Bitkisel Ürünler ve Akılcı Kullanımı
Bir maddenin ilaç olarak tanımlanabilmesi için taşıması gereken özellikler nelerdir?
Bir maddenin ilaç olarak tanımlanabilmesi için taşıması gereken özellikler şu şekilde sıralanabilir;
• Hastalıkların önlenmesi, tedavisi ya da tanısında kullanılmalı,
• Etkili bir veya birkaç etken madde içermeli,
• Etken maddelerin ve yardımcı maddelerin saflık ve safsızlıkları bilinmeli (kalite),
• İçerdiği etken maddelerin miktarı bilinmeli ve dozu kolaylıkla ayarlanabilmeli,
• Etki sağlayacak etken maddelerin kimyasal yapıları bilinmeli (etkinlik),
• Etken maddelerin etki mekanizmaları açıklanabilmeli,
• Yan etkileri az olmalı ya da tercihen hiç olmamalıdır (güvenlik/güvenlilik),
• Uygun formülasyonu, ambalajı, prospektüsü ve etiketi olmalıdır
Dünya Sağlık Örgütü’nün bitkisel ilaç tanımı nedir?
Dünya Sağlık Örgütü’nün bitkisel ilaç tanımı ise; “bitkilerin kök, yaprak, çiçek, kabuk, tohum gibi kısımları veya bu kısımlardan hazırlanan ekstreler (sulu veya alkollü) ya da bitkilerden bir işlem sonucu elde edilen materyaller (uçucu yağ, sabit yağ, reçine, balzam)’’ şeklindedir.
Türk Farmakopesi’ndeki tanıma göre bitkisel drog nedir?
Türk Farmakopesi’ndeki tanıma göre bitkisel drog; Genellikle bütün, parçalanmış veya kesilmiş bitkiler, genellikle kuru halde ancak bazen
taze, işlenmemiş bitki parçaları, algler, mantarlar, likenlerden ibarettir. Özel bir işlemden geçmemiş bazı salgı ürünleri (eksüdatlar) da bitkisel drog kabul edilir.
Bitkisel droglar botanik teşhis ve tayin sonucunda, Latince olarak ikili isimlendirme sistemine göre tanımlanır. Bunu açıklayarak bir örnek veriniz?
Bitkisel droglar botanik teşhis ve tayin sonucunda, Latinceolarak ikili isimlendirme sistemine göre yani önce cins, sonra tür, varsa varyete ve en sonolarak da otör yazılarak geçerli bilimsel isimleriyle tanımlanırlar. Botanik bilimi, evrensel olarak Latince ile halk arasında papatya, kekik, nane, haşhaş bitkisi vb. isimler ile tanınan bitkilerin tam olarak ayrılmasını sağlar ve sırasıyla Matricaria recutita L., Origanum onitesL., Mentha piperita L. Papaver sominferum L. olarak morfolojik, mikroskopik, genetik vb. yöntemlerle tanımlar.
Basit rahatsızlıklarda koruyucu veya tedavi edici özelliğe sahip etken madde ya da maddeleri içeren bitkinin tamamı veya farklı kısımlarından oluşan bitki çayları hangi yöntemler kullanılarak hazırlanır?
- İnfüzyon: Uygun boyuta getirilmiş drog üzerine kaynar su ilave edilir, karışım kapalı bir kapta, hafif ateşte, beş dakika ısıtılır; soğuduktan sonra süzülür.
- Dekoksiyon: Uygun boyuta getirilmiş drog üzerine soğuk su ilave edilir; karışım,
kapalı bir kapta, hafif ateşte yarım saat ısıtılır; sıcakken süzülür. - Maserasyon: Uygun boyuta getirilmiş drog ve su, oda ısısında ara sıra çalkalanarak birkaç saat bekletildikten sonra süzülür
Bitkisel ürünlerde, tıpkı konvansiyonel ilaçlarda olduğu gibi hangi şartların bulunması gereklidir?
Bitkisel ürünlerde, tıpkı konvansiyonel ilaçlarda olduğu gibi kalite, etkinlik ve güvenlik şartlarının bulunması gerekmektedir (Şekil 8.5). Bitkilerin ve bitkisel drogların çok sayıda ve farklı yapıda aktif kimyasal bileşik taşıması ve bu bileşiklerin genellikle düşük oranlarda bulunması, bunların, konvansiyonel ilaçlardan farklı şekilde değerlendirilmesi ve analiz edilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu açıdan bakıldığında konvansiyonel ilaçlarda tek etken madde ve yardımcı maddeler üzerinden kalite kontrol ve analizler gerçekleştirilebilirken, binlerce bileşeni olan bitkisel preparatların analizleri için de bitkilere özel koşullar geliştirilmiş ve bunlar ilgili monograflarda yayınlanmıştır.
