aofsorular.com
ÇEK101U

Küreselleşme ve Günümüz Sosyal Politika Sorunları

8. Ünite 20 Soru
S

Küreselleşmenin ortaya çıkışını açıklamaya yönelik görüşler nelerdir?

Küreselleşmenin ortaya çıkışını açıklamaya yönelik görüşleri iki ana grupta toplamak mümkündür.

İlk görüş; taraf­tarları homojen olmayıp, kendi içinde küreselleşmeyi toplumlar ve ülkeler arası ilişkilerin başladığı en eski zaman dilimlerinden başlatanlar (Temiz, 2004: 2) yanında farklı önemleri başlangıç tarihi olarak alanlar da vardır. Nitekim aynı görüş içinde küreselleşmeyi; 15. yüzyılda Colomb ve De Gama’nın keşif­lerini takip eden dönemde yeni dünyaya artan mal ticaretini esas alanlar (Zengingönül, 2007: 23) yanında Sanayi Devrimi ve bunu takip eden 19. yüzyıldaki sömürge anlayışına uygun ticaret artışının gerçekleştiği dönemi başlangıç olarak alanlar da vardır. 

Daha fazla taraf­tar bulan ikinci görüşe göre küreselleşme 1980’li yıllarda başlamıştır.

S

1980'li yıllarda başlayan Küreselleşme sürecinin gerisinde yatan etkenler nelerdir?

•İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde yaşanan hızlı ve sürekli ekonomik büyümenin sağladığı üretim artışı,
• 1970’li yıllarda yaşanan ekonomik krizi takip eden dönemde başta AB olmak üzere Almanya, İngiltere gibi ülkelerde iktidar olan yeni sağ ve takip ettikleri neoliberal ekonomik politikalar,
• Haberleşme teknolojisindeki hızlı gelişme, televizyon yayıncılığının artışınve İnternet kullanımının yaygınlaşması,
• Soğuk savaş döneminin sona ermesi ve Doğu Bloku ülkelerinin “geçiş ekonomileri” anlayışı ile Batı ile bütünleşme faaliyetlerini hızlandırması,
• Ulus devletlerin mal ve hizmet ticaretini engelleyen veya sınırlayan kurallarının yerine uluslar üstü kuralların hakim kılınması,

•Gelişme ve büyüme isteğinin ulus devletleri yabancı sermaye yatırımlarını ülkelerine çekmek için takip ettikleri serbestleşme politikaları,
• Haberleşme teknolojisindeki gelişmenin uluslararası bankacılık ve finans işlemlerini kolaylaştırması, piyasaları bütünleştirmesi,
• İktisadi hayattaki serbestleşmeyi takip eden sosyal ve kültürel hayattaki serbestleşmenin toplumlar arası ve ülkeler arası bilgi-enformasyon hareketliliğini artırması,
• Avrupa Birliği gibi bölgesel bütünleşme hareketlerinin uluslar üstü ortak kurallar belirleme geleneğini güçlendirmesi,
• Güneydoğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınma çabaları,
• Hong Kong’un Çin’e devri ve Çin’in uluslararası ekonomiye entegre olmasına yönelik ideolojik yaklaşım değişikliği

S

Küreselleşmenin ortaya çıkışına yönelik görüşlerden ikinci görüş ilk görüşten farklı neye vurgu yapmaktadır?

İkinci görüşün  taraf­tarları, ilk görüşten farklı olarak küreselleşmeyi yalnızca mal ve hizmet ticareti artışına bağlı “kantitatif-sayısal” bir değişim olarak görmemekte politik, sosyal ve kültürel boyutuna da vurgu yapmaktadırlar.

S

Yeni üretim ağı modelini açıklayınız.

Yeni üretim ağı; mal ve hizmet üretimi ile temel stratejilerin sermayenin ana vatanı olan ülkede belirlenmesi, üretimin parçalı olarak farklı ülkelerde yapılması ve nihayet nihai üretimin “montaj” olarak son ülkede yapılması anlamına gelmektedir. Bu yapı, önceki dönemlerin aksine mal ve hizmet akımını gelişmiş-üreten ülkeden gelişmekte olan-tüketen ülkeye doğru olan yönünü değiştirmiş, gelişmekte olan ülkeler de üreten ve satan konumuna geçmiştir.

S

Küreselleşme toplumları hangi açılardan etkiler?

Küreselleşme  toplumsal hayatı iktisadi, sosyal, politik ve kültürel yönlerinden doğrudan etkiler.

S

Literatürde, çok benimsenen kabule göre küreselleşme ile ilgili yaklaşımlar nelerdir?

• Aşırı Küreselleşmeciler (hyperglobalist),
• Şüpheciler (skeptical),
• Dönüşümcüler (transformationalist).

