Sosyal Medya ve Siyasal Katılma
Bireyin siyasal katılma sürecini başlatan ilk etmen nedir?
Bireyin katılma sürecini başlatan ilk etmen, siyasal konulara ilişkin bilgiye ve duyarlılığa sahip olmasıdır. Aslında yalnızca seçim zamanında oy kullanmak bile bu yönde bir duyarlılık olduğunun işaretidir. Ayrıca kişinin seçimlerde oy kullanması, yani belirli bir tercihte bulunması bunun nedeni hakkında bir kanaate sahip olmasını gerektirir. Yalnızca seçimlerde oy kullanan, bunun dışında herhangi bir siyasal faaliyette bulunmayan birey, seçilmek için yarışan aday ve partiler hakkında en azından temel düzeyde bilgiye sahip olacaktır. Yani bunların ideolojileri, vaatleri, siyasal pozisyonları, projeleri vb. konusunda az ya da çok bir kanaati bulunacaktır. Bunlara ilişkin bilgi edinme ve kanaat oluşturma araçları ise yakın çevresinden başlayıp kitle iletişim araçlarına dek giden bir yelpazeye yayılır. Daha açık bir ifadeyle, siyasete ilgisi olmayan bir insan, yalnızca en yakınlarının tavsiye ya da istekleriyle oy kullanabilir. Ancak kişinin siyasal olaylara ilgisi arttıkça beslenme kaynakları da çeşitlenir. Bu yönde bir tavır sergileyen kişi, siyasal gündemi ve kitle iletişim araçlarının bu yöndeki yayınlarını yakından izleyecek, hatta doğrudan bilgilenmek için siyasal partilerin toplantılarına katılacaktır.
Demokratik ülkelerde örgütlenme özgürlüğü niçin önemlidir?
Demokrasilerde farklı ideoloji ve eğilimlere sahip insanların birlikte hareket etmelerini sağlayacak örgütlenme özgürlüğüne büyük önem verilir. Zira belirli hak taleplerinde bulunan veya çıkarlarını savunan insanların birlikte hareket etmeleri, amaçlarına ulaşmak açısından kendilerine büyük avantaj sağlayacaktır. Bunların oluşturduğu yapı ne kadar fazla üyeden oluşuyorsa hem iktidar hem de toplum tarafından ciddiye alınmaları ve bu şekilde isteklerinin karşılanması ihtimali yükselir. Bu nedenle, siyasal partilerden sivil toplum kuruluşlarına dek örgütlü yapıların neredeyse tamamı kendi üye ve destekçilerinin sayısının artmasına çaba harcarlar.
Siyasal katılmanın aşamaları nelerdir?
Kuşkusuz toplum içindeki herkesin siyasete eşit düzeyde katılması beklenemez. Bazı insanlar siyasal sorunlara daha fazla ilgi duyarken diğer bazılarının bunlarla ilgilenme düzeyi oldukça sınırlı olabilir. Bu bakımdan, siyasal katılma süreçlerini kişilerin bu konudaki tavırlarına göre farklı aşamalarda ele almak mümkündür.
• İzleme: Siyasal katılmanın ilk düzeyi izleyici olarak bu tür faaliyetlerde bulunmaktır. Bu sürecin en temel düzeyde seçimlerde oy kullanmakla başladığı söylenebilir.
• Destekleme: Katılma sürecinin ikinci aşamasında kişi, siyasal faaliyetlere doğrudan katılım sağlar. Örneğin bir siyasal partiye üye olur ya da düzenlenen miting, toplantı veya gösteri gibi etkinliklere katılır.
• Müdahil Olma: Siyasal katılmanın en ileri aşaması olan bu süreçte kişi, siyasal tercihleri doğrultusunda ciddi bir emek ve mesai harcamaktadır. Aynı zamanda bu süreç, kişinin siyasal tavrını en açık şekilde ortaya koyduğu bir durumu ifade eder. Örneğin kişi, belirli bir kamusal pozisyonu elde etmek için adaylık başvurusunda bulunur
Siyasal katılmanın olağandışı yolları nelerdir?