Bitkisel ilaçlarda kaliteyi etkileyen başlıca faktörler nelerdir?
Bitkisel ilaçlarda kaliteyi etkileyen başlıca faktörler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Ürün içerisinde yer alan bitki türü farklılıkları, kullanılan kısım,
• Mevsime ve doğal koşullara bağlı olarak etken madde miktarlarının değişiklik gösterebilmesi,
• Doğadan toplanma şekli (ekolojik açıdan da önemlidir),
• Tarım ve üretim metotlarının farklılığı; İyi Tarım Uygulamaları (GAP= Good Agricultral Practice) kural ve standartlarına dikkat edilmemesi,
• Depolama şartlarının uygunluğu, saklama koşulları ve süreleri,
• Toksik maddelerle kontaminasyon (Ağır metal kontaminasyonu, tarım ilaçları ile olan kontaminasyon, radyasyon vb.),
• Mikrobiyal kontaminasyon (bakteri, mantar, parazit vb.),
• Hasat sonrası işlemler; İyi Laboratuvar Uygulamaları (Good Laboratory Practices) ve İyi Üretim Uygulamaları (GMP= Good Manufacturing Practice) kural ve standartlarına dikkat edilmemesi,
• Bitkisel ilaçların üretim yöntemindeki farklılıklar (Ekstraksiyon yöntemleri, kullanılan çözücü, ısı vb.),
• Tağşiş ve hileli ürün hazırlanması ve sunulması,
• Son üründe ilaç etkileşimleri ve diğer yan etkiler hakkında yeterli bilgi verilmemesi,
• Son üründe farmakokinetik, farmakodinamik özellikleri ile ilgili bilgilerin yeterli olmaması.
Akılcı bitkisel ürün kullanımında dikkat edilmesi gereken durumlar nelerdir?
• Kalite, etkinlik ve güvenliği kanıtlanmış bitkisel ürünlerin, hekim önerisiyle, birtakım hafif rahatsızlıklarda ya da tedaviye yardımcı olarak kullanılması uygun olabilir; ancak özellikle ciddi hastalıklarda, tek başına bir tedavi yöntemi olarak görülmemelidir.
• Hiçbir zaman hekim ya da eczacıya danışmadan, duyum ya da tavsiye yoluyla bitkisel ürün kullanımı tercih edilmemelidir. Aynı şekilde kullanılan ürün/ürünler başka kişilere tavsiye edilmemelidir.
• Bir bitkisel ürün etiketinde “doğal” olduğunun yazıyor olması, o ürünün güvenli olduğu anlamına gelmez. Pek çok bitki doğal olmalarına rağmen bileşiminde toksik maddeler içerebilir.
• Doğru bitkisel ürün kadar, ürünün kullanım dozları ve kullanım süreleri de ayrı bir önem taşımaktadır. Uygun dozlarda kullanılmayan ürünlerin kişiye, yarardan ziyade zarar vermesi söz konusudur. Uzun süreli kullanıma bağlı olarak alerjik reaksiyonlar, mide-bağırsak rahatsızlıkları gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Bitkisel ürünlerde etki, konvansiyonel ilaçlara oranla daha yavaş ortaya çıkması nedeniyle
daha uzun süre ve kürler şeklinde kullanımı uygundur.
Bazı durumlarda; bitkisel ürün etiketinde yazmadığı hâlde, beklenen etkiyi sağlayacak birçok sentetik madde ürüne katılabilmektedir. Özellikle hileli ürün olarak değerlendirebilecek bu tip ürünlere çok sık rastlamak mümkündür.
• Bitkisel ürünler çok sayıda ve farklı yapıda kimyasal bileşik taşımaları nedeniyle ilaç gibi etki gösterebilmekte doğru kullanılmadığında ya da yüksek miktarlarda alındığında ciddi sağlık problemlerine yol açabilmektedir.
