Dijital Toplum, Kamusal ve Özel Alan: Mahremiyet İlişkilerinin Dönüşümü
Arapça haram kelimesinden gelen mahrem ne gibi anlamlar içermektedir?
1) Şeriatın yasak ettiği şey;
2) Gizli olan, herkese söylenmeyen;
3) Çok samimi, içli dışlı olan gibi anlamlar içermektedir.
Kültürlerin coğrafi farklılaşması sonucunda Batı ve Doğu toplumlarında mahremiyet, ne üzerine inşa edilmiştir?
Kültürlerin coğrafi farklılaşması sonucunda Batı toplumlarında dokunulmazlık üzerine olan mahremiyet, Doğuda görünmezlik üzerine inşa edilmiştir.
Mahremiyet ekseninde incelendiğinde geleneksel toplumu modern toplumdan ayıran en temel kavramlar nelerdir?
Mahremiyet ekseninde incelendiğinde geleneksel toplumları modernden ayıran en temel kavramlar aile, ev, kadın ve kamudur.
David Vincent, Mahremiyet: Kısa Bir Tarih (Privacy: A Short History-2016) adlı eserinde mahremiyeti hangi bağlamda incelemiştir?
Mahremiyet: Kısa Bir Tarih (Privacy: A Short History-2016) adlı eserinde David Vincent da 13. yüzyıldan itibaren ev yaşamı, refah ve mülkiyet ilişkisi bağlamında incelediği mahremiyeti, aile içi ve birey-toplum ilişkisi üzerinden anlatmaktadır.
İlk aile yapısının oluşması hakkında Morgan ve Bachofen gibi düşünürlerin görüşü ve buna karşıt olarak Lowei ve Levi-Strauss gibi düşünürlerin benimsediği varsayımlar nelerdir?
Morgan ve Bachofen gibi düşünürlerin, ilk aile yapılaşmasının anaerkil olduğu görüşünün aksine, 20. yüzyılda Amerikan antropolojisinin önde gelen düşünürleri Lowei ve Levi-Strauss öncülüğünde insanlığın kökenlerinin, erkek egemenliğine dayanan ataerkil yapı olduğu varsayımı benimsemiştir.
Moderniteden farklı olarak sekülerleşmenin anlamı nedir?
Moderniteden farklı olarak sekülerleşme, kilisenin etkisinin azalması, aile ihtilaflarının devlet mahkemelerine geçişi, manastırların ortadan kaldırılması dışında, seküler ideolojiler ve açıklamalara daha fazla ağırlık verilmesi anlamına gelmektedir. Sekülerleşmenin yalnızca ideolojik değil, mülkiyet sorunu olduğunun da altını çizen Goody, kilisenin mülk sahibi olmaktan vazgeçtiği anda özellikle aileyle ilişkisinin de değiştiğini vurgulamaktadır. Bu sebeple mülkler de kamu ya da özel sektörün eline geçmektedir.
Antik Yunan’da kadını yok sayan pek çok davranış, pratik ve kural nelerdir?
Kamudan dışlanmıştır, siyasi hakkı yoktur, evden pek çıkamaz, köle olarak görülür, eşi öldüğünde mirastan yararlanamaz, değil baba çocuklar dahi anne üzerinde haklara sahiptir.
Kamusal kavramını geçmişteki anlamından farklılaştırarak kamusal alana olarak kavramsallaştıran sosyal bilimci kimdir?
Kökleri Antik Çağ’a kadar uzanan kamu(sal) kavramı burjuva dönemine ait modern bir terimdir. Kavramı geçmişteki anlamından farklılaşarak “kamusal alan” olarak kavramsallaştıran sosyal bilimci Jürgen Habermas’tır.
Kamu düşüncesi çağları birbirinden ayıran tarihsel kavram olarak belirtmektedir. Buna göre kamu kavramı toplumlara göre hangi değişiklikleri göstermiştir?
