aofsorular.com
SHZ202U

SOSYAL HİZMET UYGULAMASINDA KURAM

1. Ünite 39 Soru
S

Sosyal çalışmacı kimdir?

Sosyal çalışmacıyı, sosyal çalışmacı yapan üç temel özellik bulunmaktadır. Bunlar;

  • Sosyal çalışmacı, formel (biçimsel) mesleki eğitim almış,
  • Kamu ya da özel sektör kuruluşu veya sivil toplum örgütleri/girişimleri bünyesinde toplumsal olarak yetkilenmiş ve ödevlenmiş,
  • Bireylerin ve grupların gelişimini tamamlayarak kendilerine özgü potansiyeli gerçekleştirmelerinde ve şiddetten, baskıdan ve ayrımcılıktan uzak, eşitlikçi, katılımcı, demokratik, insan haklarını sağlayan ve insan onuruna yaraşır biçimde yaşam kalitelerini arttırmak amacıyla çalışan meslek elemanlarıdır.
S

Sosyal çalışma ile yardım kavramları birbirinden ayrılmakta mıdır?

Her yardım sosyal hizmet, her yardım sunumu sosyal çalışma değildir. Örneğin, bir açı doyurma, dertli bir iş arkadaşının sorunlarına çözüm bulma ya da arada yapılan hayır işleri sosyal hizmet değildir. Sosyal çalışma ile sağlanan sosyal hizmetler, yardımı, veren elin alan elden üstün olduğu olumsuz anlayışını yansıtan tek taraflı bir lütuf olmaktan çıkartır, vatandaşa sunulan bir hak, bir hizmet, bir sorumluluk haline getirir. Sosyal çalışmanın bir meslek olması, mesleki değerleri olmasını gerektirir; dahası, yukarıda bahsettiğimiz gibi sosyal hizmetlerin sunumunun, hak temelli, kurumsal, sistematik, insan hakları, insan onuru, eşitlik, ayrımcılığın ortadan kaldırılması gibi mesleki değerler çerçevesinde gerçekleştirilmesini sağlar.

S

Müracaatçı ne anlama gelmektedir?

Sözcük olarak müracaatçı başvuran kimse demektir, ancak mesleki jargon içindeki anlamı: Sosyal hizmetlerden faydalanmak için başvuran ya da kendisiyle sosyal çalışma yapılan kişi, grup ya da topluluktur (Barker, 1987: 26). Başka bir deyişle, mesleki jargonda hizmet sunulan kişiye müracaatçı denir.

S

Müracaatçı Sistemi ne anlama gelmektedir.

Müracaatçı sistemi (client system), müracaatçı ve onun çevresinde müracaatçının sorununu ya da sorunun çözümünü etkileyen ve bunlardan etkilenen etkileşimli aktörlerden oluşur. Örneğin bir çocukla çalışan sosyal çalışmacı için, çocuk müracaatçıdır, müracaatçı sistemi ise ebeveynler, ailedeki diğer yakın kimseler, komşular, mahalle arkadaşları, okul arkadaşları, öğretmen gibi kimseleri içerir.

S

Müdahale ne anlama gelmektedir?

Müdahale, karışma, el atma, araya girme demektir. Müracaatçının sorunuyla ilgilenen sosyal çalışmacı bu sorunu çözmek için harekete geçer ve bir şeyler yapar, yani soruna müdahale eder.

S

Sosyal Çalışma Müdahalesi ne anlama gelmektedir?

Sosyal çalışma müdahalesi kavramı “iyileştirmeyi” içerir ve sosyal çalışmacının yaptığı psikoterapi, savunuculuk, arabuluculuk, vaka yönetimi, grupla çalışma, toplulukla çalışma gibi tüm mesleki etkinlikleri içerir.

S

Sosyal çalışmacının Eklektik Bilgi Temeli hangi alanlardan oluşmaktadır?

Sosyal çalışmanın eklektik bilgi temelini; Psikoloji, Sosyoloji, Ekonomi, Antropoloji, Felsefe, Siyaset bilimi, İşletme, Hukuk ve Sosyal çalışmanın kendi ürettiği bilgiler oluşturur.

