SOSYAL MEDYA VE KURUMSAL İLETİŞİM

E-ticaret işlemleri finansal hizmetleri de kapsar. E-ticaret üzerinden başlıca dört tür
ticari işlem yapılır. Bunlar,
• İşletmeler arası (B2B) işlemler,
• İşletmeden tüketiciye (B2C) işlemler,
• Tüketiciden işletmeye (C2B) işlemler ve
• Tüketiciden tüketiciye (C2C) işlemlerdir

Ürün ve hizmetleri çevrimiçi satın almanın müşteriler için pek çok faydası
vardır. Bunlar arasında:
• Dünyanın dört bir yanından çok çeşitli
ürünlere ve satıcılara erişim,
• Asimetrik bilgide düşüş,
• Arama maliyetlerinde azalma,
• Karşılaştırma olanağı,
• Satıcıları birbirleriyle rekabete teşvik etmek,
• Alışverişe harcanan zamandan tasarruf,
• Daha planlı harcama yapmaya teşvik edilmesi,
• Herkese açık müşteri yorumları ve sosyal
medya paylaşımları sayesinde bireysel fikrini söyleyebilme imkanı
• Çevrim içi satın alımların bilgisayar aracılı
bir işlem olması nedeniyle işlemlerin izlenebilirliğinin artırılması ve böylece giderek
daha etkin sözleşmelerin bir olasılık haline
getirilmesi sayılabilir (Valarezo ve diğerleri,
2018).

E-ticaret üzerinden başlıca dört tür
ticari işlem yapılır. Bunlar,
• İşletmeler arası (B2B) işlemler,
• İşletmeden tüketiciye (B2C) işlemler,
• Tüketiciden işletmeye (C2B) işlemler ve
• Tüketiciden tüketiciye (C2C) işlemlerdir.

Günümüz küresel iş ortamının dört önemli unsuru, kurumsal iletişimde en
etkili ve dönüştürücü unsurlar olarak gösterilebiliyordu. Bunlar (Goodman & Hirsch 2010; Goodman & Hirsch, 2015, Jin, 2016’da belirtildiği gibi):
• Küreselleşme
• Belirsizlik
• İnternet ve Web 2.0 teknolojileri
• Kurumsal işletme modeli ve ağa bağlı işletme

Ülkelerin birbirleriyle gittikçe daha entegre ve işbirliği içinde olmasını ifade eden küreselleşmenin ortaya çıkmasıyla birlikte, işletmeler de küresel
bir kimlik kazanmışlardır. Pek çok ticari işletme, ürünlerinin talebin olduğu her yerde var olmasını sağlamak için başka ülkelerde şubeler açarak ulusal
sınırlarının ötesinde varlık göstermeye başlamış, pek çokları da diğer işletmelerle tekrar satış, taşeronluk ve ortaklık ilişkileri kurmuştur. Böylece küresel bir işgücünü ve dağıtılmış kaynakları yöneten küresel liderler sahneye çıkmıştır. Bu kapsamda I ve II. maddeler olumlu etkilerden söz etmektedir.

Ancak, küresel bir iş gücünü yönetmek, kültürler arası motivasyonel beceriler gerektirdiği için, kolay bir iş değildir. Küreselleşme ile birlikte gelen, farklı ülkelerde iş ahlakının farklı olması, farklı iletişim dilleri, farklı görenekler gibi ince nüans ve karmaşaları anlamayı gerektirmektedir. Etkin iletişim ticari bir girişimin başarısında belirleyici unsur olmasına rağmen, sıklıkla yanlış değerlendirilmekte veya önemsiz sayılarak göz ardı edilmektedir. Dolayısıyla III. madde olumsuz etkiden bahsetmektedir.

Böylece kurumsal iletişim ve iletişim stratejilerindeki doğrudan yön değişimleri üzerinde de etkili olurlar. Küresel ticari ve finansal piyasalarda
görülen dalgalanmalar ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki siyasi çalkantılar, yüksek düzeyde riski hesaba katan bir gelecek için kurumsal planlamayı zorunlu hale getirmiştir. Küresel ekonomiler arasında kalıcı bir kaygı ve belirsizlik hüküm sürmekte, dolayısıyla kurumların bu dalgalanmalara stratejik açıdan adapte olmaları gerekmektedir. (Goodman
ve Hirsch, 2010). Bunun için şunlar gerekir:
• Tanıdık ve yerleşik riskler için oluşturulmuş pasif uyum modellerine güvenmek yerine, yeni küresel riskleri tanımak ve yönetmek (dolayısıyla III. madde doğru kabul edilemez) 
• Bilgiyi kontrol etmek yerine etkilemek, değerleri ortaya koymak ve işlevlerin kesintisiz olarak yerine getirilmesini sağlamak için tüm paydaşlarla şeffaf bir şekilde, aktif iletişim içinde olmak; (II.madde)
• Yasal düzenlemelerde, piyasalarda veya ticaretteki ani yön değişimleri ile başa çıkabilecek ve bir yandan fırsatları kovalarken bir yandan da kurumu tehditlere karşı koruyacak operasyon modelleri oluşturmak.(I.madde)

Kurumsal itibar krizlerden etkilenmeye müsaittir. Kurumsal itibarla ilgili bir kriz, kurumun itibarını zedeleyen ya da zedeleme potansiyeli taşıyan herhangi bir durumdur. Kriz durumları, yönetim başarısızlığı, çeşitli savunma gruplarıyla yaşanan anlaşmazlıklar, hükümetin eylemleri veya sosyal medya ya da kitlesel medyadan gelen saldırılar sebebiyle ortaya çıkabilir.

Sosyal medya şirketlere uluslararası arenada varlık göstermek ya da uluslararası profillerini güçlendirmek için harika bir fırsat sunmaktadır. Ucuzdur, ayrıca hem potansiyel hem de mevcut müşterilere ulaşmak ve marka itibarı oluşturmak için kullanışlıdır, ancak bazı sakıncaları bulunmaktadır. Bu şekilde, kurumsal stratejik eylem
için bir takım sonuçlar ortaya koymaktadır. (I. ve II. maddeyi kapsar)

Sosyal medya ve Web 2.0 hizmetlerinin temel özellikleri, kullanım kolaylığı, herkese açık ücretsiz katılım, nominal yayınlama eşiği, ağ oluşturma, sohbet ve
bilginin geniş yelpazedeki geri bildirim ve bağlantı sistemleri yoluyla son derece hızlı ve viral olarak yayılmasıdır. Bunlar, iletişim yönetimi için dinamik
paydaş bağlantıları ve dolayısıyla, çeşitli paydaş grupları arasındaki iletişim kolaylaşırken, bu paydaşların etkileşimleri üzerinde daha az kurumsal
denetim sağlanabileceği anlamına gelir. Dolayısıyla sosyal medya kurumsal denetimi kolaylaştırmak değil zorlaştırmaktadır. Bu da itibar yönetimi açısından dezavantaj yaratan bir durumdur.

Sosyal medya ile ilgili olarak itibar riskleri üç
olası faktörden kaynaklanabilir:
• Şirketin itibarı ve gerçeği arasında giderek büyüyen uçurum
• Tüketici beklentilerindeki değişim

Müşteri yorumları ve puanları, kullanıcıların tavsiyeleri ve çevrimiçi topluluklar gibi sosyal unsurlar, sosyal ticareti klasik e-ticaretten
ayıran faktörlerdir. Bu unsurlar, müşteriler için bir güven ortamı oluşturulmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca, aynı ürün tek bir noktada bulunabildiği için farklı web sitelerini tarama ihtiyacı ortadan kalkmakta, müşteri için bir ürünü satın almadan önceki araştırma süreci kısalmaktadır. Böylece, sosyal ticaret potansiyel müşteriler için, bir ürünü satın alıp almayacaklarına o ürünü ilk elden denemiş başka müşterilerin ve kullanıcıların yorumlarına bakarak karar verebilecekleri, güvenilir bir ortam yaratmıştır.

