Ünite 8: Sosyal Medyada Kişilik Hakları İhlalleri ve Korunma Yolları
Ünite 8: Sosyal Medyada Kişilik Hakları İhlalleri ve Korunma Yolları
Genel Olarak Kişilik Hakları
Kişilik hakları, bir kişinin kişilik değerleri üzerinde sahip olduğu, herkese karşı ileri sürebileceği, mutlak ve tekelci haklardır. Kişilik hakları; para ile ölçülemeyen, devredilemeyen kural olarak mirasçılara geçmeyen haklardır. Kişilik hakkına sahip olma açısından insanlar arasında bir fark yoktur. Başka bir ifade ile her insan kişilik hakkına sahiptir. Tüzel kişiler de insanlara özgü olan dışında kişilik haklarına sahiptir.
Kişilik Hakkının Özellikleri
- Kişilik hakkı mutlak haklardandır.
- Kişilik hakları şahıs varlığı haklarındandır.
- Kişilik hakları, kişinin ayrılmaz bir parçasıdır.
- Kişilik hakları, kişinin ölümü ile sona erer.
- Kişilik hakkında tamamen vazgeçilmesi, hukuka ve genel ahlaka aykırı olarak sınırlandırılması mümkün değildir.
- Kişilik hakları zaman aşımına uğramaz ve hak düşürücü süreye tabi değildir.
Kişilik Hakkının Konusu
Korunması gereken ve kişiyi kişi yapan bütün değerler kişilik hakkının konusunu oluşturur. Burada kişilik hakkının konusunu oluşturan en önemli değerler üzerinde durulmuştur.
- Hayat
- Vücut Tamlığı
- Sağlık
- Ehliyetler
- Özgürlük
- Şeref ve Haysiyet
- Ad
- Resim ve Ses
- Kişinin Sırları
- Özel Hayat
Sosyal Medyada Kişilik Hakkı İhlalleri
Sosyal medya aracılığı ile gerçekleşen kişilik hakları ihlalleri, sosyal medya hizmetini sağlayan hizmet sağlayıcı, bu hizmette yararlanan kullanıcılar veya sisteme dışarıdan müdahil olan üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir.
Paylaşılan İçerik Sebebiyle İhlaller
İçerik; sosyal medya aracılığı ile ulaşılabilir hâle gelmiş, kullanıcıların paylaştığı düşünceler, duygular, kişisel hâl ve durumlar, siyasi eğilimler, fotoğraflar, videolar, yazı ve yazışmalar, yorumlar, ticari ve mesleki faaliyetler gibi değerlerden oluşmaktadır.
Sosyal medya yoluyla kişilik haklarının ihlalinin en çok karşılaşılan şekli; içerikte yer alan paylaşımın hakaret, tehdit veya iftira niteliğinde olması dolayısıyla, kişilerin şeref ve haysiyetine zarar verme şeklinde gerçekleşmektedir.
Güvenlik Sorunları Sebebiyle İhlaller
Sosyal medya hizmet sağlayıcıları, kullanım için gerekli ve yeterli önlemlerini almış olduklarını her zaman beyan ediyor olmalarına rağmen, en büyük ve yaygın şekilde kullanılan sosyal medya platformlarında dahi güvenlik açıkları oluşabilmektedir. Sosyal medya platformları hacklenebilmekte, kullanıcı bilgileri ele geçirilebilmekte veya bu sitelere bilişim teknolojileri aracılığı ile girilerek birçok bilişim suçu işlenmektedir.
Kişilik Hakları İhlallerinde Hukuka Aykırılığı Ortadan Kaldıran Hâller
Kişilik haklarına saldırılan kişinin rızası, üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği bir yetkinin kullanılması, kişilik haklarına yapılan saldırılarda hukuka aykırılığı ortadan kaldırır.
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinin II. fıkrasına göre;
a. kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası
b. daha üstün nitelikte özel yarar
c. daha üstün nitelikte kamu yararı
d. kanunun verdiği yetkinin kullanılması
sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.
Sosyal Medyada Kişilik Hakları İhlallerine Karşı Korunma Yolları
Kişilik hakkı en temel insan haklarından olduğundan, hukukumuzda kişilik haklarının korunmasına ilişkin birçok düzenleme yer almaktadır. Kişilik haklarını koruma yolları özellikle Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ceza Kanunu olmak üzere diğer yasal düzenlemelerde farklı korunma yolları yer almaktadır. Aşağıda sosyal medya yoluyla kişilik hakları ihlal edilen kişilerin, başvurabileceği en temel korunma yolları açıklanmıştır:
Türk Medeni Kanunu’nda Yer Alan Korunma Yolları
Türk Medeni Kanunu’nun 25. maddesinde kişilik haklarının korunmasına ilişkin davalar düzenlenmiştir. Bu davalar kişilik haklarına saldırının öncesinde, saldırı esnasında veya saldırı sona erdikten sonra da açılabilmektedir. Bunun yanında ilgili hükümde maddi ve manevi tazminat davaları ile elde edilen kazançların vekâletsiz iş görme hükümlerine göre geri verilmesi hususları düzenlenmiştir.
