Sosyal Hizmet Etiğinin Felsefi Temelleri
Sosyal hizmetin değeri nedir ve nasıl anlaşılır? Kısaca açıklayınız.
Sosyal hizmetin insan anlayışı, insanın yalnızca insan olması bakımından değerli olduğu kabulüne dayanır. İnsanın değerini gözetme çabası ise sosyal hizmetin değerini oluşturmaktadır. Bu nedenle sosyal hizmetin değeri, insan olanaklarının gerçekleştirilebilmesi ve geliştirilebilmesi için çalışılmasını gerekli kılmaktadır. Bununla birlikte insansal olanakların önünde engel oluşturabilecek zorlukları, geniş sosyopolitik bir bağlamda görmek ve değerlendirmek de yine sosyal hizmetin insan anlayışının bir gereğidir. Bu anlamda gerek bireysel düzeyde gerekse toplumsal düzeyde insan haklarının korunması, ihlallerinin önlenmesi ve sosyal adaletin sağlanması -sosyal hizmetin tanımıyla da uyumlu bir biçimde- başlı başına sosyal hizmetin varlık sebebi hâline gelmektedir. Bu meseleler ise aynı zamanda etiğin sınırları içerisinde yer almaktadır ve sosyal hizmet etiğinin de temelini oluşturmaktadır.
Sosyal hizmet etiğinin tarihsel gelişimini kısaca açıklayınız.
Sosyal hizmet etiğini değerlendirdiği çalışmasında Reamer (1998, s.489), 1950’li yıllara kadar meslek etiğine ilişkin ciddi bir çalışmanın olmadığına dikkat çekmekle birlikte 20. yüzyılın henüz başlarında sosyal hizmet etiği kapsamında değerlendirilebilecek bazı çabalardan söz eder. Bu erken tarihli çabalar, mesleğin etik ilkelerinin yazılması, sosyal hizmette etik sorunlara ilişkin bir komite oluşturulması ve bazı sosyal hizmet okullarında değer ve etik üzerine dersler verilmeye başlanması şeklinde gerçekleşmiştir. Sosyal hizmetin bir meslek olarak kabul görmesinden yaklaşık elli yıl sonra ise meslekte etik standartlar ve rehberler yayınlanmaya başlanmıştır.
Sosyal hizmet meleğinde etik konusunu kısaca tartışınız.
Mesleğin etik sınırlarını belirleyen kurallar, sosyal hizmet mesleği bağlamında meslek elemanının insanlar arasındaki ilişkilerdeki sorumluluğuna vurgu yapar. Söz konusu mesleki sorumluluğun sınırlarını çizen kurallar, sosyal hizmet uzmanı ile hizmet alan arasında kurulan ilişkide sosyal hizmet uzmanının davranışlarını belirleme amacıyla getirilmektedir. Bu kurallar, mesleğe etik bir standart getirme çabasının bir sonucu olarak Kuçuradi (1994)’nin belirlemesiyle- doğrudan ya da dolaylı olarak insanın değerinin bilgisinden üretilir. İnsanın yalnızca insan olması bakımından değerli olduğu bilgisiyle üretilen bu kurallar doğrultusunda eylemde bulunmak, insanlar arası ilişkilerde insanın değerinin harcanmamasını olanaklı kılabilmektedir.
Düşünümsel/dönüşümsel uygulama ile ulaşılmak istenen amaç nedir?
Çeşitli sosyoekonomik, duygusal, kültürel ve politik kaynaklardan gelen karmaşık bilgileri ve değer sistemlerini değerlendirerek, insan haklarını korumaya ve sosyal adaleti sağlamaya çalışmaktır. Bunun için sosyal hizmet uzmanlarının mesleki değerleri önceleyerek hareket etmesi, keyfî hizmet sunumlarını, olası adaletsizlikleri ya da zararları engeller ve sosyal hizmet uzmanlarının daha güvenli bir alanda hareket etmesini sağlayarak mesleki doyumunu arttırır. Bu açıdan sosyal hizmetin hangi değerleri temel alacağı üzerine yapılan tartışmalar, köklü bir geleneğe sahiptir. Bu gelenek, Kant’ın insanı amaç olarak görme ilkesine ilişkin tartışmalarına kadar uzanmaktadır.
