aofsorular.com
SOS111U

Aile ve Toplumsal İlişkiler

8. Ünite 20 Soru
S

Aile ne demektir?

Aile; evlilik veya kan bağı ile bir araya gelen ve mahrem ilişkiler yürüten bireylerin kurduğu toplumsal ve ekonomik bir birliktir. Aile kurumu, toplumsal örgütlenmenin temel birimidir. Bireylerin yaşadıkları toplumun kültürünü öğrenme ve içselleştirmesi olarak tanımlanan toplumsallaşma sürecinde etkin rol oynar. Esnek bir toplumsal kurum olarak aile, içinde yaşanan çağa ve topluma göre farklılık gösterse de öteden beri varlığını sürdürmektedir.

S

Geniş aile ne anlama gelmektedir?

Çekirdek ailenin akraba, evlilik ve evlat edinme yoluyla büyümesi geniş aile olarak tanımlanmaktadır. Geniş aile, büyük anne ve babaları, erkek kardeşleri ve onların eşlerini, kız kardeşleri ve onların eşlerini, halaları ve yeğenleri içine alabilir.

S

Antropolog George Peter Murdock aileyi nasıl tanımlamaktadır?

Murdock aileyi, cinsel ilişkinin toplumsal olarak onay gördüğü, yetişkin bir erkek ve bir kadından oluşan, bir veya daha fazla çocuğun bulunduğu bir birim olarak tanımlamaktadır. Murdock’ın tanımına göre toplumsal bir grup olarak aile; ortak yerleşim, ekonomik iş birliği (iş bölümü) ve yeniden üretim özelliklerini taşımaktadır. Aile aynı zamanda toplumsal sistemi oluşturan diğer kurumlarla da işlevsel bir ilişkiye sahiptir.

S

George Peter Murdock ailenin işlevlerini nasıl tanımlamaktadır?

Murdock, ailenin işlevlerini yeni nesillerin üretilmesi, ekonomik iş birliği (iş bölümü) ve eğitim olarak tanımlamaktadır.

S

Talcott Parsons’a göre ailenin ana ve indirgenemez işlevleri nelerdir?

Parsons, modern Amerikan toplumu ailelerini incelediği çalışmasında ailenin iki ana ve indirgenemez işlevi olduğunu belirtmiş ve bu işlevlerin bütün toplumlardaki aileler için geçerli olduğunu ileri sürmüştür. Ailenin bu işlevleri şunlardır:

1- Çocukların birincil toplumsallaşması

2- Yetişkin kişiliklerin istikrarının sağlanması

S

Edmund Leach'e göre toplum ve bireyleri için "bütün hoşnutsuzlukların kaynağı" nedir?

Antropolog Edmund Leach, endüstrileşmiş Batı toplumuna yönelik geliştirilen yalıtılmış çekirdek aile tipinin, toplum ve bireyleri için “bütün hoşnutsuzlukların kaynağı” olduğunu belirtmektedir. Leach, endüstrileşmemiş küçük ölçekli toplumlar üzerinde araştırma yapmıştır. Bu toplumlarda ailelerin daha geniş akrabalık biriminin bir parçası olarak oluştuğunu belirtmiştir. Akrabalar bireylere pratik ve psikolojik destek sağlamaktadırlar. Buna karşın modern endüstriyel toplumlarda çekirdek aile, büyük ölçüde daha geniş akrabalık ilişkilerinden yalıtılmıştır. Bunun sonucunda psikolojik destekten yoksun bireyler olarak karı-koca ve çocuk arasında aşırı ilgi ve sevgi bağı oluşmaktadır. Yalıtılmış olan aile içine kapanmakta ve bu nedenle aile üyeleri birbirlerinden çok şey talep eder hâle gelmektedir.

S

Friedrich Engels’e göre tek eşli çekirdek aile nasıl ortaya çıkmıştır?

