aofsorular.com
SOS302U

Postmodernizm ve Mekân: David Harvey

7. Ünite 22 Soru
S

Aydınlanma düşüncesi temel unsur olarak hangi fikre dayanmaktadır?

Aydınlanma düşüncesi, temel unsur olarak ilerleme fikrine dayanmakta ve aynı zamanda modernitenin de savunduğu, tarih ve gelenekten kopmayı hedeflemektedir. Harvey’e göre bu düşünce, en çok insanları özgürleştirme amacıyla “bilginin ve toplumsal örgütlenmenin mistik ve kutsal kabuğunu kırma­yı hedefleyen laik bir hareketti.”

S

Harvey’e göre postmodernizm nasıl ortaya çıkmaya başlamıştır?

Harvey’e göre postmodernizm, postyapısalcılıkla ve postendüstri­yalizmle ilişkili görünmekle birlikte, aynı zamanda yeni fikirlerin oluşumlarıyla bağlantılı şekilde ve giderek artan bir biçimde, bazı yeni duygu ve düşüncelerin bir bileşimi olarak ortaya çıkmaya başlamıştır.    

S

Aydınlanma düşünürleri­nin hedefleri nelerdir?

18. yüzyılda beliren bu proje, Aydınlanma düşünürlerinin “nesnel bi­limi, evrensel ahlak ile hukuku ve kendi ayakları üzerinde duran sanatı, kendi iç mantıkları temelinde geliştirme” yönünde gösterdikleri olağanüstü bir düşünsel çabayı ifade etmektedir. Bu bağlamda, çok sayıda bireyin, özgür ve yaratıcı bir şekilde çalışmalarıyla katkı sağladıkları bir bilgi birikiminin, “insanlığın özgürleş­mesi ve günlük yaşamın zenginleşmesi” yönünde kullanılması amaçlanmaktadır.    

S

Huyssens’e göre, postmodern terimini açıklayınız.

Harvey, postmodernizm konusunda Huyssens’in şu önermelerine katıldığını belirtmektedir: Huyssens’e göre, postmodern terimi, Batı toplumlarında bu yeni hareketle birlikte beliren kültürel bir değişimi ifade etmektedir. Ancak bu durum, kültürel, toplumsal ve ekonomik düzenlerde bir paradigma değişimi yaşandığı anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte, kül­türün önemli bir kesiminde duyarlılıkta, pratikte ve söylem oluşumunda yaşanan bu değişim, bir dizi postmodern varsayımı, deneyimi ve önermeyi daha önceki dönemden ayırmaktadır.   

S

Frederic Jameson’a göre postmodernizm neyi ifade etmektedir?

Frederic Jameson, postmodernitenin büyük toplumsal ve kültürel bir değişim olmadığı görüşünü ifade edenler arasında yer almaktadır. Ja­meson, postmodernizmin, geç kapitalizm çağının kültürel mantığını ifade ettiğini ileri sürmektedir. 

S

 Postmodernizm terimi ilk olarak hangi alanda benimsenmiştir?

Postmodernizm terimi, ilk olarak mimarlık alanında benimsenmiştir. Daha sonra bu terimin, sanat ve kültür çalışmalarında kullanılmaya başlandığı görülmüş, daha sonra ise siyaset, ekonomi, sosyoloji gibi çalışma alanlarında etkili olmuştur. 

S

Harvey’e göre, postmodernist düşünceyi yaygın ve derin bir değişim olarak kabul edenlerin ortak yönleri nelerdir?

Harvey’e göre, disiplinler arası fikir alış verişleri ve karşılıklı etkile­şim olmasına rağmen mimari, felsefe, sosyoloji, coğrafya, antropoloji gibi farklı disiplinler, postmodernizmi kendi değişkenlerini kullanarak tanımlamaktadır. Buna karşın bazı ortak yönleri sıralamanın mümkün olduğunu belirten Harvey’e göre bu ortak yönler:

  • Teoriler, meta-anlatılar, evrensel üsluplar gibi genel geçerlilik iddiası taşı­yan önermelerin reddedilmesi,
  • Dil oyunlarında, ilgi kaynaklarında ya da bilim insanları topluluklarında çoğulculuğun ve parçalanmanın kabul edilmesi,
  • Farklılığın ya da başkalığın ve çeşitliliğin vurgulanması.

    • Her şeyin geçici olduğunun ruhsuzca ve alaycı bir şekilde kabul edilmesidir.

S

Harvey’e göre postmodernist düşüncenin temel özellikleri nelerdir?

Harvey, postmodernist düşüncenin temel özelliklerinin parçalanma, belirlenemezlik ve bütün evrensel ya da bütüncül (totalizing) söylemlere karşı du­yulan derin bir güvensizlik olduğunu belirtmektedir. Bu anlayış içerisinde yaygın ve derin değişimi ifade edenlerin ortak yönü “meta-anlatılar”ı reddetmeleridir.     