S

Sosyal çalışma kuramı ve felsefesi ne anlama gelmektedir?

Sosyal çalışma kuramı ve felsefesi, bizatihi yapılan işin soyut olarak tanımlanması ve ona dair derin düşünce üretilmesidir. Sosyal çalışma kuramı ve felsefesi, sosyal çalışmanın ne olduğunu, ne için olduğunu, neden var olduğunu tanımlar; sosyal çalışmanın temel ilkelerini ortaya koyar. Sosyal çalışma kuramı ve felsefesi temel mesleki anlayış ve etik değerler ve ilkelerin bütünüdür.

S

Sosyal çalışmacılar ne tarz kuramlara gereksinim duymaktadırlar?

Sosyal çalışmacılar için kuramlar, sosyal çalışmanın kuramı ve felsefesi dahilinde uygulamayı yaparken ihtiyaç duyulan kuramlardır. Bu tür kuramlar yön bulmaya yönelik kuramlar ve uygulama çerçeveleri olarak ikiye ayrılır.

S

Yön bulmaya yönelik kuramlar sosyal çalışmacılara ne şekilde yardımcı olurlar?

Yön bulmaya yönelik kuramlar genelde sosyoloji, psikoloji ya da antropoloji gibi alanlardaki kuramların aktarılmasıdır. Bu tür kuramlar davranışların ya da bazı bireysel ya da toplumsal sorunların nasıl ya da neden ortaya çıktığını anlamamıza yardımcı olur.

S

Sosyal çalışmada yaklaşımlar ne anlama gelmektedir?

Sosyal çalışmada yaklaşımlar, sosyal çalışmanın öznelerini ve nesnelerini belirler, uygulamanın nasıl yapılması gerektiğine dair anafikirler ortaya koyar. Uygulama kuramları davranışın ya da durumun (sorunun) nasıl açıklanacağı ve değişimin nasıl yaratılabileceğini anlatırlar. Uygulama modeli ise, bir sosyal çalışma müdahalesinin nasıl yapılacağını ayrıntılı olarak ortaya koyan çerçevelerdir.

S

Sosyal çalışmacının mesleki amaçları nelerdir?

Meslek olarak sosyal çalışmanın kendi özgü amaçları vardır. Bu amaçlar;

  • İnsanların sorun çözme ve baş etme kapasitelerini artırmak
  • Kaynak, hizmet ve olanak sağlayacak sistemlerle müracaatçıları bağlantılandırmak
  • Sistemlerin etkili ve insancıl olarak işlemesini sağlamak
  • Sosyal politikaların gelişimi ve ilerlemesi için katkıda bulunmak
  • Güçler perspektifi ve işbirliğine dayalı çalışmayla müracaatçı sistemini güçlendirmek
  • Sosyal adaleti geliştirme ve eşitlik için çalışmak.
S

İnsan Hakları ve İnsan Onuru kavramları sosyal çalışmacı için ne anlama gelmektedir?

Sosyal çalışmacı her bir bireyin fiziksel, psikolojik, duygusal ve ruhsal bütünlüğü ve refahını korumalı ve savunmalıdır. Bu şu anlama gelir:

  1. Kendi kaderini belirleme hakkına saygı: Sosyal çalışmacılar sundukları sosyal hizmetlere insanların kendi hayatlarını her bakımdan etkileyecek, başkalarının hak ve meşru çıkarlarını tehdit etmeyen müdahalelerde bulunurken, müracaatçının kendi değerlerini ve yaşam seçenekleri, kendi seçimlerini ve kararlarını ve insanların haklarına saygı teşvik etmelidir.
  2. Katılım hakkını teşvik: Sosyal çalışmacılar, hizmetlerinden istifade eden kişilerin, hayatlarını etkileyen karar ve eylemlerin her boyutuna ilişkin olarak güçlendirilmelerini sağlayacak şekilde, sosyal hizmet müdahale sürecine bütünüyle dahil olmalarını ve katılmalarını teşvik etmelidir.
  3. Bireyin bütünsel olarak ele alınması: Sosyal çalışmacılar, bireyi, ailesi, topluluğu, doğal ve toplumsal çevresi içinde bir bütün olarak ele almalıdır.
  4. Güçlü yanların belirlenip geliştirilmesi: Sosyal çalışmacılar, bütün birey, grup ve toplulukların güçlü yanlarına odaklanmalı ve güçlendirilmelerini teşvik etmelidir, geliştirmelidir.
S

Sosyal çalışmacı için Sosyal Adalet kavramı ne anlama gelmektedir?

