Bilimsel Yönteme Giriş
Bilim ve felsefenin gerçeği anlama yolunda ayrıştığı nokta nedir?
Bilim ve felsefenin gerçeği anlama yolundaki farklı bakış açıları, inceledikleri ve yanıt aradıkları sorulardan çok, bu soruların nasıl bir yöntemle yanıtlanacağıdır. Felsefede gerçeği arama yöntemi olarak sistemli ve tutarlı bir akıl yürütme süreci ön planda iken; bilimde sorunlarla ilgili denenceler öne sürme, gözlemler yaparak onları test etme ve sonuca ulaşma yöntemi ön plandadır.
Bilimsel yöntem nedir?
Hangi anlayış benimsenirse benimsensin, bilimin bilgi üretme yolu olarak bilinen ve kabul edilen bir yöntemi vardır. “Bilimsel yöntem” olarak adlandırılan bu yöntem, bir sorunun belirlenip sınırlandırılması ve tanımlanmasını, o sorunla ilgili geçici çözüm yolları olarak denenceler ileri sürülmesini, bu denencelerin test edilmesi için verilerin toplanarak analiz edilmesini ve sonuca ulaşılmasını içermektedir.
İnsanların sorunlarının çözümü için kullandıkları bilgi kaynakları kaç gruba ayrılabilir?
İnsanların sorunlarının çözümü için kullandıkları bilgi kaynakları beş grupta toplanabilir. Bunlar deneyim, otorite, tümdengelime dayalı akıl yürütme, tümevarıma dayalı akıl yürütme ve bilimsel yöntemdir. Bunlara sezgi de eklenebilir.
Yansıtıcı düşünme nedir?
Herhangi bir düşünce, olay ya da durum ve onun doğurguları üzerinde derinliğine ve genişliğine düşünmedir.
Tümdengelime dayalı akıl yürütme nedir?
Aristo ve izleyicileri tarafından geliştirildiği için Aristo mantığı olarak da adlandırılan bu yaklaşım, genel bir önermeden özel bir önermeye ve bu iki önerme arasındaki ilişkiye dayalı olarak yapılan çıkarımdan hareketle bir sonuca giden sistematik bir akıl yürütme, düşünme sürecidir.
Tümdengelimsel akıl yürütme sürecinin temel basamakları nelerdir?
Tümdengelimsel akıl yürütme sürecinin üç temel basamağı ve vardır. Bunlar
- genel önerme,
- özel önerme ve
- sonuç (çıkarım) olarak belirtilebilir.
Tümdengelime dayalı akıl yürütmenin sınırlılıkları nelerdir?
Tümdengelime dayalı akıl yürütme, sorunların çözümü için sistematik bilgi oluşturmaya önemli bir katkı getirmesine karşın bazı sınırlılıkları da içinde taşımaktadır. İlk sınırlılık, tümdengelime dayalı akıl yürütmede doğru sonuca ulaşabilmek için genel önermenin doğru olması zorunluluğudur. Yanlış ya da eksik bir genel önermeden doğru akıl yürüterek doğru bir sonuca ulaşmak mümkün değildir. Sonucun doğru olabilmesi genel ya da özel önermelerin doğruluğuna bağlıdır. Sonuç hiç bir zaman önermelerin dışına çıkamaz. O halde, doğru sonuca ulaşmak için doğru önermelerden hareket etmeliyiz. Eğer önermelerin doğruluğu önceden biliniyorsa yeni bilgilere nasıl ulaşacağız? Tümdengelime dayalı akıl yürütmenin en önemli sınırlılığı burada yatmaktadır. Tümdengelimde ancak bilinenler arasında ilişki kurularak bilgiye ulaşılabilmektedir.
Tümevarıma dayalı akıl yürütme nedir?
Doğru bilgiye ulaşmada Tümdengelime dayalı akıl yürütme yaklaşımının sınırlılıkları Ortaçağdan sonra tartışılmaya başlanmış ve yeni bir akıl yürütme yaklaşımına gereksinim olduğu dile getirilmeye başlanmıştır. Bu gereksinimi dile getirenlerin başında Fransis Bacon (1561-1626) gelmektedir. Bacon, bir otorite tarafından doğru kabul edilen genel bir önermeden doğru bilgiye ulaşmanın üçlüğünü dile getirmiş, doğrudan gözlemler sonucuna dayalı olarak akıl yürütme sonunda doğru bilgiye daha sağlıklı biçimde ulaşılabileceği görüşünü öne sürmüştür. Bacon’a göre, önce doğayı gözlemlemek, oradan olgusal verileri toplamak ve bunları akıl yürütme süzgecinden geçirerek genellemelere ulaşmak gerekir. Tümevarıma dayalı akıl yürütme olarak adlandırılan bu süreç, daha sonraları bilimsel yöntemin de temellerini oluşturmuştur.
