aofsorular.com
FEL402U

TARİH FELSEFESİ ELEŞTİRİLERİ -2: POZİTİVİZM KARŞITI TARİH FELSEFELERİ

7. Ünite 23 Soru
S

Antipozitivizm nasıl ortaya çıkmıştır?

Antipozitivizm, pozitivist bilim ve tarih anlayışına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır.

S

Tarih bilgisinin epistemolojik olanağı nasıl ortaya çıkması beklenmektedir?

Tarih bilgisinin epistemolojik olanağı kendine özgü yöntemler üzerinde yeniden temellendirilmesiyle ortaya çıkacaktır.

S

Doğal ve tinsel olgular nasıl ifade edilebilir?

Doğal olgular matematiksel denklemlerle ifade edilebilirler, oysa tinsel olgular, yani tarihsel olgular matematiksel denklemlerle açıklanamazlar.

S

Doğa ile tarih alan incelemeleri nasıl yapılır?

Doğa nedensel ilişkiler kurularak incelenebilecek bir doğal olgular alanıyken tarih teleolojik olarak incelenebilecek tinsel varlık alanıdır.

S

Antipozitivist tarih anlayışına göre tarih nasıl açıklanabilir?

Tarih anlam dünyasıdır, tarih bilimlerinde olguları anlama çabası vardır, doğa bilimlerinde olduğu gibi olguları açıklama çabası yoktur. Bu yüzden de yasalara dayalı açıklama çabasıyla anlam içeren olguları açıklayamayız. Öyleyse tarih ve doğa birbirine karşıt iki ayrı alandır. Tarihin olguları doğal olgular türünden olgular değildir. Bütün bu nedenlerden dolayı da tin bilimlerinin ya da tarihsel bilimlerin nesneleri doğa bilimlerinin ortak yöntemiyle ele alınamazlar. Bu yüzden de insan bilimlerinin olguların anlamını kavramaya yönelen özerk yöntemleri vardır.

S

Dilthey, doğa bilimlerinin tersine ne ile ilgilenmiştir?

Dilthey, doğa bilimlerinin tersine insan dünyasına ve tarihe yönelen bilimlerin temeli sorunuyla ilgilenmiştir. İnsani-toplumsal olana yönelen disiplinler arasında hukuk, siyaset ve devlet öğretisi gibi disiplinler vardır ancak bunlar normatif, yani yasa koyucu olduklarından olması gerekeni söylerler ve bu nedenle de bilim sayılmazlar. Bilim olması gerekeni değil, olanı söyler. Bu yüzden de insani-toplumsal olaylara ilişkin ve olanı söyleyen bilimler de gereklidir ama bu bilimler doğa bilimleri örnek alınarak temellendirilemezler. Bu bilimlerin yöneldikleri olaylar özleri gereği doğa olaylarından farklıdır. “Bu durumda insani-toplumsal olaylara olan gözüyle, yani olgu olarak bakabilecek etkinlik olarak geriye, kendisine bir türlü ‘bilim’ statüsü tanınmayan tarihçilik kalıyor”.

S

Dilthey’a göre akıl nedir?

Dilthey’a göre akıl saf değil, tarihseldir.

S

Dilthey, Kant’ın hangi anlayışına karşı çıkar?

Dilthey, Kant’ın “saf akıl” anlayışına karşı çıkar.

S

Dilthey’a göre akıl, insanın olanaklarına ne ölçüde bağlıdır?

Dilthey’a göre akıl insanın olanaklarına ayrılmazcasına bağlıdır, ama bu olanaklar da tarih içinde gelişen olanaklardır. İnsanın tarihselliği onun bilme edimlerinin koşullarını da oluşturacaktır. İnsanın tarihsel olan olanakları anlaşılmadan bilme edimi tam kavranılamaz. Oysa modern bilgi kuramı bütün bu tarihselliği dışlayarak bir bilgi anlayışı geliştirmiştir ve bu bilgi anlayışı, tam da bu yüzden, tarihsel varlığı kavrayamaz. Modern bilgi kuramının tarihi bilim olarak görmemesinin nedeni de budur.

S

Dilthey,  modern bilgi kuramını nasıl değerlendirir?

Dilthey’a göre modern bilgi kuramı (epistemoloji) insani-toplumsal olana ilişkin bir bilimin olanağı hakkında bir temel oluşturamamıştır. Bu yüzden de tinsel olguların kavranma olanağı için yeni bir bilgi kuramı gereklidir.

S

Dilthey, bilen özneyi nasıl açıklamıştır?

Dilthey’a göre bilen özne her zaman tarihin ürünüdür ve toplumsal bir varlıktır.

S

İnsani ve tarihsel olan gerçekliği hangi bilim inceler?

İnsani ve tarihsel olan gerçekliği doğa bilimleri değil, tin bilimleri inceler.

S

Tarihsel akıl eleştirisi nedir?

Tarihsel akıl eleştirisi, insanların kendi kendilerini ve toplumu ve tarihi anlama yetilerinin bir eleştirisidir.

S

Tarih, tarihsel akılla nasıl kavranabilir?

