Türkiye ve Sosyal Medya: Kavram, Kullanım ve Endüstri
Sosyal medya nedir?
Sosyal medya, sanal topluluklar ve ağlar aracılığıyla bilgi, fikir, kariyer çıkarları ve diğer ifade biçimlerinin oluşturulmasını ve paylaşılmasını kolaylaştıran interneti bir araç olarak kullanan teknolojilerdir.
Sosyal medya hizmetlerinin ortak özellikleri nelerdir?
- Sosyal medya etkileşimli Web 2.0 internet tabanlı uygulamalardır.
- Metin mesajları veya yorumlar, dijital fotoğraflar veya videolar ve tüm çevrimiçi etkileşimler yoluyla oluşturulan veriler gibi kullanıcı tarafından oluşturulan içerik, sosyal medyanın temel bileşenleridir.
- Kullanıcılar, web sitesi veya uygulama için sosyal medya kuruluşu tarafından tasarlanan ve sürdürülen hizmete özgü profiller oluşturur.
- Sosyal medya, bir kullanıcının profilini diğer bireylerin veya grupların profillerine bağlayarak çevrimiçi sosyal ağların geliştirilmesini kolaylaştırır.
Web 2.0 nedir?
Kaplan ve Haenlein’e (2010) göre sosyal med- ya, Web 2.0 üzerinde ideolojik ve teknolojik içeriklerin, yapılanmaların, kullanıcı merkezli bir şekilde üretilmesine ve geliştirilmesine izin veren internet tabanlı uygulamaların bütünüdür. Sosyal medya, kullanıcıların haber veya makalelerin içeriğini oluşturmasına ve paylaşmasına ya da sosyal ağlara katılmasına izin veren bir web sitesi ve uygulama olarak tanımlar.
Fruchter'ın sosyal medya betimlemesini (5c) açıklayınız?
Conversation (sohbet, iletişim), Community (topluluk), Commenting (yorum- lamak), Collaboration (uyum, iş birliği) ve Contribution (katkı)’dan oluşur (Akt: Eraslan, 2016):
Conversation (Sohbet, iletişim): Sosyal medyanın temelinde karşılıklı iletişim vardır. Ortak ilgi alan- larına sahip olduğunuz kişiler ile farklı alanlarda ya- pacağınız paylaşımlar, sosyal medyadaki varlığınızdır.
Commenting (Yorumlamak): Sosyal medya paylaşımlarının temel ögelerinden biri yorumlamaktır. Diğer insanların, firmaların ve grupların paylaşımlarına yorumlarınız ile yapacağınız katkı hem sosyal medyanın hem de sizin sosyal çevrenizin gelişmesinde önemli bir noktadır.
Community (Topluluk): Aynı gerçek hayattaki gibi, yukarıdaki iki maddenin sonucu olarak belirli alanlar üzerinde oluşan topluluklar, sosyal medyanın sosyal kısmını oluşturur.
Collaboration (Uyum, iş birliği): Sosyal ya- şamın da temelinde olan iş birliği kavramı, sosyal medyanın gelişimini sağlayan önemli bir araçtır. Sosyal medyanın sosyal toplulukları, kişiler arası uyum ve iş birliği sonucu oluşur.
Contribution (Katkı): Sosyal medyada var olmanın gerektirdiği temel öge; “Hayatın hiçbir alanında vermeden alamayız.” Aynı şekilde sosyal medyada sağladığımız katkı oranında yer alırız, karşılık buluruz.
Sosyal medya kuralsız bir alan mıdır?