Tümevarıma dayalı akıl yürütme süreci nasıldır?
Tümevarıma dayalı akıl yürütmede önce örneklerin gözlenmesi sonra tüm gözlem sonuçlarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda karara varılması gerekmektedir.
Dogma nedir?
Araştırmaya gerek duymadan, doğruluğu denemesiz ve tartışmasız kabul edilen ve değişmez sayılan düşüncedir.
Önerme nedir?
Dile getirilmiş doğru ya da yanlış tez ya da yargılardır.
Mükemmel tümevarıma dayalı akıl yürütme nedir?
Küçük evrenler için tüm örneklerin gözlenmesi olasıdır. Örneğin, küçük bir şirkette yöneticilik yapan birisi, tüm çalışanlarını gözlemleyerek onların işe nasıl güdülendiğiyle ilgili bir sonuca ulaşabilir. Ulaştığı bu sonuç sadece kendi şirketi için geçerli olacaktır. Tümevarıma dayalı akıl yürütme sürecinde bu duruma “mükemmel tümevarıma dayalı akıl yürütme” denilmektedir.
Eksik tümevarıma dayalı akıl yürütme nedir?
Birçok durumda olduğu gibi, tüm örneklerin gözlenmesi mümkün olmadığında, büyük grup içinden seçilen küçük bir grup gözlenmekte ve bu gözlemlerin değerlendirilmesi sonucunda bir karara varılmaktadır. Bu tür bir akıl yürütmeye de “eksik tümevarıma dayalı akıl yürütme” denilmektedir.
Tümevarıma dayalı akıl yürütmede en önemli güçlük nedir?
Tümevarıma dayalı akıl yürütme, doğru bilgiye ulaşmak için her ne kadar tümdengelime dayalı akıl yürütmeden daha doğru gibi görünse de, gözlem için tüm örneklere ulaşamama sorunu, bu yaklaşımda en önemli güçlük olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tümdengelime ve tümevarıma dayalı yaklaşımların eksikleri sebebiyle geliştirilen akıl yürütme yolu hangisidir?
Tümdengelime ve tümevarıma dayalı akıl yürütme sürecindeki sorunlar bilim adamlarını yeni bir akıl yürütme sürecini düşünmeye itmiştir. Özellikle Darwin’in (1809-1882) evrim kuramını oluşturma sürecinde tümdengelime dayalı ve tümevarıma dayalı akıl yürütme sürecini birleştirerek yeni bir bilgi edinme yolunu denediği görülmektedir. Bu yönteme bilimsel yöntem denilmektedir.
Denence (hipotez) nedir?
Karşılaşılan bir sorunun çözümü için daha önceki bilgi ve deneyimlere dayalı olarak önerilmiş ancak doğruluğu henüz sınanmamış bir önermedir.
Tümevarıma dayalı akıl yürütme ile bilimsel yöntem arasındaki en önemli fark nedir?
Tümevarıma dayalı akıl yürütme ile bilimsel yöntem arasındaki en önemli fark, bilimsel yöntemde denence denilen ve daha önceki verilere dayalı olarak geliştirilen ve sonucun geçici tahminini içeren bir yargı olmasıdır. Bilimsel yöntemde, bu yargıyı test etmek için yeni veriler toplanmakta ve bu denencelerin doğrulanıp doğrulanmadığı test edilmektedir.
Bilimsel yöntemin birbirini izleyen adımları nelerdir?
Bilimsel yöntem birbirini izleyen altı adımda gerçekleşmektedir. Bunlar sorunun belirlenmesi, sorunun sınırlandırılması ve tanımlanması, denencelerin oluşturulması, denencelerin test edilmesi için verilerin toplanması, verilerin analiz edilmesi ve sonuçtur.
Veri nedir?
Veri, bir sorun hakkında toplanan ve henüz çözümlenmemiş bilgi topluluğudur. Metinsel, sayısal, görsel vb. olabilir.
İnsanların bilimi yanlış anlamasına neden olan kalıp yargılar nelerdir?