Engels, tek eşli çekirdek ailenin, özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla birlikte geliştiğini ileri sürmektedir. Tek eşli çekirdek aile, özellikle üretim araçlarının özel mülkiyeti ve devletin ortaya çıkmasıyla birlikte gelişmiştir. Devlet, özel mülkiyetin korunması için yasaları kurumsallaştırmış ve tek eşli evlilik kurallarını yürürlüğe koymuştur. Bu evlilik biçimi ve aile, erkeklerin sahip olduğu özel mülkiyetin, varislerine miras yoluyla geçmesi ve bu mirasçıların meşruiyetinin kesinliğinin sağlanması için geliştirilmiştir.

S

Giddens’a göre feminist sosyologların aile sosyolojisine katkıları nelerdir?

Giddens’a göre feminist sosyologların aile sosyolojisine katkıları başlıca üç alanda kendini göstermektedir. Bunlar, cinsiyetçi iş bölümü, eşit olmayan güç ilişkileri ve bakım etkinlikleri olarak özetlenebilir.

S

Ataerkillik ne demektir?

Ataerkillik; iktisadi, siyasi, dinî, toplumsal ve kültürel kurumların erkeklerin denetiminde olduğu bir sistemdir. Erkeğin kadın üzerindeki egemenliği ile belirlenen güç ilişkilerini içerir.

S

Toplumsal cinsiyet ne anlama gelmektedir?

Toplumsal cinsiyet, kadın ve erkek arasındaki biyolojik farklılıklar temelinde kültürel ve toplumsal olarak inşa edilen kadınlık ve erkeklik durumunu ifade etmektedir.

S

"İdeal aile" nasıl bir yapıya sahiptir?

"İdeal aile" olarak tanımlanan aile, cinsiyete dayalı iş bölümü temelinde belirlenen kadın ve erkek rollerini içermektedir. Kadın ev merkezli, ‘anne’ ve ‘eş’ rolleriyle, ev işleri ve çocuk bakımından sorumlu ev kadını olarak tanımlanmaktadır. Erkek ise ev dışında ücretli çalışmasıyla evi geçindiren aile reisi konumunda kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak aile içinde kız ve erkek çocuklarına karşı cinsiyete dayalı farklı tutum ve davranışlar sergilenmektedir. Böylece ataerkil toplumsallaşma sürecinde öğrenilen cinsiyet rol ve davranışları, çocukların yetişkin olduklarında da sürdürmesi beklenmektedir.

S

Feminist araştırmacılar aile ideolojisini nasıl eleştirmektedir?

Aile ideolojisi, feminist araştırmacılar tarafından eleştirilmiştir. Öncelikle, kökeni işlevselci bakış açısına dayanan aile ideolojisinin ‘ideal tip’ olarak varsaydığı aile tipi soyuttur ve ampirik referanstan yoksundur. Ayrıca kadınlar her şeyden önce bireydir ve aynen erkekler gibi hem dışarıda hem de içeride hayat hakkına sahip oldukları anlaşılmalıdır. ‘Ekmek getiren-yuva yapan’ ideal aile mitini eleştiren feminist araştırmacılar, pratikte ‘ideal aile’nin vadettiği huzuru nadiren yarattığı görüşünü savunurlar

S

"Çifte yük" kavramı ile anlatılmak istenen nedir?

Çifte yük, ücret karşılığında ev dışında çalışan kadınların ev işlerinden birincil derecede sorumlu olmaya devam etmesini anlatan kavramdır. Hem evde hem işte çalışan kadınların çifte mesai yapmalarına atıfta bulunur.

S

"Kurumsallaştırılmış denetim" ne anlama gelir?

Ataerkil sistemde erkeklerin denetim alanlarından biri de kadınların doğurganlık gücüdür. Bhasin’e göre çoğu toplumda, kadınların sahip olacakları çocuk sayısı, zamanı, gebelikten korunma yöntemi kullanma veya kürtaj olma gibi kararları verme özgürlüğü yoktur. Doğurganlığın kontrolü, bireysel erkek denetiminin yanı sıra din ve siyaset gibi erkek egemen kurumlar aracılığıyla da gerçekleşir. Erkek egemen kurumların, kadınların doğurganlık gücü ile ilgili kurallar koymasına ‘kurumsallaştırılmış denetim’ adı verilir.