Sosyal medya; dili, kuralları, ilkeleri, davranış kalıpları ve ritüelleri olan bir kültüre sahiptir. Sosyal medya karşıtlarının sık kullandığı “kuralsız bir alan” vurgusu ilk tahlilde çok da doğru değildir. Sosyal medyada kurallar vardır, ancak bu kurallara uymak bireye bağlıdır. Kurallar formal ve informal olarak iki şekilde görülmektedir. Formal kurallar, sosyal medya sağlayıcısı şirketlerin yazılı katılım kuralları ve grubu oluşturan kişilerin (grup sağ- layıcısı, yöneticisi) belirttiği yazılı kurallardır ve kurallara uymak zorunludur. İnformal kurallar ise yazılı değildir. Yazılı olmayan kültürel bir form gibi kendini gösterir. Örneğin görünüş (fotoğraf), arkadaşlık, bağlantılar, çevre, diyaloglar, konuşmalar ve tartışmalar, içerik üretimi, paylaşım gibi uygulamalarda her katılımcının kendini uymak zorunda hissettiği informal kurallar vardır ve bunlar yaygınlaşmıştır. Ayrıca her birey sosyal medya paylaşım- larında kendilerine ait kurallar da kurgulayabilir (Dube, 2003).
Sosyal medya kavramının sınırsız iletişim özelliğini açıklayınız?
Ana akım medya olarak tanımlanan geleneksel medyanın yanında gelişen sosyal medya kavramının en belirgin ve belirleyici özelliği sınırsız iletişimdir. Bu sınırsızlık zamandan ve mekândan bağımsız olma; paylaşımın ve etkile(n)menin online zeminde olmasıdır.
Sosyal medya okuryazarlığı neden gereklidir?
Genel olarak internet ve özellikle sosyal medya, sosyalleşme, bilgi edinme ve öğrenme yöntemlerimizde giderek daha önemli bir rol oynamaktadır. Bu yeni medya, bu dijital ortamların sunduğu fırsatlardan tam olarak yararlanabilmeleri ve potansiyel risklerden uzak dururken çevrimiçi davranışlarının sonuçlarını tam olarak kavramaları için kullanıcılarından belirli bir okuryazarlık türü gerektirmektedir. Haber akışlarının, bilgi akışlarının ve arama sonuçlarının aşırı özelleştirilmelerinin ortaya çıkmasıyla, doğru ve tarafsız bilgileri çevrimiçi bulmak giderek zorlaşmıştır. Bu yeni çevrimiçi ortamlar, bireylerin çevrimiçi varlıklarını tam olarak kontrol edebilmeleri ve bu yeni teknolojilerin ve çevrimiçi platformların sunduğu fırsatlardan en iyi şekilde yararlanabilmelerinin yanı sıra risklerden de kaçınmaları için çok özel okuryazarlık becerileri gerektirmektir.
Sosyal medya okuryazarlığı nedir?
Sosyal medya okuryazarlığı ise çevrimiçi bilginin üretimi, paylaşımı, iş birliğiyle oluşturulması ve istenildiği zaman işlenmesi üzerine odaklanır (Jenkins, 2009; Kaplan & Haenlein, 2010). Sosyal medya okuryazarlığı sosyal ağlarda etkin dijital kimlik yönetimi, bilinçli olarak içerik üretme, sosyal ağlarda paylaşılan içerikleri/mesajları analiz etme ve anlamlandırabilme becerisi olarak tanımlanabilir (Castells, 2013; Vanwynsberghe, Boudry & Verdegem, 2011).
Sosyal medya okuryazarlığı, vatandaşlara kişisel, mesleki ve toplumsal faaliyetlere katılmak için çeşitli biçimlerde, çeşitli araçları kullanarak eleştirel, etik ve etkili bir şekilde erişme, anlama, değerlendirme, kullanma, oluşturma ve paylaşma yetkisi veren bir dizi yetkinliktir. Bu, sosyal medya okuryazarlığı olan bir kişinin sadece bilgi ve medya içeriği tüketicisi değil, aynı zamanda çeşitli bilgi ve iletişim araçlarından ve medyadan yararlanabilecek sorumlu bir birey olduğu anlamına gelir. Bu nedenle sosyal medya okuryazarlığı, hem profesyonel hem de sosyal bağlamlarda, bilgi aramak, iletişim, içerik oluşturmak ve problemden kaçınmak ve problem çözmek için sosyal medyayı kullanırken gereken teknik, bilişsel ve duygusal yeterlilikler kümesi olarak anlaşılabilir.