Kerlinger’e göre bilim yanlış anlaşılmış bir kavramdır. Bu yanlış anlaşılmaya neden olan üç kalıpyargıdan söz edilmektedir. Bunlardan ilki bilim insanının beyaz önlüklü, laboratuvarda şişe ve tüplerle çalışan biri olarak görülmesidir. İkinci kalıpyargı, bilim adamlarının iyi düşünen, karmaşık kuramlar oluşturan ve zamanlarının büyük kısmını kendi fildişi kulelerinde geçiren, gerçek dünyadan ve sorunlarından habersiz insanlar gibi algılanmasıdır. Üçüncü kalıpyargı ise, bilimin mühendislik ve teknoloji ile aynı anlamda görülmesidir. Bilim insanları köprüler yapan, otomobiller üreten, bilgisayarlar ve telefonlar yaratan insanlar olarak görülmektedir. Bu kalıpyargılar insanların bilimi yanlış anlamasına neden olmaktadır.
Ürün olarak bilim nedir?
Ürün olarak bilim, bilimsel yöntemle oluşturulmuş sistematik bilgiler bütünüdür.
Süreç olarak bilim nedir?
Süreç olarak bilim, gerçeği arama ya da bir sorunun çözümü için bilimsel yöntemi kullanma sürecidir.
Paradigma nedir?
Paradigma, bir bilim çevresine belirli bir süre egemen olan model ya da düşünsel çerçevedir.
Bilimi niteleyen ortak özellikler nelerdir?
Bilimi niteleyen ortak özellikler şunlardır:
- Bilim bir bilgi toplama yolu değil, bir analiz yöntemidir.
- Bilim olgusaldır.
- Bilim mantıksaldır.
- Bilim nesneldir.
- Bilim eleştiricidir.
- Bilim genelleyicidir.
- Bilim seçicidir.
- Bilim evrenseldir.
- Bilim kayıtlıdır.
- Bilim birikimlidir.
- Bilim sistematiktir.
Sayıltı (varsayım) nedir?
Sayıltı (varsayım), bir araştırmada, var olan araştırma sürecini ve sonucunu önemli ölçüde etkileyeceği düşünülen, araştırıcının test etmeden doğru olarak kabul ettiği, denenmeyen yargılardır.
Bilimin temel sayıltıları nelerdir?
Bilimin temel sayıltılarını aşağıdaki gibi belirtebiliriz.
- Evrende doğal bir sıralanış ve düzen vardır ve onu açıklamak ve anlamak olasıdır. Doğa gözleme ve açıklamaya izin verecek kadar yavaş değişir. Gözlemlenebilen her olgu potansiyel inceleme konusudur. Dolayısıyla eninde sonunda bilinebilir.
- Her olay onu oluşturan gözlemlenebilir bir nedene sahiptir. Doğaüstü güçlere dayanan açıklamaların bilimde yeri yoktur. Bir olayın nedenini bulmak için ilk nedenini ve sonunu bilmek gerekmez.
- Tüm karmaşıklığın altında bir basitlik yatar. Doğadaki olaylar en ekonomik yollarla açıklanmalıdır
- Olaylar genellenebilir özelliğe sahiptir ve birbiriyle ilişkilidir. Benzer olaylar gruplanarak incelenebilir
- Doğada bir şey varsa mutlaka bir miktar oluşturur ve bir miktar oluşturan her şey ölçülebilir.
- Gerçek, statik değil dinamiktir. Gerçeklik var olan bilgiye göre değişir.
Bağımlı değişken nedir?
Bağımlı değişken; başka bir değişkene bağlı olan, o değişkende meydana gelen değişikliklere göre değişmeler gösteren değişkendir.
Bilimin temel amacı nedir?
Bilimin temel amacı kuram geliştirmedir.
Kuram nedir?
Olayları ve olguları açıklamak için birbiriyle ilişkili bilgilerin bütünleştirildiği sistematik bilgiler bütünüdür.
Kuramların temel işlevleri nelerdir?
Kuramlar;
- Görgül bulguların düzenlenmesini ve olgunun açıklanmasını sağlar.
- Olguların yordanmasını sağlar.
- Yeni araştırmalara kaynaklık eder.
Kuramlar, amaçlarını tam olarak yerine getirebilmeleri için taşıması gereken özellikler nelerdir?