S

Harvey, postmodernizmin, neye tepki olarak ortaya çıktığını ileri sürmektedir?

Harvey, postmodernizmin, kapitalizmin krizlerinden birine tepki olarak ortaya çıktığını ileri sürmekte ve bu durumu 1973 yılıyla tarihlendirmektedir. Savaş son­rası dönemde ilk büyük ekonomik krizin görüldüğü 1973 yılından itibaren bir dizi ekonomik sorun, dünya kapitalist ekonomisini vurmuştur. Petrol üreticileri, petrol fiyatlarını arttırmış, işsizlik artmaya başlamış, kârlar düşmüş ve birçok ül­kede durgunluk, örneğin ekonomik büyüme olmadan yüksek enflasyon görülmüştür. 

S

Harvey Keynesci sistemi nasıl tanımlamaktadır?

Harvey Keynesci sistemi, “müdahaleci devlet ve işgücü, sermaye ve ulus devlet içinde yer alan diğer güçler arasında politik denge­ye dayanan bir sistem” olarak tanımlamaktadır. Bu durum, hâkim bir gücün ol­ması ve oyunun temel kuralları ile çelişkilerin ana hatlarının kolay anlaşılabilmesi nedeniyle büyük ölçüde “güvenli bir dünya” olarak nitelendirilmektedir.   

S

Harvey’e göre kapitalist üretim tarzının, postmodern çağda kaybolmayan özellikleri nelerdir?

Harvey, kapitalist üretim tarzının, postmodern çağda kaybolmayan 3 özelliğini şu şekilde sıralamaktadır:

  1. Kapitalizm ekonomik büyümeye dayanmaktadır. Düzenli bir büyüme oranı, kapitalist bir ekonominin sağlığı açısından vazgeçilmez bir nitelik taşımaktadır.
  2. Gerçek değerlerde artış, emeğin üretim sürecinde sömürülmesine dayan­maktadır. Bu durum, kâr sağlamak amacıyla işçilerin ürettiği metaların de­ğerinden daha azının işçilere ödenmesi anlamına gelmektedir.
  3. Kapitalizm, teknolojik ve örgütsel anlamda zorunlu olarak dinamiktir. Her zaman örgütlü işin, yeni yollarını üretmekte ve teknolojik yaratıcılık ve ge­lişmeyle, rekabetçilerle baş etme yollarını aramaktadır.
S

Harvey’e göre Foridst birikim rejimi, savaş sonrası canlılık dö­neminde yaşadığı aşırı birikim sorununu nasıl çözmüştür?

Harvey’e göre Foridst birikim rejimi, savaş sonrası canlılık dö­neminde yaşadığı aşırı birikim sorununu, esas olarak “mekânsal ve zamansal kay­dırma” yoluyla çözmüştür. “Fordist üretim sistemleri olgunlaştıkça, yeni ve çoğu zaman rekabet gücü yüksek aşırı birikim merkezleri” hâline gelmiş, bu durum, coğrafi olarak farklı Fordist sistemler arasındaki rekabetin yoğunlaşmasına neden olmuştur. Bu nedenle “Fordizmin krizi, herhangi bir ülkenin içinde borçluluk, sınıf mücadelesi ya da şirketlerin durağanlığı gibi etkenlerden doğduğu kadar, coğrafi ve jeopolitik” bir kriz olarak da ortaya çıkmıştır.

S

Harvey zaman ve mekân kavramını nasıl açıklamıştır?

Harvey’e göre zaman ve mekân, insan var oluşunun temel kate­gorileri arasında yer alan önemli iki unsurdur ve fazla tartışılmadan olduğu gibi kabul edilmektedir. Modern toplumlarda birçok farklı zaman kavrayışlarını bir arada görmek mümkündür. Benzer bir şekilde mekân da zaman gibi doğal bir olgu olarak ele alınmakta ve farklı toplum­ların ya da alt grupların farklı mekân algıları bulunmaktadır. Harvey, “zaman ve mekân konusundaki nesnel kavrayışların, zo­runlu olarak toplumsal yaşamın yeniden üretimine hizmet eden maddi pratik ve süreçler aracılığıyla yaratıldığını” iddia etmektedir. Kapitalist üretim tarzında, toplumsal yeniden üretimin kapsadığı maddi pratik ve süreçler devamlı değiş­mektedir.Bu nedenle, mekân ve zamanın nesnel özellikleri ve bunun yanı sıra anlamları da değişmektedir. 

S

Lefebvre’in geliştirdiği üç kavramsal düzeyler nelerdir? Açıklayınız.

