Nakit tutma gereksinimini etkileyen faktörler, işletmeden işletmeye farklılıklar gösterebilir. Bir işletmenin nakit tutma gereksinimini etkileyen faktörlerin bir kısmı işletme yönetiminin kontrolü dışında iken bir bölümü de yönetimin müdahale edebileceği, kontrol edebileceği niteliktedir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, yöneticilerin tercihi ve alacakları kararlar, elde bulundurulacak nakit seviyesi konusunda önemli bir belirleyicidir. Bununla birlikte, bir işletmenin nakit gereksinimini etkileyen başlıca faktörler şunlardır:1. İşletmenin Nakit Giriş ve Çıkışları Arasındaki Zaman Uyumu: Nakit gereksiniminin saptanmasında, işletmenin nakit giriş ve çıkışları arasındaki zaman uyumu önemli bir rol oynar. Eğer, nakit giriş ve çıkışları dengeli bir seyir izliyorsa, işletmenin fazla nakit bulundurmasına gerek yoktur. Örnek olarak satışların bütün bir yıla yayılmış olduğu durumda, rutin giderlerin (elektrik, telefon, su, vb.) karşılanması için elde nakit tutma gereksinimi azalacaktır. Satışların dalgalı olduğu durumda ise, elde nakit tutma gereksinimi artacaktır.
2. İşletmelerin Alış ve Satış Koşulları: Nakit gereksinimini belirleyen faktörlerden biri de işletmenin alış ve satış koşullarıdır. Alışlarını ağırlıklı olarak kredili yapan işletmelerin elde bulunduracağı nakit nispeten daha az iken, alışlarını ağırlıklı olarak peşin yapan işletmelerin elde bulundurmaları gereken nakit miktarı nispeten daha fazladır. Benzer şekilde ağırlıklı olarak peşin satış yapan işletmeler daha düşük nakit seviyesi ile faaliyetlerini yürütebilecekken, ağırlıklı olarak kredili satış yapan işletmeler elde nispeten daha fazla nakit bulundurma ihtiyacı duyacaklardır.
3. Alacakların Devir Hızı: Bir işletme için alacak devir hızı, bir faaliyet döneminde alacakların kaç kez yenilendiğini ifade eden bir göstergedir. Bu göstergeden hareketle, alacakların ortalama kaç günde tahsil edildiğini (alacak tahsil süresi) saptamamız mümkündür. İşletmelerin elde bulunduracakları nakit seviyesi, alacak devir hızıyla ve alacak tahsil süresi ile de yakından ilişkilidir. Eğer işletmenin alacak devir hızı yüksekse (dolayısıyla, alacak tahsil süresi kısaysa), nispeten daha düşük seviyede nakit bulundurulacaktır. Tersine, alacak devir hızı düştükçe ve alacak tahsil süresi uzadıkça, elde daha fazla nakit bulundurma ihtiyacı duyacaktır.
4. Stok Miktarı ve Stok Devir Hızı: Elde bulundurulan stoklar işletmeler açısından depo kirası, sigorta gideri, finansman gideri gibi birtakım giderlere yol açar. Bu nedenle, elde bulundurulan stok seviyesi yükseldikçe, işletmenin elde bulundurma ihtiyacı hissedeceği nakit seviyesi de yükselecektir. Elde bulundurulan stok seviyesi azaldıkça, daha az nakit seviyesi ile faaliyetlerin sürdürülebilmesi mümkün olacaktır. Stoklarla bağlantılı önemli bir göstergede, stok devir hızıdır. Stok devir hızı, bir faaliyet döneminde stokların kaç kez yenilendiğinin göstergesidir. Stoklardaki yenilenmenin satışla mümkün olacağı düşünülürse, stok devir hızı arttıkça işletmenin elde bulunduracağı nakit seviyesi azalacaktır. Buna karşılık, stok devir hızı azaldıkça nispeten daha fazla nakdin elde bulundurulmasına ihtiyaç duyulacaktır.
5. İşletmelerin Kredi Sağlama Kapasitesi: Bildiğimiz gibi elde bulundurulan nakdin bir kısmı, gelecekte ortaya çıkması muhtemel kimi istenmeyen gelişmeler karşısında hazırlıksız kalmamak amacıyla (ihtiyat nedeniyle) elde bulundurulmaktadır. İşletmeler ihtiyat nedeniyle kasada ya da bankada nakit bulundurmak yerine, ihtiyaç doğduğu zaman banka kredilerinden yararlanarak gerekli ödemeleri yapmayı tercih edebilir. Ancak böyle bir tercih uygun koşullardan borçlanabilme olanakları ile yakından bağlantılıdır. İşletme, gerekli olduğu durumda banka kredisini kullanabileceğini düşünüyorsa, bu durumda, nispeten daha az nakit seviyesi ile faaliyetlerini sürdürebilecektir. Ancak, ihtiyaç hâlinde kısa sürede kolaylıkla kredi temin etmesinin güç olduğunu düşünen bir işletme ise nispeten daha fazla elde nakit bulundurma ihtiyacı duyacaktır.
6. Borçları Konsolide Edebilme Olanağı: Vadesi gelen borçlarını erteleyebileceğini veya yeniden yapılandırabileceğini düşünen işletmelerin elde bulunduracakları nakit miktarı nispeten daha düşük seviyede olacak iken, çeşitli nedenlerle borçlarını erteleyebilme ya da yeniden yapılandırma olanağının olmadığını düşünen işletmelerin elde bulunduracakları nakit seviyesi nispeten daha yüksek olacaktır.
7. Sektördeki Rekabet Koşulları: İşletmenin faaliyette bulunduğu sektördeki rekabetin şiddetli olduğu ölçüde, istenmeyen gelişmeler karşısında hazırlıklı olmak(ihtiyat) amacıyla elde daha fazla para bulundurulacaktır.
8.Yakın Gelecekte Büyük Ödemelerin Yapılıp Yapılmayacağı: Eğer işletme yakın gelecekte yeni yatırımlara gidecekse, büyük tutarlarda kıdem tazminatı ödemesi yapacaksa veya kapsamlı bir bakım onarım planlıyorsa bu gibi durumlarda elde nispeten daha fazla nakit bulundurma ihtiyacı hissedecektir.