Kuramlar, amaçlarını tam olarak yerine getirebilmeleri için taşıması gereken özellikler şunlardır:
- Kuramlar bir sorunla ilgili gözlenen olguları açıklayabilme gücüne sahip olmalıdır. Bu açıklamalar olabildiğince basit bir anlatımla sunulmalıdır. Bu kural, bilimde basitlik kuralı olarak adlandırılır.
- Bir kuram daha önce oluşmuş bilgiler bütünüyle ve gözlenen olgularla tutarlı olmalıdır. Bilim adamları yeni bilgileri daha önceden oluşmuş bilgi birikimi üzerine kurarlar.
- Bir kuram, doğrulanması için araçlar sunmalıdır. Kuramlardan tümdengelime dayalı akıl yürütme yoluyla denenceler oluşturulabilmeli ve bu denenceler de görgül verilerle sınanarak doğruluğu ya da yanlışlığı görülebilmelidir.
- Bir kuram, yeni keşifler doğurmalı ve araştırılması gereken yeni sorunları belirtmelidir.
Kuramların oluşturulma sürecinde bilim hangi amaçları gerçekleştirmektedir?
Kuramların oluşturulma sürecinde bilim betimleme, açıklama, yordama ve denetimleme (Erkuş, 2010) gibi amaçları gerçekleştirir.
Bir bilim insanının taşıması gereken bilimsel tutum özellikleri nelerdir?
Bir bilim insanının taşıması gereken bilimsel tutum özellikleri şunlardır:
- Bilim insanları bilimsel verilere karşı kuşkucu olmalıdırlar.
- Bilim insanları nesnel ve tarafsız olmalıdırlar.
- Bilim insanları değerlerle değil olgularla uğraşır.
- Bilim insanları yalıtılmış olgularla uğraşmaz.
- Bilimsel çalışmaların özünde dürüstlük kavramı yatar.
Bilim insanlarının bağlı olmaları gereken temel sorumluluklar nelerdir?
Bilim insanlarının bağlı olmaları gereken temel sorumlulukları üç ana maddede ifade edilebilir:
- Araştırmanın tasarımı ve yürütülmesinde en yüksek mesleki standartlara sahip olmak.
- Araştırmanın yapılışı ve bulguların analizi sırasında özeleştiri, dürüstlük ve açıklığı elden bırakmamak.
- Aynı konu üzerinde araştırma yapmış ve yapmakta olan başka araştırmacılara karşı onların katkılarını içtenlikle ve açıkça teslim edici tavır içinde olmak; bu tavırlarını bilimsel makale yazımında tam olarak korumak.
Bilim anlayışındaki farklı felsefi görüşler hangi temel gruplar altında toplanabilir?
Bilim insanları bilgi ve bilimin doğası hakkında farklı felsefi anlayışlara sahiptirler. Bu anlayışları üç temel kategoride incelemek olasıdır. Bunlar pozitivist bilim anlayışı, pozitivizm ötesi/anlamacı/yorumlamacı bilim anlayışı ve eleştirel kuram bilim anlayışlarıdır.
Pozitivist bilim anlayışının temel ilkesi nedir?
Pozitivist bilim anlayışının temel ilkesi şudur: Bizim dışımızda duran gerçek bir maddi evren bulunmaktadır. Bu gerçek, maddi evrende her şey doğa yasalarınca yönetilmektedir. Doğada eğer bir gerçek varsa onun bir miktarı vardır ve o miktarı ölçebiliriz. Bilim, bu gerçekleri ölçerek doğanın yasalarını bulma uğraşısıdır. Pozitivist bilim anlayışında, bilim insanları doğadaki olayların (gerçeklerin) gözlenmesi sırasında nesnel davranırlar ve ölçme sürecine bir etkileri olmaz.
Pozitivist bilim anlayışının dayandığı temel sayıltılar nelerdir?
Pozitivist bilim anlayışının dayandığı temel sayıltılar şunlardır:
- Bilimsel ilerleme birikimlidir.
- Bilimsel bilgi tek ve meşru bilgidir. Gerçek hakkında dini, felsefi, sanatsal bilgiden daha doğru bir bilgi türüdür.
- Görgül verilerin derlenmesi ve değerlendirilmesinde, kuram oluşturulmasında normatif bakış açılarına, değer yargılarına, kanılara ve kişisel bakış açılarına yer yoktur.