• Bazı durumlarda ise kullanılan bitkisel ürünler kullanılan sentetik ilaçlarla ya da kendi aralarında etkileşerek, zararlı etkiler gösterebilmektedir. Son dönemlerde yapılan araştırmalar, bitkisel ürünlerin, kullanılan pek çok ilaçla etkileşerek ilacın etkisini azalttığını ya da arttırdığını ortaya koymaktadır. Her iki durum da aslında tedaviyi olumsuz etkilemesi nedeniyle istenmez.
• Hamileler ve emziren anneler bitkisel ürün kullanımında özellikle dikkatli olmalıdırlar. Bu her iki süreç hem anneler hem de bebekler için kritik süreçlerdir.
• Aynı şekilde yaşlılar ve çocuklarda bitkisel ürün kullanımına dikkat edilmelidir. İleri yaş grubunda vücutta meydana gelen değişiklikler, organların işlevlerinin aksamasına ve buna bağlı olarak kronik hastalıkların artmasına neden olur. Bunun yanısıra akut hastalıklar da daha sık görülür
• Diğer önemli bir husus, bitkisel ürünlerin, tedavi ya da tedaviye destek amaçlı kullanımlarında, uzman kişilerden tavsiye alınması gerekliliğidir.
Emzirme süresince anneler bitkisel ürün kullanıyorsa nelere dikkat etmelidir?
Emzirme süresince annelerin kullanacakları birçok ilaç gibi, bitkisel ürün içerisinde yer alan kimyasal maddelerin de değişen oranlarda süte geçebilmesi söz konusudur. Örneğin; annenin, laksatif etkili bir bitkisel ürünü kullanımına bağlı olarak bebeğinde ishal durumu gelişebilir. Özellikle doğum sonrası ilk dört haftalık yenidoğan döneminde, yabancı maddelerin beyne geçişini sınırlayan kan-beyin bariyeri zayıftır. Bu nedenle hekim onayı almadan bitkisel ürün kullanımından kaçınmak en doğru uygulama olacaktır.
Fitoterapi' yi tanımlayınız?
Fitoterapi: Hastalıklardan korunmak, hastalıkları yileştirmek veya tedaviye yardımcı olmak amacıyla bitkilerin çeşitli kısımlarının, alg, mantar ve ikenlerin, bitkilerin salgıladığı zamk, balzam, reçine gibi eksüdatların, ayrıca ekstrelerin, uçucu ve sabit yağların çeşitli bitkisel drog preparatı formlarında kullanılmasıdır.
Bazı bitkisel ürünler, bazı hastalık durumlarında güvenli değillerdir. bu hastalıklar hangileridir?
Bazı bitkisel ürünler, bazı hastalık durumlarında güvenli değillerdir. Özellikle birtakım sağlık problemlerinde, bitkisel ürün kullanırken çok daha dikkatli olmalıdırlar. Bu sağlık problemleri şu şekilde özetlenebilir;
• Bağışıklık sistem yetmezliği olan kişiler,
• Kanser hastaları,
• Kalp rahatsızlığı olanlar,
• Epilepsi hastaları,
• Tiroid hastaları,
• Diyabet hastaları,
• Kan pıhtılaşma problemi olanlar,
• Prostat hastaları,
• Tansiyon hastaları,
• Karaciğer ve böbrek yetmezliği olanlar,
• Psikiyatri hastaları,
• Parkinson hastaları,
• Alerji öyküsü olan hastalar
Bitkisel ürünlerin kullanımının çok yoğun olduğu ülkemizde, akılcı kullanım için neler yapılmalıdır?
Sağlık çalışanlarının bu ürünler hakkında kullanıcıları bilinçlendirerek, yaşanabilecek sorunların önüne geçilebilmesi mümkün olabilir. Bu tip ürünlerin yaygın olarak kullanıldığı Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde ve Çin’de tedavi amaçlı bitkisel ürünler, gerekli eğitimi almış
doktorlar tarafından reçete edilebilmekte ve sağlık güvencesi sistemi ile bu reçeteler ödenebilmektedir. Eczacılar, bitkisel ürünler hakkında danışmanlık yapabilecek ölçüde bilgiye sahip olmalı ve bu ürünlerin eczanelerden alınması ve hekim tavsiyesi ve kontrolünde kullanılması gerekliliği konusunda hastalar bilinçlendirmelidir. Ancak bu şekilde bitkisel ürünleri kullanan hastaların, bu ürünleri bilgisiz ve sadece ticari amaçlarla satan kişi ya da kurumlardan temin etmeleri engellenebilir. Diğer bir husus ise kaliteli, etkinliği, güvenliği kanıtlanmış standardize bitkisel ürünlerin hazırlanmasıdır. Bu amaçla öncelikle bitkisel ürünlerin içerisinde yer alan doğru bitkilerin uygun şartlarda yetiştirilmesi sağlanmalı, bu bitkilerin, istenilen kısımlarının doğru zamanda, doğru şekilde toplanıp, uygun koşullarda kurutulması, depolanması temin edilmelidir.