Sosyal hizmetin geleneksel değerleri arasında yer alan Bireyselleştirme kavramını açıklayınız.
Her bir insanın, pek çok açıdan biricik özelliklere sahip bireyler olduğunun kabul edilerek davranılması gerekliliğidir. Bireylerin biricikliği, bireysel farklılıklara ilişkin olarak değer sistemi, kişiliği, yaşama amacı, sosyal ve ekonomik kaynakları, duygusal ve fiziksel güçleri, bireysel meseleleri, geçmiş deneyimleri, aile ilişkileri vb. gibi koşullara göre belirlenir. Bu anlayıştan hareketle sosyal hizmet uzmanı, kişisel farklılıklarıyla birlikte herkesin insanca muamele görme hakkına sahip olduğu bilinciyle hareket etmelidir. Bu nedenle bireyselleştirme değeri, insan haklarının gerçekleştirilmesiyle doğrudan bağlantılıdır.
Sosyal hizmetin geleneksel değerleri arasında yer alan Duyguların Amaçlı Dışavurumu kavramını açıklayınız.
Sosyal hizmet uygulaması, insanların duygularını dikkate alabildiği ölçüde başarılı olabilecektir. Bu nedenle sosyal hizmetlerden yararlanacak olan kişilere duygularını ortaya koyarak tartışma fırsatı verilmesi oldukça önemlidir. Bu noktada sosyal hizmet uzmanı olumsuz duyguların ifade edilebilmesinin zor olduğunu akılda tutmalı ve kişiye duygularını baskılamaması, duyguları olumsuz da olsa açık bir biçimde konuşması konusunda yardımcı olmalıdır. Çünkü insanlar, yaşadıkları sıkıntılar ve olumsuz duyguları konusunda açıkça konuşamadıklarında sorun daha da derinleşecektir
Sosyal hizmetin geleneksel değerleri arasında yer alan Kontrollü Duygusal Katılım kavramını açıklayınız.
Sosyal hizmetlerden yararlananlar tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak dışa vurulan duyguların öneminin kavranması ve o birey için ne anlama geldiğinin doğru değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle sosyal hizmet uzmanı, hizmetlerden yararlananların dışa vurduğu duygulara samimi bir duruş geliştirmeli ve hassasiyet göstermelidir. Ancak bu şekilde açığa çıkan duygulara karşı uygun tepkiler geliştirebilmek mümkün olacaktır. Bu noktada sosyal hizmet uzmanının kendi duygularının farkında olması, tepkilerinin doğruluğunu keşfedebilmesi açısından hayati öneme sahiptir.
Sosyal hizmetin geleneksel değerleri arasında yer alan Kabul kavramını açıklayınız.
Sosyal hizmet uzmanının, hizmet alan kişilerin güçlü ve zayıf yönlerini, uyumlu ve uyumsuz niteliklerini, olumlu ve olumsuz duygularını, yapıcı ve yıkıcı davranışlarını olduğu gibi kabul etmesi anlamına gelir. Bu kabul, bir yandan, sosyal hizmetlerden yararlanan kişinin bu süreci engelleyecek fiziksel, bilişsel, sosyal ve kültürel düzeyini olduğu gibi kabul ederek uygulama planı yapılmasını ifade eder. Böylece bireyin gerçekleştirmesi zor bir müdahale planına dahil olarak örselenmesi engellenebilir. Diğer yandan kabul, sosyal hizmet uzmanının hoşlandığı ya da hoşlanmadığı, onayladığı ya da onaylamadığı kişilerle çalışmaya hazır olması gerekliliğine işaret etmektedir. Bunun temelinde yatan ilke ise, herkesin onur ve saygı bakımından eşit muamele görmeyi hak ettiği ilkesidir. Kabul, bu noktada yargılayıcı olmayan tutum değeriyle yakından ilişkilidir.