- Meşru bilgiye ancak mantık, istatistik ve matematik kullanılarak, yani doğa bilimlerinin yöntemleri ile ulaşılabilir. Kavramlar gerçeklerin sayısal olarak ölçülmesine olanak tanıyacak şekilde işlevsel hale getirilmelidir.
- Bilimin amacı neden-sonuç ilişkilerini açığa çıkarmak ve düzenlilikleri açıklayan yasalar ortaya koymaktır.
Pozitivist sosyal bilim anlayışı nasıldır?
Pozitivist sosyal bilim anlayışı, değişik durumlarda ortaya çıkan ve genellenebilir insan davranışlarının olduğu bir toplumsal gerçeklikten söz etmektedir. Bu anlayışa göre karmaşık bir toplumsal gerçeklikle ilgili farklı değişkenler birbirinden ayrı olarak incelenebilir.
Görgül (empirik) nedir?
Görgül (empirik), geçerliliği ve doğruluğu kişisel deneyime dayanan, denemelerle edinilendir.
Pozitivist bilim anlayışına yöneltilen temel eleştiri nedir?
On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında pozitivist bilim anlayışına karşı özellikle Avrupalı bilim insanları, felsefeciler, sosyal eleştirmenler ve sanatçılar tarafından eleştiriler yoğunlaşmaya başladı. Anti-pozitivistlerin temel eleştirisi indirgemeci ve mekanik doğa görüşü fikrineydi. Bu mekanik ve indirgemeci doğa görüşü etik sorumluluk, bireysellik, özgürlük, seçenek gibi kavramları dışlıyordu.
Newtoncu geleneksel pozitivist bilim anlayışına karşı temel eleştiriler hangi gruplar altında ele alınabilir?
Gürsakal (2001) “yeni bilim” adlı çalışmasında Newtoncu geleneksel pozitivist bilim anlayışına karşı temel eleştirileri dört ana grupta belirtmiştir. Bunlar sistem, doğrusallık, hata ve zamandır.
Yeni bilim nedir?
Pozitivist bilim anlayışının eleştirilerine yanıt olarak ortaya çıkan postmodernist bilim anlayışıdır.
Pozitivizm Ötesi/Yorumlamacı/Anlamacı bilim anlayışının ortaya çıkmasına neden olan üç önemli gelişme nedir?
Pozitivizm Ötesi/Yorumlamacı/Anlamacı bilim anlayışının ortaya çıkmasına neden olan üç önemli gelişme Einstein’in Görecelik Kuramı, Kuantum Fiziği ve Kaos Kuramıdır.
Fraktal geometri nedir?
Fraktal geometri, doğayı doğal olmayan geometrik şekiller yerine, doğanın kendi doğasına uygun girintili, çıkıntılı olarak incelemeyi ve açıklamayı temel alan bir geometri disiplinidir.
Post pozitivist bilim anlayışının ayırt edici özellikleri nelerdir?
Post pozitivist bilim anlayışının ayırt edici özellikleri şunlardır:
- İnsanlar eylemlerinde kendilerine özgü ve yaratıcıdırlar. İnsanlar bilerek ve isteyerek eylemde bulunurlar ve bu eylemlerindeki etkinlikleri anlamlandırırlar.
- İnsanlar toplumsal dünyalarını aktif olarak yapılandırırlar. Onlar pozitivizmin pasif oyuncak bebekleri değildir.
- Durumlar durağan ve katı değil değişken ve akıcıdır. Olaylar ve davranışlar zamanla değişirler ve içinde bulundukları bağlamdan etkilenirler.
- Olaylar ve bireyler eşsizdirler ve genellenemezler.
- Toplumsal dünya kendi doğal durumunda, araştırıcı tarafından müdahale ya da manipüle edilmeden araştırılmalıdır.
- Araştırılan olaya bağlılık esastır.
- İnsanlar durumları, bağlamları ve olayları yorumlarlar ve bu yorumlara bağlı kalarak eylemde bulunurlar. Örneğin, masanın altında bir fare olduğuna inanırsanız, fare olsun ya da olmasın inanışınıza göre hareket edersiniz.
- Bir olay ya da durumun birden çok bakış açısı ya da yorumu olabilir.
- Gerçeklik çok katmanlı ve karmaşıktır.
- Birçok olay daha basite indirgenemez, bu nedenle onları basite indirgemek yerine olduğu gibi betimlemek daha doğrudur.
- Durumları bir araştırıcı gözüyle değil bir katılımcı gözüyle incelemek gerekir.