Tarih doğa gibi teorik akılla kavranamaz ancak tarihsel akılla kavranabilir. Tarih teorik bilmeye değil, tarihsel bilmeye açıktır. Tarihsel bilmenin koşulu da tarihi araştıran, bilmeye çalışan kişinin aynı zamanda tarihi yapmakta olan kişi olmasıdır. Tarihi yazarken tarihi yaparız da. Tarih alanında bütün yapılıp edilenler yine tarihi belirlemekte ve değiştirmektedirler. Tarihçi tarihsellikten yoksun olan salt teorik akılla tarihe yönelmez, tersine o geçmişi anlamaya çalışır. Bunu da geçmiş yaşantıyı zihninde yeniden canlandırarak yapar. Çünkü tarihsel dünya yaşanan bir dünyadır dolayısıyla tarih geçmiş yaşantının anlaşılmasıyla kavranabilir. Tarih asla doğabilimsel determinizme bağlı değildir, tarihte özgürlük vardır. Bu yüzden de tarihe doğa bilimi yöntemleri uygulanamaz; tarihe eğilmek için özel bir yönelime gerek vardır.

S

Hermeneutik nedir?

Dilthey belirli bir tarihsel döneme ait, ya da bizimkinden farklı bir tinselliğe ait yazılı yapıtları yorumlayarak anlamaya “hermeneutik” der.

S

Croce, bütün tarihleri nasıl açıklar?

Croce’ye göre bütün tarihler çağdaş tarihtir, çağdaş olma tarihin karakteridir.

S

Collingwood, neden her düşünceyi düşünce tarihi olarak açıklar?

Collingwood’a göre her tarihsel döneme egemen olan ideler vardır ve biz her bir dönemi o dönemlere egemen olan düşünceyi kavradığımızda anlarız. Bu yüzden de her tarih düşünce tarihidir.

S

Collingwood’ın evrensel tarih felsefesine bakışı nasıldır?

Collingwood’a göre evrensel bir tarih felsefesi olanaksızdır. Bu yüzden tarih felsefesi aslında tarih biliminin felsefesi olarak bu bilimin olanağını ve yöntemlerini soruşturan bir alan olabilir.

S

Collingwood, tarihçinin geçmiş bir olayı soruştururken nasıl bir ayrım yaptığını söyler?

Collingwood, tarihçinin geçmiş bir olayı soruştururken olayın içi ile olayın dışı denebilecek şeyler arasında ayırım yaptığını belirtir. Collingwood’un burada olayın dışı ile kastettiği olayın cisimler ya da onların devinimleriyle betimlenebilen yanıdır. Sözgelişi Caesar’ın ordusuyla belirli bir tarihte Rubicon adındaki ırmağı geçmesi ve belirli bir tarihte kanının senato binasına dökülmesi olayın dışıdır. Olayın içi ise olayın ancak düşünce aracılığıyla betimlenebilecek olan yanıdır. Sözgelişi Caesar’ın Cumhuriyet Yasası’na karşı çıkması ya da Roma Anayasası konusunda kendi düşüncelerinin onu öldürenlerin düşüncelerinden farklılık içermesi olayın içidir. Tarihçi bunlardan yalnızca biriyle ilgilenmez. Tarihçi salt olaylarla ilgilenmez tarihsel kişiliklerin eylemleriyle ilgilenir ve eylem de olayın dışı ile olayın içinin birliğidir. Yani tarihçi Caesar’ın Rubicon’u geçişiyle Cumhuriyet Anayasası’na karşı çıkıyor oluşu bakımından, Caesar’ın öldürülmesiyle de Anayasa konusunda onu öldürenlerle kendisi arasındaki anlaşmazlık bakımından ilgilenir. Tarihçinin işi bir olayın dışının keşfiyle başlasa da burada bitmez. Tarihçi olayın aslında bir eylem olduğunu ve asıl işinin kendisini bu eylemin içinde düşünmek olduğunu ve eylemcinin düşüncesini ayırt etmek olduğunu asla unutmamalıdır.

S

Collingwood’a göre tarihte bir olayın nedeni nedir?

Collingwood’a göre tarihte bir olayın nedeni yine bu olayın kendisidir. Doğa biliminde ise bir olayın nedeni bu olaydan başka olan diğer bir olaydır.

S

Collingwood, doğa biliminin nesnelerinin nasıl kabul edilmesi gerektiğini söyler?

Collingwood’a göre doğa biliminin nesneleri bugün de düşünebildiğimiz anlamda öncesiz-sonrasız nesnelerse tarih bilgisinin nesnelerini de bugün düşünebildiğimiz için öncesiz-sonrasız olarak kabul etmeliyiz.

S

Collingwood, tarihsel bilgiyi nasıl açıklar?

Collingwood’a göre tarihsel bilgi aklın geçmişte ne yaptığının bilgisidir. Tarihsel bilgi aynı zamanda geçmişte yapılanın bugün yeniden yapılması, geçmiş edimlerin şimdide sürdürülmesidir. Hatta tarihsel bilgi uzak geçmişle ilgili olmadığı gibi, tarihsel bilgi de, tarihçinin bir kişi araştırma öznesinin başka bir kişi olması da zorunlu değildir. On yıl önce ne düşündüğümü o zaman yazdıklarımı okuyarak ya da beş dakika önce ne düşündüğümü o zaman yaptığım şey üzerine düşünerek tarihsel düşünme yoluyla keşfedebilirim. “Bu anlamda, her zihin bilgisi tarihseldir”.

S

Collingwood’a göre tarihsel değişme nasıl bir değişmedir?

Collingwood’a göre tarihsel değişme bir düşünme biçiminden ötekine giden bir değişmedir ve bu anlamda geçmiş düşünme biçimleri ölü değildir, şimdide yaşamaktadır.