Parçalanmış veya Toz Bitkisel Droglardan, tentürleri tanımlayınız.
Genellikle kuru haldeki bitkisel materyalin alkol veya sulu alkol ile perkolasyon, maserasyon gibi yöntemlerle tüketilmesi sonucu elde edilen, sıvı haldeki preparatlardır. Tentürler ayrıca ekstrelerin, uygun konsantrasyondaki alkolde çözündürülmesiyle de hazırlanabilirler.
Uçucu Yağların özellikleri nelerdir?
Uçucu Yağlar, aromatik bitkilerden veya bitkisel droglardan, genellikle distilasyon yöntemi ile elde edilen, kendine özgü koku, tat, renk yanı sıra uçucu özellikte olan, oda sıcaklığında çoğunlukla sıvı hâlde olan, fakat bazen donabilen yağımsı karışımlardır. Uçucu yağlar (Aetherolea) bu koku ve tat özelliklerinden dolayı parfümeri ve gıda sanayiinde, tedavi edici özelliklerinden dolayı ise çeşitli hastalıklarda kullanılmaktadır.
Bitkisel kalite ile bitkisel etkinlik doğrudan ilişkilidir. Bitkisel ilaçlarda etkinliği etkileyen faktörler nelerdir?
Bitkisel kalite ile bitkisel etkinlik doğrudan ilişkilidir. Bitkisel ilaçlarda etkinliği etkileyen faktörler;
• Kullanan kişinin durumu (genetiği, yaş ve cinsiyet, herhangi bir metabolik ya da fizyolojik işlev bozukluğu ya da yetersizliği, kişisel hassasiyetler),
• Uzun süreli ve yüksek dozda kullanım,
• Ürün içerisindeki etken madde miktarı,
• Etken maddeye karşı olan tepki,
• Bitkisel ürünün uygulanma şekli olarak sıralanabilir
Bitkisel ürünlerde, tıpkı konvansiyonel ilaçlarda olduğu gibi kalite, etkinlik ve güvenlik şartlarının bulunması gerekmektedir. Buna göre bitkisel tıbbi ürünlerin kalite kontrolünde neler yapılmalıdır?
Bitkisel tıbbi ürünlerin kalite kontrolünde ilk aşama, bitkisel drog ve de bitkisel drog preparatının kalite kontrolüdür. Bitkisel drogların saflığı ve kalitesi, bu droglardan hazırlanacak olan bitkisel drog preparatlarının/bitkisel tıbbi ürünlerin etkinlik ve güvenliğini doğrudan etkilemektedir. Öncelikle bitkisel tıbbi ürün hazırlanmasında kullanılacak droğun elde edildiği bitki, botanik ve taksonomik olarak doğru tanımlanmış olmalıdır.
Bitkisel droglar; toz, toprak yanı sıra küf, böcek ve diğer hayvan kalıntıları içermemelidir. Saklanmaları sırasında temiz ve hijyenik yerlerde, herhangi bir etkenle (ağır metal, mikroorganizma vb.) kontaminasyon oluşmayacak şekilde korunmalıdır. Bitkisel drog preparatlarının kalitesinin devamlılığının sağlanmasında standardizasyon çok önemlidir. Standardizasyon; üretim işlemi sırasında yapılan ölçümleri, tekrarlanabilir etki ve kalitenin devamının sağlanması için yapılan tüm kontrolleri içine almaktadır.
Bitkisel ürünlerde, tıpkı konvansiyonel ilaçlarda olduğu gibi kalite, etkinlik ve güvenlik şartlarının bulunması gerekmektedir. Buna göre bitkisel tıbbi ürünlerin güvenliği için neler yapılmalıdır?