S

Aile-içi şiddet nasıl tanımlanmaktadır?

Aile-içi şiddet, “aynı çatı altında yaşayan aile bireylerinden birinin, diğer aile bireyine karşı, tehdit, aşağılama, sözlü ya da fiziksel saldırı yoluyla aile bireyinin fiziksel, cinsel ve psikolojik bütünlüğüne zarar verebilecek her türlü davranışına” denmektedir ve bu tanıma göre “kanunda bahsedilen aile kavramı, aynı çatı altında oturmak kaydı ile eşler (karı-koca), çocuklar, kayınvalide, kayınpeder, görümce, gelin, elti, amca, dayı, hala, teyze, enişte vs.”yi kapsamaktadır.

S

Aile içi şiddet, ekonomik anlamda nasıl yaşanmaktadır?

Ekonomik şiddet; Evin masraflarını karşılamamak; aile bireylerine gerekli olan harçlığı vermemek; eşin (özellikle) kadının çalışmasına izin vermemek; çalışan eşin (kadının) elinden parasını almak; paranın ve mal/mülkün kontrolünü elinde bulundurmak; paranın nereye harcandığını kontrol etmek ve benzeri.

S

Aile içi şiddetin psikolojik yansıması nasıl olmaktadır?

Psikolojik şiddet; Eş ile (kadınla) doğrudan iletişimi reddetmek, surat asmak; eşin (kadının) görüş ve düşüncelerini açıklamasını engellemek; zaafları ile alay etmek; duygusal sömürü yapmak; eşin (kadının) kendisine olan güvenini, saygısını yitirmesine yol açmak; eşin (kadının) hareket özgürlüğünü kısıtlamak; ailesiyle veya arkadaşları ile görüşmesine izin vermemek ve benzeri.

S

Uluslararası Af Örgütü'nün “Türkiye, Aile içi Şiddete Karşı Mücadelede Kadınlar” başlıklı raporuna göre aile-içi şiddet ne durumdadır?

Uluslararası Af Örgütü (2004) “Türkiye, Aile içi Şiddete Karşı Mücadelede Kadınlar” başlıklı raporunda Türkiye’deki kadınların en az üçte biri ile yarısı kadarının, aile-içi fiziksel şiddete maruz kaldığını; dövüldüğünü, tecavüze uğradığını, öldürüldüğünü veya intihara zorlandığını belirtmektedir.

S

Allison Jaggar’a göre anne ve çocuk arasındaki karşılıklı bağımlılık nasıldır?

Allison Jaggar’a göre modern anneliğin getirdiği toplumsal ilişkiler bağlamında anne ile çocuk arasındaki karşılıklı bağımlılığın aşırı bir düzeyde olması, annenin çocuğunu tam bir insan olarak algılamasını imkânsız kılmaktadır (1983: 188). Bireyselliğe verilen önemin daha zayıf, ‘terbiye etme’ tutumunun ise daha güçlü olduğu Batı dışı toplumlarda, anne ve çocuğun karşılıklı bağımlılık ilişkisinden hayat boyu kurtulamayacakları öngörülebilir.

S

Bhasin’e göre ataerkil sistemde erkeklerin denetim alanları nelerdir?

Bhasin’e göre ataerkil sistemde erkeklerin denetim alanları; kadınların iş gücü, doğurganlığı, cinselliği, hareket özgürlüğü ile mülkiyet ve diğer kaynaklar üzerindeki denetimi kapsamaktadır. Tüm iktisadi, siyasi, dinî, toplumsal ve kültürel kurumlar genel olarak erkeklerin denetimindedir. Bu kurumlar; aile, din, yasal sistem, iktisadi sistem ve kurumlar, siyasi sistemler ve kurumlar, kitle iletişim araçları veya medya ile eğitim kurumları ve bilgi sistemlerini içermektedir.