Kovuşturma Evresi ve Kanun Yolları
Kovuşturma evresinin kaç devresi vardır?
Kovuşturma evresinin duruşma hazırlığı devresi, duruşma devresi ve son karar devresi olmak üzere üç
devresi vardır.
Hangi evreye "duruşma hazırlığı devresi" denir ?
Kural olarak, iddianamenin kabulü ile başlayan; esasen mahkeme başkanının yetkili bulunduğu ve biçimsel işlerin yapıldığı ve bu suretle duruşmanın hazırlandığı kovuşturma devresine duruşma hazırlığı devresi denmektedir.
İddianame sanığa nasıl tebliğ olunur?
İddianame, çağrı kâğıdı ile birlikte sanığa tebliğ olunur. Çağrı kâğıdının tebliğiyle duruşma günü arasında
en az bir hafta süre bulunması gerekir.
Sanık savunma delillerinin toplanması istemini içeren dilekçesini mahkeme başkanına ne zaman vermelidir?
Sanık, tanık veya bilirkişinin davetini veya savunma delillerinin toplanmasını istediğinde, bunların ilişkin olduğu olayları göstermek suretiyle bu husustaki dilekçesini duruşma gününden en az beş gün önce mahkeme başkanına veya hâkime verir. Bu dilekçe üzerine verilecek karar, kendisine derhâl bildirilir.
Çağrılması reddedilen tanığın ve uzman kişinin doğrudan mahkemeye getirilmesi hangi şartlarda mümkündür?
Çağrılması reddedilen tanığın ve uzman kişinin doğrudan mahkemeye getirilmesi mümkündür. Buna göre, mahkeme başkanı veya hâkim, sanığın veya katılanın gösterdiği tanık veya uzman kişinin çağrılması hakkındaki dilekçeyi reddettiğinde, sanık veya katılan o kişileri mahkemeye getirebilir. Bu kişiler duruşmada dinlenir. Ancak, davayı uzatmak amacıyla yapılan talepler reddedilecektir (CMK m. 178).
Hangi durumlarda naiple veya istinabe yoluyla dinlenme kararı verilebilir?
Hastalık veya malullük veya giderilmesi olanağı bulunmayan başka bir nedenle bir tanık veya bilirkişinin uzun ve önceden bilinmeyen bir zaman için duruşmada hazır bulunmasının olanaklı bulunmayacağı anlaşılırsa mahkeme onun bir naiple veya istinabe yoluyla dinlenmesine karar verebilir.
Hangi devreye Duruşma denir?
Duruşma hazırlığı devresinde saptanan günde, yetkili mahkemenin duruşma salonunda tanık ve bilirkişi yoklaması ile başlayıp hükme iştirâk edecek hâkim veya hâkimlerin huzuru, zabıt katibinin yerini alması, savcı ve kural olarak, sanığın ve müdafiin katılımıyla ara vermeksizin, halka açık ve sözlü olarak cereyan eden, delillerin ikâme edilip tartışılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşılmaya çalışılan ve son sözün sanığa verilmesiyle sona eren, kovuşturma safhasının en önemli devresine duruşma denmektedir.
Halka açıklık ilkesi neyi ifade eder?
Muhakemenin halkın girebileceği yerlerde yapılmasını ve muhakeme tutanaklarının halka açıklanabilmesini ifade eden ilkeye halka açıklık ilkesi denmektedir
Aleniyet neyi ifade eder?
Aleniyet duruşma salonunun alabileceği kadar kişinin, duruşmayı izleme imkanına sahip olmasını ifade etmektedir. Bu kişiler iddia ve savunma yapılırken söylenen sözleri duyabilmeli ve ortaya konulan belge ve delilleri görebilmelidir. Bu şekilde yargıya olan güven arttırılacağı gibi, toplumun bilgi alma hakkı sağlanmış olacaktır.
Duruşma hangi hallerde kapalı yapılır?
Sanık, on sekiz yaşını doldurmamış ise duruşma kapalı yapılacak, hüküm de kapalı duruşmada açıklanacaktır (CMK m. 185).
Duruşmada ses ve görüntü alıcı cihazlar kullanılabilir mi?
Adliye binası içerisinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonunda her türlü sesli veya görüntülü kayıt veya nakil olanağı sağlayan aletler kullanılamaz. Bu hüküm, adliye binası içerisinde ve dışındaki diğer adlî işlemlerin icrasında da uygulanır (CMK m. 183).
Esas olarak bir duruşmada hüküm verilene kadar geçen süreç içinde ara verilebilir mi?
Duruşmaya, ara verilmeksizin devam edilerek hüküm verilir. Ancak, zorunlu hâllerde davanın makul sürede sonuçlandırılmasını olanaklı kılacak surette duruşmaya ara verilebilir (CMK m. 190). Bu bir istisnadır. Esas olan tek celse esasına uyulmasıdır. Tek celseden maksat büyük bir muhakemenin bir günde tamamlanması değildir. Üç veya dört gün peş peşe duruşma yapılması da tek celse esasına uygundur.