Yunan toplumlarında geleneksel dünya görüşü ve siyasetin kalbi olan ve yasayla düzenlenen site (polis) yaşamında şüphesiz kamu bilinci başattı. Uygarlıkla barbarlık arasındaki sınır çizgisi kabul edilen site, üç sınıftan oluşuyordu: Sitenin yerli halkı “yurttaşlar (politai)”, “yabancılar (metoikos’lar)” ve “köleler”. Roma toplumunda çocuklara verilen geleneksel eğitimin (ataların geleneği/mos maiorum) amacı devlete ve kamu yararına teslimiyeti öğretmek, Romalı yurttaş bilinci kazandırmak, yasaya uygun olarak bireysel ve toplumsal sınırlara dair bilinç aşılamak ve aristokrat olanlara kamu ve askerî eğitimi vermekti (Çevik, 2019:44). Tabii burada esas kamu gücü feodal yapı tarafından desteklenen kralda bulunmaktaydı. Ancak Orta Çağ’a gelindiğinde kralların devleti ve devlet mülkünü özel malları gibi görmeleri ve kamusallığın şahsın özel kimliğinde toplanmasıyla birlikte kamusallık değişime uğramış ve özel yaşam önem kazanmaya başlamıştır (Şahin, 2019:39). 18. yüzyıldan itibaren kentleşmenin doğuşu ve burjuva sınıfının ortaya çıkmasıyla birlikte burjuva kamusu tanımlanmakta, kamusal alan-özel alan ikiliği doğmaktadır.
Eleştirel kuramcı olan Jürgen Habermas hangi kuramıyla öne çıkmaktadır?
Frankfurt Okulunun ikinci kuşak temsilcisi ve eleştirel kuramcı olan Jürgen Habermas (1929-) “burjuva kamusal alan” kavramı ve iletişimsel eylem kuramıyla öne çıkmaktadır.
Habermas’ın kamusal alana dair görüşü nasıldır?
“Kamusal alan kavramıyla, her şeyden önce, toplumsal yaşamımız içinde, kamuoyuna benzer bir şeyin oluşturabileceği bir alanı kastederiz. Bu alana tüm yurttaşların erişmesi garanti altına alınmıştır. Özel bireylerin kamusal gövde oluşturarak toplandıkları her konuşma durumunda kamusal alanın bir parçası varlık kazanmış olur.”
Özel alan ile kamusal alan arasındaki sınırları net bir şekilde çizen düşünürler kimlerdir?
Özel alan ile kamusal alan arasındaki sınırları net bir şekilde çizen düşünürler Locke, Rousseau ve Hegel’dir.
Kamusal insanın çöküşü nasıl gerçekleşmiştir?
Modernlik, sekülerleşme, kapitalizm ve bireyselliğin kamusal alanı ihlal etmesi ve zayıflayan toplumsallık sonucu kamusal ilişkideki aktörler izleyici konumuna düşmüş, mahremiyet despotizmi ile birlikte boşalan kamusal alanın içini tüketime angaje politik aktörler doldurmuş ve böylelikle kamusal insanın çöküşü gerçekleşmiştir.
“Görünümler Sahnesi” kamusal alan modelini ortaya koyan siyaset bilimci kimdir?
Siyaset bilimci olan Hannah Arendt, kamusal modeli, kamusallığı mekândan öteye taşıyan bir aradalık hâliyle adlandırılır: “görünümler sahnesi.”
Hannah Arendt'e göre toplumsal alan neden yükselişe geçmiştir?
Hannah Arendt’e göre emperyalizm çağında özel uygulama ve usullere göre değişen bir kamusal alan düzenlenmiştir. Burjuvanın hakim olduğu bu dönemde, kamusal ve özel alandaki rollerin yer değiştirdiği ve her iki alanın da özelliklerini göstermeyen melez bir alan yükselişe geçmiştir: “toplumsal alan”.
Yeni medya hangi özelliklerle tanımlanmaktadır?
Yeni medya, dijitalleşme (digitalization), etkileşim (interactivity), hipermetinsellik (hypertextuality), dağılım (dispersion), sanallık (virtuality) ve eş zamansızlık (asynchronous) özellikleriyle tanımlanmaktadır
Gözetim nedir?
Gözetim, kurallara ve normlara dayanmak suretiyle ve toplumları denetleme ve düzene sokma amacıyla kullanılan bir tür egemenlik mekanizmasıdır.
ilk olarak Michel Foucault tarafından kuramsallaştırılılan gözetimin simgesi haline gelen kavram nedir?
Gözetimin simgesi hâline gelen panoptikon kavramı ilk olarak Michel Foucault tarafından kuramsallaştırılmıştır.
Foucault'un panoptikon metaforu üzerinden açıkladığı sistem nedir?
Foucault her bir bireyin somut olarak gözetlenmesini gerekli kılan sistemi panoptikon metaforu üzerinden açıklamaktadır.
Süperpanoptikon kavramını ilk kullanan kişi kimdir?
Mark Poster, Enformasyon Tarzı: PostYapısalcılık ve Toplumsal Bağlamlar (The Mode of Information Post-Structuralism and Social Contexts-1990) adlı eserinde gözetimi açıklamak üzere süperpanoptikon kavramını ilk kullanan kişidir.