aofsorular.com
SHZ207U

İnsancıl ve Yaşantısal Yaklaşımlar: Birey Merkezli Yaklaşım ve Varoluşçu Yaklaşım

5. Ünite 25 Soru
S

Hümanistik Yaklaşım'a inananların insan psikolojisinin desteklenmesine yönelik bakış açılarını açıklayınız.

Hümanistik yaklaşımdan yana olanlar; kişinin kendisine inanırlar, insanların büyümeye doğru bir yönelim içinde olduklarını ve başkalarıyla bir harmoni (uyum) oluşturmak istediklerini düşünürler. Hümanistik akıma göre insan, gelişme gücünü kendinden alan ve oluşum halinde olan bir varlıktır. Dolayısıyla insan içinde yaşanılan an içinde ele alınmalıdır. Bu anın geçmişi ve geleceği de kapsadığı ve bunlardan etkilendiği kabul edilmektedir. Psikanalitik ve davranışçı kuramlara karşıt olarak insancıl psikoloji akımı, insanı daha olumlu bir yaklaşımla ele almaktadır.

S

Birey Merkezli Yaklaşım ve Varoluşcu Yaklaşım'ın temelini oluşturan kavram nedir? Açıklayınız.

Her iki yaklaşımında temelini oluşturan kavram fenomenolojidir.

Fenomenoloji, bireyin davranışlarını anlayabilmek için onun kendine özgü algılayışını ve yaşantısını bilmemiz gerektiğini savunur. Danışanın psikolojik olarak desteklenmesi sırasında, duygularının yansıtılmasından çok sahip olduğu yaşam ve deneyim alanı üzerinde odaklanılmıştır.

S

Birey Merkezli Yaklaşım'a göre bir bireyi anlamak için en önemli unsur nedir? 

Birey Merkezli Yaklaşım'a göre, bir birey için 'gerçek' olay veya durumu nasıl algıladığıdır. Bu nedenle bir bireyi anlamak için en önemli unsur, o kişinin algıladığı gerçeğin ne olduğunu anlamaktadır.

Kişinin algıladığı gerçeğin oluşmasında da,  sahip olduğu yaşam ve deneyim alanlarının (fenomenoloji) etkili olduğunu düşünmektedirler. 

S

İnsanoğlunun özünde iyi olduğu önermesine vurgu yapan Birey Merkezli Yaklaşım'da, psikoterapi alan kişilere 'hasta' yerine hangi terimler kullanılmaktadır?

“Danışan” veya “müracaatçı” terimleri kullanılmaktadır.

S

Birey Merkezli Yaklaşım'ın temel kavramlarından biri olan 'Yaşantı' kavramı neyi ifade etmektedir?

Birey Merkezli Yaklaşım'ın temel kavramlarından biri olan yaşantı; Kişinin yaşanan duygusal veya fizyolojik olayları kendine göre algılama sürecidir. Yaşantılar, deneyimleri oluşturur. 

S

Birey Temelli Yaklaşım'a göre 'olumlu saygı' ihtiyacı insan psikolojisini nasıl etkilemektedir?

Olumlu saygı, bir başkasının hayatında bir farklılık oluşturma yoluyla deneyimlenen ve hissedilen bir kavramdır. Takdir edilme, kabul görme ve sevilme gibi olumlu saygı yaşantıları kişilik gelişimi açısından önemlidir ve tüm bireyler için bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı gidermek
için bireyler kendilerinin dışında, diğer insanlardan gördükleri olumlu saygıyı en üst seviyeye çıkarmaya çalışacak şekilde davranırlar. Olumlu saygı görme ihtiyacı bu anlamda bireyleri tüketebilir ve kişi sadece başkalarını memnun edecek davranışları gerçekleştirmeye başlar. 

Bu süreç, bireyin 'olumlu benlik saygısını' yıkıma uğratabilir. Olumlu benlik saygısı ise bireyin başka bireylerin tutumuna bağlı olmadan kendini değerli ya da saygın görmesidir. 

S

'Gerçekleşme Eğilimi' kavramını tanımlayınız. Gerçekleşme eğilimi için olabilecek en önemli sınırlılık nedir?

