TEKNOLOJİ PERAKENDECİLİĞİ

Fayol bir işletmenin yönetim süreçlerini kurgularken aşağıdaki 5 temel adımın benimsenmesi gerektiğini savunmuştur.
Planlama: Geleceğin araştırılması, işleyiş planının hazırlanması için yapılan işler.
Örgütleme: Örgütün insan ve madde kaynaklarının amacı gerçekleştirecek şekilde düzenlenmesi, yapılandırılmasıdır.
Emir Verme: İşgörenlere işlerini yaptırma.
Eşgüdümleme: Örgütteki tüm etkinlikleri bütünleştirme, birbirleriyle ilişkilendirme.
Kontrol Etme: Her şeyin önceden belirlenmiş esaslara uyumlu olarak yapılmasını sağlama

İnsan kaynakları yönetimini sürecinin temel adımlarını

Depo Personeli’nin temel sorumlulukları aşağıdaki gibi özetlenebilir:
• Ürün kabulu yapmak,
• İlgili alım faturalarının sisteme eksiksiz olarak işlenmesini sağlamak,
• Gelen ürünlerin mağaza yöneticileri tarafından belirlenecek metod ile tasniflenmesi ve düzenlenmesini sağlamak,
• İlgili rafta bulunan ürünlerin azalması durumunu mağaza personeli ile koordineli şekilde yürüterek depodan temini konusunda yardımcı olmak,
• Depo stoğunun takibini yapmak (cihaz, hat, sim kart, aksesuar), siparişleri belirlemek ve gerekli durumlarda mağaza yöneticilerine alarm üretmek.

İşbaşı eğitim (on the job training): En etkili ve “gerçek” anlamda öğrenmenin oluşmasına olanak veren süreçtir. Personelin işe ilk girdiği andan itibaren işte geçirdiği tüm zaman dilimini kapsar ve hem kurum hem çalışanlar açısından bakıldığında kişiler için yapılmış uzun dönemli bir yatırım olarak nitelendirilebilir. Kişiye mesleki beceri, tecrübe ve donanım kazandıran eğitimlerdir. Personel ve yöneticilerden gerçek olayları gözlemleyerek ve bunlardan ders çıkararak öğrenme sürecini gerçekleştirmeleri beklenmektedir. Bu süreçte çalışanlar diğer çalışanların birikim ve tecrübelerinden de faydalanma olanağı bulabilmektedirler.

Perakendeciler uzun yıllar boyunca, satış ciroları, satış adetleri, kârlılık gibi verileri temel performans göstergeleri olarak kullanmışlardır. Günümüzde ise bu göstergelerin yetersiz kalması nedeniyle ek analizler ve göstergeler eklenmiştir. Ek analizleri her perakendeci kendi ihtiyaçları doğrultusunda belirlemektedir. Ancak genellikle karşılaşılan temel performans göstergelerine bakıldığında, mağazaya giren ziyaretçilerin alışveriş yapma oranını gösteren Alışverişe Dönüşüm Oranı, Mağazanın bir metrekaresinde yapılan satışı tespit edebilmek amacı ile kullanılan M² Başına Satış, bir müşteriye birden fazla ürünün satılmasını takip etmek amacı ile kullanılan Fatura Başına Satış, hizmet kalitesini değerlendirmek amacı ile uygulanan Gizli Müşteri Skorları gibi örneklerden bahsedilebilir.

Mağazaya gelen bir müşteriye sunulacak hizmet standardizasyonunun süreci aşağıdaki gibi
özetlenebilir:
Karşılama: Karşılama esnasında güleryüzlü ve pozitif olmak, misafir karşılarmışçasına bir tutum
sergilemek, ilk intibayı olumlu kurmak adına önemlidir. Bu kriterleri taşıyan bir karşılama, samimi bir diyalog başlangıcını sağlamaktadır.
Dinleme: Bu aşamada hedef müşteri ihtiyaçlarını doğru tespit edebilmektir.
İhtiyaca yönelik çözümün belirlenmesi ve aktarımı: Beden dili ve kişiliğin doğru analiz edilmesi bu aşamada önemlidir.
Uğurlama: Son aşamada yine samimi bir dille müşterinin kendini misafir gibi hissedeceği bir
uğurlama gerçekleştirilmektedir.