Sosyal çalışmacıların hem toplumun geneli hem de hizmet sundukları bireyler açısından sosyal adaleti teşvik etme sorumlulukları vardır. Bu şu anlama gelir:

  1. Negatif ayrımcılığa meydan okuma: Engelli olup olmama, yaş, kültür, toplumsal cinsiyet, cinsiyet, medeni durum, sosyo-ekonomik durum, politik görüş, cilt rengi, ırksal ya da diğer fiziksel karakteristikler, cinsel yönelim ya da manevi inançlar bazında negatif ayrımcılığa meydan okumak sosyal çalışmacıların sorumluluğudur.
  2. Farklılığa saygı: Sosyal çalışmacılar, birey, aile ve grup düzeyindeki farklılıkları da dikkate alarak, etkinlikte bulundukları topluluklardaki etnik ve kültürel çeşitliliği tanımalı, anlamalı ve saygı göstermelidirler.
  3. Kaynakların adilane dağılımı: Sosyal çalışmacılar ellerinde bulundurdukları kaynakları ihtiyaca göre ve adaletli bir şekilde dağıtmalıdırlar.
  4. Adaletsiz politika ve uygulamalara meydan okumak: Sosyal çalışmacılar, kaynakların ya da kaynakların dağılımının, politikanın ve uygulamaların baskıcı, adaletsiz veya zararlı olduğu durumları kamuoyunun, politika yapıcıların ve kendi işverenlerinin dikkatine sunmakla yükümlüdürler.
  5. Dayanışma içinde çalışmak: Sosyal çalışmacılar, sosyal dışlanmaya, yaftalamaya ya da boyun eğdirmeye neden olan sosyal koşullara meydan okumakla ve (dışlamayan tersine) daha kapsayıcı (daha içeren) bir toplum için çalışmakla yükümlüdürler.
S

Genel sosyal çalışma yaklaşımı ne anlama gelmektedir?

Genel yaklaşıma göre sosyal çalışmacı, müracaatçıyla karşılaşıp onun sorununu dinlemesi, müracaatçıyı anlaması ve ona yardımcı olması süreçlerindeki düşüncelerini ve eylemlerini bireyle, grupla ya da toplulukla çalışmasından sadece biri üzerine kurgulayıp uygulamalıdır. Bir başka deyişle bu yaklaşım içindeki sosyal çalışmacı karşına çıkan sorunlu durumu çözmeye çalışırken aldığı mesleki eğitimini, öğrendiği kuramları, edindiği bilgi ve becerileri üç çalışma odağından sadece birisi doğrultusunda kullanır. Bu üç çalışma odağı, bireyle, grupla ya da toplulukla çalışmadır.

S

Genel sosyal çalışma yaklaşımının zayıf yönleri nelerdir?

Bu yaklaşım önemine rağmen ortaya konan bilginin tekrar uygulamaya dönmesi sonucunda önemli bir sorun doğurmuştur. Bu sorun kısaca şudur. Genel sosyal çalışma eğitimi alan sosyal çalışmacı vakayla karşılaştığında ona belirli bir yöntem üzerinden çözümler üretmek amacıyla yaklaşıyordu. Yani gelen kişiye bireyle sosyal çalışma olarak ne yapılabilir ya da grup çalışması olarak ne yapılabilir seçeneklerini analiz edip; bu analiz üzerinden bir müdahale planı geliştiriyordu. Bu noktada sosyal çalışmacının müracaatçıyı dinlerken, anlarken ve onunla çalışmasını planlayıp uygularken, yaklaşımının ana odağı müracaatçının sorunundan uygulanacak yönteme kaymış olabiliyordu.