Siyasal katılmanın olağandışı yolları arasında temel hakları savunma amacıyla başlayan ancak o dönemdeki hukuk kurallarının dışına çıkan bazı yöntemler de vardır. Belirli zamanlarda yapılan protesto gösterilerinin şiddet içerikli eylemlere dönüşebildiği bilinir. Bunun dışında, yasa dışı bildiriler, kurallara bilerek uymama davranışları ve sivil itaatsizlik eylemleri de siyasal katılmanın türleri arasında sayılabilir.
Siyasal katılma araçları nelerdir?
İnsanların siyasal katılma açısından belirli araçlar kullandıkları açıktır. Burada ilk ve en etkili araç, kişinin bizzat siyasal faaliyetlerin içinde yer almasıdır. Gösterilere ve mitinglere katılmaktan oy vermeye ya da seçimlerde aday olmaya uzanan çok geniş bir yelpaze içinde insanların katılım davranışı sergilemesi mümkündür. Özellikle toplumların büyümesiyle insanların kendilerini yönetenlere seslerini duyurmak ve belli konularda dilediklerini yaptırmak için dolaylı araçlar kullanmaları zorunlu olmuştur. Uzun dönemler boyunca iktidarı denetlemek ve halkın sesini yöneticilere duyurmak için yararlandıkları en önemli araç basın olmuştur.
Kamusal alan nedir?
Kamusal Alan, toplum üyelerini ilgilendiren konuların özgürce müzakere edildiği ve herkesin kendi görüşlerini söyleme imkânı bulduğu ortak alandır. Aslında bir soyutlama olan kamusal alan kavramı, bireylerin özel alanlarıyla devletin yetki alanının dışında kalan, topluma ait bir bölgeyi anlatır.
Siber kültür nedir?
İnternet aracılığıyla ortaya çıkan siber kültür, modern ilişki biçimlerinden farklılaşan yeni ilişki ağlarının ortaya çıkabilmesine izin verir. Bu kültür, mekânsal kısıtlamaları aşarak tüm dünyayı kapsayan bir ağ sistemine bağlanır. Siber kültür, sürekli yeni verilerle beslenen dinamik bir sürece gönderme yapar.
Siber kültür, siyasal ve ekonomik ilişkileri belirler mi?
Siber kültürün ürettiği ağın siyasal ve ekonomik ilişkilerle doğrudan koşut gitmesi gerekmez. Hatta bunlardan farklılaştığı da söylenebilir. Siber kültür iş birliğini de rekabetçiliği de içerebilir. İş birlikçi siber kültür modelinde aktörler, belirli bir sosyalleşme sürecine girerler ve dayanışma içinde yeni kazanımlar elde ederler. Rekabetçi anlayış ise insanları ayıran değer ve yaklaşımlara dayanır; bu yönüyle dışlamayı ve ötekileştirmeyi içerir. Bu bakımdan, sosyal medyada ortaya çıkan etkileşim süreçlerine tek yönlü olarak bakmak yanlış olacaktır. Kullanıcının genel bilgi birikim düzeyi, sağduyusu ve analiz yapma gücü sosyal medyadan yararlanma şeklini büyük ölçüde etkileyecektir. Buradan hareketle, sosyal medya üzerinden gerçekleşen siyasal katılmanın farklı düzeylerde ve şekillerde seyredeceği söylenebilir.
Bireyler internet aracılığıyla siyasal süreçlere hangi şekillerde katılır?
Vatandaşların internet aracılığıyla siyasal süreçlere katılmaları farklı şekillerde gerçekleşebilir. Her şeyden önce günümüzde devletlerin büyük çoğunluğu belirli kamu hizmetlerini siber âlemde vermeye başlamıştır. Ayrıca kamu otoritesi tarafından en fazla kullanılan uygulamalardan biri vatandaşların talep ve şikâyetlerini içeren dilekçelerin web üzerinden alınmasıdır. Hükûmetler belirli bir konuyu tartışmaya açmak için de internet ortamından sıklıkla yararlanırlar.
Kamu politikalarının çevrimiçi ortamda izlenmesi nasıl gerçekleşir?
