Ulusal İnsan Hakları Koruma Mekanizmaları
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hangi yolla yapılır?
Bireysel başvuru, herkesin Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla başvurabileceği bir hak arama yoludur. Bireysel başvuru, 6216 sayılı Kanun ve Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü’nde gösterilen kurallara uygun şekilde, İç Tüzük ekinde örneği bulunan ve Anayasa Mahkemesinin internet sitesinde yayımlanan başvuru formu kullanılarak ve resmi dilde yapılır.
Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda başvuru formuna hangi belgeler eklenir?
Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda başvuru formuna aşağıdaki belgeler ya da onaylı örnekleri eklenir:
- Kanuni temsilci veya avukat vasıtasıyla takip edilen başvurularda başvurucuyu temsile yetkili olunduğuna dair belge,
- Harcın ödendiğine dair belge,
- Nüfus cüzdanı örneği, başvurucu yabancı ise geçerli kimlik belgesi,
- Tüzel kişilerde tüzel kişiliğe yetkili olunduğuna dair belge,
- Nihai karar ya da işlem tebliğ edilmişse tebellüğ belgesi,
- Dayanılan belgelerin asılları ya da onaylı örnekleri,
- Tazminat talebi varsa uğranılan zarar ve buna ilişkin belgeler,
- Başvuru, süresinde yapılamamışsa, varsa mazereti ispatlayan belgeler.
Başvurucu, ihlal iddiasına dayanak gösterdiği İç Tüzük’ün 59. maddesinin (3) numaralı fıkrasındaki belgelere herhangi bir nedenle erişememesi halinde bunun gerekçelerini belirtir. Anayasa Mahkemesi gerekli gördüğü takdirde bu bilgi ve belgeleri resen toplar.
Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruların kabul edilebilirliği hangi açılardan değerlendirilmektedir?
Bireysel başvurunun kabul edilebilirlik şartları, konu bakımından, kişi bakımından, yer bakımından ve zaman bakımından yetki; başvurunun süresi; idari ve yargısal başvuru yollarının (iç hukuk yollarının) tüketilmesi; açıkça dayanaktan yoksunluk ve kötüye kullanım açılarından değerlendirilir.
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru incelemelerinin konusu nedir?
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru incelemelerinin konusu, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddialarıdır. Ancak yasama işlemleri ve düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan yapılan başvurular ile Anayasa Mahkemesi kararlarıyla Anayasa’nın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler bireysel başvuru incelemelerinin kapsamı dışındadır.
Bireysel başvurunun Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmesinde Komisyonların görev ve yetkisi ne şekildedir?
Anayasa Mahkemesinde bireysel başvurular Bölümler, bu bölümlere bağlı Komisyonlar ve Genel Kurul tarafından incelenmektedir. Kabul edilebilirlik incelemesi Komisyonlarca yapılır. Kabul edilebilirlik şartlarını taşınması konusunda oy birliği sağlanamayan başvurular Bölümlere sevk edilir. Komisyonlar; önlerindeki bir başvurunun Anayasa’nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsam ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşıyıp taşımadığının, başvurucunun önemli bir zarara uğrayıp uğramadığının tespiti ile görevlidir. Başvurunun çözümünün bir ilke kararını gerektirmesi veya alınacak kararın Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş başka bir karar ile çelişebilecek nitelikte olması hallerinde kabul edilebilirlik hususunu karara bağlamadan başvuruyu ilgili Bölüme gönderir. Süresinde yapılmayan, İç Tüzük’ün 59. ve 60. maddelerdeki şekil şartlarına uygun olmayan ve tespit edilen eksiklikleri verilen kesin sürelerde tamamlanmayan başvuruların, Komisyonlar Başraportörü tarafından idari yönden reddine karar verilir ve bu karar başvurucuya tebliğ edilir. Bu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde Komisyona itiraz edilebilir. Bu konuda Komisyonların verdiği kararlar kesindir.
Bireysel başvurunun Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmesinde Genel Kurulun görev ve yetkisi nedir?
