TARİH FELSEFESİ NEDİR?
İçinde bulunduğumuz çağda "tarih" ne anlama gelmektedir?
Çağımızda, tarihin üç farklı anlamından söz edilebilir:
1. Zamandizinsel (kronolojik) anlam,
2. Geçmişin tümü olarak tarih,
3. Geçmişe ilişkin araştırmalar yapan bir çalışma alanı olarak tarih.
Tarih yazıcılığı, üçüncü anlamıyla tarihin bir ürünüdür.
Res gestae ne anlama gelmektedir?
Res gestae, Latince’de yapılmış işler/şeyler anlamında kullanılan bir tamlamadır. Bu tamlama,
zamanla, geçmişte yapılmış tüm işlere göndermede bulunmak üzere kullanılmış ve bu kullanım, bizde ‘tarih’ sözcüğüyle karşılanan ‘historia’ sözcüğünün ilk anlamını oluşturmuştur. Tarih sözcüğünün, çağımızda göndermede bulunduğu anlamlardan biri de yaşanmış geçmişin tümü olarak tarihtir. Bu anlam, tarihe olduğu kadar tarih felsefesine de yüklenmiştir ve tarihe felsefenin gözüyle yaklaşmaktan anlaşılan şey, geçmişte kalmış olayların ne anlam ifade ettiğini sorgulamaktan başlayarak gitgide insanlığın tüm yaşanmış geçmişine -yani bir tür “dünya tarihi”ne- yönelmiş bir çalışma olmuştur. Bu çalışma giderek tüm insanlık tarihine yönelik bir öte/üst bakış edinmeye ve insanlık tarihinin bütününü kavramayı ve açıklamayı hedefleyen bir felsefe sistemi kurmaya, tüm insanlık tarihini de böyle bir felsefe sistemi üzerinden açıklamaya kadar uzanır. Geçmişte kalan insan-toplum olaylarını bir bütün olarak ifade eden Latince terim res gestae, niteliklerini kısaca ifade ettiğimiz türden bir çalışmayı da içerir.
Historia rerum gestarum ne anlama gelmektedir?
Historia rerum gestarum, Latince’de yapılmış işlerin/şeylerin anlatımı, öykülenmesi anlamında kullanılan bir tamlamadır. Bu tamlama, geçmişte yapılmış tüm işlerin yazıya geçirilmesi anlamında kullanılır ve bu kullanım, bizde ‘tarih’ sözcüğüyle karşılanan ‘historia’ sözcüğünün ikinci temel anlamını oluşturur. Historia rerum gestarum anlamıyla tarih felsefesi, tarih yazan kişinin bilgi etkinliğini asıl sorun olarak öne çıkaran bir tür “bilim felsefesi”, bir “metodoloji eleştirisi”dir.
Walsh tarih felsefesini nasıl açıklamaktadır?
Walsh’a göre tarih felsefesi, tarihte anlam, bütünlük, yasa, amaç gibi sorunları inceleyen tarih metafiziği ve tarih çalışmalarında ortaya çıkan sorunları, tarihte araştırma yöntemi/yöntemleri, bilginin güvenilirliği, açıklama, kanıtlama gibi sorunları konu edinen analitik tarih felsefesi olmak üzere, kendi içinde ikiye ayrılır.
Sorokin'e göre anlamlı tarih felsefelerinin ortaya çıkış koşulları nelerdir?
Sorokin’e göre, anlamlı tarih felsefeleri, anlaşılabilir tarihsel olay yorumları ve toplumsal-kültürel süreçler üzerine yapılan kaydadeğer genellemelerin önemli çoğunluğu, bunalım ya da geçiş, bazen çözülme dönemlerinde, yahut bu tür dönemlerin hemen öncesinde ve sonrasında ortaya çıkmaktadır. Sorokin, bu tezine İbn Haldûn’un Mukaddime adlı yapıtını örnek olarak gösterir.
Tarihselcilik görüşünü açıklayınız.