Kamu kurum ve kuruluşlarının internet sitelerinde belirli konularda vatandaşların katılımını sağlamak veya şikâyetlerini almak için çeşitli alanlar bulunur. Katılım için vatandaşların davet edilmesi gerekir. İnternet üzerinden katılım belirli politikaların değişmesine neden olabilir. Bunun dışında, vatandaşların belirli konularda hükûmetlerinin icraatlarını denetlemek için “vatandaş kontrol siteleri” adı verilen çeşitli siteler kurulabilir. Söz konusu siteler hatalı görülen uygulamaların internet üzerinden paylaşılması anlayışını içerir
Sosyal paylaşım sitelerinin bireylerin siyasal ilişkileri üzerine etkisi nedir?
Günümüzde en fazla izlenen sitelerin sosyal paylaşım siteleri olduğu görülmektedir. Facebook, YouTube, Social Me, Instagram gibi sosyal paylaşım siteleriyle Twitter benzeri mikro blogları öne çıkaran nokta, bunların eşzamanlı olarak çok sayıda görüntü, mesaj, posta vb. göndermeye yarayan entegre sistemler olmalarıdır. Bu tür siteler, interaktif bir yapıya sahiptir; bu yönleriyle tartışma ve paylaşım platformu olma işlevi de görürler. Ayrıca söz konusu platformlar aracılığıyla yeni kişilerle bağlantıya geçme imkânı da ortaya çıkar. Bu bağlantıların bir kısmı kişinin geçmişte tanıdığı, tanıma ihtimali olabileceği, ortak bağlantılarının bulunduğu ya da en azından ilgi alanları benzer insanlar olabilir. Nitekim bu siteler kullandıkları algoritmalar aracılığıyla üyelerine belirli kişilerle bağlantı kurmayı tavsiye etmektedir. Böylece insanlar benzer siyasal eğilimlere sahip oldukları başka kişilerle daha fazla ilişki kurarken kendilerinden farklı düşünenlerden giderek uzaklaşırlar. Bu durumun en önemli sonucu alternatif yaklaşımlara karşı bakış açılarının olumsuz bir görünüm kazanmasıdır.
Kişilerin kendilerini siyasal açıdan ifade etmelerinde blog ve vblog'ların önemi nedir?
Çevrim içi ortamda kişilerin siyasal açıdan kendilerini ifade etmelerinin en etkili yollarından bir diğeri kişisel blog ve vlog’lardır. Bloglar, belirli altyapılar kullanılarak bireysel kullanıcılar tarafından çok kısa süre içinde ve kolayca oluşturulan sitelerdir. Çok sayıda farklı amaca hizmet edebilen bu siteler, blog’un sahibinin güncel siyasal konulara ilişkin kanaatlerinin takipçilerine ulaşmasını sağlar. Vlog’lar ise aynı işlevi görüntülü şekilde yerine getirir. Kullanıcı, kendi videosunu çekerek belirli platformlar aracılığıyla izleyicilerine ulaştırır.
Mikro blog siteleri nedir?
Mikro blog siteleri, kullanıcıların özellikle siyasî konular olmak üzere belirli meseleler hakkında bir veya birkaç cümleyle kendi düşüncelerini ifade etmelerine imkân sağlayan sosyal paylaşım platformlarıdır. Söz konusu sitelerin en bilinen örneği Twitter’dır.
Sosyal medyanın siyaset üzerindeki en önemli olumsuz etkisi nedir?
Sosyal medyanın siyaset üzerinde neden olduğu en önemli olumsuz etkilerden biri, siber âlemde yalan haberlerle çok sık karşılaşılmasıdır. Başka bir ifadeyle, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla objektif bir gerçekliğe karşılık gelen haber ile sübjektif unsurlara dayanan kanaatler ve yorumlar arasındaki çizgi iyice belirsiz hâle gelmiştir (McIntyre, 2019, s. 95). Gerçekten de sosyal medyada yayılan içeriklerin önemlice bir kısmının doğrulukları teyit edilmeden kullanıcılar tarafından gerçek gibi algılandıkları ve çok kısa süre içinde başkalarıyla paylaşıldıkları görülür.