S

Uzmanlaşma Yaklaşımı ne anlama gelmektedir?

Uzmanlaşma yaklaşımı özellikle Amerika’da gelişmiştir. Bu yaklaşımda sosyal çalışmacı belirli bir uygulama alanında yani, sosyal hizmetlerin sunulduğu değişik hizmet alanlarından birinde uzmanlaşır. Örneğin, çocuk refahı uzmanı, tıbbi sosyal çalışmacı, psikiyatrik sosyal çalışmacı vs.

S

Uzmanlaşma yaklaşımının zayıf yönleri nelerdir?

Uzmanlaşma yaklaşımı sosyal hizmetlerin sunulduğu farklı alanlarda derinlemesine bilgi birikimini arttırmıştır. Ancak, bu yaklaşım alanda çalışan sosyal çalışmacılar açısından umulduğu kadar pratik bir çalışma biçimi olmamıştır. Bu yaklaşımdaki en büyük sıkıntı, bir uzmanlık alanı içinde konuların kompartmanlara ayrılması mümkün olsa da yaşamın içindeki deneyimler için aynı şeyin geçerli olmamasıdır.

S

Genelci Sosyal Çalışma Yaklaşımı ne anlama gelmektedir?

Genelci yaklaşım, sorun çözme odağında çeşitli müdahale düzeyleri ve uygulama alanları çerçevesinde sosyal hizmet sunmayı amaçlar. Genelci sosyal çalışma perspektifinin amacı, sosyal çalışmacının her müracaatçı ve duruma çeşitli model, kuram ve tekniklerin farklı düzeylerde (mikro, mezzo ve makro) kullanımına açık olarak yaklaşmasıdır.

S

Genelci Sosyal Çalışma Yaklaşımı’nın varsayımları nelerdir?

Genelci Sosyal Çalışma Yaklaşımı’nın dört varsayımı vardır. Bunlar;

  1. İnsan çevresi içinde ve çevresiyle birlikte ele alınmalıdır. Çünkü insan davranışı sosyal ve fiziksel çevre ile ilişkilidir.
  2. Değişim için kişiye değil ilişkilere ve sistemlere müdahale etmek gereklidir. Müracaatçı sisteminde değişimler yaratmak sistemin kendisini, onun çevresiyle olan etkileşimlerini ve onu çevreleyen diğer sistemleri değiştirmeyi içerir.
  3. Genelci sosyal çalışmacı, birey, aile, grup, topluluk, toplum ve sosyal hizmet sistemi olmak üzere her düzeyde müdahalede bulunabilir. Bir vaka özelinde çalışırken de sorun odaklı yaklaşır, eklektik bilgi temelini kullanarak, analiz edilecek şey neyse ona göre olan bilgi kaynaklarından yararlanır.
  4. Sosyal çalışmacı sadece alandaki müdahalelerle kısıtlı değildir. Araştırma yapması ve sosyal politikalara katkı vermesi de gerekmektedir.
S

Genelci Sosyal Çalışma Uygulaması’nın temel kavramları nelerdir?

Genelci sosyal çalışma uygulamasında 10 temel kavram vardır. Bunlar; eklektik bilgi temeli, mesleki değerler, mesleki becerilerin her düzeyde kullanımı, her büyüklükteki sisteme yönelme, örgütsel yapı içinde çalışma, süpervizyon, mesleki roller, eleştirel düşünme, planlı müdahale süreci ve müracaatçının güçlendirilmesine vurgudur.

S

Sistem Kuramı’nın amacı nedir?

Sosyal çalışmada sistem kuramının amacı, sosyal çalışmacının müracaatçının davranış ve işlevselliğini dinamik olarak etkileyen biyolojik ve sosyal sistemlere odaklanmasına yardım etmektir. Sistem kuramı, sosyal çalışmacıya müracaatçıyı ve onun çevresiyle olan ilişiklerinin birer sistem olarak kurgulayacağı analitik bir bakış açısı geliştirmesine yardımcı olur, müracaatçıyla kaynakları ilişkilendirmede, değişim süreci planlamada ve değişim sürecini değerlendirmede kolaylık sağlar.

