SOSYAL DAVRANIŞ KURALLARI
Kişinin itibarı ve başarısı ne ile yakından ilişkilidir?
Kişinin itibarı ve başarısı, yaşadığı toplumun ve çalıştığı kurum, kuruluş veya işletmenin davranış kurallarına uymasına ve uygun davranmasına bağlıdır. Çünkü toplumda saygısız, görgüsüz, kaba ve olumsuz davranan bir kişi, çevresi tarafından sevilmez, sayılmaz; işe alınmaz, alınsa da kısa sürede işten çıkarılır. Çünkü hiçbir yönetici ve/veya işveren olumsuz, uyumsuz, saygısız, görgüsüz, kaba biriyle çalışmak istemez.
Türkiye’de uygulanan sosyal davranış kuralları temel olarak neye dayanır?
Türkiye’de uygulanan sosyal davranış kuralları temel olarak Türk-Şamanlık; X.
yüzyıldan itibaren Müslümanlık; Tanzimat’tan (XIX. yüzyıldan) itibaren Batı -
Fransız davranış kurallarına dayanır.
Ahlâk nedir?
Ahlâk, bir toplumun din, inanç, örf-âdet vb. sosyal ve kültürel değer yargılarından oluşan ve kişilerin sosyal yaşamlarında davranışsal olarak uymak zorunda oldukları yazılı olmayan hukuk kurallarıdır.
Hukuk kuralı ile Ahlak kuralının arasındaki farkı bir örnekle nasıl açıklarsınız?
Örneğin, kişi “böyle davranırsam suç olur mu?” şeklinde düşünürse o davranış hukuk kuralı; “ayıp olur mu?” diye düşünürse ahlâk kuralıdır. Ahlâk kurallarının ihlali kişinin ayıplanması ve kınanması sonucunu doğurur.
Örf ve âdetleri nasıl açıklarsınız?
Örf ve âdetler; yasalarla belirlenmeyen, halkın kendiliğinden uyduğu ve uyguladığı töre ve gelenekler toplamıdır. Her toplumun sosyal ve kültürel dokusunu oluşturan, geçmişten günümüze gelen ve “örf-âdet” denen töreleri, gelenek ve görenekleri vardır.
Türk toplumunun örf ve âdetlerinin temelini teşkil eden hangi kültürdür?
Türk toplumunun örf ve âdetlerinin temelinde çoğunlukla Orta-Asya Türk-Şamanlık kültürü (töre ve gelenekleri) ile 10. yüzyıldan itibaren
Arap-İslam geleneklerinin etkisi vardır.
Toplumsal yaşamın saygı, görgü ve nezaket kuralları ile kamusal ve kurumsal yaşamın davranış kuralları aynı mıdır?
Toplumsal yaşamın saygı, görgü ve nezaket kuralları ile kamusal ve kurumsal yaşamın davranış kuralları farklıdır. Örneğin sosyal yaşamda hanımlar önce gelir; resmî yaşamda makam ve unvan sahibi üst’ler önce gelir. Bu yüzden resmî alanda hanım bir ast, erkek üst’üne saygılı olmalı; sosyal alanda erkek bir üst, hanım olan astına saygılı olmalıdır.
Resmî kişilere, yaşça büyüklere, hanımlara, tanımadığınız veya yeni tanıştığınız kişilere nasıl hitap etmeliyiz?
Resmî kişilere, yaşça büyüklere, hanımlara, tanımadığınız veya yeni tanıştığınız kişilere “hanımefendi/beyefendi” demek en uygun hitap yöntemidir.
Resmî toplantı ve törenlerde devlet ve hükûmet adamlarına ve yöneticilere nasıl hitap edilmelidir?
Resmî toplantı ve törenlerde devlet ve hükûmet adamlarına ve yöneticilere daima unvanlarıyla hitap edilir: Sayın Bakan, Sayın Genel Müdür, Sayın Emniyet
Müdürü.
Selam vermenin önemini nasıl ifade edersiniz?
Sosyal yaşamda ve iş ortamında tüm ilişkiler selamla başlar. Selam vermek, insana saygı ve güven duymak, esenlikler dilemek; selamı almamak “ben sizi sevmiyorum, size güvenmiyorum, iyi dileğinizi kabul etmiyorum” anlamına gelir.
Selam insana duyulan sevgi, saygı ve güveni ve iyi dilekleri ifade eder.
Selam verirken hafif baş hareketiyle birlikte hangi ifadeler uygundur?
Selam verirken hafif baş hareketiyle birlikte, yerine ve zamanına göre “günaydın, iyi günler, merhaba, selamünaleyküm, hoş geldiniz, saygılar, iyi akşamlar”
vb. ifadeler kullanılır. “Günaydın”, “iyi günler”, “iyi akşamlar”, “merhaba” demek
sosyal; “selamünaleyküm” dinî ve örfi; “saygılar” resmî selam biçimidir
Resmî ortamda ve çalışma hayatında selamlama nasıldır?
Resmî ortamda ve çalışma hayatında ast üst’e, kıdemsiz kıdemliye selam verir.
Ancak ast, üst kendisine baktığında selam vermelidir. Eşdüzeyde olanlarda önce
selam veren daha nazik olandır.
Tanıtma ve tanıştırma biçimleri özel, sosyal ve resmî ortamlarda nasıl bir farklılık gösterir?