Post truth (hakikat sonrası) nedir?
Söz konusu kavramla hakikatin önemsizleştiği ya da içinde bulunulan somut durumla ilgisizleştiği bir süreç anlatılır.
Post truth sürecinin siyaset üzerine etkisi nedir?
Hakikatin önemsizleşmesi, siyasetçiler tarafından doğrudan yalan söylenmesi anlamına gelmez. Burada asıl önem taşıyan nokta, kitlelerin kendi duymak istedikleri siyasetçiler tarafından dile getirildiği zaman bunun gerçekle ilişkisini sorgulamadan kabul etmeleridir (Alpay, 2019, s. 25). Belirli bir kanaat ortaya çıkarken somut bilgiden daha çok duyguların ve kişisel eğilimlerin ağırlık kazandığı bu süreçte objektif etmenler önemini yitirir. Bu süreçte siyasetçiler, ülke içinde kendi taraftarları ile geri kalanlar arasında bir ayrıma giderler. Uluslararası düzlemde ise ülkeyi tehdit eden düşmanlar olduğuna yönelik söylem sıklıkla dile getirilir. Siyasetçiler, kendi hedef kitlelerinin doğrudan duygularına hitap ederler ve onların geride kalan diğer vatandaşlara göre vatan sevgisi, milliyetçilik, diğerkâmlık vb. açılardan üstün oldukları tezini işlerler. Bu durum, söz konusu yaklaşımdan etkilenen kişinin siyasal katılma davranışını da derinden etkileyecektir. Duyguları harekete geçen, örneğin haksızlığa uğradığını düşünmeye başlayan kişi siyasal süreçlere daha aktif şekilde katılacaktır.
İnternet ortamında troller'in siyasal katılmaya olumsuz etkisi nedir?
Birlikte hareket eden troller, ülke gündemini yönlendirmek için belirli başlıkları sosyal medyada ön plana çıkarabilmektedir. Bu açıdan trollerin sunduğu hizmetlerin siyasetçiler ve hatta devletler tarafından bile satın alındığı iddiaları bulunur. Troller tarafından dolaşıma sokulan bilgilerin gerçeklerle bağdaşıp bağdaşmamasının önemli olmadığı açıktır. Hakikat sonrası dünyada algının yönetimi asıl sorun olarak belirir. Buradan hareketle, söz konusu yönlendirme faaliyetleri toplumun gerçeklerden tamamen uzaklaşması ve aslında doğru olmayan bir durumu kabullenmesi sonucunu doğuracaktır. Üçüncü şahıslara yönelik yanıltıcı bilgilerin dolaşıma sokulması hâlinde, kişi hakları ciddi bir zarar görebilecektir. Ayrıca toplumun genelini ilgilendiren konularda ortaya konulan yanıltıcı bilgiler, demokratik siyasetin rekabetçi doğasına da önemli ölçüde zarar verecektir.
"Veri dumanı" nedir?
Çok sayıda farklı bilginin aynı anda dolaşımda olmasından kaynaklanan “veri dumanı” denilen bir durum nedeniyle siber âlem, adeta insanların görüş alanlarını sınırlayan sisli bir hava görünümüne bürünür. Birbirleriyle rekabet hâlinde olan çok sayıda bilgi, kişiyi aradıklarının uzağına düşürebilir. Buna benzer bir durum, katılımcıların katkıları ve paylaşımlarıyla oluşturulan geleneksel ansiklopedileri çevrim içi ortama taşıyan pedia ifadeli siteler için de geçerlidir.
Çevrimiçi ağlarda iz bırakmanın sakıncası nedir?
Çevrim içi ağlardaki her türlü etkinliğin geride iz bırakması, hükûmetlerin toplum üzerindeki denetimini kolaylaştırmaktadır. Özellikle otoriter rejimler bu durumu lehlerine kullanırlar. Demokratik rejimler de dâhil olmak üzere tüm devletler, internetteki faaliyetlerin anonim kalmaması yönünde güçlü bir çaba harcarlar. Bu durum bir açıdan kolektif kimliklerinin arkasına saklanılarak suç işlenmesinin engellenmesi amacına matuftur. Ancak aynı yolu kullanan otoriter ve totaliter rejimler kendilerine muhalif kişi ve grupları burada tespit ederek faaliyetlerini engelleme hatta özgürlüklerini ortadan kaldırma yoluna giderler. Bu bakımdan çevrim içi ortam açısından son dönemdeki en önemli tartışma başlıklarından biri, düşünce ve ifade özgürlüklerinin korunmasıdır.