S

Sistem Kuramı sosyal çalışma kapsamında ne şekilde uygulanmaktadır?

Sistem kuramı (ya da sistem yaklaşımı) sosyal hizmet çalışmalarında sıkça kullanılmaktadır. Sosyal hizmet içinde sistem yaklaşımın en sık kullanılma biçimiyse Pincus ve Minehan’ın (1973) ortaya attıkları model çerçevesinde olmaktadır. Pincus ve Minehan Modeli’ne göre sosyal çalışma uygulamasında dört temel sistem vardır. Bunlar; Değişim Ajanı Sistemi, Müracaatçı sistemi, Hedef Sistem ve Eylem Sistemi’dir.

S

Psiko-Dinamik Kuram’ın amacı nedir?

Psiko-dinamik kuram, Freud’un ortaya koyduğu ve psikanaliz kuramından sosyal çalışmaya aktarılmıştır. Psiko-dinamik kuram müracaatçının sorunun bireysel odaklı olduğunu varsayar. Bu kuramda sorunun analizinde ve sorun çözme stratejisinde bireye odaklanılır. Psiko-dinamik kuramın amacı, bireylerin çatışan duygu ve düşüncelerini anlamalarını sağlayarak onların sosyal işlevselliğini arttırmaktır. Psiko-dinamik sosyal çalışma müdahalelerinin odağı geçmişte yaşanan deneyimlerin bugünkü ruhsal ve toplumsal yaşamdaki etkileridir. Bu kuram, bugünkü davranışların temelinin geçmişteki yaşantılar olduğunu varsayar.

S

Psiko-Dinamik Kuram sosyal çalışma kapsamında ne şekilde uygulanmaktadır?

Psiko-dinamik kuram sosyal çalışmada, bireyle ya da grupla yapılan terapötik çalışmalarda kullanılır. Ayrıca müracaatçıyı tanırken de diğer kuramlarla birlikte bir yan unsur olarak kullanılabilir. Bu kuram, müracaatçıyı tanırken onun geçmişiyle ve geçmişinin bugününe olan bağlarıyla da ilgilenilmesi gerektiğini, onun derinlemesine tanınmaya çalışılması gerektiğini sosyal çalışmacıya hatırlatır. Psiko-dinamik kuramda, sağlıklı olma durumu üç ben; altben, ben/lik, üstben (ego; id, ego, süperego) arasında denge ve akış sağlamaktır. Bu denge ve akış bir eşitliği değil, gerektiği durumda gereken benlik durumuna kolayca geçilebilmesi anlamına gelmektedir.

S

Sosyal çalışmacıların Psiko-Dinamik kuramdan yararlanma teknikleri nelerdir?

Sosyal çalışmada psiko-dinamik kuramdan yararlanan sosyal çalışmacının uyguladığı bazı müdahale tekniklerini vardır. Bunlar;

  1. Yorumlama: Burada sosyal çalışmacı, müracaatçı için olan yorumunu doğrudan söyler. Burada yorumdan yararı kimin sağladığı önemlidir. Yararlanan her zaman müracaatçı olmalıdır.
  2. Empatik tepki: Bu, yorumlamaya göre daha az doğrudan bir stratejidir. Sosyal çalışmacı müracaatçıyla empati kurarak (yani kendini müracaatçının yerine koyarak, onun duygularını duyumsamaya çalışarak) ben dili içerisinde mesajını verir.
  3. Sanatsal teknikler: Sosyal çalışmacı müracaatçıdan geçmişine yönelik yazı yazması, resim yapması ya da dans etmesi, şarkı söylemesi gibi sözü ve sözsüz sanatsal tekniklerle kendini anlatmasını talep edebilir. Böylelikle müracaatçıyı tanır, çözümler ve tedavi yönünde adım atabilir.
  4. Öykü anlatımı: En dolaylı olan stratejidir. Sosyal çalışmacı, müracaatçıya olan mesajını doğrudan değil bir öykü aracılığıyla verir. Sosyal çalışmacı genelde ilettiği öykülerini mutlu sonla bitirerek müracaatçının olumluluğunu ve motivasyonunu arttırmaya çalışır.
S

Varoluşçu Psiko-Dinamik Kuram’ın amacı nedir?