Perakende yöneticisi stok yönetimine ilişkin riskleri doğru analiz edebilmeli, gerekli önlemleri
almalıdır. Bu riskler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
• Belirsizlik
  - Pazar
  - Teknoloji
  - Rekabet
• Eskime, moda, fiyat düşmesi
• Depolama giderleri
• Stok hizmet giderleri
• Fazla stok tutma riski

İleri POS Teknolojisi: Çoklu kanal yapısında bulunan bayilerin, mevcut stok ve satışları
hakkında veriye ulaşılarak, network üzerinden anlık takiplerle sağlıklı bir stok devir hızına bağlı
verimlilik analizleri ve doğru adetlerde stok bulunurluğunun sağlanmasıdır.

Teknoloji perakendeciliğinde stok yönetiminin önemi aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Stok yönetimi teknoloji perakende sektöründe mağazanın kârlılığını ve devamlılığını
belirlemede en önemli faktörlerden biridir.
• Stokların likiditesi diğer döner değerlere göre daha düşük olduğundan, stok yönetiminde yapılan
hataların düzeltilmesi zaman alabilir ve pahalıya mal olabilir.
• Stoklar aktiflerin önemli bir kısmını oluşturmaktadır.

RFID sistemleri (Otomatik tanımlama): Nesneleri belirlemeyi sağlayan teknolojilere verilen genel bir addır. Otomatik tanımlama genellikle otomatik veri toplama ile birlikte tanımlanır. Bu da varlıkları tanımlamak, onlar hakkında bilgi toplamak ve toplanan bu veriyi el ile saymadan bilgisayar sisteminde toplamak için kullanılır. Otomatik tanımlama sistemlerinin amacı verimliliği arttırmak, veri-giriş hatalarını azaltmak, personeli el ile yapılan sayma işleminin dışında daha kayda değer işlerde kullanmaktır. Otomatik tanımlama şemsiyesinin altına birçok teknoloji bulunmaktadır. Bunlar; barkodlar, akıllı kartlar, sesli tanımlama, bazı biyometrik teknolojiler (retina taraması), optik karakter tanımlama ve radyo frekanslı tanımlamadır.

Graham Bell 1876 yılında “telefon” adını verdiği cihazının patentini alan aldı.

1837 yılında ABD’li araştırmacı C. G. Page, demirin mıknatıslanmasındaki hızlı değişimin müzikal bir ses çıkmasına yol açtığını keşfetmişti. Bu deneye katılanlardan bazıları bu buluşla “anlaşılır konuşmaları” göndermenin de mümkün olabileceğini iddia ettiler. Bu iddiayı ispatlama başarısı, 1876 yılında “telefon” adını verdiği cihazının patentini alan ABD’li Graham Bell’e nasip oldu. (Ancak Bell ile aynı gün, benzer bir cihazın patentini almak için başvuruda bulunan Elisha Gray, sadece 2 saat farkla telefonun mucidi olarak anılma şansını kaçırdı.) 20.yy’a damgasını vuran bu gelişme esasında zincirleme bir reaksiyona yol açar ve Guglielmo Marconi 1899’da radyoyu icad eder. ABD ve İngiltere’de radyo yayınlarının başlamasından sadece 5 yıl sonra, Mayıs 1927’de Türkiye’de düzenli radyo yayınları başlar. İlk anons Sadullah Gazi Evranos’dan gelir.

ABD ve İngiltere’de radyo yayınlarının başlamasından sadece 5 yıl sonra, Mayıs 1927’de Türkiye’de düzenli radyo yayınları başlar. İlk anons Sadullah Gazi Evranos’dan gelir. “Allo allo… Muhterem samiin (dinleyiciler)… Burası İstanbul Telsiz Telefonu…
1200 metre tul-u mevç (dalga boyu), 250 kilosikl. Şimdi akşam neşriyatımıza başlıyoruz.”

Teknoloji parekendeciliğinde yönetim süreçlerini oluşturan unsurlar hakkında değişik yaklaşımlar olmakla birlikte bu konudaki en önemli görüş Henry Fayol’dan gelmiştir.

Planlama: Geleceğin araştırılması, işleyiş planının hazırlanması için yapılan işler.
Örgütleme: Örgütün insan ve madde kaynaklarının amacı gerçekleştirecek şekilde düzenlenmesi, yapılandırılmasıdır.
Emir Verme: İşgörenlere işlerini yaptırma.
Kontrol Etme: Her şeyin önceden belirlenmiş esaslara uyumlu olarak yapılmasını sağlamadır.
'Planlama–Örgütleme–Kontrol Etme–Emir Verme' olmalıdır. Doğru cevap C’dir.

