Hizmet Alan Hakları
Self-Determinasyon kavramını açıklayınız?
Danışanın ‘self-determinasyon hakkı’ etik ilkesi mantıksal olarak kişinin saygınlığı inancından doğar. Bireyin saygınlığına inandığımızda geleceğini belirleme kapasitesine sahip olduğunu ve isteklerini kabul etmemiz gerektiğini de kabul ederiz. Bununla birlikte bu ilke, danışana uzman tarafından çeşitli alternatifler sunmayı da içerir. Zira alternatif seçimler danışanın önünde olmaz ise bunlar arasından bir seçim yapma özgürlüğü olur mu? Dolayısıyla uzmanların danışanları için uygun olan seçenekleri göstermeleri ve bunlar arasında kendilerinin en çok istediklerini veya benimsediklerini seçmeleri gerçekçi bir self-determinasyon uygulaması olarak düşünülebilir.
Self-determinasyonda danışanın bireysel karar verme eyleminde bulunabilmesi temel ölçüttür. Uzman, olanakları ve seçenekleri azami düzeye çıkartmaya çalışır, danışan bunlar arasından istediğini seçer. Zira bu özelliği sosyal hizmeti diğer mesleklerden ayırır: “Danışan için veya onun adına değil onunla birlikte çalışmak.” Ne var ki, pratikte kültürle ve toplumdaki güç ilişkileriyle bağlantılı zıt durumlar oluşabilir.
Bazı durumlarda ve vaka tiplerinde self-determinasyon yerine yüksek yarar etik ilkesini referans alınması gerekmektedir. Bu sınıflandırmalar nelerdir?
1. Korunma gereksinimi (korunmaya muhtaçlık statüsü) saptanan vakalarda.
a. Çocuklar (18 yaş ve altı)
b. Engelliler (özellikle zihinsel engelleri olanlar)
c. Yaşlılar (özellikle özbakımını yapabilecek fiziksel yetilerinde veya bilişsel yeterliklerinde ağır kayıpları olanlar)
d. Şiddet mağduru kadınlar
2. Toplumsal normları ve yasaları ihlal ettiği için zorunlu rehabilitasyon uygulanan vakalarda.
a. Çocuk ve yetişkin hükümlüler
b. Alkol veya madde bağımlıları
c. Ruhsal engelliler (psikotik bozukluğu olanlar)
Sosyal hizmet uzmanı danışanları ile görüşürken mikro düzeyde dikkate alınması gereken ilkeler nelerdir?
1. Bireyselleştirme
2. Duyguların amaçlı dışavurumu
3. Kontrollü duygusal katılım
4. Kabul etme
5. Yargılayıcı olmayan tutum
6. Self-determinasyon
7. Gizlilik
8. Hesapverebilirlik
Bireyselleştirme ilkesini açıklayınız?
Bireyselleştirme ilkesi danışanların ‘biricik’–insan hakları çerçevesinde insanlığın özel bir parçası– olarak kabul edilmelerini ifade eder.
Bireyselleştirme ilkesi, bireylerin genelleme ve standart değerlendirmelerden uzak kalarak, her durumun kendine özgülüğü çerçevesinde değerlendirilmesini ifade eder. Danışanımızı, kendisine has gelişimi, çevresel koşulları ve kişiliğinin farklılığı ölçüsünde ele almalı ve özgün bir müdahale planı uygulamalıyız.
Duyguların amaçlı dışavurumu ilkesini açıklayınız?
Danışanımızın olumlu veya olumsuz duygularını özgürce dışavurmasını kolaylaştırmalıyız. Danışanı görüşme sürecinde ayıplamayan, tam aksine değişim için cesaretlendiren bir aktif dinleme tekniğini benimsemeliyiz.
Kontrollü duygusal katılım ilkesini açıklayınız?