Psiko-dinamik kuramın gücü ve derinliği düşünüldüğünde bu kuramın hiçe sayılamayacağı açıktır. Zaman içinde sosyal çalışmacılar, bu kuramı kendi çevresi içinde birey odağına daha uyumlu hale getirmek için psiko-dinamik kuramla varoluşçu felsefeyi birleştirerek, varoluşçu psiko-dinamik kuramı ortaya koymuşlardır. Varoluşçu psiko-dinamik kuramdan faydalanan sosyal çalışma müdahalesinin odağı bireylerin kendi farkındalıklarını, kendilerini kabullerini ve kendilerini ifade etme kapasitelerini arttırarak kendilerini gerçekleştirme yönünde gelişmeleridir. Bu kuramdan yararlanarak bireyin duyusal yönüne dair farkındalığını, duygularını kabul ve ifade gücünü arttırmak amaçlanır.

S

Sosyal çalışmacıların Varoluşçu Psiko-Dinamik kuramdan yararlanma teknikleri nelerdir?

 Sosyal çalışmada varoluşçu psiko-dinamik kuramdan yararlanan sosyal çalışmacının uyguladığı bazı müdahale tekniklerini bulunmaktadır. Bunlar;

  1. Karşısına alma: Burada sosyal çalışmacı görüşme sürecinde müracaatçıyı karşısına alır ve ona doğrudan kendi düşündükleriyle gerçeklik arasındaki farklılığı gösterir.
  2. Deneyler: Sosyal çalışmacı, müracaatçıya kendi gelişimi için yararlı yeni bir davranışı denemesini isteyebilir. Bu deneyler genelde müracaatçının benliğinin farklı taraflarını canlandıracağı oyunlar olabilir.
  3. Benlik saygısı çalışması: Sosyal çalışmacı müracaatçıdan benlik saygısının gelişmesi için eşitli stratejiler kullanır. Bunlar; koşulsuz olumlu bakış, ötekiliğin onaylanması, müracaatçının benlik saygısına dair farkındalığını arttırmak, müracaatçının kendini idare etmesidir.
  4. Değerlendirme: Bu paradigmada değerlendirme diğerlerinde olduğundan daha önemlidir. Müracaatçı kendi gelişimi kendisi değerlendirir.
S

Davranışçı Kuram’ın amacı nedir?

Davranışçı kuramda da Varoluşçu Psiko-Dinamik kuramda olduğu gibi kuramın odağı bireydir ve her ikisi de bireye işlevselci bir açıdan yaklaşır ve işlevsel olmayan davranışı ortadan kaldırarak yerine işlevsel davranışı ikame etmeyi amaçlar. İki kuramın arasındaki fark ise davranışta değişim yaratma yöntemindeki farklılıktır.

S

Davranışçı Kuram’ın sosyal çalışma alanında kullanım teknikleri nelerdir?

Sosyal çalışmada davranışçı kuramdan faydalanan sosyal çalışmacının uyguladığı bazı müdahale tekniklerini vardır. Bunlar;

  1. Model gösterme: Sosyal çalışmacı müracaatçıya onun değer sisteminde çok olumlu bir konumda olan bir kişiyi (güçlü, prestijli, saygın v.s.) model olarak gösterebilir. Burada önemli olan modelin sosyal çalışmacının hedeflediği davranışı sergiliyor olmasıdır. Böyle sosyal çalışmacı müracaatçıya istenilen davranışı yapan kişilerin ödüllenmiş ve ödülleniyor olduğunu ispatlamış olur.
  2. İltifat etme: Sosyal çalışmacı müracaatçı istenilen davranışı sergilediğinde onu takdir eder ve bunu sözleriyle belirtir.
S

Bilişsel Davranışçı Kuram’ın amacı nedir?