Tarihselcilik (historismus/historism), insanın düşünce ve emeğinden çıkmış her şeyin tarih içerisinde, bir birliktelik-toplumsallık ortamında oluştuğunu ve bu şeylerin tarihin her döneminde değişikliğe uğradığını savunan görüştür. Bu görüşe göre, bilim, sanat, meslekler, hatta felsefe bile, tarihsel bir temele sahiptir; insanın bu düşünce ve eylem ürünlerinin her biri, insan ve toplum tarih sürecinde değiştikçe değişim gösterir.
Alman Tarih Okulu tarih bilgisini nasıl ele almaktadır?
Alman Tarih Okulu, kökeni ve gelişimi bakımlarından daha çok Alman idealist filozof Johann Gottfried von Herder’e bağlı olan ve seçkin düşünürleri arasında Wilhelm von Humboldt’un
(1767-1835) bulunduğu tarih okuludur. Bu okulun yaklaşımına göre tarih bilgisi, bir halkın kendisiyle
ilgili bilincinin ne olduğunun belirlenmesi yoluyla yalnızca o halk için geçerli olabilecek türden bir bilgidir.
Wilhelm Dilthey'in tarih bilimi açısından önemini açıklayınız.
Wilhelm Dilthey (1833-1911), Alman Tarih Okulu’ndan etkilenerek tarih bilimini temellendiren,
çağında gelişip yaygınlık kazanarak “bilimsel bilgi” tartışmalarını kuşatmış olan pozitivist anlayışa şiddetle karşı çıkmış ve onların öne sürdüklerinin aksine, doğa bilimleri yanında, insanın ve yapıp ettiklerinin inceleme konusu kılındığı başka bir bilimsel araştırma sahasının var olduğunu ısrarla savunmuştur. Dilthey’a göre, tarih/toplum gerçekliğini kendilerine konu edinen bilimler, uzun zamandan beri, diğer bilimler (Dilthey doğa bilimlerini kastetmektedir) arasındaki yerlerini ve dayandıkları temelleri aramakla meşgul olmuşlardır. İşte Dilthey, bu tarih/toplum gerçekliğini kendisine konu edinen bilimleri “tin bilimleri” (Geisteswissenschaften) başlığı altında toplar. Dilthey,
doğa bilimlerinin de ortaya çıkmasını olanaklı kılan şeyin “tinsel” olgular, yani insan yapıp etmeleri olduğunu ve bu yapıp etmelerin de tarih içerisinde geliştiğini, yani tinsel dünyanın tarihsel bir temele sahip oldu¤unu savunmuştur. Bu görüşleri ışığında, Dilthey’in her şeyi tarihsel bağlam içerisinde anlamlandırdığını ve bu yönüyle yalnızca historia rerum gestarum anlamında bir tarih felsefesinin değil, aynı zamanda bilime yönelik yaklaşımlarda etkili olan tarihselciliğin de bir temsilcisi olduğunu söylememiz kolaylaşır.
Atkinson'a göre tarih metafiziğinin güvenilmez olmasının nedenleri nelerdir?
Atkinson tarih metafiziğine şu nedenlerden dolayı çok fazla eleştiri yöneltildiğini ve tarih metafiziğinin güvenilmez bulunduğunu ileri sürmüştür: 1. Geniş genellemeler tarihsel kanıtlar kullanılmadan yapılmaktadır; 2. Tarih zorunlu ilkelere dayanarak açıklanmaya çalışılmakta fakat bu çaba tarihten verilerle desteklenememektedir. Atkinson’un bildirdiği nedenler ve pozitivist bilim anlayışı 20. yüzyılda tarih metafiziğinin gerilemesine neden olmuş, dolayısıyla tarih dar alan çalışmalarından, tarih felsefesi de tarih çalışmalarının epistemolojisi olmaktan öteye gitmemiştir.
Collingwood'a göre tarihe ilişkin dört temel soru nelerdir?