Genel Kurul bireysel başvurulara ilişkin olarak Bölümlerin kararları arasında oluşmuş veya oluşabilecek farklılıkları gidermek, Bölümlerce Genel Kurula sevk edilen konuları karara bağlamakla görevli ve yetkilidir. Bölümler arasındaki içtihat farklılıkları Genel Kurul tarafından karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruları incelerken bir temel hakkın ihlal edilip edilmediğine yönelik her türlü araştırma ve incelemeyi yapabilir; başvuruyla ilgili gerekli gördüğü bilgi, belge ve delilleri ilgililerden isteyebilir. Mahkeme ayrıca kendisine verilen görevlerin yerine getirilmesi sırasında yasama, yürütme, yargı organları, kamu idareleri, kamu görevlileri, bankalar ile diğer gerçek ve tüzel kişilerle doğrudan yazışmaya, bilgi ve belge istemeye, gerekli gördüğü her türlü belge, kayıt ve işlemi incelemeye, bilgi almak üzere her derece ve sınıftan kamu görevlileri ile ilgilileri çağırmaya, idare ve diğer tüzel kişilerden temsilci istemeye yetkilidir.
Esas incelemesi sonucunda bir temel hakkın mahkeme kararı nedeniyle ihlal edildiği tespit edilirse Anayasa Mahkemesinin alabileceği kararlar nelerdir?
İhlalin bir mahkeme kararından kaynaklandığı tespit edilirse;
- İhlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. İlgili mahkeme, ihlal kararında açıklanan ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde yeniden yargılama yapar ve mümkünse dosya üzerinden ivedilikle karar verir.
- Yapılan inceleme sonunda, başvurucunun bir hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi halinde yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı takdirde başvurucu lehine uygun bir tazminata hükmedilebilir.
- Tazminat miktarının tespitinin, daha ayrıntılı bir incelemeyi gerektirmesi halinde, bu konu karara bağlanmaksızın genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
6701 sayılı Kanun kapsamına giren ayrımcılık türleri nelerdir?
6701 sayılı Kanun kapsamına giren ayrımcılık türleri şunlardır:
- Ayrı tutma
- Ayrımcılık talimatı
- Çoklu ayrımcılık
- Doğrudan ayrımcılık
- Doğrudan ayrımcılık
- Dolaylı ayrımcılık
- İşyerinde yıldırma
- Makul düzenleme
- Taciz
- Varsayılan temele dayalı ayrımcılık
Ayrımcılık türlerinden olan dolaylı ayrımcılık neyi ifade eder?
Dolaylı ayrımcılık, bir gerçek veya tüzel kişinin, görünüşte ayrımcı olmayan her türlü eylem, işlem ve uygulamalar sonucunda, 6701 sayılı Kanun’da sayılan ayrımcılık temelleriyle bağlantılı olarak hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma bakımından nesnel olarak haklılaştırılamayan dezavantajlı bir konuma sokulmasını ifade eder.
Varsayılan temele dayalı ayrımcılık kavramı neyi ifade eder?
Varsayılan temele dayalı ayrımcılık, bir gerçek veya tüzel kişinin, 6701 sayılı Kanun’da sayılan ayrımcılık temellerinden birisiyle gerçekte ilgisi olmamasına rağmen, bu temellerden birisini taşıdığı sanılarak hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma bakımından ayrımcı muameleye maruz kalmasını ifade eder.
6701 sayılı Kanun kapsamında ayrımcılık iddiasının ileri sürülemeyeceği haller ve istisnalar nelerdir?