Özel ortamda kişi kendini ve başkasını adıyla; sosyal ortamda adı ve soyadıyla; resmî ortamda unvanı ve adı - soyadıyla tanıtır (takdim eder). Özel ve sosyal ortamda kişinin kendini veya başkasını yalnızca unvanıyla tanıtması ya da unvanını önce adını soyadını sonra söylemesi, kendisinin veya tanıştırdığı kişinin unvanıyla övünmesi anlamına gelmektedir.
Kişi kendini tanıtırken nasıl bir yol izlemelidir?
Kişi kendini tanıtırken yalnızca adını veya adını ve soyadını söylemelidir: Ben
Nihal, Ben Kemal Aslan. Ancak tanışma iş gereği ise “İzninizle kendimi takdim
edeyim, Ayşe Aykul, X kurumunun/işletmesinin avukatıyım” şeklinde olmalıdır.
Özel ve sosyal bir ortamda, kişinin kendini sadece unvanıyla takdim etmesi görgüsüzlüktür.
Tanıştırmada en önemli nokta nedir?
Tanıştırmada en önemli nokta,tanıştırılan kişinin adını ve soyadını doğru ve açık biçimde söylemektir.
El Sıkma (Tokalaşma) da dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
El sıkma, insan ilişkilerinde güven, sevgi ve samimiyet belirtisi
olarak bir tür selamlaşma biçimidir. Bu yüzden el sıkma canlı ve içten olmalı; el
paralel tutulmalı; sıkılan el avuç içine alınmalı, fakat fazla yumuşak veya sert sıkılmamalı, hafif hissettirilmelidir. El sıkma esnasında göz teması kurulmalı; bir-iki söz (tebrik ederim vb.) söylenmelidir. El sıkma iki saniyeden az, beş saniyeden fazla sürmemeli, pazarlık yapar gibi kol sallanmamalıdır.Mutluluğu veya başarıyı kutlama amacıyla yapılan tokalaşma biraz uzun süreli, samimi ve coşkulu olmalı; üzüntüyü paylaşmak için (geçmiş olsun dilerken) yapılan tokalaşma hafif, yumuşak ve kısa süreli olmalıdır. Hasta iken, eller kirli, tozlu, topraklı, yağlı, terli veya ıslak iken tokalaşmak için el uzatmak veya el
uzatmaya hazırlanırken eli elbiseye silmek doğru değildir.
Karşılama ve uğurlamada önceden tanışan kişiler arasında yanaktan öpüşmek neyin bir işaretidir?
Karşılama ve uğurlamada önceden tanışan kişiler arasında yanaktan öpüşmek samimiyet ifadesidir.
İş hayatında teşekkürün önemi nedir?
İş hayatında teşekkür etmek, çalışanları ödüllendirmek ve güdülemektir. Bu yüzden yapılan görev sonunda üst astına teşekkür etmelidir.
Özür dilemede zamanlamanın önemi nedir?
Özür dilemede zamanlama önemlidir; yaşanılan olayın hemen ardından özür dilenmeli ve gerekçe ifade edilmelidir. Zaman geçtikten sonra özür
dilemenin anlamı yoktur. Ayrıca konuşma sırasında dil sürçmesi olduğunda, yanlış bir söz ağızdan çıktığında; üzücü ve incitici sözler ya da argo sözcükler sarf edildiğinde; hayvan adı zikredildiğinde hemen özür dilemek gereklidir.
İş yaşamında üstlere, işverenlere astlara ve vatandaşlara “hayır” denilebilirmi?
İş yaşamında üstlere, işverenlere astlara ve vatandaşlara “hayır” dememeye
dikkat edilmelidir. Nitekim diplomatlar, politikacılar, bürokratlar “hayır” yerine “gereğinizi yaparız”, “ilgileniriz”, “düşünürüz” gibi ifadeler kullanırlar. Batılı
toplumlar genelde “hayır” demezler, sadece “üzgünüm” derler.
Biriyle konuşurken özen gösterilecek noktalar nelerdir?
Biriyle konuşurken sözü kesilmemeli, söz arasına girilmemeli; sözünü bitirmesi
beklenmelidir. Konuşan iki kişinin yanına gidilmemeli, konuşma arasına girilmemeli; konuşmaları dinlenmemeli, kulak misafiri olunmamalıdır.
Telefon açan kişi kendisini tanıtmamışsa nasıl bir ifade kullanmak uygun olur?
Telefon açan kişi kendisini tanıtmamışsa “kimsiniz?” sorusu yerine, “kiminle
görüşüyorum?” veya “sizi tanıyabilir miyim lütfen?” ya da arayan kişi tahmin ediliyorsa “Ali Beyle mi görüşüyorum?” ifadeleri kullanılabilir. Arayan kişi adını söylememişse ve bulunulan yerde başka birisi ile görüşmek istiyor da ilgili kişi yoksa telefona cevap veren kişi “kim aradı diyeyim?”, “kimin aradığını sorabilir miyim?” veya “not bırakmak ister misiniz?” ifadelerinden uygun olanını kullanabilir.
Hangi saatlerde kimse telefonla aranmamalıdır?
Yemek saatlerinde
Konferans, seminer veya ders salonlarında, sinema, tiyatro ve balolarda telefonla ilgili doğru davranış nedir?
Konferans, seminer veya ders salonlarında, sinema, tiyatro ve balolarda, her
türlü toplantıda, ibadethanelerde, cenaze törenlerinde ve doktor vb. bekleme salonlarında telefon kapatılmalı veya sessiz konuma alınmalıdır. Kapatma unutulmuşsa çalar çalmaz kimin aradığına bakmaksızın telefon hemen kapatılmalı ve çevredekilerden özür dilenmeli ve daha sonra durum arayana açıklanmalıdır.