Bilişsel davranışçı kuramda sosyal çalışma müdahalelerinin odağı müracaatçıların düşünce ve/ya davranışlarını değiştirmektir. Öyle ki, onlarda görülen istenmeyen belirtileri (semptomları) gidererek, yok ederek yerlerine istenilen davranışları koymaktır. Bu kuram bilişsel gelişim (yeni düşüncelerin geliştirilmesi) ve sosyal gelişime (yeni sosyal becerilerin kazanılması) odaklanır ve öğrenme süreci içinde müracaatçının sorununu (işlevsel olmayan davranışlarını) amaca yönelik tutarlı düşünceler ve işlevsel davranışlarla ikame etmeyi amaçlar.

S

Bilişsel Davranışçı Kuram’ın kulanım teknikleri nelerdir?

Sosyal çalışmada Bilişsel-Davranışçı Kuram'dan destek alan sosyal çalışmacının uyguladığı bazı müdahale tekniklerini vardır. Bunlar;

  1. Yardımcı olmayan düşünceleri yardımcı olan düşüncelerle değiştirmek
  2. Yardımcı olmayan davranışları yardımcı olan davranışlarla değiştirmek
  3. Çatışma çözümü ve diğer problem çözme becerilerini geliştirmek
  4. Terapötik manevralar
  5. Bilgi ve yaşama becerilerine yönelik psiko-eğitim
S

Güçlendirme Kuramı’nın amacı nedir?

Güçlendirme kuramının amacı, değerlendirme ve müdahale süreçleri boyunca sosyal çalışmacının müracaatçının güçleriyle ilgilenmesini sağlamaktır. Güçler yaklaşımını anlamak için bazı tanımları bilmekte fayda vardır. Bunlar güçsüzlük ve güç kavramlarıdır. Güçsüzlük: Ezilmiş insanların kendilerini olumsuz değerlendirmeleri, Ezilmiş kurbanlar ve dışarıdaki sistem arasındaki etkileşimde olumsuz deneyimler ve Daha geniş çevresel sistemlerin engel oluşu olarak tanımlanmaktadır. Güç, kişinin sahip olduğu her türlü olumlu düşünce, istek, yapabileceği ya da yaptığı şeydir. Güçlendirme ise, bireylerin yaşam koşullarını geliştirmek için kişisel güç, kişilerarası güç ya da politik gücü artırma sürecidir.

S

Güçlendirme Kuramı’nın kulanım teknikleri nelerdir?

Sosyal çalışmada güçlendirme kuramından yararlanan sosyal çalışmacının uyguladığı bazı müdahale tekniklerini vardır. Bunlar;

  1. Kendilik etikliğini artırmak: Sosyal çalışmacı müracaatçının üretme ve yaşamdaki olayları düzeltme yeteneğini artırmak için çalışır.
  2. Grup bilinci geliştirmek: Burada sohbetin amacı, politik yapıların birey ve grup deneyimlerini nasıl etkilediği göstermektir. Kişinin topluma yönelik eleştirel bir bakış geliştirmesi, sorunun kendine özgü bir durum olmadığını anlaması sağlanır. Böylece grup bilinci gelişir ve kişiye karşı eleştirel bakış geliştirir ve sorunu üzerine düşünürken onu yeniden tanımlar.
  3. Kendini suçlamayı azaltmak: Müracaatçıların sorunlarının onların yetersizliklerinden değil, toplumda var olan güç eşitsizliklerinden kaynaklandığını fark etmeleri, onların kendini suçlamalarını engeller.
  4. Değişim için kişisel sorumluluk almak: Kendini suçlamanın potansiyel olumsuz sonuçlarının yok edilmesidir. Güçsüz nesneler yerine aktif özneler olmak anlamına gelir.
S

Feminist Kuram’ın amacı nedir?

