Sürdürülebilir Turizm Kavramı ve Kavramın Tarihsel Gelişimi

“Sür­dürülebilir turizm yaklaşımı, kökleri sürdürülebilir kalkınmaya dayanan ve sürdürülebilir kalkınmanın turizm özelinde uyarlamalarını içeren bir yaklaşım­dır.”

“Ekoloji ve ekolojik sistemlerin fonksi­yon, süreç ve üretkenliğinin devam ettirilebilmesi sürdürülebilirliğin asıl konusudur (Yavuz, 2010: 64)."

“Sürdürülebilirlik anlayışı ile turistlerin tatil yaptıkları ya da gezdikleri çevrenin, ekosistemlerin, flora-fauna çeşitliliğinin bozulmadan korunması ve daha iyi bir hâle getirilmesi, beşerî bağlamda ise turistler tarafından ziyaret edilen bölgelerde sosyal, kültürel ve ekonomik devamlılığın bu hususlar ko­runarak sürdürülmesi amaçlanmaktadır.”

“Sürdürülebilirlikte yaşam kalitesinin düşürülmeden düşünce ve uygu­lama tarzının değiştirilmesi esastır.”

“Ekoloji: Canlıların kendi aralarında ve çevreleri ile olan karşılıklı ilişkilerini ince­leyen bilim dalıdır (Eser, Geçit ve Emek­lier, 2000: 24)”

“1970’li yıllarda çevre sorunlarının çözü­müne ilişkin görüşler mekanik evren anlayışı etra­fında şekillenmektedir.”

Sürdürülebilirlik kavramı 1972 yılında Stockholm’de yapılan Dünya Çevre Konferansı Raporu’nda bulunan eko-gelişme kavramı üzerine yapılan tartışmalar neticesinde olgunlaşmıştır (Gezer, 2013: 14).”

“1972 yılında yazılan Büyümenin Sınırları (Limits to Growth) isimli kitap ilginç bir rapor sunarak dünyanın ilgisini sürdürülebilirlik konusuna çekmiştir.”

“Brundtland Raporu olarak da bilinen dokümanda sürdürülebilirlik kavramı sürdürülebilir kalkınma olarak yer almıştır.”

“1990’lı yıllar sürdürülebilirlik ve turizm kavramlarının yan yana geldiği yıllardır.”

“Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınmayı ekonomik kalkınma, sosyal kalkınma ve çevrenin korunması olmak üzere üç başlıkta tanımlamıştır.”

“Sosyal açıdan sürdürülebilir kalkınma tüketim odaklı toplumdan çevreye duyarlı ve bilinçli tüketim yapan toplumlara dönüşüme vurgu yapmaktadır.”

“Yönetişim: Resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımı (TDK, 2020).”

“Brundtland Raporu sürdürülebilirliğe ilişkin tartışmalara yeni bir boyut katmıştır. Buna göre ekonomik büyüme ve doğal kaynaklar arasındaki dengeyi gerçekleştirmeye çalışırken, ülkeler arasındaki fırsat eşitliği dengesi de gözetilmelidir.”

“Eko-turizmde amaç doğayı korumak, yerel halkın refahına katkıda bulunmak, doğal alanlara karşı sorumluluk taşıyan bir turizm faaliyetler zinciri ortaya koymaktır.”

“1990’lı yıllar ise turizmin ekonomik, sosyal ve çevresel etkileriyle ele alındığı bir dönem olmuştur. Öyle ki turizmde sürdürülebilir kalkınma tartışmaları yapılırken, turistlerin ve turist ağırlayan bölgelerin ihtiyaçları gözetilirken turizmde kullanılan kaynakların geleceğe yönelik olarak korunması ve artırılmasını destekleyen bir yaklaşım da benimsenmiştir (Çelik, 2016: 67).”

“Sürdürülebilir turizm anlayışı; insanı şimdiki ve gelecek kuşaklarıyla merkeze alan, turizme çekicilik olarak katkı yapan çevresel, sosyal, kültürel ve eko¬nomik boyutlarının sürdürülebilirliğini gözeten bir bakış açısının hâkimiyetini savunmaktadır.”

“Turizmin kültür üzerinde olumsuz etkileri de olabilmektedir. Bazı durumlarda toplumların kültürel değerleri turistlere sunum aşamasında meta hâline getirilmektedir. Böyle zamanlarda kültürel varlıkların turizm kaygısıyla özünden uzaklaştırıldığına şahit olunmaktadır… Dünya üzerinde yer alan bazı kutsal alanların turistlerin saygısız davranışları neticesinde kirlenmesi ya da o alanlara ilişkin ortamların kapasite aşımı vb. nedenlerle aslından uzaklaşması turizmin kültür üzerindeki olumsuz etkileri arasındadır… Bu gibi durumlar yerel halkın kendi kültür ve alışkanlıklarından uzaklaşarak orayı ziyaret eden turistlerin kültürünü benimsediklerini göstermektedir.”

“Turizmde sürdürülebilirlik anlayışı dört farklı boyutta gerçekleşmektedir. Bu boyutlardan birinin ya da birkaçının dışarıda bırakıldığı bir sürdürülebilirlik yaklaşımı noksan kalacaktır. Turizmin çevre, sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlarıyla ele alınması ve sürdürülebilirlik yaklaşımının bu boyutlar altında uygulanması gerekmektedir.”

“1970’li yıllara kadar yalnızca iktisadi kalkınmayı merkeze alan büyüme anlayışı bu tarihten sonra çevrenin korunması, gelecek nesillerin ihtiyaçlarına yetebilecek bir dünyanın onlara aktarılması gibi hassasiyetleri gözetmeye başlamıştır. Farklı birçok alan gibi turizm de sürdürülebilirlik kapsamında gerçekleştirilen tartışmalara dâhil edilmiştir.”