Vanwynsberghe, Boudry ve Verdegem’e göre sosyal medya okuryazarlığı temel boyutları nelerdir
- Sosyal medyaya erişim: Bu boyut sosyal medya uygulamalarına ve İnternete erişimle ilgilidir. Çünkü sosyal medya birtakım İnternet temelli uygulamalar topluluğudur.
- Sosyal medya yeterlilikleri: Bu boyut sosyal medyanın kullanımı, sosyal medya içeriklerinin analiz, değerlendirme, paylaşım ve üretiminde gösterilen bilgi (ne, nasıl, niçin), beceri, tutum ve öz yeterlik ile ilgilidir.
- Sosyal medya kullanımı: Bu boyut sosyal medya uygulamalarının niçin, nasıl ve nerede kullanıldığıyla ilgilidir.
Sosyal medyanın, endüstrinin en önemli aktörlerinden biri haline gelmesini sağlayan özellikleri nelerdir?
Sosyal medyanın en çok vurgulanan iletişim özelliği dışında bir başka vurgu da etkileşimdir. Bireyler artık sosyal medya araçları yoluyla etkileşmekte, karşılıklı olarak ilgi, istek, fikir, beklenti ve ihtiyaçlarını çevrimiçi yollar ile birbirlerine dokunmadan iletebilmektedir. Bir diğeri ise paylaşımdır. Bireyler kendi beğenileri doğrultusunda çeşitli ögeleri paylaşarak mesaj vermektedir. Bu paylaşım sürecinin çok sayıda aracı bulunmaktadır. Sosyal medyanın diğer özellikleri yanında özellikle iletişim, etkileşim ve paylaşım özellikleri sosyal medyanın, endüstrinin en önemli aktörlerinden biri hâline gelmesine yol açmıştır (Chan, 2011).
Sosyal imlemeyi açıklayınız?
Sosyal İmleme :İnternet kullanıcılarının, beğendikleri internet sitelerini ve internet sayfalarını başkalarıyla paylaşmasına olanak sağlar. İnternet kullanıcıları paylaşılan içerikleri oylayarak ve yorumlayarak takip ederler. Bu sayede internette yer alan milyonlarca içerik arasında insanların ilgisini çekebilecek yazılar, resimler ve videolar ön plana çıkabilir. Bunların en popüler olanları Delicious ve StumbleUpon’dur. Bu araçlar sayesinde kullanıcılar zaman kazanmakta ve etkin olarak imledikleri sayfaları takip edebilmektedirler.
Sosyal medya bağımlılığının davranışsal özellikleri nelerdir?
Sosyal medya bağımlılığının davranışsal özellikleri ise şöyle sıralanabilir (Şenormancı, Konkan ve Sungur, 2010):
-
Sürekli sosyal medyada görülme ve online olma isteği bağlamında her an oluşan olay ya da durumları takip etme, yorum yapma dürtüsü,
-
Sosyal medyada yapılacak olan aktivitelerin planlanması, tasarlanması ve sürekli olarak çevrimiçi olma arzusu,
-
Keyif almak, eğlenmek ve sıkıntıları gidermek için sosyal paylaşım ağlarında bulunma isteği, - Sosyal paylaşım ağlarında vakit geçirme ve bulunma sürelerini istem dışı bir şekilde kontrol edememe,
-
Sosyal paylaşım ağlarında bulunmama, uzak kalma durumunda bireyin huzursuzluk ve mutsuzluk hissetmesi,
-
Başlangıçta planlanandan daha uzun süre sosyal paylaşım ağlarında vakit geçirme, Sosyal paylaşım ağlarında gereğinden fazla zaman geçirme nedeniyle; ailesel, çevresel sorunların yaşanması ve kariyer eğitim fırsatlarının kaybedilmesi,
-
Sosyal ağlarda bulunabilme adına başkalarına (aile arkadaş, psikolog vb.) yalan söylenmesi,
-
Sosyal medyayı, huzursuzluklardan kaçma ve olumsuz duygulardan kurtulma amacıyla kullanma.