Organizmanın varlığını sürdürmesi veya geliştirmesi amacıyla tüm kapasitesini geliştirmeye yönelik sahip olduğu doğal bir eğilimdir. Hem psikolojik ve hem de biyolojik gelişimi içerir. Kişinin Gerçekleştirme Eğilimi'nin önündeki en önemli sınırlılık ise çevresidir. Olumsuz çevre insan gelişiminin kısır kalmasına neden olacaktır. 

S

Terapötik işlem (ilişki, süreç veya etkileşim) neyi ifade etmektedir?

Terapötik işlem (ilişki, süreç veya etkileşim) kavramı; bireyin kendini tehdit altında hissetmediği, kendini içtenlikle ifade edebildiği, destekleyici, geliştirici ve rahatlatıcı işlemi ifade etmektedir.

S

Birey Merkezli Yaklaşım'ın amaçları nelerdir?

Yaklaşımın amaçları;

  1. Müdahalenin hedefi sadece bireylerin yaşadığı sorunların çözülmesi değil danışanların şimdiki durumda karşılaştıkları ve gelecekte karşılaşabilecekleri sorunlarla daha iyi başa çıkabilmeleri için gelişme süreçlerinde onlara yardımcı olmaktır.
  2. Danışanın şimdiye kadar geliştirdiği ve uyumunu bozan tutum ve değerleri değiştirmek ve müracaatçının kendini gerçekleştirme çabalarına yeniden işlerlik kazandırmaktır.
S

Rogers'a göre, destek alan bir danışanda değişimi başlatacak  terapötik süreç için gerekli koşullar nelerdir?

Rogers, danışanda değişimi başlatacak  terapötik süreç için gerekli altı koşulun olması gerektiğini iddia etmektedir. Bunlar:

  1. SHU ve danışan psikolojik işbirliği ilişkisi içinde olmalıdır.
  2. SHU, danışan hakkındaki duygularının oldukça farkında olmalıdır.
  3. Danışanın kaygılı ve psikolojik anlamda zarar görmüş olması nedeni ile SHU soruna yönelik olarak tutarlı olmalı ve kendini izlemelidir.
  4. Uzman, danışanını koşulsuz olarak kabul etmeli ve saygı duymalıdır.
  5. Uzman, danışanının deneyimlerine empatik bir anlayışla yaklaşmalıdır.
  6. Danışan, sosyal hizmet uzmanının uyumunu, koşulsuz kabulünü ve empatik anlayışını hissetmelidir.
S

Birey Merkezli Yaklaşım'da kullanılan terapötik teknikler nelerdir?

Bu yaklaşımda tekniklerden çok danışan ile SHU arasındaki terapötik ilişki ön plandadır. Terapötik ilişkiyi sağlamaya çalışan temel eylemler:

  1. Aktif Dinleme
  2. Yakınlık
  3. İçerik ve Duygu Yansıtma
  4. İçtenlik ve Kendini Açma
S

Varoluşçu Yaklaşım'ın temel felsefesi nedir?

İnsanın yaşadığı fiziksel dünyanın ve ruhsal yapısının bir bütünlük içerisinde olduğunu öne sürer. Almanca “dasein’ kavramı ile tanımlanmaktadır. “da” = “burada” ve “sein” = “o esnada” anlamındadır. Heidegger’e göre insan burada olandır (dasein) ve insan varoluştur.

Yaklaşıma göre, insanın “daseinini” geliştirmesi ve doğuştan var olan potansiyellerini yaşama geçirebilmesi sürekli çaba ve cesaret gerektirmektedir

S

Varoluçu Yaklaşım'ın temel özellikleri nelerdir?

Varoluşçu Kuram’a göre,

  1. İnsanlar özgür­dür, kendi yaşamlarından kendileri sorumludur ve kendini gerçekleştirme kapasitesine sahiptir. Bu nedenle insanlar yaşamlarını kendileri planlamalı ve kendileri yönetmelidir.
  2. İnsanların temel motivasyonlarının anlam arayışı olduğunu düşünmekte ve bu durum pek çok kuramcısı tarafından da desteklemektedir.
  3. Varoluşçu yaklaşımda tıpkı yaşamda olduğu gibi belirsizlik hâkimdir. Belirsizlik kaygı yaratır. Belirsiz­likte kalabilmek yaşamda kalabilmek anlamına gelir. Bu nedenle varoluşçu yaklaşıma göre kaygıyı azaltmaya da yok etmeye de çalışılmamalıdır.
  4. Kendini gerçekleştirmeyi psikolojik gelişimin temeli olarak görür.
  5. İnsanların duygu, düşünce, konuşma ve davranışlarından sadece kendilerinin sorumludur.
S

Varoluşçu Yaklaşım'ın temel kavramlarından biri olan 'Kaygı' kavramını açıklayıınzı. 

