Çalışma ve İş Yaşamı
Çalışmanın, ilk aklımıza gelen tanımı nedir?
Çalışmanın ev dışında belirli bir mekânda ve belirli saatler aralığında yapılıyor olması; çalışmanın resmi, kayıt altında olması ve son olarak çalışmanın gelir getirici bir faaliyet olması.
Çalışma, ilk aklımıza geldiği gibi resmi, yani kayıtlı bir karakter de taşımayabilir.
Bu açıklamayı nasıl örneklersiniz?
Örneğin, buğday üreticisi bir çiftçi ailesinde başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere aile üyeleri herhangi bir iş sözleşmesine tabi olmaksızın ürünün ekiminden hasat zamanına kadar çeşitli işlerde çalışıyor olabilir.
Çalışma gelir getirici bir faaliyet de olmayabilir. Bu durumu bir örnekle nasıl açıklarsınız?
Örneğin, herhangi bir ücret almadan, gönüllü olarak bir sivil toplum kuruluşunda, dernekte veya vakıfta çalışıyor olabilirsiniz. Ya da ileride detaylı bir şekilde ele
alacağımız kadınların çalışma hayatı ile ilişkisinde olduğu gibi, çoğunlukla kadınların işi olarak görülen temizlik, yemek yapma, çocuk ve yaşlı bakımı gibi ev içerisinde gerçekleştirilen işler karşılığında kadınlara herhangi bir ücret ödenmez.
Çalışmanın tanımı nedir?
Çalışma, ekonomik ve sembolik değer taşıyan, fiziksel ve zihinsel çaba içeren amaçlı insan etkinliğidir.
Bir lanet olarak çalışma anlayışı temellerini tarihte hangi medeniyetten almaktadır?
Kökleri Batı teolojisiyle Antik Yunan-Roma felsefesine uzanan bir lanet
olarak çalışma anlayışı, çalışmayı insan hayatının ve toplumsal düzenin idamesi ve sürekliliği için zorunlu bir “yük” olarak görmektedir.
Sosyolojik analizin araştırmacıya sunduğu faydalar nelerdir?
Sosyolojik analiz, doğa kanunu gibi görünen toplumsal ilişki ve olguların tarihsel ve kültürel olduğunu göstererek bir yandan bizleri kalıp düşüncelerimizden ve sabit fikirlerimizden özgürleştirirken diğer yandan da ele aldığımız konu üzerine düşünürken bizleri ölçülü olmaya, yani içi boş genellemeler yapmaktan kaçınmaya davet eder (Giddens, 2002: 11-29).
Çalışmanın örgütlenmesi, biçim ve içeriği, kültürü ve toplumsal bağlamı bakımından sanayileşme süreci ile birlikte neler değişmiştir?Üç örnekle nasıl açıklarsınız?
• Ev ve işyeri ayrımının ortaya çıkması ve bu temelde kadın emeğinin büyük oranda ev içiyle sınırlanarak görünmez hale gelmesi.
• Ücretli emeğin, yegâne geçim kaynağı olarak yaygınlaşması ve bu bağlamda “bir iş yapıyor” olmaktan “bir iş sahibi” olmaya geçilmesi.
• Geleneksel ilişki ve hiyerarşilerin zayıflamasıyla birlikte çalışmaya ilişkin vasıflar ve eğitim temelinde (meritokrasi) toplumsal hareketliliğin artması.
Sanayileşmeyle birlikte çalışma ilişkisinde gözlemlediğimiz önemli gelişmelerden birisi nedir?
Sanayileşmeyle birlikte çalışma ilişkisinde gözlemlediğimiz önemli gelişmelerden birisi, ev ve iş yeri ayrışmasıdır.
Ev-işyeri ayrışmasıyla hanenin üretim birimi olmaktan çıkıp tüketim birimi olarak görülmeye başlanmasının getirdiği sonuçlar nelerdir?
Ev-işyeri ayrışmasıyla hanenin üretim birimi olmaktan çıkıp tüketim birimi olarak görülmeye başlanması, özellikle toplumsal cinsiyet rolleri ve bunlara bağlı olarak erkek ve kadın arasındaki işbölümü bakımından sosyologların önemle üzerinde durduğu bir konu olagelmiştir.
İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde kadınların çalışma hayatına katılımında önemli artışın nedenlerini nasıl ifade edersiniz?
