TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ II - Deneme Sınavı - 3

Deneyime dayalı gelişim, kısaca bireyin yaparak öğrenmesidir. Bu gelişim türü bire­yin, diğer bireylerin yaptıklarını gözlemleyerek ve uygulamalar yoluyla ileri düzey beceri­ler ve yeterlikler kazanmasını içerir. Bu nedenle Cevap E’dir.

Planlı gelişim modeli, bireyin çalışma yaşamı boyunca almış olduğu formal dersler, diploma­lar, lisansüstü eğitim ya da teknik yeterlikler gibi çeşitli eğitim biçimlerini içermektedir. Bu nedenle Cevap C’dir.

Geleneksel öğrenmede öğretici bilginin kaynağıdır, öğrenenler bilgiyi öğreticiden alır ve kendi kendine çalışır. Ayrıca, öğretici hizmet öncesi eğitim alır, süreç içinde hizmet içi eğitimlere katılır. Bunlar yaşamboyu öğrenme kavramına uygun değildir. Yaşamboyu öğrenmede öğretici/rehber/danışman bireysel öğrenme planları geliştirir. Bu nedenle Cevap B’dir.

Bilgi gereksinimini fark edebilme, bilginin potansiyel kaynaklarını belirleyebilme, uygulama yapabilmek için bilgiyi düzenleyebilme, mevcut bilgi yapısı içinde yeni bilgiyi birleştirebilme Doyle’un (1994) belirlediği bilgi okuryazarlarının özellikleri arasında yer almaktadır. Araştırmalarını bir öğretici aracılığıyla yürütebilme bunlardan birisi değildir bu nedenle Cevap E’dir.

Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlı Halk Eğitim Merkezleri tarafından yürütüldüğü görülmektedir. Bu merkezlerde yetişkin olarak adlandırılan 14 yaş ve üzeri bireylere temel okuma yazmadan, mesleki eğitimlere ya da genel kültür edindirmeye kadar çeşitli kurslar verilmektedir. Bu nedenle Cevap A’dır.

Avrupa Birliği Komisyonu yaşamboyu öğrenme memorandumunda 21. yüzyıl yaşamboyu öğrenme çerçevesinin nasıl olması ge­rektiğini “herkes için temel beceriler, insan kaynaklarına daha fazla yatırım, eğitimde yeniliklerin ve yeni yöntemlerin geliştirilmesi, her türlü eğitime değer verilmesi/belgelendirilmesi, rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin yeniden gözden geçirilmesi, eğitimin olabildiğince öğrenenlere yakınlaştırılması” olmak üzere altı temel stratejiyle açıklamıştır. Bu nedenle Cevap D’dir.

İlk olarak Nisan 2001’de Massachusetts Institute of Technology (MlT) tarafından duyurulan Açık Ders Kaynakları projesi iki temel amaca hizmet etmektedir. Bunlardan birincisi; eğitimciler, öğrenciler ve bireysel öğrenenler için MIT’nin tüm ders kaynaklarına ücretsiz ulaşmasını sağlamak, ikincisi ise bu uygulamanın küresel anlamda etkisini artırmaktır. Bu nedenle Cevap A’dır.

Değişik kaynaklara ulaşmak, kaynakların izini sürmek, eriştiği kaynakları bir araya getirmek, kişisel hesaplar oluşturmak bağlantıcı KAÇD’lerin özelliklerindendir, sınavlar aracılığıyla başarının ölçülmesini sağlamak ise öğretici KAÇD’lerin özelliklerinden değildir.

Yaşamboyu öğrenme geleneksel dediğimiz ve zorunlu örgün eğitim sonrasında başlayan bir süreç değildir. Aksine temellerinin aile içinde atıldığı ve bireyin tüm eğitim yaşamı sırasında ve sonrasında devam eden bir süreçtir. Bu nedenle Cevap C’dir.

Toplumda herhangi bir anda geleneksel teknolojiler, güncel teknolojiler, sınırdaki teknolojiler ve yakın gelecekteki teknolojilerin hepsine ait farklı ağırlıkta da olsa kullanım örnekleriyle karşılaşılır.

Keşif süreci, buluş, yenilik ve

yayılma aşamalarının hepsine dâhil edilerek, döngüsel teknolo- jik değişim modeli elde edilir.

Yıkıcı yenilik yeni bir pazarın oluşmasını sağlayarak, varolan pazarın ortadan kalkma- sına yol açan yeniliktir.

“Yeniliklerin Yayılması” kuramı gelmektedir. Rogers’a göre teknolojinin yayılma aşamasında teknolo- jiyi kullananlar (uygulayanlar) beş gruba ayrılabilir: yenilikçiler, ilk benimseyenler, erken çoğunluk, geç çoğunluk ve geride kalanlar.

Anlamsal (semantik) ağ World Wide Web konsorsiyumu (W3C) tarafından önerilen, internet üzerindeki verilerin Kaynak Tanımlama Çerçevesi (RDF) ile belirlenen kurallarla tanımlanması ve aktarılmasıyla, bilgisayarlar tarafından anlaşılabilir hale gelmesinin ve paylaşılmasının sağlanmasını amaçlayan bir kurallar kümesidir.

Kendi cihazını getir hareketi bireylerin evde, işyerinde, sosyal ortamda ya da okul- da birbirinden farklı cihazları kullanması yerine daha az sayıda cihazı farklı ortamlarda kullanabilmesinin önünü açmaktadır.

Bağlam farkındalıklı bilgi işlem, mobil cihazların fiziksel çevrelerini algılamaları ve davranışlarını buna göre uyarlamaları sürecine verilen genel bir isimdir.

Nesnelerin interneti, elektronik, yazılım, algılayıcılar ve bağlantı özelliklerinin gö- mülü olduğu, üreticiyle, kullanıcıyla ya da diğer nesnelerle veri aktarımı gerçekleştirerek değer ya da hizmet üreten fiziksel nesnelerin ya da “şeylerin” oluşturduğu ağdır.

Bilimsel araştırma, nitelikli bilim insanlarının varlığıyla yürütülen, uzun süren, ba­şarılı sonuçlar elde etme garantisi olmayan ve pahalı bir süreç olduğundan dolayı ge­nellikle devlet tarafından finanse edilir. Bu nedenle Cevap A'dır.

Pazar payları, yenilikçiler %2.5, ilk benimseyenler %13.5, erken çoğunluk %34, geç çoğunluk %34 ve geride kalanlar %16 olacak şekilde dağılmaktadır. Bu nedenle Cevap E’dir.

Bir teknolojinin ilk 5 yılında o teknolojiyi yenilikçiler ve ilk benimseyenler, sonraki 10 yılında erken ve geç çoğunluk ve bu sürecin ardından da geride kalanlar kullanmaya başlar. Bu nedenle Cevap D’dir.