Varoluşun özünde yer alan kaygı kavramı, bizim hayatta kalma, yaşamımızı sürdürme, varlığımıza anlam katma ihtiyacımızdan kaynaklanır. Yaşamın kendisi aynı zamanda kaygı
kaynağı olarak gösterilir.

Varoluşçu kuramcılar herkesin kaygı yaşadığını kabul ederler ve yaşamımızla barışabilmek için kaygıdan kaçınılmaması veya kaygının yok edilmemesi gerektiğini vurgularlar. Kaygı, normal ve nevrotik kaygı olarak birbirinden ayırt edilmiştir.

Normal kaygı, onu yaratan duruma dikkat etmemiz için bir sinyal verir ve bu nedenle işlevsel ve koruyucu bir mekanizmadır.
Nevrotik kaygı ise kişinin durumunun abartılmasını içermektedir ve varoluşu sınırlayıcı ve bozucu bir etki yaratır.

Varoluşçu bakış sağlıklı bir psikoloji için, olabildiğince az nevrotik kaygı ile yaşamak ve aynı zamanda da bir insan olarak kaçınılmaz olarak yaşanacak olan kaygı ile de baş edebilmeye vurgu yapmaktadır. 

S

Varoluşçu Yaklaşım'a göre, kişinin yaşamı tamamen kendi sorumluluğudur. Yaklaşıma göre, bireylerin seçimlerinin sorumluluğunu almaktan kaçındığını gösteren ifadeler nelerdir?

Varoluşçu Yaklaşım'a göre “Bunu yapmaya mecburdum”, “Yapacak başka bir şey yoktu”, “Bunu seçmek zorunda kaldım”, “Karar veremiyorum” gibi ifadeler bireylerin seçimlerinin sorumluluğunu almaktan kaçındığını gösteren ifadelerdir. 

S

Varoluşçu Yaklaşım'a göre, danışılanların terapilerde temel bir değerlendirme yapmaktan kaçınmalarının nedenleri nelerdir?

Bu değerlendirmelerin danışan ile danışılan arasında mesafeye neden olduğu ve etkileşimi engellediği görüşüdür. 

S

Varoluşçu Yaklaşım'ın uygulanma aşamaları nelerdir? Açıklayınız.

  1. Başlangıç Aşaması (Birincil Aşama): Sosyal hizmet uzmanının müracaatçıdan dünya ile ilgili görüşlerini tanımlamasını ve açıklamasını istediği aşamadır. Sosyal hizmet uzmanı öncelikle danışanların için dünyalarını anlamaya çalışarak, onlara içgörü kazandırmaya çalışırlar. Terapötik süreç içinde uzman aktif olmalı ve görüşmelerde ortaya çıkan kaygı, korku ve suçluluk gibi duyguları tanımlayabilmeli ve üzerinde konuşabilmelidir.
  2. Gelişme Aşaması (İkincil Aşama): Danışanlar kendi değer sistemlerinin kaynağının hangi otoriteden etkilendiği konusunda farkındalık kazanarak bir değerlendirme yapabilmeleri için desteklenirler. Kendini araştırmak olan bu süreç, yeni iç görülerin kazanılmasına ve bazı değer ve davranışların yeniden yapılandırılmasına yol açmaktadır.
  3. Sonuç Aşaması (Üçüncül Aşama): Danışanların kendileri hakkında ne öğrendiklerini değerlendirmeleri ve bunları eyleme geçirmeleri için danışanlara yardımcı olmayı içerir. Danışandan buraya kadar yaşanan süreç içinde nelerin farkına vardıklarını ya da öğrendiklerini ortaya koymalarını istenir. Burada ulaşılması gereken nokta; dış etkenlerin merkez olduğu içsel değerler sisteminin yerine, danışanın merkez olduğu içsel değerler sisteminin oluşturulması ve işlevselleştirilmesidir
S

Varoluşçu uygulamada kullanılan tekniklere yönelik bakış açısını açıklayınız?