6701 sayılı Kanun kapsamında ayrımcılık iddiasının ileri sürülemeyeceği haller ve istisnalar şunlardır:
- İstihdam ve serbest meslek alanlarında, zorunlu mesleki gerekliliklerin varlığı halinde amaca uygun ve orantılı olan farklı muamele,
- Sadece belli bir cinsiyetin istihdamını zorunlu kılan durumlar,
- İşe kabul ve istihdam sürecinde, hizmetin zorunlulukları nedeniyle yaş sınırlarının belirlenmesi ve uygulanması, gereklilik ve amaçla orantılı olması şartıyla yaşa dayalı farklı muamele,
- Çocuk veya özel bir yerde tutulması gereken kişilere yönelik özel tedbirler ve koruma önlemleri,
- Bir dine ait kurumda, din hizmeti veya o dine ilişkin eğitim ve öğretim vermek üzere sadece o dine mensup kişilerin istihdamı,
- Dernek, vakıf, sendika, siyasi parti ve meslek örgütlerinin, ilgili mevzuatlarında veya tüzüklerinde yer alan amaç, ilke ve değerler temelinde üye olacak kişilerde belli şart ve nitelik aramaları,
- Eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik, gerekli, amaca uygun ve orantılı farklı muamele,
- Vatandaş olmayanların ülkeye giriş ve ikametlerine ilişkin şartlarından ve hukuki statülerinden kaynaklanan farklı muamele.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Teşkilatı'nın temel görevleri nelerdir?
- İnsan haklarının korunmasına, geliştirilmesine, ayrımcılığın önlenmesine ve ihlallerin giderilmesine yönelik çalışmalar yapmak,
- İnsan hakları ve ayrımcılıkla mücadele konularında kitle iletişim araçlarını da kullanarak bilgilendirmek, kamuoyunda duyarlılığı geliştirmek,
- Milli eğitim müfredatında bulunan insan hakları ve ayrımcılık yasağıyla ilgili bölümlerin hazırlanmasına katkıda bulunmak,
- İnsan haklarının korunması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve toplumdaki eşitlik anlayışının geliştirilmesine yönelik olarak üniversiteler ile ortaklaşa faaliyetlerde bulunmak,
- Kamu kurum ve kuruluşlarının meslek öncesi ve meslek içi insan hakları ve eşitlik eğitimi programlarının esaslarının belirlenmesine ve bu programların yürütülmesine katkıda bulunmak,
- İnsan hakları ihlalleri ile ayrımcılık yasağı ihlallerini resen incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmek,
- Ayrımcılık yasağı ihlalleri nedeniyle mağdur olduğu iddiasıyla Kuruma başvuranlara mağduriyetlerinin giderilmesi için kullanabilecekleri idari ve hukuki süreçler konusunda yol göstermek ve başvurularını takip etmelerini sağlamak amacıyla yardımcı olmak,
- İşkence ve kötü muamele ile mücadele etmek ve bu konuda çalışmalar yapmak ve İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayri İnsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokol hükümleri çerçevesinde ulusal önleme mekanizması olarak görev yapmak,
- Özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da koruma altına alınan kişilerin ulusal önleme mekanizması kapsamındaki başvurularını incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmek ve bu kişilerin bulundukları yerlere haberli veya habersiz düzenli ziyaretler gerçekleştirerek bu ziyaretlere ilişkin raporları ilgili kurum ve kuruluşlara iletmek,
- Cumhurbaşkanlığına ve TBMM Başkanlığına sunulmak üzere, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, işkence ve kötü muameleyle mücadele ve ayrımcılıkla mücadele alanlarında yıllık raporlar hazırlamak,
- İnsan hakları ve ayrımcılıkla mücadele alanındaki uluslararası gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek, alanındaki uluslararası kuruluşlarla ilgili mevzuat dahilinde işbirliği yapmak,
- İnsan haklarının korunması ve ayrımcılıkla mücadele kapsamında faaliyet yürüten kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları ve üniversitelerle iş birliği yapmak,
- Diğer kurumların ayrımcılığın önlenmesine yönelik faaliyetlerine destek vermek,
- Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerinin uygulanmasını izlemek, bu sözleşmeler uyarınca kurulan inceleme, izleme ve denetleme mekanizmalarına Devletin sunmakla yükümlü olduğu raporların hazırlanması sürecinde, ilgili sivil toplum kuruluşlarından da yararlanmak suretiyle görüş bildirmek, bu raporların sunulacağı uluslararası toplantılara temsilci göndererek katılmak.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Teşkilatı Kuruluna üye olabilmek için hangi şartlar aranmaktadır?