Collingwood, tarihe ilişkin dört temel soru sorar:
1. Tarihin tanımı nedir?,
2. Tarihin nesnesi nedir-yani tarih neyi araştırır?,
3. Tarihin yöntemi nedir? ve
4. Tarihin (hem geçmişin tümü olarak hem de bir bilim olarak) ereği nedir?
Collingwood’a göre tarihin değeri, insanın ne yapıp ettiğini dolayısıyla ne olduğunu, yani doğasını bize öğretmesindedir.
Tarih sözcüğünün etimolojik kaynakları nelerdir?
İlk olarak, Sami dillerinde daha çok zamanla ilgili anlamlar yüklenmiş olan ve Türkçe’de böyle bir kullanımı da bulunan “tarih”in, İslâm tarihçiliğinde, tanık olunmuş olayları kayıt altına almak üzere yıllıklar (annales) yazma anlamında kullanıldığını söyleyebiliriz. Batı dillerinde history, historia, vb. biçimlerde karşımıza çıkan ve Türkçemizdeki “tarih”in karşılığı olan sözcük de Yunanca historeinden
gelmektedir. Historein, Yunanca’da “araştırma yoluyla bilme/öğrenme” anlamında, ayrıca “hikâye” ve “tarih” anlamlarında kullanılmıştır.
Batılı anlamda tarih felsefesinin kurucusu kimdir ve görüşleri nelerdir?
Batı’da tarih felsefesinin kurucusu olarak görülen Giambattista Vico’ya göre tarih, insan topluluklarının ve onların kurumlarının tarihidir. Vico ilkel insanın başlattığı gelişmelerden ne çıkacağını önceden gördüğü fikrini temelsiz bulur. Tarih insan yapıp etmelerinden oluştuğundan onda bir plan varsa da bu plan bütünüyle insana aittir. Vico’nun düşüncesinde tarih salt insan zihninin bir ürünü değildir, aksine, insan doğası ancak tarih aracılığıyla anlaşılabilmektedir. Çünkü tarih, insanların farklı zamanlarda değişik biçimlerde kendilerini ifade etmelerini kapsamakta, insanın bir bakıma karakterini oluşturmaktadır. Tarihi yapan insan olduğu için, tarih insan tarafından bilinebilir , hatta Yeni Bilim’de doğruluğun bilgisi için tek sağlam kalkış noktası, verum ile factum’un-yani doğru ile olgunun- birbirlerine geçtiği ve dönüştüğü “toplumsal-sivil dünya”nın bizzat kendisi olarak gösterilmektedir
Raymond Aron tarihi nasıl tanımlamaktadır?
Raymond Aron tarihe, dar anlamıyla insan geçmişinin bilimi, geniş anlamıyla kültürün, türlerin, gökyüzünün ve yeryüzünün araştırılması tanımını getirmiş ve bu tanımlamada doğa-insan ilişkisini göz önünde bulundurmuştur.
Karl Jaspers'in düşüncesinde tarihin işlevi nedir?
Karl Jaspers doğa-insan ilişkisini-her ikisi de zaman süreci içinde var olan doğa tarihi ve insan tarihi biçimlerinde ele almaktadır. İnsan, doğada bulunmayan bir ayrıcalığa kendine özgü olan bilinci ve amaçlılığı sayesinde kendi kültürel sürecini dönüştürme ve kendini bir tarih varlığı olarak var kılma ayrıcalığına sahiptir ve tam da bu bakımdan doğa tarihsiz, insan tarihlidir. Tarih, Jaspers’e göre insanın kendisini onaylaması bakımından en güçlü nesnel gerçekliktir ve insanlığı en geniş haliyle tabloya aktarır, çağdaş insan için gerekli ölçütleri ortaya koyar ve çağa bilinçsizce bir bağlılıktan insanı kurtarır; kısacası, insana kendini ‘görmeyi’ öğretir
Karl Popper'e göre tarih nedir?