Feminizm toplumdaki yeri itibariyle daha zayıf konumda olan kadını erkekle olabildiğince aynı hak ve eşitlik düzeyine getirme anlayışı ve bu yönde düşünme ve çalışmayı savunan düşünce ve eylem akımıdır. Sosyal adalet ve eşitliği mesleki değer edinmiş sosyal çalışmanın toplumdaki cinsler arasındaki eşitsizliği getiren ve bundan kaynaklanan uygulamaları değiştirmek için çalışması gerekmektedir. Bu çalışmaları kurgular ve uygularken de yol göstericisi feminist kuramdır.

S

Feminist Kuram kulanım teknikleri nelerdir?

Feminist kuramın sosyal çalışmada kullanılmasının amacı müdahale sürecinde toplumsal cinsiyet ve cinsellikle ilgili toplumsal kalıpların ve stereotiplerin etkilerinin göz önünde tutulmasıdır.  Feminist müdahaleler genellikle güçlendirme yaklaşımıyla birlikte kullanılır. Müracaatçının kendini ve dünyayı nasıl gördüğüne odaklanılır, bu odak başlangıç için genelde iyi bir mihenk taşı sağlar. Müdahale süreci müracaatçının aktif katılımı üzerine kurgulanır. Bu süreçte müracaatçının patolojisi ve sorunundan çok güçleri üzerine odaklanılır. Özellikle kadınların örgütlenmesi ve grup çalışmalarına önem verilir. Feminist terapistler çoklukla davranış tedavisi, gerçeklik tedavisi gibi psikoterapötik yöntemler kullanırlar. Gevşeme yöntemleri, meditasyon gibi özel yöntemlere başvurulduğu da olur. Feminist terapi sosyal çalışmacıları eşitlik, bireysel saygı, şansız grupların sosyoekonomik durumlarının düzeltilmesi, sosyal adalet gibi temel değerleriyle uyum içindedir. Sosyal değişimi kolaylaştırmaya ve yaşam kalitesini yükseltmeye çalışır.

S

Çözüm Odaklı Model’in amacı nedir?

Bu modelin amacı, müracaatçının süreğen sorunuyla ilgili geçerli ve etkin çözüm yöntemi olarak gördüğü eylemleri ortaya çıkarıp ilerleterek, onun işlevselliğini artırmak ve değişimi sağlamaktır. Bu modelin en önemli özelliği mülakat ve müracaatçıyla olan sosyal çalışma ilişkisi boyunca sorunların üzerine kafa yormaktansa doğrudan çözüme odaklanmak ve çözümü ulaşılabilir somut hedefler haline getirerek, sorun ya da sorunların çözümü yönünde düşünce ve eylem geliştirmektir.

S

Çözüm Odaklı Model’in kulanım teknikleri nelerdir?

Sosyal çalışmada çözüm odaklı modeli kullanan sosyal çalışmacının uyguladığı bazı müdahale tekniklerini vardır. Bunlar;

  1. Soruna değil çözüme odaklanmak: Bu modelde çalışan bir sosyal çalışmacı, müracaatçının problemini anlamak ve derinlemesine analiz etmek yerine nasıl bir çözüm istediğine odaklanır.
  2. Değişimi tanımlamak: Sosyal çalışmacı müracaatçının nasıl bir değişim istediğini ve bu değişimi yaratmak şu anda neler yapıyor olduğunu anlamasına yardım eder.
  3. Bakış açısını belirginleştirmek: Sosyal çalışmacı daha çok müracaatçını durumunu görmesine yardım eder.
  4. Denetim duygusu yaratmak: Sosyal çalışmacı, müracaatçını içinde bulunduğu durumda da bir parça kontrol sahibi olduğunu görmesini sağlar.
  5. Beyin fırtınası: Değişim için fikirler geliştirmesi için birlikte düşünmektir.
S

Kendine Yardım Modeli’nin amacı nedir?

Bu modelin amacı, müracaatçının işlevselliğini, benzer sorunları olan müracaatçıların bir araya geldiği grup çalışmalarıyla artırmaktır. Burada benzer sorunu yaşayan ya da yaşamış olan insanlar bir araya gelerek kendi kendilerine yardım ederler.