Lefebvre’in geliştirdiği üç kavramsal düzey birbirlerinden farklı ancak diyalek­tik olarak birbirleriyle ilişkilidir. Lefebvre bu kavramsal üçlüyü şu şekilde açıklamaktadır:

  1. (Maddi) Mekânsal pratikler: Algılanan mekân içeri­sinde, gündelik gerçeklik ile kentsel gerçeklik arasında kurulan yakın bir ilişkiyi temsil etmektedir. Kentsel gerçeklik, özel hayat, çalışma ve boş za­man için oluşturulan yerleri kapsayan ağlardan oluşmaktadır.
  2. Mekânın temsilleri: Bilim insanları, plancılar, teknokratlar ya da toplum mühendisleri tarafından kavramsallaştırılmış mekân olarak tanımlanmaktadır.
  3. Temsil mekânları: İmaj ve sembollerle ilişkili olarak birlikte yaşayanların, bir arada ikamet edenlerin mekânı olarak ifade edilmektedir.
S

Harvey’e göre mekânsal pratiğin geleneksel anlayışlardan devralınan yönleri nelerdir? 

Harvey mekânsal pratiğin geleneksel anlayışlardan devralınan 4 yönünü sunmaktadır:

  1. Ulaşılabilirlik ve mesafelendirme
  2. Mekânın edinim ve kullanımı
  3. Mekânın hâkimiyet ve kontrol altına alınması
  4. Mekânın üretimi
S

Harvey’e göre mekânsal pratiğinde, mekânın edinim ve kullanım yönünü açıklayınız.

Mekânın edinim ve kullanımı: Mekânın işgal edilmesinin biçimlerini in­celemektedir. Bu işgaller evler, fabrikalar, sokaklar gibi nesneler, arazi kul­lanımı gibi faaliyetler, bireyler, sınıflar ya da başka toplumsal gruplar tara­fından gerçekleşebilir.

S

 Harvey’e göre mekânsal pratiğin, mekânın üretimi yönünü açıklayınız.

Mekânın üretimi: İletişim, ulaşım, arazi kullanımı gibi alanlarda yeni sis­temlerin üretilme biçimleri ve bilişim teknolojisi, tasarım gibi yeni göste­rim tarzlarının ortaya çıkma şekillerini araştırmaktadır. 

S

Harvey’e göre mekânsal pratiğin, ulaşılabilirlik ve mesafelendirme yönünü açıklayınız.

Ulaşılabilirlik ve mesafelendirme: Mesafe insanlar arası etkileşimlere bir taraftan engel oluştururken diğer taraftan onun karşısında bir savunma oluşturmaktadır. İşbölümü, ticaret gibi her tür üretim ve yeniden üretim sistemine maliyet yüklemektedir. Toplumsal etkileşimi olanaklı kılacak bir şekilde mekânsallığın ne ölçüde aşılabildiğini göstermektedir.

S

Harvey’e göre mekânsal pratiğin, mekânın hâkimiyet ve kontrol altına alınması yönünü açıklayınız.

Mekânın hâkimiyet ve kontrol altına alınması: Bireylerin ya da güçlü grupların, mekânın örgütlenmesini ve üretimini yasal ya da yasal olmayan araçlarla hâkimiyet altına almalarını göstermektedir. Hâkimiyet sağlama­nın amacı, mekânın kendileri ya da başkaları tarafından mülk edinilme bi­çimlerinin kontrol altına alınmasıdır.

S

Harvey’in “zaman-mekân sıkışması” kavramını kısaca açıklayınız.

Harvey, mekân ve zamanın nesnel niteliklerin­de meydana gelen değişimlerin, bazen ciddi bir şekilde dünyaya bakış biçimimizi değiştirdiğini belirtmektedir. Kapitalizmin tarihinde yaşamın hızı artmakta, mekânsal engeller aşılmaktadır. Mekân, telekomünikasyon aracılığıyla “küresel bir köy”e dönüşmekte, zaman kısalmaktadır. Bu durum zamansal ve mekânsal dünyaların sıkış­ması hissine yol açmaktadır. Hız kapitalizminin büyümesi, görselleşen medyanın giderek hızlanması ve parçalanması gibi gelişmeleri Harvey, “zaman-mekân sıkışması” kavramsallaştırma­sıyla ifade etmektedir.       

S

Harvey’e göre  post­modernizmin olumlu yönleri nelerdir?

Harvey’e göre postmoderniz­min olumlu yönleri ötekilik, öznellik, cinsiyet ve cinsellik, ırk ve sınıf, zamansal ve mekânsal coğrafi yerleşime dayalı birçok farklılığı temsil etmesidir.

S

Marxist bakış açısına göre post­modernizmin güçsüz yönleri nelerdir?

Marxist ba­kış açısıyla postmodernizmin güçsüz yönleri, modern dünyanın sorunlarını aşırı vurgulama­sı, onun maddi kazanımlarını görmemesi ve bu sorunlarla baş etme yolları önermemesi olarak sıralanmaktadır