Sosyal suskunluk sarmalını açıklayınız?
Elizabeth Noelle Neumann’ın (1974) geliştirdiği ve geleneksel medyanın etkisini anlatan Sus- kunluk Sarmalı Kuramı sosyal medya alanına uygulandığında ise Sosyal Suskunluk Sarmalı kavramı olarak tanımlanmaya başlamıştır. Suskunluk Sarmalı Kuramı’na göre kamuoyunda ya da herhangi bir topluluk içerisinde kabul gören fikirlere sahip olan bireyler kendilerini daha güvende hissedebilirler ve fikirlerini rahat bir biçimde ifade edebilirler (Türk, 2013). Ancak farklı fikirlere sahip olan bireyler kendilerinden daha az emindirler ve dolayısıyla fikirlerini ifade etmeyi ertelemekte veyahut fikirlerini bir kenara bırakarak suskunluğa bürünmektedirler (Algül ve Üçer, 2013). Böylelikle çoğunluğun fikirleri gittikçe daha fazla özgür alan bularak ifade edilebildikçe, azınlığın fikirleri daha az ifade edilebilir hâle gelmektedir. Azınlık olan fikirler daha az ifade edildikçe dile getirilme şansları da zaman içinde daha da azalır; işte bu noktada da bir Suskunluk Sarmalı ortaya çıkar.
Sosyal medya; gazete, televizyon, film ve radyo gibi geleneksel medyadan farklıdır. Geleneksel medyada içeriği sunanlar profesyonelken, sosyal medyada bunu meslek edinmiş çok az insan vardır. Geleneksel medyada kurumlar reklam ve haber yoluyla varoluşlarını sürdürmeye çalışırken sosyal medyada bizzat temsil edilebilirler. Geleneksel medya ile en önemli ayrıştıkları nokta sosyal medya içeriğinin bir monologdan ziyade diyalog olmasıdır (Askeroğlu, 2010). Bu özellikleriyle sosyal medya yapısı ve özellikleri itibariyle toplumda büyük bir özgürlük oluşturacağına inanılan bir medya aracı olarak ortaya çıkmıştır. Çift yönlü iletişim kurmayı sağlaması aracılığıyla sosyal medya, sosyal hareketlerin geniş kitlelere ulaşmasını sağlama ve bilginin iletilmesi sürecindeki tekelci ve denetimli yapıyı kırma gibi olanakları sunmaktadır. Dolayısıyla bireylerin kendi fikirlerini özgürce ifade edebileceği bir alan olan sosyal medyanın suskunluk sarmalını kıracağı düşüncesi baskındır. Fakat farklı bireyler ve kültürler içerisinde yapılan çalışmalar sonucunda bireylerin sosyal medyada hem kendi çevresi hem de çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından izlendiği ve yaptığı her eylemin iz bıraktığı düşüncesini taşıdığı fark edilmiştir. Dolayısıyla suskunluk sarmalı sosyal medyada da geçerliğini koruyabilmektedir ve Sosyal Suskunluk Sarmalı oluşmaktadır.
Sosyal medyada etik olmayan davranışları kısaca açıklayınız?
Sosyal medyanın sınırsız özgürlük gibi algılanması ve bu alanda her şeyin rahatlıkla yapılabileceği yorumlaması bazı bireylerin etik olmayan davranışları bu alanda yapmalarına neden olabilmektedir (Dedeoğlu, 2006). Sahte profil ya da isimler ile bireylerin kişilik haklarına dönük saldırılar, toplumu yanıltmak, izinsiz bilgi, kimlik, belge paylaşımları, küfür, hakaret, ayrımcılık, iftira, suçlamalar, ticari ya da politik manipülasyonlar, sahte kampanyalar, dolandırıcılık, şantaj gibi fiiller sosyal medya alanında sıkça rastlanan etik dışı davranışlardır. Bu durumda sosyal medya kullanıcıları, sınırsız sosyal iletişim imkânı ve özgürlüğe sahip olmak isterlerken, bu platformların etik ihlallere karşı çok açık bir hedef olması nedeniyle, tehlikelere karşı savunmasız bir hâle gelebilmektedir.
