Sosyolojik Bakış Açısı
Sosyoloji, ne üstünde yogunlaşır?
Sosyoloji, toplumsal ilişkileri anlama ve açıklama amacı taşır ve süregelen genel nitelikli eylemler üzerinde yoğunlaşır.
Bauman’a göre sosyoloji nedir?
Bauman’a göre sosyoloji, en genel anlamda insan dünyası hakkında bir düşünme biçimidir ve “hâlihazırda süregelen ya da zamanla değişmeyen genel nitelikli eylemler üzerinde yoğunlaşmaktadır.”
Sosyolojiyi, Bauman'a göre diğer sosyal bilimlerden ayıran bazı belirleyici özellikleri sıralayınız?
Sosyoloji insan eylemlerini geniş çaplı oluşumların ögeleri olarak görür.
Geniş çaplı bu oluşumlar karşılıklı bir bağımlılık ilişkisi içinde bulunan insanların rastlantısal olmayan birliktelikleri şeklinde görülmektedir.
Sosyoloji, insanların gündelik yaşamındaki bireysel deneyimlerinin toplumsal olanla ilişkisini gösterir.
Sosyolojik bulgular için hammadde sağlayan bütün deneyimler, sosyolojik bilgiyi oluşturan hemen her şey, sıradan insanların günlük hayatlarında yaşadıkları şeylerdir. İnsanlar, günlük yaşamın tekdüze, rutin doğası içinde, olup bitenlerin anlamı üzerinde düşünmeye ve bireysel olanla toplumsal olanın ilişkisini görmeye fırsat bulamaz. Sosyologlar, kişisel hayat hikâyemizi, başka insanlarla paylaştığımız tarih ile nasıl örüldüğünü bize gösterirler.
Sosyoloji, bildik olanı bilmedikleştirir.
Gündelik işler, sürekli tekrarlandığında bildik hale gelir ve bildik şeyler kendi kendilerini açıklayarak belirli bir soru ve şüphe oluşturmaz, dikkat çekmez. İnsanlar “her şey her zamanki gibi” dedikleri sürece sorulacak soru bulunamaz. Sosyoloji ise bildik hale gelen, ‘doğal’ olarak kabul edilen şeyleri bulmacalara dönüştürür, bildik olanı bilmedikleştirir.
Giddens sosyolojinin yaşamımızda bize nasıl yardımcı olacağını temel olarak üç
alanda ele almıştır. Bunlar nelerdir?
1) Kültürel farklılıkların bilincine varma: Sosyoloji, toplumları farklı bakış açılarıyla görebilmemize imkân sağlar. İnsanların farklı yaşam biçimlerini anlamak, onların sorunları hakkında duyarlı bir anlayış geliştirmemize yardımcı olabilir.
2) Politikaların etkilerini değerlendirme: Toplumsal araştırmalar, belirli konular ve sorunlarda uygulanan politikaların sonuçlarının değerlendirilmesinde önemli yararlar sağlar.
3) Kendi kendimizi aydınlatma: Sosyoloji insanların kendilerini daha iyi anlayabilmesini, davranışları hakkında bilgi sahibi olmasını ve böylece geleceğini şekillendirmek için daha fazla imkâna sahip olmasını sağlar.
Mills’e göre sosyolojik imgelem nedir?
Mills’e (1959: 5-6) göre sosyolojik imgelem, bireyin kendi deneyimini ancak yaşadığı tarihsel dönemdeki toplumsal bağlam içerisinde anlaşılabilmesi fikrini temel alır. Birey, belirli bir tarihsel dönemdeiçinde yaşadığı toplumun bir ürünü olarak ortaya çıkmakta, buna karşılık birey de toplumun tarihine katkıda bulunmaktadır. Sosyolojik imgelem, toplumların tarihi ve bireylerin özgeçmişleri arasındaki ilişkiyi daha iyi görebilmemizi ve anlamamızı sağlar.
Mills’e göre bireylerin biyografileri (özgeçmişleri), hangi bağlamda ele alınmalıdır?
Mills’e göre bireylerin biyografileri (özgeçmişleri), toplumların tarihsel bağlamında ele alınmalıdır.
Giddens’a göre modern endüstriyel toplumlar tarafından meydana getirilen toplumsal dünya anlayışı, ancak sosyolojik imgelemin üç aşamalı uygulanmasının sonucu olarak kurulabilir. Bunlar nelerdir?
Bu sosyolojik imgelem biçimleri tarihi, antropolojik ve eleştirel bir bakış açısı içermektedir
Aydınlanma düşüncesi nedir?
Aydınlanma, 18. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan birbirine bağlı felsefi, bilimsel ve toplumsal alanlarda oluşan bir düşünce hareketidir.
18. yüzyıl sonlarında başlayan ve 19. yüzyılda bütün Batı Avrupa ve Amerika’ya yayılan Endüstri Devrimi, insanlık tarihinde ilk defa toplumların üretim güçlerinin değişimini gerçekleştirmiştir. 18. yüzyıl sonlarında ortaya çıkan endüstri devrimi hangi ülkede başlamıştır?
18. yüzyıl sonlarında İngiltere’de başlamıştır
Aydınlanma düşünürlerinin fikirleriyle temelleri oluşturulan Fransız Devrimi, eşitlik, özgürlük, güçlerin ayrılığı, hoşgörü gibi Aydınlanma’nın ilkelerini uygulamaya koymuştur. Siyasal bir devrim olarak nitelenen Fransız Devrimi hangi tarihte olmuştur?
1789
Bir toplumun ‘modern’ olarak tanımlanması, dört önemli süreç aracılığıyla ortaya çıkan özelliklere dayanmaktadır. Bunlar nelerdir?