a. Önleme Davası: Kişilik haklarına henüz saldırının başlamadığı, ancak ciddi bir saldırı tehlikesi olduğu hâllerde, saldırının önlenmesi için açılan davadır. Önleme davasının açılabilmesi için saldırı için ciddi bir tehlike bulunması gerekmektedir. Önleme davası açılabilmesi için saldırıda bulunma tehlikesi bulunan kişinin kusurlu olması gerekmez.
b. Durdurma Davası: Durdurma davası, bir kişinin kişilik haklarına yönelik saldırının başlamış ve devam ediyor olması hâlinde, bu saldırının sona erdirilmesi için açılan davadır. Bu durumda saldırı başlamış olduğundan önleme davası açılmaz. Durdurma davası saldırı devam ettiği sürece açılabilir. Durdurma davasının açılabilmesi için, saldırıda bulunan kişinin kusurlu olması gerekmez.
c. Tespit Davası: Tespit davası, kişilik haklarına yönelik saldırının başlamış ve sona ermiş olmasına rağmen etkilerini devam ettiriyor olması hâlinde açılır. Saldırı başlamış ve sona ermiş olmasından dolayı artık önleme ve durdurma dava açılamaz. Bu dava ile kişi, kişilik haklarına yapılan saldırıyı tespit ettirerek yayınlanmasını talep edebilir. Bu davanın açılabilmesi için de saldırıda bulunanın kusurlu olması gerekmez.
d. Maddi Tazminat Davası: Bir kişinin kişilik haklarına yapılan saldırı sonucu, kişinin maddi zararları söz konusu olabilir. Maddi zarar kişinin saldırı sonucu karşılaştığı ekonomik kayıplardır. Kişilik hakları ihlal edilen kişi bu zararlarının giderilmesi için maddi tazminat davası açma hakkı vardır. Bu davanın açılabilmesi için önleme, durdurma ve tespit davalarından farklı olarak saldırıda bulunan kişinin kusurlu olması gerekmektedir.
e. Manevi Tazminat Davası: Manevi tazminat davası, bir kişinin kişilik haklarına yapılan saldırı sonucu hissettiği acı, elem ve ıstırabın giderilmesi için açılan davadır. Manevi tazminat talep edilebilmesi için de saldırıda bulunanın kusurlu olması gerekmektedir.
f. Elde Edilen Kazancın Verilmesi Davası: Bir kişinin kişilik haklarına saldırıda bulunan bir kişi, bu saldırı sayesinde mağdurum elde edemeyeceği bir kazanç elde etmiş ise bu kazanç, Türk Borçlar Kanunu’nun 530. maddesi gereğince vekâletsiz iş görme hükümlerine göre talep edilebilir. Ancak kişilik haklarına saldırı sonucunda mağdurun elde edebileceği bir kazancı, saldırıda bulunan elde etmişse bu durumda vekâletsiz iş görme hükümlerine göre talepte bulunulmaz, maddi tazminat talep edilir.
Türk Borçlar Kanunu’nda Yer Alan Korunma Yolları
a. Haksız Fiilden Kaynaklı Tazminat Davası: Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren kişi bu zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız fiilden dolayı sorumluluğun şartları; hukuka aykırı fiil, kusur, zarar ve illiyet bağıdır. Bu şartların hepsinin bir arada bulunması gerekir. Kişi sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla bir kişinin zarar görmesine sebebiyet vermişse, paylaşım hukuka aykırı ve kişi kusurlu ise, paylaşım ile zarar arasında illiyet bağı varsa bu zarardan sorumlu olur.
b. Haksız Rekabetten Kaynaklı Tazminat Davası: Türk Borçlar Kanunu’nun 57. maddesine göre; gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilir. Gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması kişinin, kişilik haklarını ihlaline de sebep olur.
c. Kişilik Haklarının Zedelenmesi Sebebiyle Manevi Tazminat: Kanun’un 58. maddesine göre; kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Bu hükme göre; hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.
5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun Kapsamında Korunma Yolları
5651 sayılı Kanun’un 9. maddesinde internet ortamında yapılan yayınlar dolayısıyla kişilik haklarının ilan edilmesi hâlinde, iki tane koruma yolu öngörülmüştür. Bunlardan biri, içerik veya yer sağlayıcısına başvurarak içeriğin, yayının kaldırılmasını istemektir. Diğer koruma yolu ise, doğrudan mahkemeye başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini talep etmektir. Hâkim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez.
Sosyal Medya Platformlarının Kendi Geliştirdikleri Koruma Yolları
Sosyal medya platformlarından bazıları, bir şikâyet sayfası oluşturarak, kişilik haklarını korumaya çalışmaktadır. Kullanıcı kendi kişilik haklarını ihlal eden paylaşımlar söz konusu olduğunda, şikâyet sayfasından, kişilik haklarını ihlal eden paylaşım hakkında şikâyette bulunabilmektedir. Sosyal medya platformu ilgili hesabı askıya alarak, koruma sağlayabilmektedir. Ancak bu koruma yolu, bazı eksiklikler, yavaş işlemesi veya yeterli cevap verilmemesi gibi sebeplerden dolayı kişilik haklarının ihlaline karşı yeterli koruma sağlamamaktadır.