TEMEL AFET BİLGİSİ - Deneme Sınavı - 4

Geniş bir alanda 3 gün veya daha fazla süren ya da sürmesi beklenen anormal ve rahatsız edici düzeyde, genellikle nemli, sıcak hava tanımısıcak hava dalgasını ifade etmektedir.

Aşırı sıcaklık, hem sıcaklığın, hem bağıl nemin çok yüksek olduğu ve bedenin iç ısı dengesini koruyamadığı durumdur.

Soğuk cisimler üzerinde su buharının kırağı noktası sıcaklığında doğrudan katılaşması sonucu meydana gelen, ince, kırılgan, iğne, pul, tüy veya yelpaze şeklinde beyaz buz kristallerinin görüldüğü buz örtüsüne Kırağı denir.

Kuraklık, yağışsız ya da normaline göre az yağışlı olarak devam eden uzunca bir süreyi ifade etmektedir.

Tipi, , görüş mesafesini yağan kar ile 400 metrenin altına düşüren, en az 3 saat süren ve 56 km/saat hızında veya daha şiddetli rüzgârlar ile görülen kar fırtınasına denir.

Çölleşme; aşırı otlatma, ormansızlaştırma, yanlış tarım ve sulama uygulamaları ya da iklim değişikliği gibi nedenlerle kurak bölgelerde toprağın susuzlaşması ve çöl haline gelme sürecine verilen addır.

Rüzgar; düzensiz ısınma veya farklı basınç merkezleri nedeniyle havanın, yeryüzüne göre, belirli bir hız ve yönde bir yerden bir başka bir yere yatay hareketine verilen addır.

Poyraz, Türkiye’de kuzeydoğudan (45 derece, NE) esen soğuk rüzgara denir.

Lodos, Türkiye’de güneybatıdan esen (225 derece, SW) sıcak ve nemli rüzgâra denir.

Duyarlılık, bir sistemin iklim değişkenliği veya değişikliğinden olumsuz veya olumlu şekilde etkilenme derecesini ifade etmektedir.

Türkiye’de 1940-2000 yılları arasında hidro-meteorolojik afetlerin oluşum yüzdelerine bakıldığında en çok Fırtına afetinin olduğu görülmektedir.

Sel, 1980-2007 yılları arasında Avrupa’da görülen afetlerin neden olduğu ekonomik kayıpların dağılım oranlarında ilk sırada yer almaktadır.

1980-2007 yılları arasında Avrupa’da görülen afetlerin oluşum sayılarına göre yüzde dağılımlarına bakıldığında sel afeti ilk sırada yer almaktadır.

Aşırı sıcaklar, 1980-2007 yılları arasında Avrupa’da görülen afetlerin neden olduğu can kayıplarının dağılım oranlarında en büyük orana sahiptir.

Meteoroloji, Küresel iklim değişikliği, afetler ile birlikte iklim değişikliğine uyarlama ve afet risklerini azaltma/önleme çalışmaları arasındaki ilişkilerin gösterildiği döngüdeki ana başlıklarda bulunmamaktadır.

Karadeniz, Türkiye’de küresel iklim değişikliği ile beraber gelecekte yağış artış beklenen bölgedir

Hasar tespiti, iklim risk yönetimi yaklaşımının genel adımları arasında yer almaz.

Hasar tahmin, afet risk yönetiminin temel unsurları arasında değildir.

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine dirençli bir ülke için öncelikle konularda uyarlama çalışmaları yapılmalıdır,İş güvenliği bu konulardan biri değildir.

Faylar, atım yönlerine göre Normal Faylar, Ters Faylar, Bindirmeler ve Doğrultu Atımlı Faylar olarak sınıflandırılırlar. Doğrultu atımlı faylar üzerinde ayrıca normal veya ters fay hareketleri de gözlenebilir ( örneğin doğrultu atılı fay hareketi ile birlikte gelişen normal fay hareketi ). Bu türden her iki atıma da sahip olan faylara Yanal Atımlı Oblik Faylar adı verilir. Holosen fay ise ürettiği deprem şiddeti üzerinden sınıflandırılmış bir faydır. Doğru cevap "D" şıkkıdır.