Danışanımızın duygularına karşı hassasiyet göstermeli, duygularının anlamını kavramaya çalışmalıyız. Kişinin duygusuna uygun bir iletişim tarzı geliştirmeliyiz. Ayrıca profesyonel olduğumuzu akılda tutarak kişinin hikayesinin bizde yarattığı duyguları yalnızca kendisine yararlı olduğunda aktarmalıyız. Zira bireyle çalışmada ve genelde psikoterapide sıklıkla sözü edilen ‘karşı-aktarım’ın bir sorun olduğunu ve profesyonel sürece –uzmanın nesnelliğini ortadan kaldırarak– zarar verdiğini bilmeliyiz.
Kabul etme ilkesini açıklayınız?
Hizmet alanlar, güçsüz ve güçlü yanları, uygun ve uygun olmayan özellikleri ile birlikte, insan varlığına içkin olan saygınlıkları ve kişisel değerleri çerçevesinde bir bütün olarak kabul edilmelidir. Bu değer olumsuz davranışların onaylanması ya da benimsenmesi olarak düşünülmemeli, toplumsal olarak kabul edilmeyen düşünce, tutum ve davranışlara sahip olan ya da uzmanın kendi değerlerine ters düşen kişiler bağlamında ele alınmalıdır. Her insanın ne olursa olsun, insan olmasından dolayı onuruna saygı göstermenin yansıması olarak kabul etme davranışını göstermeliyiz.
Yargılayıcı olmayan tutum ilkesini açıklayınız?
Yargılayıcı olmayan tutum ilkesine göre danışanların kişiliklerini değil, davranış ve tutumlarını değerlendirme esastır. Suçlayıcı ya da masumiyet yükleyici iletişim kalıplarından uzak durmaya özen göstermeliyiz. Zira, damgalama ve önyargılarla düşünme, insanların ‘özgün’ sosyal koşullar içinde şekillendiği gerçeğinin gözden kaçırılmasına yol açarak, etkili bir değerlendirme yapmayı ve danışanın psikososyal ve kültürel niteliklerine uygun uygulamayı gerçekleştirmeyi engellemektedir.
Self-determinasyon ilkesini açıklayınız?
Önceden sıklıkla üzerinde durduğumuz ve aynı zamanda ‘kişinin kendi kaderini tayin etmesini’ mümkün kılan bir hak olan bu etik ilke, her koşuldaki ve tipteki hizmet alan için olabildiğince yoğun kullanılmalıdır. Bu ilke sayesinde insanların kendi hayatları ile ilgili en doğru kararı verebilecek bireyler olduğunu kabul etmiş oluruz. Hizmet alanların kendi kaderlerini belirlemeleri; sosyal hizmet uygulamasının herkes tarafından kabul edilen ilkesidir. Bu ilke, kişinin seçim yapma ve karar verme hakkı olduğunu ve herkes gibi kendi adına eylemde bulunma hak ve özgürlüğüne sahip olduğunu ifade etmektedir.
Gizlilik ilkesini açıklayınız?
Mesleki çalışma sürecinde danışanın paylaştığı özel bilgileri gizli tutmak gerektiği, hiç şüphesiz en çok bilinen ve dikkate alınan etik ilkelerden birisidir. Bununla birlikte gizlilik, self-determinasyonda da olduğu gibi, mutlak değildir. Gizlilik danışandan veya çevresinden alınan bilgilerin, diğer uzmanlarla birlikte değerlendirme yapma ve ilgili kuruluşlara bilgi aktarımı amacı dışında, danışanın izni alınmadan bilgilerinin paylaşılmamasını gerektirir. Bu etik sorumluluğun yerine getirilmesi, danışanın uzmana güvenmesini ve kendini açabilmesini sağlayacaktır. Kişinin değerli olduğu, kendine özgü bir yaşantısı olduğu değeri ile bütünlük hâlinde olan bu etik sorumluluk, danışanın mahremiyetini sağlayarak onu korumaktadır. Ancak bir başkasının veya kendisinin varlığına zarar verebileceği durumlarda elde edilen bilgilerin paylaşılması gerekmektedir.