Bu artışın nedenleri arasında evlilik yaşının artması ve geç annelik olgusunun
yaygınlaşması, ev içi teknolojilerin sağladığı emek tasarrufu, ailenin geçim stratejileri bakımından kadının getireceği gelirin giderek daha önemli hale
gelmesi ve kadın hareketinin çalışma politikalarının şekillenmesinde artan gücü ve etkisi sayılabilir (Giddens, 2008: 805).
Ücretli çalışma hangi dönemde yaygınlaşmıştır?
Sanayi Devrimi’ni takip eden ve günümüze kadar uzanan süreç içerisinde yaygınlaşmıştır.
İşgücü piyasalarını nasıl tanımlarsınız?
İşgücü piyasalarını, Lordoğlu ve Özkaplan (2003: 80) “arz ve talebin karşılaştığı ve belirli bir ücretin oluştuğu yer, alan ve sosyal bir organizasyon” olarak tanımlamaktadır.
Marx’a göre ücretli emek nedir?
Marx’a göre ücretli emek, toprak, makine ve diğer gerekli üretim araçlarından yoksun olan ve geçinebilmek için bu araçların sahibi olan kapitaliste emek gücünü satmak durumunda olanları ifade eder.
Kapitalizmi, kapitalist sınıf ve işçi sınıfının çatışması temelinde analiz eden Marksist yaklaşımların özellikle vurguladığı konu nedir?
Kapitalizmi, kapitalist sınıf ve işçi sınıfının çatışması temelinde analiz eden Marksist yaklaşımlar, sanayileşme sürecinin (kapitalistleşmenin) giderek
artan bir toplumsal kutuplaşma ve sınıfsal eşitsizlik yaratacağını vurgulamışlardır.
Hangi sosyolog rasyonelleşme kavramını yalnızca çalışma ilişkisi bakımından değil, modern toplumların genel karakteristik özelliği olarak ele almıştır?
Weber, rasyonelleşme kavramını yalnızca çalışma ilişkisi bakımından değil, modern toplumların genel karakteristik özelliği olarak ele almıştır.
Hangi kavram verimlilik temelinde emek sürecinin rasyonelleştirilmesini vurgular?
Taylorizm, verimlilik temelinde emek sürecinin rasyonelleştirilmesidir. Taylor’un bilimsel yönetim adını verdiği çalışma anlayışı esas olarak işçilerin çalışmanın rasyonelleşmesine karşı gösterdikleri direnci aşmaya yönelik arayışların ürünü olmuştur.
Taylor’un bilimsel yönetim anlayışının temel unsurlarından bir tanesini nasıl ifade edersiniz?
• İşi en iyi biçimde ve en hızlı bir biçimde yapabilmesi için işçiyi özendirin. Bu amaçla bütün aletlerin yerleri sabit ve tanımlanmış olmalıdır.
Taylorist bilimsel yönetim anlayışı nedir?
Taylorist bilimsel yönetim anlayışı, bir işin yapılmasının en iyi yolunun, işin bilgisinin rasyonel yöntemleri temel alan yönetim ve idarenin kontrol ve denetiminde toplanması olarak görülmesidir.
Dahrendorf’a göre sanayi toplumunu nasıl açıklarsınız?
Sanayileşme kavramını, “fabrikalarda veya diğer işletmelerde malların makineleşmiş üretimi ile” ilişkilendiren Dahrendorf, sanayi toplumunu da basitçe “sanayileşmenin, hâkim ekonomik örgütlenme biçimi” olduğu toplumlar olarak tanımlamıştır (Giddens, 2012: 37).
Marksist anlayışlara göre kapitalizm nedir?
Kapitalizm, Marksist anlayışlara göre, çalışmanın kapitalist sınıf ile işçi sınıfı ilişkisi temelinde örgütlendiği ve üretimin temel hedefinin kâr etmek olduğu toplumsal sistemdir.
Marksist anlayışa göre gerçekte verimlilik artışının altında yatan neden nedir?
Verimlilik artışının altında yatan neden, toplumsal kutuplaşmayı yaratan
nedenle aynıdır: Çalışmanın, emeği daha verimli kılmaya yönelik kârın izindeki kapitalist dürtü temelinde yeniden örgütlenmesi (Budd, 2016: 30).