S

Aşırı küreselleşmecilere göre küreselleşme nedir?

Küreselleşme geleneksel kavramlarla açıklanamayan “yeni bir çağın” adıdır. Dönemin belirgin özellikleri; mal, hizmet ve sermaye hareketlerinin daha önce hiçbir dönemde gerçekleşmeyen ölçüde hem hacim olarak artması hem de bütün dünya ülkelerini kapsayacak şekilde bir ağ oluşturması; ulus devletin önemini kaybetmesi ve bilgi-enformasyon teknolojisindeki gelişme ile haberleşme ve ulaşımın hızlanması olarak dikkat çekmektedir.

S

Küreselleşmenin unsurları veya ölçülebilmesine, değerlendirilmesine imkân veren göstergeleri konusunda konu ile ilgili taraf­larca genel kabul görmüş başlıklar nelerdir?

• Uluslararası mal ve hizmet ticaretinin artması,
• Uluslararası sermaye hareketleri ve yatırımların artışı,
• Haberleşme ve ulaşım maliyetlerinin düşmesi ve iletişimin artışı,
• Çok uluslu şirketlerin büyümesi

S

Uluslararası Mal ve Hizmet Ticaretinin Artış oranı neye göre ölçülür?

Küreselleşmenin en somut göstergesi, ülkeler arasındaki mal ve hizmet ticaretindeki artıştır. Artışı ölçmek için kullanılan uluslararası mal ve hizmet ticareti hacminin gayrisafi millî gelire (millî gelir) oranındaki değişmedir.

S

Bretton Woods sisteminin 1973 yılında kırılmasının küreselleşmeye etkisi ne olmuştur?

Uluslararası sermaye 1980’li yıllarda yaşanan krizden sonra nitelik değiştirerek doğrudan yabancı yatırımlara doğru kaymıştır (Temiz, 2004: 12-13). Küreselleşme sürecinde mal ve hizmet ticareti ile sermaye hareketleri bakımından bir karşılaştırma yapıldığı zaman, Bretton Woods sistemi ile İkinci Dünya Savaşı sonrası 1950-70 arasındaki 20 yıllık dönemde mal ve hizmet ticareti büyük ölçüde
serbestleştirilirken ulus devletin hükümranlık haklarının korunması endişesiyle finansal piyasalar bu serbestleşme politikasının gündemi dışında kalmıştır (ILO, 2008; 27). Bu durum ikili bir yapı ortaya  çıkarmış, dünya mal ve hizmet ticaretibakımından küreselleşirken finans piyasaları ve sermaye hareketleri ulusal düzeyde kalmış, adeta sıkışmıştır. 1973 yılında Bretton Woods sisteminin kırılması ile başlayan finansal serbestleşme 1980’li yıllardan itibaren sanayileşmiş ülkelerin kendi içindeki sermaye hareketlerini hızlandırmış, bu ülkeleri diğer gelişmekte olan ülkeler takip etmiştir. Bu gelişme de küreselleşmenin diğer önemli ayağını oluşturmuştur (ILO, 2008: 27; Temiz, 2004: 12).

S

Finans kaynaklı küresel krizler sonucunda küreselleşmenin sosyal politika üzerinde ne gibi etkileri olduğu anlaşılmıştır?

2001 ve 2008 yıllarında yaşanan finans kaynaklı küresel krizler, küreselleşmenin gelir dağılımının bozulması ve işsizliğin artışı gibi sosyal sorunları küreselleştirdiğini ortaya koymuştur

S

Küreselleşmenin sosyal boyutu ile ilgili en önemli eleştiri hangi olgu almaktadır?

Küreselleşmenin sosyal boyutu ile ilgili en önemli eleştiriyi eşitsizlikleri artırdığı iddiası oluşturmaktadır.

S

“Dünya Sosyal Gelişme Zirvesi"nde ülkelere neler tavsiye edilmiştir?

“Dünya Sosyal Gelişme Zirvesi”dir. Bu zirvede hükümetlere “insan merkezli bir ekonomik politika izlenmesi, ekonomik uyum politikalarının olumsuz sosyal sonuçlarını giderici tedbirler almaları ve bir bütün olarak yoksulluğu azaltacak etkin politikalar takip etmeleri” tavsiye edilmiştir.

S

Küreselleşmenin sosyal hayata ve sosyal politika uygulamalarına yönelik olumsuz etkilerinin kaynağı nedir?