Sosyal hizmetin geleneksel değerleri arasında yer alan Yargılayıcı Olmayan Tutum kavramını açıklayınız.
Sosyal hizmet uzmanının onaylama ya da onaylamama duyguları içinde hizmetlerden yararlananları yargılaması, uygulama açısından bir yarar sağlamayacaktır. Sosyal hizmet uzmanı kabul edilemez görülen kimi eylemleri onaylamayabilir ancak bu, hizmetlerden yararlanmak üzere birlikte çalışılan kişinin onaylanmaması anlamına gelmez. Kişiye yönelen yargılayıcı tutumlar, kişilerin yaşadığı sorunların artmasını ve yayılmasını önleyemeyecek, onaylanmayan davranışın azalmasını sağlamayacaktır. Yardım etmekten kaçınmaya kadar ilerleyebilecek olan bu süreç, durumu daha da kötüleştirerek bir kısır döngü yaratacak ve sosyal hizmet uygulamasının başarısızlığı olarak anılacaktır.
Sosyal hizmetin geleneksel değerleri arasında olan Kendi Kaderini Tayin kavramını açıklayınız.
Herkesin kendi yaşamıyla ilgili kararları alma hak ve özgürlüğüne sahip olduğunu ve sosyal hizmet uzmanının bunu kabul etmesi gerekliliğini vurgular. Ancak bu, kişinin kararlarının yasalar ve insan hakları çerçevesinde olumlu ve yapıcı olarak değerlendirilmesi gerekliliğiyle sınırlandırılmıştır
Sosyal hizmetin geleneksel değerleri arasında yer alan Gizlilik kavramını açıklayınız.
Sosyal hizmet uzmanı ve hizmetlerden yararlanan kişiler arasında kurulan mesleki ilişki içerisinde hizmet alanların paylaştığı özel bilgilerin gizli tutulmasına ilişkin bir değerdir. Sosyal hizmet mesleği açısından, sosyal hizmetlerden yararlanmak üzere gelen kişilerin hassas kişisel meselelerini rahatlıkla konuşabilmesi, güven ve dürüstlüğe dayalı bir ilişki ile mümkündür. Bu açıdan gizlilik, sosyal hizmet uzmanı için hem etik bir zorunluluk hem de etkili bir sosyal hizmet uygulaması için ön şarttır.
Sosyal hizmetin özgürleştiri değerleri arasında yer alan Bireysellikten Uzaklaşma kavramını açıklayınız.
Bu değer, her bireyin biricik olduğunun kabul edilmesinin önemini vurgulamakla birlikte bireyin ihtiyaçlarını, koşullarını ve potansiyel çözümlerini belirleyen daha geniş sosyoekonomik, politik ve kültürel yapının bir parçası olduğunun dikkate alınması gerektiğiyle ilgilidir. İçinde yer aldıkları sosyal koşullar ve bu sosyal koşulları belirleyen güç ilişkileri bireylerin kimliğini oluşturur. Bu nedenle, sosyal hizmet uzmanının bireyi daha geniş bir bağlamda onu etkileyen baskıcı sosyal ilişkilerle birlikte ele alması gerekmektedir.
Sosyal hizmetin özgürleştiri değerleri arasında yer alan Birlikte Çalışma kavramını açıklayınız.