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Teşkilatı Kurulana üye olabilmek için aşağıdaki şartlar aranır:
- 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48’inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı alt bentlerinde belirtilen nitelikleri taşımak,
- Herhangi bir siyasi partinin yönetim ve denetim organlarında görevli veya yetkili bulunmamak,
- En az dört yıllık lisans düzeyinde yükseköğrenim görmüş olmak.
Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluş amacı nedir?
6328 sayılı Kanun’a göre, kamu hizmetlerinin işleyişinde bağımsız ve etkin bir şikayet mekanizması oluşturmak suretiyle, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğini haiz, özel bütçeli ve merkezi Ankara’da bulunan Kamu Denetçiliği Kurumu kurulmuştur.
Kamu Denetçiliği Kurumunun görev ve yetki alanı dışında kalan işlem ve kararlar nelerdir?
Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir. Diğer yandan;
- Yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler,
- Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar,
- Türk Silahlı Kuvvetlerinin sırf askeri nitelikteki faaliyetleri kurumun görev alanı dışındadır.
Kamu Denetçiliği Kurumunun teşkilat yapısı ne şekildedir?
Kamu Denetçiliği Kurumu, Başdenetçilik ve Genel Sekreterlikten oluşur. Kurumda, bir başdenetçi ve beş denetçi ile genel sekreter ve diğer personel görev yapar. Kurum, gerekli gördüğü yerlerde büro açabilir. Başdenetçilik; Başdenetçi ve denetçilerden oluşur. Kurum, Başdenetçi tarafından yönetilir ve temsil edilir.
Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisinin görevleri nelerdir?
Başdenetçinin görevleri şunlardır:
- Kuruma gelen şikayetleri incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmak,
- Bu Kanun’un uygulanmasına ilişkin yönetmelikleri hazırlamak,
- Yıllık raporu hazırlamak,
- Yıllık raporu beklemeksizin gerek gördüğü konularda özel rapor hazırlamak,
- Raporları kamuoyuna duyurmak,
- Yokluğunda kendisine vekalet edecek denetçiyi belirlemek,
- Biri kadın ve çocuk hakları alanında görevlendirilmek üzere, denetçiler arasındaki iş bölümünü düzenlemek,
- Genel Sekreteri ve diğer personeli atamak,
- Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi ve Denetçisi seçilebilmek için aranan şartlar nelerdir?
Başdenetçi veya denetçi seçilebilmek için aşağıdaki şartlar aranır:
- Türk vatandaşı olmak,
- Seçimin yapıldığı tarihte başdenetçi için elli, denetçi için kırk yaşını doldurmuş olmak,
- Tercihen hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat ve işletme fakültelerinden olmak üzere dört yıllık eğitim veren fakültelerden veya bunlara denkliği kabul edilmiş yurt içi veya yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak,
- Kamu kurum ve kuruluşlarında, uluslararası kuruluşlarda, sivil toplum kuruluşlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında ya da özel sektörde toplamda en az on yıl çalışmış olmak,
- Kamu haklarından yasaklı olmamak,
- Başvuru sırasında herhangi bir siyasi partiye üye olmamak,
- 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına ya da affa uğramış olsa veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olsa bile Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabının birinci kısmının bir ve ikinci bölümündeki suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak.
Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan başvurulardan incelemeye uygun görülmeyenler nelerdir?
Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan başvurulardan;
- Belli bir konuyu içermeyenler,
- Yargı organlarında görülmekte olan veya yargı organlarınca karara bağlanmış uyuşmazlıklara ilişkin olanlar,
- İkinci fıkrada belirtilen şartları taşımayanlar,
- Sebepleri, konusu ve tarafları aynı olanlar ile daha önce sonuçlandırılanlar incelenmez.
Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurular hangi yolla yapılır?
Başvuru; başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, yerleşim yeri veya iş adresini ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için vatandaşlık kimlik numarasını, yabancılar için pasaport numarasını, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve yerleşim yeri ile yetkili kişinin imzasını, varsa merkezi tüzel kişilik numarasını ve yetki belgesini içeren Türkçe dilekçe ile yapılır. Bu başvuru, yönetmelikte belirlenen şartlara uyulmak kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir.