SOSYAL MEDYA VE KURUMSAL İLETİŞİM - Deneme Sınavı - 8

Sosyal medyanın önemi

Twitter

Sosyal medya

bloglar

Kuruma bağlı olmakla birlikte, kurumsal iletişim şu geleneksel disiplinleri kapsar: halkla ilişkiler, finansal halkla ilişkiler-yatırımcı ilişkileri, çalışanlarla ilişkiler, yerel topluluklarla ilişkiler, medya ilişkileri, hükümet/devlet ile ilişkiler, çalışanları yetiştirme ve geliştirme, pazarlama iletişimi, yönetim iletişimi.

Eşgüdüm işlevi, kurumsal iletişimin bu temel işlevlerin dışında kalan en önemli işlevidir. Eğer temel işlevler olan düzenleme, ikna etme, bilgi verme ve bütünleştirme işlevleri arasında bir eşgüdüm olmazsa, kurumsal iletişim başarılı olamayacaktır.

Kurumsal iletişim, kurumun farklı gruplarına yönelik, farklı amaçlarla ve araçlarla gerçekleştirdiği tüm iletişim çalışmalarını içermektedir. Kurumsal iletişim; yönetim iletişimi, pazarlama iletişimi ve örgütsel iletişim olmak üzere üç alt başlığa ayrılmaktadır.

Sosyal medyanın ortaya çıkışı, 1979 yılında Jim Ellis ve Tom Truscott tarafından Usenet’in kurulması ile başlamaktadır. Usenet; dünya genelindeki
internet kullanıcılarına mesaj atma olanağı sunan bir tartışma platformudur. Günümüzdeki kullanımı anlamında sosyal medyanın ortaya çıkışı ise;
1989 yılında Bruce ve Susan Abelson tarafından kurulan ve çevrimiçi günlük yazan kişileri bir toplulukta toplayan Open Diary Web sitesi ile başlamıştır. Weblog terimi de, aynı yılda ortaya çıkmış ve bir yıl sonra blog yazarlarının Weblog terimini “we blog” (blogluyoruz) olarak kullanması ile blog kavramı zihinlerde yerleşmiştir. İnternet hızının gittikçe arttığı ve geniş bant servislerinin çoğalması ile MySpace (2003) ve Facebook (2004) gibi yeni sosyal ağ siteleri kurulmuş ve sosyal medya oluşma aşaması bu şekilde ilerleme göstermiştir.

Satın alma kararı bir süreç boyunca gerçekleşir. Tüketici satın alma karar süreci, beş aşamalıdır: ihtiyacın ortaya çıkması, alternatiflerin belirlenmesi,
alternatiflerin değerlendirilmesi, satın alma kararının verilmesi ve son olarak satın alma sonrası davranışlardır.

Sosyal medya ile birlikte tüketici satın alma döngüsü de, değişmiştir. Daha önceleri alışveriş yapan ve satın almayı gerçekleştiren tüketici, sosyal medya ile birlikte bu sürece iki önemli farklılık getirmiştir. Buna göre; tüketiciler sosyal medyada satın alma öncesi ve sonrasında bir takım işlemlerde bulunmaktadırlar. Öncelikle; tüketiciler, satın almak istedikleri ya da ilgi duydukları ürünler ve hizmetler ile ilgili çevrimiçi bir araştırma yapmaktadırlar. Bu çevrimiçi araştırma sadece arama motorlarıyla sınırlı kalmayıp blogları, tweetleri, forumları ve değerlendirme sitelerini de içermektedir. Çevrimiçi topluluklardaki diğer kişilerin düşünceleri günümüz tüketicisi için oldukça önemlidir. İkinci olarak; tüketiciler bir ürün ya da hizmet satın aldıktan sonra o ürün ya da hizmet ile ilgili düşüncelerini ve yorumlarını yine sosyal medya araçlarında paylaşmaktadırlar. Beklentilerinin karşılanıp karşılanmadığını, ürünün kullanım tecrübesinin nasıl olduğunu ve pozitif ve negatif yönleriyle ürünün tüm özelliklerini yorumlayan tüketiciler; diğer tüketiciler için ürünler hakkında bilgi vermiş olmaktadırlar.

Sosyal Medya Pazarlama Süreci: İşletmeler, sosyal medya pazarlama sürecini dört temel adımda yürütürler. Bunlar; dinleme, bağlanma, ölçme ve optimize etmedir (Koçak vd., 2018)

Markalama, ilişki geliştirmek, iş süreçlerini geliştirmek, arama motoru sıralamasında üste çıkmak, fırsat doğduğunda satış yapmak, reklâma daha az para harcamak.

Veri tabanlı pazarlama: Müşteri veri tabanları, müşterilerle ilgili verilerin toplandığı, bu verilerin bilgiye dönüştürüldüğü ve kullanıldığı ortamlar
olarak ifade edilebilmektedir.

Viral pazarlama, internet ortamında kişilerin bir pazarlama mesajını diğer insanlara aktarmalarını teşvik eden stratejiyi belirtmekte ve bu şekilde mesajın yayılımında önemli bir
güce işaret etmektedir. Viral pazarlama, işletmeler tarafından sunulan mal ve hizmetler hakkında bir vızıltı ya da söylenti çıkarmanın en etkili ve maliyet
etkin yöntemlerinden biridir.

Kurumsal iletişimi, basitçe ifade etmek gerekirse, bir kurum yada kuruluşun etkili ve karlı bir şekilde iletişim kurma çabalarının toplamıdır.

Finansal halkla ilişkiler, halka açık şirketlerin finansal hedef kitleleriyle iletişiminin yönetilmesidir (Süllü, 2013).

İşte sosyal medya araçlarının nitelik ve niceliksel olarak kullanımı bir başarıyı getirebilmekle bera- ber aynı zamanda önemli bir maliyeti de getirebilmektedir.

“Kurum”; bir işletmeyi tüm değerleriy- le anlatan, tüzel, belli bir kişiliği, duruşu, felsefesi olan, zihnimizde tasarlayabildiğimiz bir yapıyı sim- geler.

İngilizce’deki corporate communication kavramından dilimize çevrilen kurumsal iletişim yaklaşımının kaynağı Anglosakson ülkelerdir.

Kurumsal iletişimin, esas olarak gerçekleştirme- si beklenen dört işlevi bulunmaktadır (İçel, 2004):

Kurum içi ve kurum dışı etkinlikleri destek- lemek (düzenleme işlevi)

Kurum ve ürün yönetiminin kimliğini oluşturmak (ikna etme işlevi)

Kurum içi ve kurum dışı hedef kitleye bilgi sunmak (bilgi verme işlevi)

Kurumun vatandaşlığına yakışır şekilde bi- reyleri sosyalleştirmek (bütünleştirme işlevi)