Bitkisel ürünler, doğal olmaları nedeniyle genellikle konvasiyonel ilaçlardan çok daha güvenli olarak değerlendirilmekte, doğru ve uygun şekillerde kullanılmadığı durumlarda zararlı etki gösterebilecekleri düşünülmemektedir. Bazı bitkisel ürünler toksik maddeler içerebilmekte, bir kısmında ise arsenik, civa, kurşun gibi ağır metaller bulunabilmekte ya da pestisit, mikroorganizma artıklarına rastlanabilmektedir. Bu tip ürünlerin kullanımı
sonucunda ciddi olumsuz etkiler ortaya çıkabilmekte, hatta ölümle sonuçlanabilecek durumlar yaşanabilmektedir. Bu nedenle tedavi veya tedaviye destek amacıyla kullanılacak bitkisel ürünlerin doğru kullanımına özen gösterilmelidir
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre Akılcı İlaç Kullanımını tanımlayınız.
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre Akılcı İlaç Kullanımı; “Kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun süre ve dozajda, en uygun maliyetle ve kolayca sağlayabilmeleridir.” Diğer bir ifade ile “Doğru ilacın, doğru teşhis edilmiş hastalıkta, doğru kişide, doğru uygulama şekli ile doğru süre ve dozlarda, gereken miktarda uygun fiyata temin edilerek, tedavi hakkında doğru bilgilendirme yapılarak kullanılmasıdır,” yani kısacası “doğru ilaç kullanımıdır”.
Yaşlılar ve çocuklarda bitkisel ürün kullanımında nelere dikkat edilmelidir?
İleri yaş grubunda vücutta meydana gelen değişiklikler, organların işlevlerinin aksamasına ve buna bağlı olarak kronik hastalıkların artmasına neden olur. Bunun yanısıra akut hastalıklar da daha sık görülür. İleri yaşla birlikte hem akut hem de kronik hastalıkların artmasıyla yaşlı insanların çok sayıda ilacı, ayna anda kullanması gerekebilir. Bu çoklu ilaç kullanımına bağlı olarak, ilaçların birbirleriyle etkileşme olasılığının artmasının yanı sıra ilaçların, kullanılan bitkisel ürünle etkileşmesi olasılığı da artar. Çünkü yapılan araştırmalar, yaş ilerledikçe bitkisel ürün kullanım oranının arttığını göstermektedir. Almanya ve Fransa’da fitoterapi kullanım oranının, 45 yaş altı bireylerde %34 iken, 45 yaş üzeri bireylerde %64-
68’lik bir seviyede seyrettiği görülmüştür. Benzer şekilde ülkemizde yapılan bir çalışmada, 65 yaş üzeri bireylerin %92,9’unun hekim önerisi dışında ilaç kullandığı ve bu ilaçların %89,3’ünün bitkisel kökenli ilaç/karışımlar olduğu belirlenmiştir. En sık kullanılan bitkisel ürünler/karışımlar ıhlamur, adaçayı ve nane-limon olarak bildirilmiştir.
yeni doğanlarda ve bir yaş altındaki çocuklarda, konvansiyonel ilaçlarda olduğu gibi bitkisel ürünlerin de hiçbir şekilde kullanılmaması önerilmektedir. On iki yaş altı çocuklarda ise hekim önerisi olmadan bitkisel ürün kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Çünkü, bebeklerin ve çocukların fizyolojisi, yetişkin bireylerden farklıdır ve metabolik enzim sistemleri tam olarak gelişmemiştir; buna bağlı olarak bitkisel ürünlerdeki kimyasal bileşiklerin metabolizasyonu tam olarak gerçekleşemeyebilir
Başkalarının tavsiyesi ile bitkisel ürün kullanmanın zararları nelerdir?
Hiçbir zaman hekim ya da eczacıya danışmadan, duyum ya da tavsiye yoluyla bitkisel ürün kullanımı tercih edilmemelidir. Aynı şekilde kullanılan ürün/ürünler başka kişilere tavsiye edilmemelidir. Tıpkı konvansiyonel ilaçlarda olduğu gibi bitkisel ürünler de her hastada/kişide aynı etkiyi göstermeyebilir. Dolayısıyla birine iyi gelen bir bitkisel ürün, başka bir kişiye iyi gelmeyeceği gibi zararlı etkilere de yol açabileceği unutulmamalıdır. Özellikle genetik yapı farklılıkları ve kişisel hassasiyetler bunda önemli rol oynar