SOSYAL MEDYA ARAÇLARI II - Deneme Sınavı - 4

Asenkron (bireysel) e‐ öğrenme adı verilen bazı
e-öğrenme formları talep üzerine mevcuttur ve kendi kendine çalışma koşulları için tasarlanmıştır. Bu kurslar tipik olarak kendi kendine ilerler ve bireysel öğrenicinin eğitime istediği zaman veya kendi başına erişmesini sağlar. Senkron (eşzamanlı) e-öğrenme, sanal sınıflar veya web seminerleri olarak adlandırılan diğer biçimler, gerçek zamanlı eğitmenlerin yönlendirdiği eğitim için tasarlanmıştır.

Web 2.0 internet siteleri kısaca, kullanıcıların etkin bir şekilde katkıda bulundukları, ilaveler yapabildikleri web siteleridir.

Tamamlayıcı Model’in kullanımı genellikle öğrenciler için isteğe bağlıdır, ancak bazen müfredata entegre edilir ve öğrenci katılımı için bile puan
alır. Tamamlayıcı Model’in kullanılması geleneksel
öğrenme süreçlerinin zenginleştirilmesini sağlar
ve aynı zamanda bilgisayar destekli iletişim araçlarının öğretim amaçlı kullanılması sürecine giriş
niteliğindedir. (Aslında bu yöntem, günümüzde
kullanılan en yaygın modeldir ve yetmişler kadar
erken bir tarihte, geleneksel öğrenme sürecine entegre olarak e-posta yoluyla kullanılmıştır.)

Bu e-öğrenme modelinde, az sayıda öğrencinin
temposunu belirlediği veya tartışmalarda tek katılımcı olduğu durumlar nadir görülür. Bu durum esas olarak her bir öğrencinin kendisini diğerleriyle aynı anda özgürce ifade etme ve zaman kısıtlaması olmadan derse katılabilme fırsatına sahip olmasından kaynaklanır.

S.9'da yer alan tablo - geleneksel öğrenme ve e-öğrenme karşılaştırılması

belirli bir zamanda
sunulan eğitmen yönlendirmeli e-öğrenmeyi (senkron e-öğrenme) içerir

tüm bu sosyal medya uygulamalarının temel
özelliği “kitlesel sosyalleşme”; yani bireysel kullanıcı yerine çevrimiçi kullanıcı topluluklarının ortak eylemlerinin gücünden yararlanmaktır

Web 2.0 internet siteleri kısaca, kullanıcıların etkin bir şekilde katkıda bulundukları, ilaveler yapabildikleri web siteleridir.

Ders içeriğini sunmak ve bilgisayar iletişiminin nasıl kullanılacağını öğrenmek için yüz yüze toplantılar düzenlenmesi çevirimiçi model’in bir parçasıdır.

tam tersi olmalıdır: E-öğrenme ayrıca geleneksel öğrenmede bulunmayan avantajları içerir. Bu avantajlar bilgiyi sindirme ve yanıt verme zamanı, öğrenciler arasında hem kalite hem de aciliyet açısından gelişmiş iletişim

Kullanıcı için herhangi bir teknik bilgi gerektirmeden, kullanıcısının istediği şeyi, istediği şekilde yazan insanların oluşturdukları, günlüğe benzeyen web siteleridir. Blogları oluşturmak ve blogları güncellemek kolay olduğu için internet kullanıcılarının herhangi bir program diline ya da üstün bir teknik ayrıntıları bilmesine gerek duyulmamaktadır. Bloglar, sahiplerinin hem yazılı hem görsel üretimlerini internet ortamında tüm dünyaya ulaştırmalarına olanak sağlamaktadır.

kullanıcıların merak ettikleri herhangi bir şeyin nasıl yapılabileceğini öğrenebilecekleri Wikihow gibi çeşitli viki siteleri günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır.

“Google Plus Toplulukları”, öğrenme platformları olarak yoğun bir şekilde kullanılmıştır ve başlıca nedenlerinden biri, hem öğrencilerin hem de içerik yükleyecilerin Facebook ve Twitter’a göre daha az dikkatinin dağılmasıdır.

Windows bir blog değil programdır.

Instagram etkili bir e-öğrenme aracı
gibi görünmese de birkaç önemli özelliği vardır:
Birincisi, mesajların Facebook ve Twitter gibi birkaç sosyal medya hesabında eşzamanlı olarak yayınlanabilir oluşudur. Bu özelliği sayesinde, içeriği
farklı kitlelere çapraz olarak yayınlamanın uygun
bir yolu olarak kullanılabilir. İkincisi, daha genç
kitlede popülerliği ve fotoğraf ve/veya videoya dayanan kullanımının oldukça eğlenceli oluşudur. Bu
özelliği, ödevlere dahil edilerek (öğrenicilerden çalışmalarını destekleyecek resimler, mimari bir kurs
için çeşitli stillerdeki bina örnekleri vb. toplamaları
istenebilir) kullanılabilir.

15 saniyeye kadar olan resimler veya
videolarla ilgili görsel içerikler barındırmasıdır.

LMS (Öğrenme Yönetim Sistemi), bir uzaktan eğitim sisteminin yönetimini,
dokümantasyon ve raporlaştırma işlemlerini, eğitimci-öğrenci, öğrenci-öğrenci iletişimini, kurs içeriğinin yayınlanmasına ve uzaktan ölçme değerlendirme
işlevlerini sağlayan; genellikle web üzerinden servis sunan bilgisayar yazılımıdır

Doğru yanıt B seçeneğidir. İnternet 60’lı yıllarda gelişmeye başlamış ancak bugün web sayfalarını kullanmayı sağlayan ağ yapısı olan “world wide web” (dünyayı saran ağ) 1989-91 yılları arasında geliştirilmiştir.

İnternetin Türkiye'ye ilk gelişi 1987 yılında Ege Üniversitesi liderliğinde, Türkiye Üniversite ve Araştırma Kurumları Ağı ile olmuştur. Bu bağlantı Ankara-Washington arasındaki hat ile mümkün olmuştur. Ayrıca ODTÜ ve Bilkent üniversiteleri ilk web sitelerini devreye sokmuştur. 1994 yılında ise internet sistemine kurumlar ve işletmeler de ulaşabilir hâle gelmiştir.

İnternette ilk yayın yapan Türk gazetesi olan Zaman Gazetesi, 2 Aralık 1995’ten itibaren gazetede yer alan haberleri ve köşe yazılarını internetten yayınlamaya başlamış, ancak ilk zamanlarda yazıların ve haberlerin bir kısmı internete açılmıştır. İçeriğinin tamamını internete açan ilk Türk gazetesi ise Milliyet gazetesidir (27 Kasım 1996). Hürriyet ve Sabah gazeteleri de Milliyet Gazetesi’ni izlemiştir (1 Ocak 1997). Radikal Gazetesi 28 Mart 1998’de, Cumhuriyet Gazetesi ise 7 Mayıs 1998’de internete açılmıştır.