Hesapverebilirlik ilkesini açıklayınız?
Buraya kadar değindiğimiz uygulama etik ilkelerinden gizliliğin –karşıtı gibi görünse de– tamamlayıcısı hesapverebilirliktir. Esasında Biestek’in –yukarıda verilen- yedi ilkesi arasında yer almamaktadır. Listeye biz ekliyoruz. Hesapverebilirlik, birinin bir şey için bir başkasına sorumlu olması gerektiği koşulunu açıklar.
Hizmet alanlara ilişkin etik sorumluluklar nelerdir?
- Bağlılık
- Kültürel Yetkinlik ve Sosyal Farklılık
- Kendi Kaderini Belirleme
- Mahremiyet ve Gizlilik
- Bilgilendirilmiş Onay
- Kayıtlara Ulaşma
- Hizmetlerin Kesintiye Uğramaması
- Hizmetin Sonlandırılması
- Çıkar Çatışmaları
- Hizmetler İçin Ödemeler
- Duygusal/Cinsel İlişki
- Fiziksel Temas
- Cinsel Taciz
- Küçük Düşürücü Dil Kullanma
Bağlılık ilkesini açıklayınız?
- Sosyal hizmet uzmanlarının temel sorumluluğu toplumsal sorumluluklarını da göz ardı etmeden, müracaatçılarının gereksinimlerini esas alarak, onların iyilik durumlarını geliştirmektir. Topluma ve müracaatçıya yönelik sorumlulukların çatışması durumunda müracaatçısına öneriler sunmalıdır.
- Sosyal hizmet uzmanları, müracaatçıların bireysel amaçları, sorumlulukları ve farklılıkları olduğunu kabul eder. Hiçbir biçimde ayrımcılık yapmaksızın, müracaatçıların tümüne aynı isteklilikle yardımcı olur.
Kültürel Yetkinlik ve Sosyal Farklılık ilkesini açıklayınız?
Sosyal hizmet uzmanları:
- Kültürü, kültürün insan davranışı üzerindeki etkisini ve toplumdaki işlevini anlamalı; her kültürün güçlü yönleri olduğunu kabul etmelidir.
- Müracaatçının kültürü hakkında bilgi sahibi olmalı; kültürel farklılıkları kabul etmeli ve duyarlı olmalı; hizmetleri sunarken müracaatçının kültürünü göz önünde bulundurarak davranmalıdır.
- Sosyal farklılıkların doğasını ve ırk, renk, etnik ve ulusal köken, cinsiyet, yaş, medeni durum, siyasal görüş, dinsel inanç, cinsel tercih, zihinsel ya da fiziksel özür gibi farklılıklara yönelik baskıları anlamaya çalışmalı ve bu konuda eğitim programlarına katılmalı ve kendini geliştirmelidir.
Kendi Kaderini Belirleme ilkesini açıklayınız?
Sosyal hizmet uzmanları:
a. Müracaatçılarının kendi kaderini belirleme hakkına saygı duyar ve bunun geliştirilmesi için çalışır.
b. Müracaatçılarına - başkalarının haklarını ihlal etmemek koşuluyla- kendisini gerçekleştirmesi ve potansiyelini en üst düzeye ulaştırması için yardımcı olur.
c. Müracaatçılarına yaşamlarının diğer alanlarında karşılaştıkları sorunları çözmeleri için de yardımcı olur. Bu nedenle, yalnızca çalışılan kuruluşun hizmetlerinden değil, insan olarak hak ettiği diğer bütün hizmetlerden ve sosyal güvenlik sisteminden yararlanmasını sağlamak amacıyla onları yönlendirir.
Bilgilendirilmiş Onay ilkesini açıklayınız?