Varoluşçu yaklaşımı uygulayanların kullandığı herhangi bir spesifik teknik bulunmamaktadır. Uy­gulamada terapötik süreç içerisinde tekniklerden ziyade danışanı anlama, danışanın varoluş sorum­luluğundan nasıl kaçındığını belirleme ve bunu danışana gösterme söz konusudur.

S

Varoluşçu uygulamada kullanılan terapötik tekniklerden 'Sözsüz Davranışlara Dikkat Etme' tekniğini açıklayınız. 

Bireyler bazen kelimeleriyle bir şey söylerken, aynı anda sözsüz davranışları ile bilmeden söylediğinden farklı  davranırlar. Bu anlamda varoluşçu yaklaşımı uygulayan sosyal hizmet uzmanları danışanın sözsüz ifadelerini gözlemeye ve onların dikkatini çekmeye önem vermelidir.

S

Varoluşçu uygulamada kullanılan terapötik tekniklerden 'Kendini Açma' tekniğini açıklayınız. 

Varoluşçu yaklaşımı uygulayan sosyal hizmet uzmanlarının kendisinin bazı düşünce, his ya da yaşam tecrübelerini ortaya koyan ifadeleri müracaatçıları ile paylaşmaları anlamına gelmektedir. Kendini açma müracaatçının hassas bir konu hakkında konuşmasını kolaylaştırabilir ve sosyal hizmet uzmanı ile beraberken kendisini daha rahat hissetmesini sağlayabilir.

S

Varoluşçu uygulamada kullanılan terapötik tekniklerden 'Paradoksal Niyet' tekniğini açıklayınız. 

Danışana sıkıntı veren bir semptom veya problem ve yaşantıyı bilerek “sonuna kadar” yaşaması için onu cesaretlendirmek. Pratikte bu problemi yaşamak, sosyal hizmet uzmanının ve müracaatçının bunun anlamını anlamasına yardımcı olur.

S

Varoluşçu uygulamada kullanılan terapötik tekniklerden 'Dikkati Dış Dünyaya Yöneltme' tekniğini açıklayınız. 

Bu teknik, danışanın dikkatinin dış dünyaya yöneltilmesi şeklindedir. Kendi içindeki süreçlere çok fazla odaklaşma eğilimi olan danışanların, bununla baş etmesi amacı ile kullanılmaktadır.

S

Varoluşçu uygulamada kullanılan terapötik tekniklerden 'Rüya Çalışması' tekniğini açıklayınız. 

Sosyal hizmet uzmanı danışanın bilinç düzeyinde yüzleşmekten korktuğu ölüm ya da yalnız kalma gibi gerçeklerle yüzleşmesi için danışanı üzerinde etkisi olan rüyalarını anlatması için cesaretlendirir. 

S

Varoluşçu uygulamada kullanılan terapötik tekniklerden 'Paranteze Alma' tekniğini açıklayınız. 

Sosyal hizmet uzmanını, danışanın dünyasını tamamen anlayabilmek amacı ile kendi inançlarını ve yanlılıklarını askıya almasıdır.

S

Va­roluşçu Yaklaşım'a dayalı uygulamaların başarılı bir şekilde kullanıldığı sosyal hizmet alanları nelerdir?

Va­roluşçu Yaklaşım'a dayalı uygulamaların başarılı bir şekilde kullanıldığı sosyal hizmet alanları ise;

  1. Felçli hastaların sağaltımı,
  2. Klinik sosyal hizmet uygulama­sı
  3. Adölesanlarla gerçekleştirilen çalışmalar
  4. Yaşlılara yönelik sosyal hizmet uygulamaları
  5. Aile tedavisi
  6. Evli çiftlerle yapılan uygulamalar
  7. Çocuk istismarı
  8. Sosyal hizmet süpervizyonu,
  9. Madde kullananların sağaltımı
  10. Savaş gazileri ile gerçekleştirilen çalışmalar
  11. Sosyal hizmet eğitimi