Diğer bir ifadeyle verimlilik artışının altında yatan neden, toplumsal refahın arttırılması değil, kapitalistin kârını arttırma dürtüsüdür.
Çalışma ve iş yaşamında son otuz yıla damgasını vuran değişimlerden en az iki tanesini nasıl belirtirsiniz?
• Emek tasarrufu sağlamasının yanı sıra çalışmanın doğası üzerinde de köklü değişiklikler yaratan otomasyon, robot ve yapay zekâ gibi teknolojilerin artan kullanımı.
• Bilgisayarlar ve internet başta olmak üzere bilgi teknolojilerinin çalışma yaşamında merkezi bir yer edinmesi.
Fordizmin sınırlılıkları nelerdir?
Fordizmin sınırlılıklarına dair öne çıkan unsurlardan ilki, Fordist bir
temelde gerçekleştirilen büyük ölçekli üretimin her sektör için uygun olmamasıdır. Fordizmin bir diğer sınırlılığı ise büyük ölçekli yatırım bir kez yapıldığında taklit edilmesinin de kolay olmasıdır.
Post-Fordizm nedir?
Post-Fordizm, “esnek üretim sistemlerinin ve esnek çalışma biçimlerinin kullanıldığı, yerel pazarlar için farklılaşmış ürün ürünler üreten küresel bir üretim sistemidir”. (Erdoğdu, 2012: 56)
Mavi yakalı ve beyaz yakalı işler ifadesinden anlaşılan nedir?
Mavi yakalı işler, kol emeğine dayalı imalat işleridir. Beyaz yakalı işler, kafa emeğine dayalı hizmet işleridir.
Sanayi sonrası toplumun temel özellikleri nelerdir?
• İmalattan hizmetekonomisine yönelik kayma.
• Yeni teknolojilerin (özellikle enformasyon teknolojileri) daha fazla kullanımı.
• ‘Bilgi’ye artan bir vurgu.
• Daha nitelikli ve eğitimli işçilere duyulan
ihtiyaç.
Sanayi sonrası toplum tezinin savunucularının temel söylemleri nedir?
Daniel Bell başta olmak üzere sanayi sonrası toplum tezinin savunucularına göre, “gelişmiş toplumlar olgunlaştıkça hizmetler kesimindeki işlere ve özellikle de enformasyon [bilgi] teknolojilerine” yatırım yapmaya başlamışlardır (Strangleman ve Warren, 2015: 127).
Sanayi-sonrası toplumu Bell nasıl tanımlamaktadır?
Sanayi-sonrası toplum, Bell’e göre güç, iktidar ve toplumsal hareketliliğin, sanayi
toplumlarında olduğu gibi mülkiyet etrafında değil, bilgi etrafında şekillendiği
toplumları tanımlar.
Sanayisizleşmeyi nasıl açıklarsınız?
Sanayisizleşme, sanayileşmiş ya da sanayileşmekte olan ekonomilerin, toplumların ya da bölgelerin, kısmen ya da tamamen sanayi öncesi bir forma dönmeleri sürecidir.
Çin başta olmak üzere birçok Uzak Doğu ve Güney Amerika ülkesi sanayisizleşmeden nasıl etkilenmiştir?
Sanayinin coğrafi olarak yer değiştirmesi, ABD, Avrupa’nın gelişmiş ülkeleri ve Japonya gibi ülkeler için sanayisizleşme anlamına gelirken Çin başta olmak
üzere birçok Uzak Doğu ve Güney Amerika ülkesi için ise yeni sanayileşme süreçleri anlamına gelmiştir.
Küreselleşmeyi nasıl tanımlarsınız?
Küreselleşme, basitçe “dünyanın gittikçe birbirine bağlı hale geldiği ve iletişimin anlık olarak gerçekleşebildiği çok yönlü bir süreç” olarak tanımlanabilir
(Strangleman ve Warren, 2015: 138).
Küreselleşmenin çalışma ve iş yaşamına etkilerinden iki tanesini nasıl ifade edersiniz?
• İnternet başta olmak üzere bilgi teknolojilerinin üretim sürecinde ve bilgi akışında
daha önce olmadığı kadar geniş ölçekli koordinasyona imkân vermesi.
• Çalışmanın yanı sıra genel olarak ekonominin ve ticaretin küreselleşmesi ve ulus-devletlerin ekonomi üzerindeki etkisinin azalması.