Sosyal hizmet uzmanları:
a. Mesleki ilişki çerçevesinde hizmet sunarken, hizmetlerin amacı, süresi, olası riskleri ve sınırlılıkları, hizmet seçenekleri ve hizmetleri onaylama ya da onayını geri çekme hakkı konularında açık, anlaşılır bir dille müracaatçıları bilgilendirmeli ve müracaatçıya soru sorma fırsatı sağlamalıdır.
b. Müracaatçıların okuma-yazma bilmemeleri ya da uygulama ortamında kullanılan dili anlamada güçlük çekmeleri durumunda, müracaatçıların konuyu kavramaları için gerekli adımları atmalıdır. Bunun için müracaatçılara ayrıntılı bir sözel açıklama yapmalı; gerekirse bir çevirmen bulma veya bu konuda açıklayıcı bilgi verebilecek kişilerden yararlanmalıdır.
Kayıtlara ulaşma ilkesini açıklayınız?
Sosyal hizmet uzmanları:
a. Müracaatçıların kendileriyle ilgili kayıtlara makul ölçülerde ulaşmalarını sağlamalıdır. Müracaatçıların kendileriyle ilgili kayıtlara ulaşmaları yanlış anlamaya ya da zarara neden olabileceğinden kayıtların ne anlama geldiği konusunda müracaatçıya yardımcı olmalıdır. Kayıtlara ulaşmaları müracaatçılara zarar verebilecek ise kayıtları bölümlere ayırmalıdır. Müracaatçının istekleri, kayıtların tamamının ya da bir kısmının saklanmasının nedeni müracaatçının dosyasında yer almalıdır.
b. Müracaatçıların kayıtlara ulaşmasına yardımcı olurken, diğer insanlara ilişkin bilgilerin gizliliğini sağlamalıdır.
Hizmetlerin Kesintiye Uğramaması ilkesini açıklayınız?
Sosyal hizmet uzmanları yer değiştirme, hastalık, sakatlık ya da ölüm gibi beklenmedik durumlar nedeniyle hizmetlerin kesintiye uğramaması için makul çabayı harcayarak önlemler almalıdır.
Hizmetin Sonlandırılması ilkesini açıklayınız?
Sosyal hizmet uzmanları:
a. Gereksinim duyulmaması ya da müracaatçının gereksinimlerine yanıt verilememesi durumunda, müracaatçıya verilen hizmetleri ve mesleki ilişkiyi sonlandırmalıdır.
b. Hizmetlerin sonlandırılması ya da kesilmesi olasılığı var ise, müracaatçıyı bilgilendirmeli, onun gereksinimlerine ve tercihlerine uygun olarak hizmetlerin devamını sağlamak için nakil ya da havale olanaklarını araştırmalıdır.
c. Çalıştıkları kurumdan ayrılmaları durumunda, müracaatçıyı bilgilendirmeli, hizmetlerin sürekliliği için uygun seçenekleri aktarmalı ve bunların olumlu ve olumsuz yönlerini anlatmalıdır.
Hizmetler İçin Ödemeler ilkesini açıklayınız?
Sosyal hizmet uzmanları:
a. Kamu ya da özel sektörde ücretli, maaşlı çalışan sosyal hizmet uzmanlarının müracaatçılardan ayrıca bir ödeme kabul etmesi, hediye alması ya da müracaatçının ürettiği mal ve hizmetlerden ücretsiz yararlanması veya bunları kabul etmesi söz konusu olamaz.
b. Uzmanlık alanına giren özel hizmet sunması hâlinde ise ücretleri belirlerken, ücretlerin verilen hizmete uygun, makul ve eşit olmasına dikkat etmeli; müracaatçıların ödeme gücünü göz önünde bulundurmalıdır.
Küçük Düşürücü Dil Kullanma ilkesini açıklayınız?
Sosyal hizmet uzmanları, müracaatçılarına yönelik ya da müracaatçıları hakkında yazılı ya da sözlü olarak küçük düşürücü dil kullanmamalı; müracaatçılarıyla ya da onlar hakkındaki her türlü iletişimlerinde özenli ve saygılı bir dil kullanmalıdır.