Sosyal hizmet uzmanının hizmet alan kişiler adına ya da onlar için karar veren değil, hizmetlerden yararlananlarla iş birliği içerisinde durum değerlendirmesi yapan, uygulama planı üzerinde anlaşma sağlayan, sorunların çözümü için atılacak adımlarda ve gerçekleştirilecek değerlendirmelerde karşılıklı sorumluluk ve katılım ilkeleri üzerinden hareket eden kişi olduğunu vurgular. Bu değer, aynı zamanda, diğer meslek elemanlarıyla (doktorlar, hemşireler, öğretmenler vb.) çok-disiplinli yaklaşımın bir parçası olarak iş birliği içerisinde çalışmak anlamını da içermektedir.
Sosyal hizmetin özgürleştiri değerleri arasında yer alan Güçlendirme kavramını açıklayınız.
Sosyal hizmet uzmanının bireylerin yaşamları ve yaşamlarını belirleyen sosyoekonomik, kültürel ve politik koşullar üzerinde daha fazla kontrol sahibi olabilmeleri için çalışması gerektiğine vurgu yapar. Dominelli (2002a)’ye göre güçlendirme, sosyal hizmet uzmanı ve hizmet alan bireyler arasındaki ilişkinin güçlendiren ve yatay ilişkiselliğe dayalı niteliğiyle ilişkilidir. Böyle bir ilişkisellik, hizmet alan konumundaki kişileri bilgi konusunda daha geride ya da bilgisiz olarak konumlandırmayan ve gündelik yaşamın bilgisini geri plana itmeyen, dışlayıcı olmayan bir profesyonelleşmeyi gerektirir. Bu çerçevede ise sosyal hizmet açısından ‘iyi uygulama’nın baskıcı ve dışlayıcı yapılara karşı duyarlı, hizmet alanlarla iş birliğine dayalı hizmet sunumunu önemseyen, bireyin biricikliğini, kendi kaderini tayini ve güçlen(dir)meyi temele alan çabaların bir ürünü olduğu vurgulanmaktadır
Sosyal hizmetin özgürleştirici değerleri arasında yer alan Otantiklik kavramını açıklayınız.
Kişinin olayları içerisinde olduğu zaman diliminde tüm gerçekliğiyle fark ederek o anda nasıl yaşayacağının seçimini yapması, yapılan seçimin sorumluluğunu alması ve verdiği kararları yaşama aktarabilmesi anlamında varoluşçu yaklaşımla ilişkilidir. Çünkü yaşananlar, bir bölümüyle kişinin kontrolü dışında olmakla birlikte büyük bölümüyle de verilen kararlara bağlıdır.
Sosyal hizmetin özgürleştiri değerleri arasında yer alan Eşitlik kavramını açıklayınız.
Sosyal hizmet uzmanlarının herkese eşit adaletle davranması gerekliliğini vurgulamaktadır. İnsanların ihtiyaçları farklı olduğu için sosyal hizmet uzmanı, her bir insanın ihtiyaçları doğrultusunda mesleki uygulamasını planlamalıdır. Dolayısıyla sıklıkla tek biçimcilikle karıştırılan eşitlik değeri çerçevesinde herkese aynıymış gibi davranmanın eşitsizlikleri pekiştirebileceği dikkate alınmalıdır. Eşitlik sadece bireyle ilgili bir mesele değildir. Sınıf, etnisite, toplumsal cinsiyet, yaş, engellilik ve cinsel kimlik ve cinsel yönelim bağlamında yapısal meselelerin varlığına ve eşitsizliğin kişisel önyargıların ötesinde toplumsal kurumların oluşturduğu ortak normlar, anlamlar ve kalıp yargılar üzerinden biçimlendiğine dikkati çeker.
Sosyal hizmetin özgürleştiri değerleri arasında yer alan Sosyal Adalet kavramını açıklayınız.