Etkili iletişimin iki önemli hedefi vardır: (i) bir şirketin paydaşları ve toplum ile ilişkiler kurmasına ve bu ilişkileri güçlendirmesine yardımcı olmak ve (ii) bir şirketin itibarını inşa etmek, güçlendirmek ve korumak.

Uluslararası ticaretin üç önemli yönü aşağıda daha detaylı şekilde ele alınmaktadır. Bunlar:

• Sınır ötesi e-ticarette sosyal medyanın rolü

• Kurumsal iletişimin küresel boyutları ve

• Uluslararası ticarette itibar yönetiminin önemidir.

E-ticaret üzerinden başlıca dört tür ticari işlem yapılır. Bunlar,

İşletmeler arası (B2B) işlemler,

İşletmeden tüketiciye (B2C) işlemler,

Tüketiciden işletmeye (C2B) işlemler ve

Tüketiciden tüketiciye (C2C) işlemlerdir.

Piyasa aksaklıkları - Herhangi bir işletmenin mevcuttaki pazar liderini piyasaya yenilikçi bir ürün sürerek ve o ürünün müşterilerinden büyük kazanç elde ederek yerinden etmesi, piyasa aksaklığı olarak bilinmektedir. Piyasa aksaklıkları sosyal ticarette oldukça yaygındır.

Sosyal medya kullanıcılarının yaklaşık %40’ının, bir ürünü çevrimiçi toplulukla paylaştıktan sonra aynı ürünü çevrimiçi olarak satın da aldığı tahmin edilmektedir.

Halkla ilişkilerin işlevi “bir kurum ile başarısının veya başarısızlığının bağlı olduğu çeşitli kamuoyu grupları arasın- da karşılıklı yarar sağlayan ilişkileri tanımlayan, kuran ve sürdüren yönetim işlevi” olarak tanım- lanmıştır (Cutlip vd., Aktaran Lerbinger, 2019 ).

Kurumlarda yeni iletişim teknolojileri kullanı- mının artması ve işletmelerin küresel çapta geniş- lemesi, iletişim departmanının bir kurum içindeki rolünün değişmesine sebep olmuştur.

Çok yakın geçmişte, günümüz küresel iş orta- mının dört önemli unsuru, kurumsal iletişimde en etkili ve dönüştürücü unsurlar olarak gösterilebili- yordu. Bunlar (Goodman & Hirsch 2010; Good- man & Hirsch, 2015, Jin, 2016’da belirtildiği gibi):

Küreselleşme

Belirsizlik

İnternet ve Web 2.0 teknolojileri

Kurumsal işletme modeli ve ağa bağlı işletme

Kurumsal itibarın en yaygın kullanılan tanımlamalarından biri Fombrun (1996, Jin’de belirtildiği gibi, 2016) tarafından yapılmıştır ve kurumsal itibarı ‘Bir şirketin, önde gelen diğer rakiplerine kıyasla temel bileşenlere genel yaklaşımını gösteren geçmiş eylemlerinin ve gelecekteki beklentilerinin algısal temsili’ olarak açıklamıştır.

Sosyal medya ile ilgili olarak itibar riskleri üç olası faktörden kaynaklanabilir:

Şirketin itibarı ve gerçeği arasında giderek büyüyen uçurum

Tüketici beklentilerindeki değişim

Bir şirketin, çeşitli iş departmanları ve iş fonksiyonlarının karar verme sürecindeki koordinasyon eksikliği yüzünden çevresin- deki değişimlere içeriden reaksiyon vereme- mesi (Aula, 2010).