SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM

Akademik alanyazında yaygın bir şekilde kabul edilen tanım ise Brundtland
Raporu’nda geçmektedir. Bu tanıma göre sürdürülebilirlik “bugünün gereksinimlerini gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden
ödün vermeksizin karşılamak” şeklinde ifade edilmiştir. Belirsiz bir
süre boyunca bir durum ya da sürecin sürdürülebilme kapasitesi sürdürülebilirlikle açıklanmaktadır. Doğru cevap B'dir.

Temelinde ekoloji ve ekolojik sistemlerin fonksiyon, süreç ve üretkenliğinin devam ettirilebilmesi sürdürülebilirliğin asıl konusudur. Sürdürülebilirlik son dönemde çevre, insan ve gelecek kuşaklar arasındaki sorumlulukları tanımlamak için kullanılmaktadır. Sürdürülebilirlikte yaşam kalitesinin düşürülmeden düşünce ve uygulama tarzının değiştirilmesi esastır. Bu değişiklikte tüketim toplumunun dönüştürülerek evrensel açıdan dayanışma içinde olan, çevresel ve toplumsal
sorumluluklar ve ekonomik çözümleri hedefleyen bir hâle getirilmesi amaçlanmaktadır. Doğru cevap C'dir.

Belirsiz bir süre boyunca bir durum ya da sürecin sürdürülebilme kapasitesi sürdürülebilirlikle açıklanmaktadır. Temelinde ekoloji ve ekolojik sistemlerin fonksiyon, süreç ve üretkenliğinin devam ettirilebilmesi sürdürülebilirliğin asıl konusudur. 

Ekoloji: Canlıların kendi aralarında ve çevreleri ile olan karşılıklı ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Doğru cevap D'dir.

1970’li yıllar ekolojik kalkınma, sürdürülebilir
kalkınma ve kültürel kalkınma gibi yeni kavramların ortaya çıktığı yıllardır.  Küresel ölçekte yaşanan çevre sorunlarının tüm yaşamı tehdit ettiğinin anlaşılmasından sonra çevresel sorunların çözümüne ilişkin çabalar da hız
kazanmıştır. Bu dönemde çevre sorunlarının çözümüne ilişkin görüşler mekanik evren anlayışı etrafında şekillenmektedir.  Sürdürülebilirlik kavramı 1972 yılında Stockholm’de yapılan Dünya Çevre Konferansı Raporu’nda bulunan eko-gelişme kavramı üzerine yapılan tartışmalar neticesinde olgunlaşmıştır. Doğru cevap B'dir.

Kalkınmak “bir şeyin durumunun düzelmesi, aşamalı bir biçimde gelişmesi ve ilerlemesi” olarak tanımlanmaktadır (TDK, 2020). II. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan hızlı teknolojik ve endüstriyel gelişme ile birlikte büyük bir nüfus artışı yaşanmıştır. Bu dönemde çevre ve doğaya ilişkin sistemler dışlanmış,
tüketimin ön planda olduğu kontrolsüz bir kalkınma yaşanmıştır. 1960’lı yılların sonuna gelindiğinde mevcut düzenin ekolojik dengeleri bozduğu ve kalkınma sürecinde çevrenin de göz önünde bulundurulması gerektiği anlaşılmıştır. Doğru cevap E'dir.

Sürdürülebilirlik konusu Birleşmiş Milletler tarafından da ciddiyetle takip
edilen bir konudur. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler ülkelerin konuya özenle yaklaşmalarını ve devlet yöneticilerinin sürdürülebilir kalkınmayı destekleyici politikalar geliştirmelerini sağlamak için çalışmaktadır.  Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınmayı ekonomik kalkınma, sosyal kalkınma ve çevrenin
korunması olmak üzere üç başlıkta tanımlamıştır. Ekonomik açıdan sürdürülebilir kalkınma dünyadaki sınırlı kaynakların kullanımında duyarlı olmayı esas almaktadır. Doğru cevap B'dir.