Bir toplumun ‘modern’ olarak tanımlanması, politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak dört önemli süreç aracılığıyla ortaya çıkan özelliklere dayanmaktadır
Kapitalizm nedir?
Kapitalizm, “özel mülkiyete dayalı sermaye ile mülksüz ücretli emek arasındaki ilişki merkezinde yoğunlaşmış bir meta üretimi sistemidir”
Kapitalist toplumun bir sistem olarak sahip olduğu kurumsal özellikleri maddeler halinde sıralayınız?
1. Kapitalist girişimciliğin katı rekabetçi ve genişlemeci doğası, teknolojik yenilenmenin sürekliğini ve yaygınlaşma eğilimini ifade eder.
2. Ekonomik alan, diğer toplumsal alanlardan, özellikle politik kurumlardan ayrı tutulur. Bu ekonomik alan içerisindeki yüksek yenilenme oranları, ekonomik ilişkilerin diğer kurumlar üzerinde önemli ölçüde egemenlik kurduğunu gösterir.
3. Siyaset ve ekonominin birçok şekilde birbirlerinden ayrılması, yatırımlar üzerinde yaygın olan özel mülkiyet sahipliğinin üretim araçları içerisindeki baskın konumu üzerine kurulmuştur. Bu açıdan özel mülkiyete dayalı sermaye sahipliği ile sınıf sisteminde yer alan ‘mülksüzlük’ olgusu, başka bir ifadeyle
işgücünün metalaştırılması arasında doğrudan bir ilişki bulunur.
4. Devletin özerkliği, üzerinde denetimin tam anlamıyla kurulmadığı sermaye birikimine dayanmaktadır. Bu nedenle devletin özerkliği, tam olarak belirlenmesi mümkün olmasa da koşullanmaktadır
Yeni toplumsal düzeni öngörebilmek amacıyla yaptığı kuramsal çalışmalarında, gelecekteki topluma “sanayi devleti” adını vererek ilk kez sanayi toplumu kavramını kim kullanmıştır.
Saint Simon
Comte, toplumların tarihsel ilerleme sürecinde insanın, dünyayı anlamaya yönelik çabasının “üç hâl yasası” olarak tanımlanan 3 aşamadan geçtiğini ileri sürer. Bunlar nelerdir?
1. Teolojik aşama: Dinsel ve doğaüstü güçlerin, toplumsal olayların nedeni olarak görüldüğü bir dönemdir.
2. Metafizik aşama: Bu aşamada, insan düşüncesine soyut kavramların ve ideal biçimlerin egemen olduğu görülür.
3. Pozitivist (bilimsel) aşama: İnsanlar, olaylar ve bu olaylar arasındaki ilişkiler hakkında bilgi edinmek
ve onları açıklamak için toplumsal ve doğal dünyayı yöneten yasaları bulmayı amaçlamaktadır.
Durkheim, iki tip dayanışma biçimi olduğunu ileri sürer. Bular nelerdir
Durkheim, iki tip dayanışma biçimi olduğunu ileri sürer. Bunlardan biri mekanik dayanışma, diğer ise organik dayanışmadır.
Sosyolojinin tam ve bilimsel bir disiplin olarak kabul edilmesi için uğraşan ve Sosyolojik Yöntemin Kuralları (1895) adlı kitabında, toplumla ilgili bir araştırmada kullanılacak yöntemi açıklayarak, pozitivizmin ana hatlarını oluşturmuştur. Bu kişi kimdir?
Emile Durkheim
Sosyal Bilimler Metodolojisi (1909) adlı kitabında ideal tipleri, somut kültürel olguların, karşılıklı bağımlılıkları, nedensel koşulları ve anlamları bakımından ortaya çıkarılma biçimleri olarak tanımlamıştır. Bu kitap kime aittir?
Max Weber
Fonksiyonalist (İşlevselci) Kuram nedir?
Fonksiyonalist bakış açısı, toplumun çeşitli parçalardan oluştuğunu ve bu parçaların birbirleriyle ilişki içinde bulunduğunu belirtir. Toplumun parçalarının hepsi birlikte, bütün bir toplumsal sistemi meydana getirmekte ve bu sistemde parçaların bütünle olan işlevsel ilişkisi büyük önem taşımaktadır. Fonksiyonalistler, toplumun temel parçalarının, diğer bir deyişle toplumun aile, ekonomi, eğitim ve siyaset gibi kurumlarının oluşturduğu toplumsal yapının nasıl işlediğini analiz ederler. Bu analiz sürecinde, aile, eğitim ya da din gibi toplumun herhangi bir parçasını anlamak için bu parçanın bir bütün olarak toplumla ilişkisine bakılması gerektiğini ileri sürmektedirler. Başka bir ifadeyle, toplumsal sistemi oluşturan bir parçayı, onun sistemin sürekliliğine ve korunmasına yönelik yaptığı katkı aracılığıyla incelemektedirler
Sembolik etkileşimciler,''Sembolik Etkileşimcilik'' kuramının temel varsayımlarını altı maddede toplamışlardır. Bunlar nelerdir?
İnsanlar, öğrenilmiş anlamların sembolik bir dünyasında yaşarlar.
Semboller, toplumsal süreçlerde ortaya çıkar ve paylaşılır.
Semboller, insan davranışını etkilemesi bakımından önemlidirler.
Zihin işlevsel, irade sahibi ve bireyin çıkarlarına hizmet eden teleolojik bir varlıktır.
Benlik, toplumsal bir kurgudur.
Toplum, toplumsal süreçler sonucunda ortaya çıkan dilsel ya da sembolik bir kurgudur.