Araba Sevdası’nın konusu kısaca şu şekilde özetlenebilir: Romanın başkişisi Bihruz Bey’dir. Bihruz, biraz saf, dünyayı tanımayan, eğitim görmemiş bir mirasyedidir. En büyük tutkusu Fransız modası, Fransız yaşam biçimi ile kültürü ve bir de lüks araba merakıdır. Ta ki, sıradan ve hafif meşrep bir kadın olan Periveş ile Çamlıca Bahçesi’nde gezerken karşılaşana kadar. Bihruz, londoda gördüğü sarışın Periveş Hanım’a ilk bakışta âşık olur. Gece gündüz onu düşünür. Ona ulaşmanın çarelerini arar, sev- diği kadına aşk mektupları yazar. Oysa Periveş Hanım, Bihruz’u dikkate bile almamıştır, mektupları da okuma- mıştır. Dolayısıyla kendisine teklif edilen buluşma yerine de gelmemiştir. Bihruz sevdiği kadının buluşma yerine gelmemesine çok içerler, aşk acısı gittikçe artar. Bundan dolayı psikolojik açıdan bunalıma girer, üzülür, ağlar. Bihruz’un en yakın arkadaşı Keşfi Bey, arkadaşının bu durumunu gördükten sonra Periveş Hanım’ı tanıdığını, onun tifodan öldüğünü söyler. Bu kez Bihruz’un haya- tı kararır. Sevdiğinin ölümü üzerine yas tutmaya başlar. Aradan bir süre geçtikten sonra Bihruz, Periveş Hanım’ı uzaktan vapurda görür. Periveş Hanım’ın öldüğünden emin bir şekilde onun ablası olduğunu düşünür. Keşfi Bey, yalanına devam eder ve Bihruz’u destekleyerek gör- düğü kişinin Periveş Hanım değil, onun ablası olduğunu söyler. Bihruz Bey, bir Ramazan akşamı, Şehzadebaşı’nda Periveş ve Çengi Hanım’a rastlar. Onlara sevgilisinin me- zarını sorar. Periveş Hanım, kendisinin kız kardeşi olma- dığını söyleyerek Bihruz’un yanından ayrılırken Çengi onun ihtiyarlamadan bunadığını söyleyerek Bihruz’la alay eder ve sonra da hanımlar arabalarına atlayarak gi- derler. Bihruz Bey, Periveş ve Çengi Hanım’ın arkasından bakakalır. Böylece Araba Sevdası romanı biter.
Söz edilen romanın tahlili için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?