TEMEL KLİNİK BİLGİSİ - Deneme Sınavı - 11

Günümüzde uygulaması kolay olan ve birçok at tarafından sorunsuz kabul edilebilen Swale's padanı tercih edilmektedir. Doğru cevap E seçeneğidir.

Bir sığırda görülen hastalıkta öncelikle sürünün geri kalanına bulaşacak bir durum olup olmadığı dikkate alınarak hasta hayvan sağlıklı hayvanlardan ayrılmalı ve karantinaya alınmalıdır. Daha sonra hayvandaki hastalığın tanısının konulup sağaltım uygulanmalıdır. Hastanın sağaltıma yanıtı değerlendirilerek sürünün sağlığını tehdit edecek duruma karşı aşı, ilaç, vitamin, mineral uygulamaları yapılmalıdır.

Atlara kas içi ilaç uygulamaları sırasında bir noktaya maksimum 10-15 ml ilaç verilebilir. Doğru cevap C seçeneğidir.

Atlarda sondalama sırasında en sık karşılaşılan komplikasyon burun kanamasıdır. Doğru cevap B seçeneğidir.

Sürü hastalığı sığırlarda değil; koyun ve keçilerde daha yaygındır.

Atlarda en kolay ve acısız ilaç uygulama yöntemi oral olandır. Doğru cevap D seçeneğidir.

Atların ağızlarını açık tutabilmek için geliştirilmiş, sabit, vidalı yada yaylı aletlere padan denir. Doğru cevap B seçeneğidir.

Atlara parenteral ilaç uygulanmadan önce derinin % 70'lik alkol ile silinmesi gerekir. Doğru cevap E seçeneğidir.

Kafes kuşları fiziksel ve biyolojik özelliklerine göre papağanlar (Psittaciformes), ötücü kuşlar (Passeriformes) ve ağaçkakanlar (Piciformes) adı altında gruplandırılırlar. Bu nedenle Cevap A'dir.

Paraket, lori, cennet kuşu ve muhabbet kuşu, papağanlar grubuna, saka ise ötücü kuşlara bir örnektir. Bu nedenle Cevap E’dir.

Piyasada kafes dezenfeksiyonu için phenol, quarterner ammonium, glutaraldehit, ve formaldehit içeren solüsyonlar vardır. Asetonitril ise dezenfektan olarak kullanılan bir kimyasal değildir. Bu nedenle Cevap C’dir.

Hiçbir kuş sahibinin üzerine konmuş iken tutulmamalıdır. Küçük kuşlar hafif loş veya karanlık ortam­da, kalem şeklindeki bir ışık kaynağı kullanılarak daha kolay yakalanırlar. Kuş yakalandığında sıkı tutulmalı fakat nefes alabilmesi için sternum hareke­ tineizin verilmelidir. Kuşu yakalamak için bir kez kullanılan veya dezenfekte edilmiş olan eldiven, havlu veya ağ kullanılmalıdır. Bu nedenle Cevap D’dir.

Reptiller boynuzumsu ve kabuğumsu derileriyle tanınırlar. Kaplumbağa, yılan, iguana, kertenkele ve bukalemun bu gruptaki hayvanlardandır. Kurbağa reptiller grubunda yer almaz. Bu nedenle Cevap A’dır.

Reptiller soğuk kanlı canlılar oldukları için vücut ısıları sabit değildir. Reptillerin vücut sıcaklığındaki düşüş ve yükselmeler sindirim, antikor üretimi ve antibiyotiklerin vücutta dağılımı ve atılımını ayarlamada gereklidir. Mikroorganizmalarla enfekte olduklarında ılık yerlere giderler. Bakımları direkt güneş ışığı altında gerçekleştirilemiyorsa, yapay ısı kaynağı olarak kızılötesi (infrared) ışıklar kullanılabilir. Mor ötesi ışıklar yüksek enerjilerinden dolayı oldukça zararlıdırlar. Reptillerin çoğu barınakta sinirli ve güvenilmezdir. Reptilin yaşadığı
su veya çevre 3 ayda bir dezenfekte edilmelidir.  Bu nedenle Cevap D’dir

Reptillerin beslenmesi amacıyla dondurulmuş gıdaların bekleme süresi en fazla 6 ay olmalıdır. Canlı hayvanlar ile beslenen reptillere parazit bulaşma riski vardır. Karnivor reptillere verilen gıdalardaki protein oranı %18-20 iken herbivor reptillerde bu oran %11-12 olmalıdır. Sebzelerin çoğunda kalori, protein ve kalsiyum yetersiz düzeydedir. Kan şekeri gıda alımından 1 hafta sonrasına kadar yüksek kalır. Bu nedenle Cevap E’dir.

Kaplumbağalar alt ve üst kabukların birleştiği kenardan iki elle tutulur. Çok küçük olanlar tek elle tutulabilir. Birçok kaplumbağa türü agresiftir ısırabilir. Kaplumbağaların başı mandibula gerisinden boyun ileri doğru uzatılarak tutulur. Büyük kaplumbağaları tutmak için birden fazla insana ihtiyaç vardır. Muayene edilebilmeleri ve gerekli uygulamaların yapılabilmesi için büyük kaplumbağalarda sakinleştirici ilaçlar kullanılmalıdır, daha küçük kaplumbağaların önce üzerine ağ sonra başına örtü örtülür, ağızlarına bant yapıştırılır.

Akvaryum veya plastik ya da tahtadan yapılmış kutular bu amaçla kullanılabilir. Barınağın genişliği yılanın ge­nişliğinin 2 katı, uzunluğu yılanın uzunluğunun 2 katı olmalıdır. Altlık olarak talaş kullanılmama­lıdır. Yılan 12 saat aydınlık, 12 saat karanlık or­tamda kalmak ister. Yazın ışık görme saati 2 saat artırılmalı, kışın 2 saat azaltılma­lıdır. Yaşam süreleri 13-30 yıl arasında değişir.

Ağız çürüğü, kabızlık, deri yanıkları ve kloaka taşı yılanlarda hastalık belirtisidir. Deri değiştirme ise yılanların doğal yaşam süreçlerinden birisidir. Eğer deri değiştirme güçlüğü yaşamıyorsa bu bir hastalık belirtisi değildir. Bu nedenle Cevap C’dir.

Aydınlatma sistemi

Zeminde idrar ve dışkının birikmesi