirir.
• Kendi tüyünü düzeltme ve gagasını ayaklarını temizleme hareketlerinin gözlenmemesi stres veya hastalık belirtisi olabilir.
• Konuşma, bağırma ve melodik ses çıkarmanın ortadan kalkması hastalık veya stres belirtisi olabilir.
• Kafesin tabanında hareketsiz oturma ciddi hastalık belirtisidir.
• Tünekten düşme, topallama veya sürekli tek ayak üzerinde tüneme ayak kemik ve dokularındaki ağrılı bozukluklar ve böbreklerdeki ağrılı lezyonların
bir sonucu olabilir.

S

Reptillerin genel özellikleri nelerdir?

Reptiller boynuzumsu ve kabuğumsu derileriyle tanınırlar. Kaplumbağa, yılan, iguana, kertenkele ve bukalemun bu gruptaki hayvanlardandır.
Reptillerin derisi kurudur ve çoğu reptilde deri üzeri pullarla kaplıdır. Epidermisin yüzeyi kalındır ve keratinleşmiştir. Bazı reptillerde (büyük kaplumbağalar ve bazı kertenkeleler gibi) pullar daha fazla keratinize olmuştur. Kaplumbağalarda deri yapısı kabuk şeklinde gelişmiştir. Deride müköz bezler ve zehir bezleri bulunmaz.

S

Kaplumbağaların bakımı nasıl yapılmalıdır?

Evlerde tatlı su kaplumbağalarına cam veya plastik kaplar veya akvaryumlarda bakılmaktadır. Büyük boy tatlı su kaplumbağaları için ideal bir akvaryum ısıtmalı, hava ve su temizleme filtreli, ultraviyole lambalı ve ayrıca aydınlatma lambası olacak şekilde hazırlanmalıdır. Kara kaplumbağaları için su havuzu, kuru dinlenme alanı, ultraviyole ve ısıtma için ışık kaynaklarını içeren bakım yerleri gerekir.
Kaplumbağa barınağının boyutu kaplumbağanın türü, sayısı ve boyutlarına bağlıdır. Evde bakılan su kaplumbağalarında akvaryumlarda filtrasyon sistemi ve havuz suyunun değiştirilebilir olması önemlidir. Sularının haftada en az bir kere değiştirilmesi gereklidir. Barınaklarda yeterli yüzme alanı ve dinlenme ile güneşlenme için kuru alan bulunması önemlidir. Barınaktaki su düzeyi en az kaplumbağanın içine batabileceği derinlikte olmalıdır. Çeşme suyu 48 saat dinlendirildikten sonra akvaryuma doldurulabilir. Bulunulan yöredeki sularda yüksek demir veya flor bulunuyorsa şişe suyu kullanmak daha güvenli olur. Akvaryum veya göletlerdeki gıda artıkları ve dışkıyla kirlenme kaplumbağalar için potansiyel
tehlikedir. Çünkü mikroorganizmalar böyle ortamda çabuk çoğalır. Kaplumbağalarda besleme ayrı bir yerde yapılmalıdır. Bunun için küçük bir akvaryum veya sert plastik havuz yeterli olur.
Kaplumbağaların yorulduğundan tırmanabilecekleri bir alanın bulunması çok önemlidir. Yavru kaplumbağalar küçük tahta veya mantar parçalarını tırmanma veya altına gizlenme amacıyla kullanırlar. Büyük kaplumbağalar tırmanma için
taş, tuğla, beton tümsek gibi hareketsiz ve sert malzemeye gerek duyarlar. Akvaryumun üçte birlik kısmı güneşlenme, üçte ikilik kısmı yüzme alanı olabilir. Yeşillik istenilen alana konulabilir. Sudan güneşlenme bölgesine geçebilmek için eğimli bir tırmanma alanı yararlı olur. Bu alan kaplumbağanın yumurtlaması için de önemlidir. Akvaryumun tabanına toksik ve yaralayıcı olmayan malzeme konulmalıdır. Çakıl konulması uygun olmaz. Çakıl yutulursa bağırsak tıkanmasına neden olur. Su ve ortam sıcaklığı 22-30°C arasında olmalıdır. Sıcaklık su ısıtıcıları ve lambalar ile sağlanır. Ultraviyole lambası kullanılması kaplumbağanın sağlığı açısından önemlidir. Bu sağlanamazsa barınak direk güneş ışığına maruz bırakılmalıdır. Güneş ışığına maruz bırakılan akvaryumlarda su ısısının aşırı ısınması önlenmelidir. Ultraviyole lambaları gündüz çalıştırılır, gece kapatılır. Kaplumbağalara günlük 10-12 saat ışık uygulaması, 12-14 saat karanlık sağlanmalıdır. İlkbaharda ışık görme saatinde kademeli artış, sonbahar ve kışın ışık görme saatinde kademeli azalma sağlanmalıdır.

S

Kaplumbağaların tutulması sırasında nelere dikkat etmek gerekir?

Kaplumbağalar alt ve üst kabukların birleştiği kenardan iki elle tutulur. Çok küçük olanlar tek elle tutulabilir. Birçok kaplumbağa türü agresiftir ısırabilir. Kaplumbağaların başı mandibula gerisinden boyun ileri doğru uzatılarak tutulur. Bu şekilde baş ve boyun muayenesi, besleme, ilaç ve sıvı uygulamaları yapılabilir. Muayene edilebilmeleri ve gerekli uygulamaların yapılabilmesi için büyük kaplumbağalarda sakinleştirici ilaçlar kullanılmalıdır, daha küçük kaplumbağaların önce üzerine ağ sonra başına örtü örtülür, ağızlarına bant yapıştırılır. Büyük kaplumbağaları tutmak için birden fazla insana ihtiyaç vardır.