Eşgüdümleme: Örgütteki tüm etkinlikleri bütünleştirme, birbirleriyle ilişkilendirmedir. Doğru cevap A’dır.

Perakendeciler uzun yıllar boyunca, satış ciroları, satış adetleri, kârlılık gibi verileri temel performans göstergeleri olarak kullanmışlardır. Günümüzde ise bu göstergelerin yetersiz kalması nedeniyle ek analizler ve göstergeler eklenmiştir. Ek analizleri her perakendeci kendi ihtiyaçları doğrultusunda belirlemektedir. Ancak genellikle karşılaşılan temel performans göstergelerine bakıldığında, mağazaya giren ziyaretçilerin alışveriş yapma oranını gösteren Alışverişe Dönüşüm Oranı, Mağazanın bir metrekaresinde yapılan satışı tespit edebilmek amacı ile kullanılan M² Başına Satış, bir müşteriye birden fazla ürünün satılmasını takip etmek amacı ile kullanılan Fatura Başına Satış, hizmet kalitesini değerlendirmek amacı ile uygulanan Gizli Müşteri Skorları gibi örneklerden bahsedilebilir. Doğru cevap C'dir.

Perakende yöneticisi stok yönetimine ilişkin riskleri doğru analiz edebilmeli, gerekli önlemleri almalıdır. Bu riskler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
• Belirsizlik
-Pazar
-Teknoloji
-Rekabet
• Eskime, moda, fiyat düşmesi
• Depolama giderleri
• Stok hizmet giderleri
• Fazla stok tutma riski
Doğru cevap A'dır.

Mağazaya gelen bir müşteriye sunulacak hizmet standardizasyonunun süreci aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Karşılama: Karşılama esnasında güleryüzlü ve pozitif olmak, misafir karşılarmışçasına bir tutum sergilemek, ilk intibayı olumlu kurmak adına önemlidir. Bu kriterleri taşıyan bir karşılama, samimi bir diyalog başlangıcını sağlamaktadır.
Dinleme: Bu aşamada hedef müşteri ihtiyaçlarını doğru tespit edebilmektir.
İhtiyaca yönelik çözümün belirlenmesi ve aktarımı: Beden dili ve kişiliğin doğru analiz edilmesi bu aşamada önemlidir.
Uğurlama: Son aşamada yine samimi bir dille müşterinin kendini misafir gibi hissedeceği bir uğurlama gerçekleştirilmektedir.
Doğru cevap E’dir.

Çalışan bağlılığını arttırmak konusunda eğitimin katkısı oldukça önemlidir. Bu süreci verimli hale getirmek ise personele yapılacak ve aşağıda genel olarak ele alınan eğitimlerle gerçekleştirilebilir:
• Oryantasyon: Personelin işe uyum sürecini hızlandırmak için en etkili araçlardan biridir. Şirket kültürü, işleyişi, genel kuralları hakkında bir farkındalık kazandırmak hedeflenmektedir. Örneğin; iletişim perakende mağazalarında işe yeni giren satış personelleri bir ay boyunca onlara yardım edecek koçlarından destek almaktadırlar, ek olarak günlük bazda koçlarından rapor alarak gelişim süreçlerini doğrudan gözlemleme imkanına da sahip olmaktadırlar.
• Teorik eğitimler: Maliyet açısından değerlendirecek olduğumuzda e-eğitime göre yüksek bütçe gerektiren ancak interaktif katılım sayesinde daha etkin gelişim fırsatları sunan eğitimlerdir. Belirli bir teknik konuda, ürün ya da hizmet hakkında ya da kişisel gelişimlerine ve hizmet sürecine katkıda bulunabilecek herhangi bir konuda düzenlenmesi mümkündür.
• İşbaşı eğitim (on the job training): En etkili ve “gerçek” anlamda öğrenmenin oluşmasına olanak veren süreçtir. Personelin işe ilk girdiği andan itibaren işte geçirdiği tüm zaman dilimini kapsar ve hem kurum hem çalışanlar açısından bakıldığında kişiler için yapılmış uzun dönemli bir yatırım olarak nitelendirilebilir. Kişiye mesleki beceri, tecrübe ve donanım kazandıran eğitimlerdir. Personel ve yöneticilerden gerçek olayları gözlemleyerek ve bunlardan ders çıkararak öğrenme sürecini gerçekleştirmeleri beklenmektedir. Bu süreçte çalışanlar diğer çalışanların birikim ve tecrübelerinden de faydalanma olanağı bulabilmektedirler.