Sosyal medya savunucularının ileri sürdüğü özgürlük ve demokratik alan sağlama düşüncesini açıklayınız?
Sosyal medya savunucularının ortaya koydukları ilk tez sosyal medyanın sunduğu özgürlük ve demokratik alandır. Bu görüşe göre sosyal medya bireyleri ön plana çıkartan ve kendilerini özgürce ifade ettikleri bir alandır. Hızla değişen toplumsal yaşamda bireyler yaşamın her anında kendi görüş ve düşüncelerini özgürce paylaşabilmektedir. Bu paylaşım sürecinde birey kendi istek ve arzuları ile hareket edebilmektedir ki, gerçek özgürlük budur. Herkesin düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı vardır; bu hak, herhangi bir müdahale olmaksızın görüş bildirme ve herhangi bir medya ve sınırdan bağımsız olarak bilgi ve fikir arama, alma ve verme özgürlüğünü içerir. Bunun yanı sıra sosyal medya demokratik bir alandır (Marichal, 2012). Bireyler özgürce seçimlerini yapabilmekte diledikleri bilgi, belge, resim, videoları paylaşabilmekte, gündem yaratabilmekte ya da bir etkinlik, kampanya başlatabilmektedir. Sosyal medya platformlarının bireylerin; tarihi, sosyal, politik ve coğrafi bölünmeler arasında bağlantı kurma becerisinde devrim yarattığı düşünülmektedir. Daha önce eşik bekçilerinin (editörlerin) kitle iletişim platformlarına erişimi azalttığı ve müzakere ettiği yerlerde, bugün potansiyel olarak herkes ve herhangi bir içerik milyonlarca kişiye anında ulaşabilir. Bu gelişme, ifadenin demokratikleşmesi ve kamusal söylemin çeşitlendirilmesi için büyük fırsatlar taşımaktadır.
Tüketen üretici(prosumer) kavramını açıklayınız?
Tüketen üretici – prosumer. Artık bireyler oluşturdukları etkileyici bir mesaj ya da kurguladıkları bir video klip ile sosyal medya üreticisi olabilmekte, aynı şekilde başkalarının paylaşımlarını da izleyerek sosyal medya tüketicisi olabilmektedir. Böylece bilginin çok hızla arttığı günümüzde bilgi üretimi, sadece ana akım medyaya ait olmaktan çıkmıştır. Çok sıradan birinin bile sosyal medya paylaşımları haber niteliği taşıyabilmekte ve etki yaratabilmektedir. Sosyal medya artık öylesine bir zemin oluşmuştur ki, sosyal medya olay ve gelişmeleri ana akım medyada haber olmaktadır. Toffler’ın prosumer kişiliği, sosyal medyada tam anlamını bulmaktadır. Bireyin sanal ortamda bilgiyi hem tüketen hem de bilgi yaratan özelliği belki de sosyal medyanın en temel özelliğidir. Bireyin karar verme, paylaşma, izleme, değer biçme ve bunu yayma becerilerinin çift boyutlu olarak hem üretime hem de tüketime dönük olması 21.yüzyılın birey olma özellikleri arasında sayılabilir.