Küreselleşmenin sosyal hayata ve sosyal politika uygulamalarına yönelik olumsuz etkilerinin kaynağı doğrudan ve dolaylı etkiler olmak üzere iki başlıkta toplanabilir. Küreselleşmenin ulus devleti ve buna bağlı olarak da sosyal (refah) devleti değiştirmesi ve dönüştürmesinden sosyal politikaya yönelik dolaylı etkilerinin kaynağını oluştururken Dünya Bankası, IMF ve OECD gibi kuruluşların belirlediği mal, hizmet ve sermaye hareketlerine yönelik “uluslararası yeni düzen ve bu düzenin işleyiş kuralları” ile çok uluslu şirketlerin yatırım yaptıkları ülkelerdeki işyerlerinde izledikleri istihdam, ücret ve örgütlenme politikaları doğrudan etkilerini oluşturmaktadır.

S

Küreselleşmeye yönelik ilk hayal kırıklıkları hangi olgu üzerine kurulmuştur?

Eşitsizlik söz konusu olunca, dünya zaman içinde coğrafi olarak Doğu-Batı ülkeleri ve Kuzey-Güney yarım küre ülkeleri gibi ayırımlarla sınıf­landırılmış, bu ayırımda Batı ve Kuzey bölgeleri (bu bölgelerdeki ülkeler ve ülke halkları) gelişmiş, katma değerden çok pay alan, Doğu ve Güney bölgeleri ise geri kalmış, katma değerden az pay alan, yoksullar sınıfında yer almıştır. Bugün çok daha yaygın olan ayırım iktisadi büyüklükleri esas alarak yapılan gelişmiş-gelişmekte olan bölgeler veya ülkeler ayırımıdır. Küreselleşmeden beklenen uluslararasılaşma süreci ile sağlanacak bütünleşmenin “herkesin kazandığı, eşitsizlikleri azaltan” bir gelişmeyi sağlaması, küresel üretimin paylaşılması bakımından gelişmiş ülke toplumları ile gelişmekte olan ülke toplumları arasındaki farkı azaltması idi. Küreselleşmeye yönelik ilk hayal kırıklıkları bu bakımdan olmuş, küreselleşme taraf tarlarının beklediği gibi artan uluslararasılaşma süreci ülkeler arasındaki eşitsizlikleri azaltmamış, aksine artırmıştır.

S

Küreselleşmenin hangi olgusu sonucu atipik çalışma biçimleri artmıştır?

Küreselleşmenin getirdiği rekabet baskısı ile işyerlerinde maliyet düşürmeye yönelik arayışlar ve özellikle “taşeronlaşma” atipik çalışma biçimlerini artırmıştır

S

Küreselleşmenin istihdam piyasasına yönelik en belirgin etkisi nedir?

Küreselleşmenin istihdam piyasasına yönelik en belirgin etkisi uluslararası emek göçü üzerinde olmuştur.

S

ILO’nun küreselleşme ile ilgili ilk ve en kapsamlı faaliyeti nedir?

ILO’nun küreselleşme ile ilgili ilk ve en kapsamlı faaliyeti, Örgüt tarafından oluşturulan “Küreselleşmenin Sosyal Boyutu” komisyonunun hazırlamış olduğu 2004 tarihli “Herkes İçin Fırsatlar Yaratan Adil Bir Küreselleşme” raporu olmuştur. Rapor, ILO’nun küreselleşme sürecine bakışını, tespitlerini, yaklaşımlarını ve politika önerilerini içermektedir.

S

ILO’nun hangi bildirgesinde küreselleşmeye yönelik sosyal politika yaklaşımının temel esasları yansıtılmaktadır?

ILO’nun 2008 yılındaki 97. toplantısında kabul ettiği; “Adil Bir Küreselleşme İçin Sosyal Adalet Bildirgesi-The ILO Declaration on Social Justice For a Fair Globalisation” Örgütün küreselleşmeye yönelik sosyal politika yaklaşımının temel esaslarını yansıtmaktadır.

S

ILO’nun 2008 yılındaki 97. toplantısında kabul ettiği; “Adil Bir Küreselleşme İçin Sosyal Adalet Bildirgesi-The ILO Declaration on Social Justice For a Fair Globalisation” bildirgesinde hangi temel amaç ve bu amaca ilişkin stratejiler belirlenmiştir?

ILO’nun 1990’lı yıllardan itibaren geliştirdiği ve bütün sosyal politika amaçlarını birleştirerek kavramsallaştırdığı “insana yakışır iş” amacı ve amaçla ilgili stratejik hedef­lere (istihdamın desteklenmesi, sürdürülebilir bir sosyal koruma sisteminin oluşturulması, sosyal diyaloğun desteklenmesi ve güçlendirilmesi ve çalışma hayatına ilişkin temel hakların kullanılmasına imkân verecek şartların oluşturulması) Bildirge’de yer verilmiştir (Kapar, 2009: 68).