Karl Popper’e göre tarih, insanlığın bilgisi ve bu bilgi üzerine ortaya atılan kuramların toplamından oluşur; bu yüzden de insanın tarihinin en önemli kısmı felsefeyi ve dini de içeren insan düşüncesi ve
bilgisinin tarihidir.
Takiyettin Mengüşoğlu tarihi nasıl tanımlamaktadır?
20. yüzyıl düşünürlerimizden Takiyettin Mengüşoğlu ise tarihi, “tarihi varlık sahası” adı altında ontolojik bir tabaka olarak tanımlamıştır:
“Doğal varlık alanının tam karşıtı olan başka bir varlık alanı da ‘tarihsel varlık-alanı’dır. Bu varlık alanı da birçok bilimlerin kendisiyle uğraştığı bir alandır. Bu varlık alanına ‘tarihsel varlık-alanı’ adının verilmesinin nedeni, bir yandan bu alanın insan grupları, sosyal-birlikler arasında olup biten olayların alanı olması; öte yandan bütün insan eylemlerinin sonucunda ortaya çıkan başarıların bu alanın içinde yer alması ve bütün bunların da oluş ve gelişme içinde bulunmasıdır”.
Tarih felsefesini tarih düşüncesinden ayıran temel ölçüte ilişkin başlıca görüşler nelerdir?
Collingwood’a göre tarih felsefesini tarih düşüncesinden ayıran temel ölçütün ne ya da neler olduğu sorusuna Voltaire’in vereceği yanıt eleştirel yöntem ve özgün düşünüş, Hegel’in vereceği yanıt evrensel bir tarih ya da dünya tarihi, pozitivistlerin vereceği yanıt ise tarih biliminin açıklamakla yükümlü olduğu ve geçmişteki olayları belirleyen genel yasaların keşfedilmesi yönündedir. Bıçak’a göre de bu sorunun yanıtı eleştirel yöntem ve sistematik kurgudur.
"Tarih Felsefesi" terimi, ilk olarak ne zaman ve kim tarafından kullanılmıştır?
“Tarih Felsefesi” bir çalışma alanının adı olarak ilkin 18. yüzyılda telaffuz edilmiştir. Collingwood’a göre bu terimi ilk kullanan düşünür Voltaire olmuştur. Voltaire bu terimi-tarihçinin eski kitaplarda bulduğu hikâyeleri tekrar etmektense kendi düşüncelerini geliştirmeye çalıştığı bir tarih düşünüşünü kastederek-eleştirel ya da bilimsel tarih anlamında kullanmıştır.
Ortega y Gasset insanın doğasını nasıl açıklamaktadır?
Ortega y Gasset şeyler için doğa ile insan için tarihin aynı anlama geldiğini ileri sürmüş, insanın kendi yaptıkları dışında doğasının olmadığını söylemiştir. Geçmişi insanın yaşamının kendisi olarak değerlendiren Gasset’e göre tarih, “....içinde yaşadığımız en kesin güncelliğin bilimidir." Öyleyse geçmiş anlamında kullanılan tarihin, insanı önemli ölçüde belirlemekte ve günlük hayatı da etkilemekte olduğu göz önüne alındığında günlük hayatın sorunlarının da tarih araştırmalarına konu olması neredeyse kaçınılmazlaşır.
Braudel'e göre, tarihçinin olası en büyük hatası nedir?
Braudel’in tarihe ilişkin düşüncesi de tarihin insanlar, insanların da tarih tarafından yapıldığı ve kaderlerinin onun tarafından biçimlendirildiği yönündedir. Braudel’e göre tarih, olanaklı tüm tarihlerin-dünün, bugünün, geleceğin öğretilerinin-bir toplamıdır ve en büyük hata, bu toplamı oluşturan parçalardan herhangi birini diğerlerini dışlayacak biçimde tercih etmektir. Böyle bir tercih yapıp ona saplanmak tarihçinin diğer öğretilerin yaklaşımlarını gözden kaçırması sorunuyla karşılaşmasına neden olur.