S

Yılanların kalpleri kaç odacıklıdır?

Yılanlarda üç odacıklı kalp bulunur.

S

Yılanların yaşam alanları nerede ve nasıldır?

Yılanlar karada, ağaçların üzerinde, yeraltında veya tatlı ve tuzlu sularda yaşayabilirler. Güneşin altında yatarak ve vücutlarını sıcak kayalara temas ettirerek, vücut ısılarını yükseltirler. Sonbaharda, kuytu yerlere çekilerek kışı hareketsiz ve uyuşuk olarak geçirirler. İlkbaharda, kış uykusundan uyanırlar.

S

İguanaların doğal yaşam alanlarının özellikleri nelerdir?

İguanaların doğal yaşam alanları hava sıcaklığı ve neminin yüksek olduğu Meksika’nın kuzeyi ile Brezilya’nın güneyindeki yağmur ormanlarıdır. Çöllerde yaşayan türleri de bulunur. İguanalar genellikle ağaç dalları üzerinde yaşar ve güneşlenmekten hoşlanırlar.

S

İguanların beslenmesi nasıldır?

İguanalar doğuştan otçuldurlar. İguanalar doğada çok çeşitli sebze ve meyvelerle beslenirler. Ev koşullarında bu beslenme çeşitliğinin sağlanması iguanaların sağlığı açısından çok önemlidir. Bu nedenle koyu yeşil yapraklı ve lif oranı yüksek olanlar başta olmak üzere birçok bitkiden beslenme amacıyla faydalanabilirler.
İguanalarınızın diyetinin %80’i sebze %20’si meyve ağırlıklı olmalıdır. İguanaların yemek tabağında en az 6-8 çeşit sebze ve meyve bulunmalıdır Onlara vereceğiniz sebze ve meyveleri iyice yıkayıp küçük parçalar halinde doğrayarak hazırlayabilirsiniz. Sebze ve meyvelerin yanı sıra günlük bir miktar kalsiyumu iguanaların beslenmesine ilave edilmelidir. İguanalarınıza verebileceğiniz besinlerden bazıları roka, marul, tere, dereotu, radika, hindiba, ebegümeci, yonca, pancar yaprağı, turp otu, kereviz yaprağı, nane, fesleğen, dut yaprağı, Japon gülü, gül yaprağı ve çiçeği,
kayısı, incir, erik, kivi, muz, papaya, çilek, kiraz, armut, kabak, şeftali, yeni dünya, yeşil biberdir. Salatalık, domates, havuç ve patates besin değerleri düşük olduğundan az miktarda verilir

S

İguanların yakalanmasında nelere dikkat etmek gerekir?

İguanalar kafese konulduktan sonra hemen yakalanmamalı öncelikle kafesine alışması beklenmelidir. Daha sonra her gün yakalamadan sadece gıda sunulmalı ve bu defalarca tekrarlanmalıdır. İguanalar elden gıda almaya alıştıktan sonra tutulmaya başlanmalıdır. İguanaya yaklaşımın en iyi yolu eli iguanaya yaklaştırmak
ve iguananın kişiye tutunmasına izin vermektir. Daha sonra iguana iki el birlikte kullanılarak göğüs bölgesi ve kalça bölgesi desteklenerek tutulur. Kertenkelelerde olduğu gibi iguanalarda da kuyruktan çekildiğinde kuyruk kopabilir. İguanalar kuyruk sallama ve ısırma ile insan ve aynı kafesi paylaşan diğer iguanalara zarar
verirler. Böyle hayvanların tutulmasında havlu örtüler kullanılır.

S

Bukalemunların doğal yaşam alanı özellikleri nasıldır?

Dünyanın sıcak veya ılıman iklime sahip çöllük ve az yağışlı tropikal bölgelerinde yer altında ve ağaçlar üzerinde yaşarlar. Kış mevsiminde yerdeki deliklerin içinde ilkbahara kadar kış uykusuna yatarlar. Soğukkanlı olduklarından taşlar üzerinde güneşlenmeyi severler. Renkleri yaşadıkları ortamlara uyum gösterir.

S

Parthenogenetik durum neyi ifade eder?

Erkek cinsiyete gerek olmadan yumurtanın döllenme durumudur.

S

Kertenkeleler için ortam sıcaklığı ve ışığı nasıl olmalıdır?

Kertenkeleler ekzotermiktir ve barınakta sıcaklık ayarlaması yapılmalıdır. Sindirim, büyüme, iyileşme, üreme ve immun sistem fonksiyonu için optimal sıcaklığın sağlanması gerekir. Ortam sıcaklığı yerden ısıtıcılarla veya lamba ile yapılır. Lamba ile ısıtma gündüz saatlerinde yapılmalı, gece alttan ısıtma yapılmalıdır. Gündüz çevre sıcaklığı tropikal cinslerde 26.5-37°C, daha ılıman bölge
cinslerinde 24-29.5°C olmalıdır. Hasta olanlar için bu sıcaklıkların üst sınır değerleri esas alınmalıdır. Bu sıcaklıkta savunma sistemi de maksimum düzeyde çalışır. Barınaklarda kullanılacak ışık kaynaklarının yanık oluşturmamsı için lamba etrafına önlem alınmalıdır. Bazı cinsler hariç kemik gelişimi ve sağlığı için direk güneş ışığı UV-B kaynağı olan ultraviyole ışığı kullanılmalıdır. Bu ışık kaynakları yavrular ve üreme dönemindeki dişiler için 6 ayda bir diğer erişkinler için yılda bir değiştirilmelidir. Kertenkelelerin ışık görme aralığı 10-12 saat gece, 12-14 saat gündüz olacak şekilde ayarlanmalıdır.