Sosyal adalet, toplumdaki her bireyin temel ve yurttaşlık haklarına sahip olduğu, eşit fırsat, kaynak ve sorumlulukları olduğu idealine dayanır. Sosyal hizmet açısından yoksulluk, yoksunluk ve sosyal dezavantajları deneyimleyen nüfus gruplarıyla çalışmak, sosyal adaletsizliklerin ciddi bir sosyal sorun olarak ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Bu açıdan yalnızca temel ve yurttaşlık haklarından yararlanma konusunda eşitsizliğe neden olan pratikleri değiştirmeyi amaçlayan bir sosyal hizmet uygulaması, sosyal adaleti ve insani ilerlemeyi sağlayabilecektir. Dolayısıyla bir sosyal hizmet değeri olarak sosyal adaletin, aynı zamanda eşitlik ve yurttaşlık değerleriyle ilişkisi sıklıkla vurgulanır
Sosyal hizmetin özgürleştiri değerleri arasında yer alan Yuttaşlık kavramını açıklayınız.
Bu değer, sosyal hizmet disiplininin sosyal dışlanmaya maruz kalabilecek birey, aile, grup ve toplulukların yurttaşlık haklarından eşit ve adil biçimde yararlanmalarını sağlamadaki sorumluluğunu vurgular. Bu nedenle sosyal hizmet uzmanları, çalıştıkları ülkelerin yurttaşlarına sunduğu hakları bilmeli ve tüm yurttaşların haklarından eşit bir biçimde yararlanması bilinciyle hareket etmelidir.
Türkiye'de 2001 yılında yayınlanan sosyal hizmet melek etiği rehberinin oluşturulma sürecinin ve söz konusu ilke ve sorumlulukları kısaca açıklayınız.
Türkiye’de ise Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği tarafından 2001 yılında Uluslararası Sosyal Hizmet Uzmanları Federasyonu ve Ulusal Sosyal Hizmet Uzmanları Birliği’nin etik ilkeleri incelenerek ‘Sosyal Hizmet Mesleğinin Etik İlkeleri ve Sorumlulukları’ yayınlanmıştır. Rehberde yer verilen on iki temel etik ilkeyle insanın değerinin, gelişiminin, gizliliğinin, kendi kaderini tayin hakkının, insan haklarının korunması zorunluluğu ile sosyal adaletsizlikle, ayrımcılıkla, hak ihlalleriyle mücadelenin altı çizilmektedir. Sosyal hizmet uzmanlarının etik sorumlulukları ise hizmet alanlara, meslektaşlara ve diğer meslek elemanlarına, uygulama ortamına, sosyal hizmet mesleğine, topluma ilişkin sorumlulukları ve sosyal hizmet uzmanlarının meslek elemanı olarak etik sorumlulukları olarak tanımlanmıştır.
Sosyal hizmet uzmanının meleki eylemlerini yerine getirirken doğru kararlar almasını sağlayacak adımları kısaca açıklayınız.
Kuçuradi (1999) doğru değerlendirme yapabilmenin aşamalarına ve koşullarına ilişkin oldukça önemli bir çerçeve sunmaktadır. Bu çerçeve, kişi olması dolayısıyla sosyal hizmet uzmanının değerlendirmelerine de genişletilebilir. Hizmet alanın eylemlerini değerlendirirken sosyal hizmet uzmanının doğru değerlendirme yapabilmesi için ilk olarak hizmet alanın niçin o eylemde bulunduğunu yani niçin başka türlü değil de, öyle davrandığını anlaması ve o eylemin yol açtıklarını görmesi gerekmektedir. Kuçuradi, doğru değerlendirme için eyleme ilişkin sözü edilen anlama çabasının olmazsa olmaz olduğunu savunmakla birlikte bunun, tek başına değerlendirmeyi doğru kılmayacağını da vurgulamaktadır. Sosyal hizmet uzmanının aynı zamanda değerlendirdiği eylemin, insan değerinin nasıl korunduğunu ya da nasıl harcandığını ortaya çıkartması da gerekmektedir. Bu ise değerlendirme yapan kişi olarak sosyal hizmet uzmanına, onun değer sorunları konusunda bilgisine doğrudan bağlıdır.