Sürdürülebilirlik konusu Birleşmiş Milletler tarafından da ciddiyetle takip
edilen bir konudur. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler ülkelerin konuya özenle yaklaşmalarını ve devlet yöneticilerinin sürdürülebilir kalkınmayı
destekleyici politikalar geliştirmelerini sağlamak için çalışmaktadır. Sosyal açıdan sürdürülebilir kalkınma tüketim odaklı toplumdan çevreye duyarlı ve bilinçli tüketim yapan toplumlara dönüşüme vurgu yapmaktadır. Doğru cevap B'dir.

İsveç’in başkenti Stockholm’de 5-16 Haziran 1972 tarihleri arasında gerçekleştirilen konferans Birleşmiş Milletler İnsan Konferansı olarak da bilinmektedir. Konferansta sosyoekonomik yönden ve gelişme düzeyleri açısından farklı düzeylerde bulunan 113 ülke ilk defa “çevre” temalı bir toplantıda bir araya gelmiştir. Stockholm Konferansı’nda Birleşmiş Milletler Çevre Komisyonu (UNEP) kurularak, 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Doğru cevap A'dır.

Gündem 21’in başarıyla uygulanmasından öncelikle ve esas olarak
hükûmetlerin sorumlu olacağı belirtilmekle birlikte, bu sürece, halkın ve hükûmet dışı kuruluşlarla diğer grupların etkin bir biçimde katılımının sağlanması gereği vurgulanmaktadır. Son olarak Gündem 21’in dinamik bir program olduğuna dikkat çekilmekte ve bu sürecin, sürdürülebilir kalkınma için yeni bir küresel ortaklığın başlangıcı olduğu belirtilmektedir. Gündem 21 aşağıdakiler üzerine
bina edilmiştir (Dışişleri Bakanlığı, 2020a):
• Tüm program alanlarına yönelik finansman
politikalarının belirlenmesi,
• Yeni kaynakların yaratılması,
• Uygulanabilir teknik ve ekonomik araçların belirlenmesi,
• Merkezî yönetim-yerel yönetim ilişkilerinin “yerinden yönetim” anlayışı doğrultusunda güçlendirilmesi,
• Hükûmetler ve hükûmet dışı kuruluşlar arasında iş birliğinin geliştirilmesi ve halkın etkin katılımının sağlanması.

Doğru cevap D'dir.

Buhalis ve Fletcher (1996) sürdürülebilir turizm anlayışının daha iyi kavranması ve doğayla uyum içinde bir turizm gelişimi için eğilimler, sorumluluklar ve gelecek bağlamında 10 ilke öne sürmüştür :

• Harekete geçmek için ihtiyaçların tanımlanması,
• Dezavantajlı kesim, yer ve toplulukların desteklenmesi,
• Kurallı bir gelişimin amaçlarının oluşturulması,
• Alan ve varlık üzerinde denetimler yapılması, alan gelişimi ve alanın sahibine karşı aktif politikalar izlenmesi,
• Malzeme politikasının oluşturulması,
• Doğanın korunması,
• Tarım ve ormanların sürdürülebilir kullanımının teşvik edilmesi,
• Ekonomik faaliyetlerin düzenlenmesi,
• Yerel mimari, gelenekler, kültürel değerler ve folklor değerlerinin korunması,
• Turizm pazarlaması ve tanıtımın yapılması. 

Doğru cevap D'dir.

Doğal kaynakların sınırlı olması ve bir gün bitebileceği

Ekonomik kalkınma, sosyal kalkınma ve  çevrenin korunması birlikte olmalıdır.

Farklı ülkelerin çevreye duyarlı yönetim anlayışını benimsemesine yönelik bazı bazı ilkelerin uygulanması kabul edilmiştir.

Endüstriyi besleyen çevresel, sosyal, kültürel ve ekonomik dinamiklerin de korunmasına yapılacak katkıyı ifade etmektedir.

Kültürel boyut

Sakin Şehir

Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu

2002

Çevresel kaynakların sürekli kullanıma uygun şekilde korunması

Eğirdir