Sosyal ağ sitelerinin yada sosyal medya platformlarının haberleşme ve iletişim olanağı açısından ortak avantajları nelerdir?
a- Çok fazla sayıda bireye ulaşım sağlama
Sosyal medya platformlarını kullanan milyonlarca insan vardır. 2020 yılında çıkarılan araştırma sonuçlarına göre dünyada 3.80 milyar sosyal medya kullanıcısı bulunmaktadır (We are Social, 2020). Bu sayı bireylere mesajlarını iletebilmesi için büyük bir fırsat sunmaktadır. Aynı zamanda bilginin dünyanın her yerinde bu derece büyük bir topluluk tarafından erişilebilir hâle gelmesini sağlamaktadır.
b. Kullanıcılar arasında doğrudan bir bağlantı kurabilme
Sosyal medya, bireylerin iletişim kurmak istedikleri kitleler ile doğrudan bağlantı kurmasına olanak tanıyarak hem bireysel hem de kurumsal anlamda kullanıcılarına büyük bir imkân sunmaktadır.
c. Sınırsız ağ oluşturma
Sosyal medya, benzer ilgi alanlarına veya benzer geçmişlere ve kültürlere sahip insanların, diğer yönlerinin yanı sıra uzmanlık, bilgi, eğitim ve eğlencede bağlantı kurabileceği ve paylaşabileceği ağ oluşturma konusunda yeni bir fikir getirmiştir. Sosyal ağ sitelerinin en önemli ve dikkate değer avantajlarından biri, hangi ülkeye ait olursa olsun herkesin bağlantı kurmasını sağlamasıdır. Sosyal medya insanların etkileşime girmesine ve çeşitli ilgi alanları hakkında serbestçe bilgi paylaşmasına olanak tanıyan birçok iletişim engelini ortadan kaldırmıştır.
d. Anında haber ve bilgi sağlama
Sosyal medya döneminden bireyle önce Yahoo, AOL ve MSN gibi e-Posta ve anlık mesajlaşma ile iletişim teknolojilerini kullanıyordu. Tüm bu IM’ler ve iletişim araçları çoğunlukla birebir iletişim sağladığından ancak sosyal ağ sitelerinde, iletişim anında ve çok sayıda kişiye ulaşmayı sağlar. Dünyanın her yerinde gerçekleşen olaylara ilişkin haber ve bilgiler sosyal medya platformları üzerinden herkese erişebilmektedir.
e. Farkındalık ve Aktivizm
Sosyal medya, bireylerin dünyanın dört bir yanındaki büyük devrimlere ve olaylara tanık olmasını sağlayabilmektedir. Sosyal ağ siteleri Occupy Wallstreet, Arap Baharı, Libya Devrimi, Hong Kong protestoları vb. gibi devrimlerde ve olaylarda büyük rol oynamıştır. Hemen hemen tüm internet kullanıcıları en az bir sosyal medya platformu kullanmaktadır ve bu durum onların olaylardan habersiz kalmalarını neredeyse imkânsız hâle getirmektedir. Mesajı yaymak ve birçok kişiyi farkındalık ve aktivizm için etkinliklere katılmaya davet etmeyi kolaylaştırmaktadır.
f. Fikir alışverişi ve iş birliği
Birçok sosyal medya platformunun grup ve belge paylaşımı gibi iş birliği özellikleri vardır. Bu platformlarda gruplar oluşturularak; belirli bir amaç için fikirler ve bilgiler paylaşıma açılabilir. Sosyal ağ siteleri, çeşitli fikirler hakkında geri bildirim ve yorumlar toplamak için çok yararlı olabilmektedir.
Sosyal medya ve ekonomi ilişkisini açıklayınız?
Son verilere göre, sosyal reklam pazarı 2011’de 4.7 milyar dolardan 2017’ye kadar 11 milyar dolara ulaşabilirken, çevrimiçi bir kullanıcı topluluğunun ve potansiyel ürün ve hizmet alıcılarının oluşturulması için büyük yetenekler mevcut ve kuruluşlara yenilikçi bir pazarlama aracı sağlamaktadır. 2019 yılında ise dünya genelinde medya reklamcılığı için harcandığı tahmin edilen toplam 640 milyar dolar olan medya yatırımlarının %47’si dijital mecralara yapılmıştır. Sosyal medya veri alışverişine izin verir; kendi çıkarları ile ilişkili potansiyel hedef gruplar hakkında bilgi toplayarak şirketlere online alışveriş yoluyla büyük gelirler getirebilir. Bu rakamlar, sosyal medyanın yeteneklerini ve gücünü kâr üretmek için kullanan şirketler ve kuruluşlar için ekonomik önemini göstermektedir.