Son Karar Devresi nedir?
Delillerin dinlenmesinden ve nihayet son sözün sanığa verilmesinden sonra, mahkemenin, duruşmada ileri sürülüp tartışılmış delillerden edineceği kanaate göre (CMK m. 217/1), yalnız iddianamede beyan olunan suça ve bu suç şüphesi altında bulunan sanığa hasredilecek (CMK m. 225) bir hüküm kurmak (son karar vermek) üzere müzakereye çekilmesi ile başlayan, mahkeme başkanı tarafından idare edilen bir hükmün (son kararın) tefhimi ile sona eren, son soruşturmanın son devresine son karar devresi denmektedir.
Son karar devresinin sonunda verilecek hükümler nelerdir?
Son karar devresinin sonunda verilecek hükümlerin neler olduğu CMK m. 223’te gösterilmiştir. Bunlar, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür. Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır (CMK m. 223/10).
CMK m. 223’e göre Beraat kararı hangi hallerde verilir?
- Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,
- Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,
- Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,
- Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk
nedeninin bulunması, - Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması, Hallerinde verilir.
Hüküm neden gerekçeli olmalıdır?
Gerekçesiz hüküm keyfiliğe yol açacağından ve hukuk devleti ilkesine de aykırı olacağından hüküm, gerekçeli olmalıdır. Bu nedenle hüküm, denetime olanak sağlayacak biçimde açık, tereddütleri giderecek şekilde gerekçeli, maddî olaylarla birlikte sübut nedenlerini gösterir biçimde yazılmalıdır. Aksi durum, CMK’nın 289/1-g maddesi gereğince hukuka kesin aykırılık oluşturacaktır. Dolayısıyla gerekçenin olmaması mutlak bozma sebebidir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ne tür sonuçlar doğurur?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında, hüküm belirli koşul ve süreyle askıda kalmakta, sanık açısından mahkûmiyete dair herhangi bir sonuç doğurmamaktadır. Hükmün açıklanmasının geri
bırakılması kararı verildiğinde, hak yoksunluklarına (TCK m. 53) hükmedilemez. Açıklanması geri
bırakılan karar verilen hükümde mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde
seçenek yaptırımlara çevrilemez. Buna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile hapis cezasının
ertelenmesi veya başka bir yaptırıma çevirme kurumlarının bir arada uygulanmasına kanun olanak tanımamıştır.
Hangi süreçlere Kanun yolu nedir?
Mahkemeler tarafından verilen (ara ve son) kararların hukuka aykırı olması durumunda, yapılan bu hukuka aykırılık nedeniyle bireylerin haklarının veya hukuken korunan yararlarının zarar görmesini engellemek için verilen kararın maddi ve/veya hukuksal açıdan bir kez daha aynı veya başka bir mahkeme tarafından incelenmesini sağlayan ve itiraz, temyiz, istinaf, kanun yararına bozma ve yargılamanın yenilenmesi gibi çeşitleri bulunan hukuksal çarelere kanun yolu denir.
Kaç çeşit kanun yolu bulunmaktadır?
Kanun yolları olağan ve olağanüstü denetim muhakemesi olarak ikiye ayrılır. Kesin olmayan kararlara karşı gidilebilen kanun yollarına olağan; kesin veya kesinleşmiş kararlara karşı gidilebilen kanun yollarına ise olağanüstü kanun yolları denir. İtiraz, temyiz ve istinaf ilk gruba; olağanüstü itiraz (yazılı emirle bozma), kanun yararına bozma ve yargılamanın yenilenmesi ikinci gruba girmektedir.
Hangi kanun yoluyla mahkemenin ara kararlarına karşı gidilebilir?
İstinaf ve temyiz, mahkemenin son kararlarına karşı gidilebilen bir denetim muhakemesi yolu iken, itiraza hakim veya kanunda açıkça öngörülen durumlarda mahkemenin ara kararlarına karşı gidilmektedir.
İstinaf nedir?
İstinaf, ilk derece mahkemelerince verilen son kararların gerek maddi ve gerekse hukuksal açıdan üst bir mahkeme (Bölge Adliye Mahkemesi-BAM) tarafından denetimini sağlayan ikinci derece bir denetim muhakemesi yoludur.
Hangi durumlarda kanun yararına bozma davası yoluna gidilir?
Hâkim tarafından ve mahkemelerden verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün bozulması istemi üzerine Yargıtay C. Başsavcılığı’nın ilgili Ceza Dairesi’nde açtığı davaya kanun yararına bozma davası, bu dava üzerine Yargıtay tarafından yapılan incelemeye de kanun yararına bozma incelemesi denir (CMK m. 309/1-2).