E-oylama nedir?
İnternet teknolojisinin siyasal katılım açısından sunduğu en önemli imkânın demokratik katılım kanallarının genişlemesi olduğu açıktır. Bugün pek çok ülkede vatandaşların belirli kamusal sorunları müzakere etmelerini ve kanaat belirtmelerini sağlayacak mekanizmalar mevcuttur. Söz konusu sürecin en ileri aşamasının ise seçmenlerin sandık başına gelmeden evlerinden oy kullanmasını sağlayacak olan e-oylama uygulamasının hayata geçirilmesidir. Burada elektronik makineler aracılığıyla yapılan oylama ile vatandaşların internet teknolojisi aracılığıyla uzaktan oy kullanması arasında fark olduğundan söz edilmelidir. Elektronik makineler aracılığıyla oylama hâlen pek çok ülkede kullanılmaktadır. Ancak internet aracılığıyla hayata geçirilen e-oylamanın oldukça sınırlı bir kullanım alanı olduğu söylenebilir.
Kitlesel eylemlerde sosyal medyanın rolü nedir?
Kitlesel eylemlerde sosyal medyanın etkisinin en bilinen örneği, Arap Baharı olarak adlandırılan gelişmelerde insanların Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım platformlarında örgütlenmeye başlamasıdır. Söz konusu platformların ilk işlevi, özgür basının bulunmadığı ülkelerde insanların güncel olaylar konusunda bilgilenmelerini sağlayacak etkili birer iletişim aracı olmalarıdır. Ancak bu tür platformların bilgi aktarımı ve paylaşımının çok ötesine geçen bir işlevinin olduğu söylenebilir. Bu bakımdan, söz konusu platformlar bilgi kadar duyguların akışı açısından da işlev görür.
İnternet, toplumsal sorunlara yönelik olarak bireylerin gerçek anlamda harekete geçmesini engeller mi?
İnternet ortamında sergilenen çevrimiçi siyasal gösterilerin ve yürütülen kampanyaların toplumsal sorunlara yönelik olarak gerçek anlamda harekete geçilmesini engellediği de son dönemde sıklıkla dile getirilen bir eleştiridir. Buna göre, belirli toplumsal sorunları çözmek için insanların aktif olarak çaba harcamaları, gerekirse maddi veya manevi bir bedel ödemeyi göze almaları gerekir. Oysa sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar onlarda manevi bir tatmin duygusu yaratmakta ve gerçek dünyada adım atmalarını engellemektedir. Örneğin bazı kullanıcılar, yoksul bir aileye yardım edilmesi ya da kana ihtiyaç duyan birinin talebinin duyurulması için sosyal medyada gördükleri gönderileri paylaşmakla yetinmekte ve maddi yardım veya kan bağışı yapmamaktadır.
Slactivizm nedir?
Slactivism; toplumsal sorunlara yönelik protesto gösterilerine para veya zaman ayırmak istemeyen insanların tavırlarını sosyal medyada imza kampanyanları veya belirli hashtag’lar altına yazmaları şeklinde gelişen eylem türüdür.
İnternet siyasal kampanyalarda niçin önemli hale gelmiştir?
Zaman içinde sosyal paylaşım sitelerini ziyaret eden kullanıcıların sayısının artmasıyla internet siyasal süreçlerde göz ardı edilemez bir unsur hâline gelmiştir. Üstelik internet teknolojisinin sağladığı imkânlardan biri de kullanıcıların profillerinin net bir şekilde ortaya konulmasıdır. Böylece internet, seçim dönemlerindeki siyasal kampanyaların en önemli bileşenlerinden biri durumuna gelmiştir.