Ekonomik bir perspektiften bakıldığında, sosyal medya, kısa sürede geniş bir müşteri tabanına etkin bir şekilde ulaşılmasını sağlayan reklam kolaylığıyla ekonomiyi yönlendirmeye yardımcı olur. Şirketler, sosyal ağlarda reklam vererek yeni müşteriler bulur ve böylece markaların bilinirliğini artırır. Buna ek olarak, herhangi bir işletme sahibi ya da girişimci, sosyal medya üzerinden hedef kitlesinin ihtiyaçlarını belirleyerek ve iletişime geçerek ürünlerinin satılmasını sağlayabilir. Sonuçta, sosyal medya, şu sıralarda geleceğin ekonomi sektörünü yaratmış durumdadır. Her an her yerde bilgiye, elde edilmek istenen ürün veya hizmetlere ulaşabilme sayesinde, sosyal medya çok geniş bir yelpazede şirketlere fayda sağlamaktadır. Mevcut şirketler, sanal olarak da olsa tüketiciyi yönlendirmesi ve önemli bir pazar payının olması nedeniyle, dünya ekonomisini bile yönlendirebilecek güçtedir.
Algılama nedir?
Algılama, bir kişinin çevresini anlamak için aldığı duyusal bilgileri seçtiği, organize ettiği, tanımladığı ve yorumladığı bir süreçtir. Algılamalar, bireyler için bir filtre görevi görür, böylece bireyler çevrelerindeki sınırsız sayıda uyaran tarafından boğulmazlar. Algılamalar öğrenme, hafıza ve beklentiler ile şekillenebilir; bu süreçteki en önemli olgu uyaran ve onun iletilme biçimidir.
Sosyal medyanın hangi özellikleri algı yönetimi açısından mesajı etkili kılmaktadır?
Sosyal medyanın;
-
filtrelenmemiş ve kişiselleştirilmiş yönü,
-
bilgiye erişimin zaman ve uzamdan bağımsız bir şekilde kolay, hızlı ve ucuz bir hâle gelmesi,
-
bireylere konu, olay ya da kişi ile ilgili çoklu kaynak özelliği sunması,
-
iletinin kullanıcılar arasındaki yayılımı ve etkileşimli iletişime olanak sunması algı yönetimi açısından mesajı etkili kılmaktadır.
Sosyal medyanın hangi algı yönetimi için tercih edilmesinin nedenleri nelerdir?
İnternet ve sosyal medya, doğası gereği algı yönetimi yapacak yapı, grup ya da bireyler için etkili bir zemin olma özelliğine sahiptir. Bu tercihin nedenlerini Weimann (2017), şöyle sıralamıştır:
• Kolay erişim,
• Düzenleme, sansür veya hükümet denetiminin diğer tekniklere oranla çok az oluşu veya hiç olmayışı,
• Dünyanın geneline yayılmış büyük kitleler,
• İletişimin gizli kalması,
• Hızlı bilgi akışı,
• Web varlığının ucuz gelişimi ve bakımı,
• Multimedya ortamı (metin, grafik, ses ve video birleştirme yeteneği ve kullanıcıların filmleri, şarkıları, kitapları, posterleri vb. indirmelerine izin verilmesi),
• İnterneti hikâyeler için bir kaynak olarak artan oranda kullanan geleneksel kitle iletişim araçlarında kapsamı şekillendirme becerisi.
Algı yönetiminde en etkili olabilecek silahlar
1) mümkün olduğunca çok sayıda kişiye ulaşmak,
2) çok sayıda ve çeşitli içerik üretebilme imkânıdır.
Dünyadaki sosyal medya kullanıcı sayısı, bireylerin sosyal medya üzerinden diğer kişilere ulaşma kolaylığı göz önüne alındığında sosyal medya platformları, algı yönetimi için sınırsız bir etki alanı oluşturmaktadır.