Eleştirel kuram paradigmasının amacı nedir?
Eleştirel kuram paradigması, Alman sosyolog ve felsefeci Habermas’ın çalışmalarına dayanmaktadır. Bu kuramın amacı siyasaldır, özgürlükçü bir toplumda birey ve grupların özgürleştirilmesidir. Eleştirel kuram pozitivist ve pozitivizm ötesi paradigmaları eleştirerek, yeni bir anlayış getirmiştir.
Eleştirel bilim anlayışına göre ideoloji eleştirisi hangi aşamalarla gerçekleştirilmektedir?
Habermas yansıtıcı uygulamalar yoluyla ideoloji eleştirisinin şu dört aşamada yapılabileceğini önermektedir.
- Aşama 1. Var olan durumun tanımlanması ve yorumlanması.
- Aşama 2. Mevcut durumun oluşmasının nedenlerini araştırma. Mevcut durumun öyle olmasının nedenleri ve amaçları, onun meşruiyetinin değerlendirilmesi, bu durumla ilgili ideoloji ve ilgilerin analizi, mikro ve makro düzeyde bu durumu oluşturan gücün ve meşruiyetinin incelenmesi.
- Aşama 3. Durumun değiştirilmesi için bir öneri getirme
- Aşama 4. Öneri doğrultusunda geliştirilen uygulamanın başarısının değerlendirilmesi.
Bilimsel yöntem bir sorunun çözümünde kullanılırken hangi temel aşamalar izlenir?
Bilim insanları, bilimsel yöntemi bir sorunun çözümünde kullanırken bu işi birbirini izleyen yedi temel aşamada gerçekleştirirler. Araştırmanın giriş bölümünde araştırma sorunu belirlenir ve sınırlanır, ayrıca araştırma amaçları denence ya da soru olarak ifade edilir. Daha sonra, sorunla ilgili alanyazın taranır ve sonuçları sunulur. Yöntem bölümünde araştırma modeli doğrultusunda araştırma desenlenir, veri toplama araçları ve veri toplanacak grup belirlenir. Bulgular bölümünde toplanan verilerin analizi sonucunda elde edilen bulgular sunulur ve yorumlanır. En son bölümde ise, araştırma sonuçları belirlenerek, olası doğurgular açıklanır.
Araştırma nedir?
Araştırma, bilimsel yöntemin bir sorunun çözümünde kullanılmasıdır.
İyi ifade edilmiş bir araştırma sorunu hangi boyutları taşımalıdır?
İyi ifade edilmiş bir sorun şu boyutları taşımalıdır: Çözüm aranan sorunun ne olduğu ve bunun niçin bir sorun olduğu, bu sorunun niçin araştırılması gerektiği, bu konuda daha önce nelerin araştırıldığı ve bu sorunun araştırılması için alanyazındaki boşluğun belirtilmesi, sorun çözüldüğünde temel doğurgularının neler olduğu.
Alanyazın (literatür) nedir?
Alanyazın (literatür), herhangi bir bilim dalında oluşmuş bilgi birikiminin bütünüdür.
Alanyazın taraması nedir?
Alanyazın taraması araştırılan sorunla ilgili daha önce ve şu anda var olan bilgilerin bulunması, okunup, eleştirel olarak değerlendirilmesi ve rapor edilmesi sürecidir.
Araştırmanın amaçları nelerden oluşur?
Araştırmanın amaçları genel amaç ve ona bağlı olarak daha ayrıntılı belirlenen araştırma soruları ya da denencelerden oluşur. Denence olarak araştırma amacını ifade etmek için sorunla ilgili denence kurulabilecek düzeyde ön bilgiye gereksinim vardır. Aksi halde araştırma soruları tercih edilmelidir.
Yöntem seçiminde ilk dikkat edilecek nokta nedir?
Yöntem seçiminde ilk dikkate alınacak nokta, sorunun nitel, nicel ya da karma bir yöntemle mi araştırılacağının saptanmasıdır. Ana araştırma yöntemi belirlendikten sonra, soruna en uygun aştırma modeli belirlenir. Örneğin, nicel araştırma yöntemleri içinde tarama, nedensel karşılaştırma, ilişkisel araştırma vb. modellerden biri tercih edilir. Nitel araştırma geleneğinde ise eylem araştırması, örnekolay araştırması gibi modeller sıklıkla kullanılan modeller arasındadır. Araştırma için uygun model seçildikten sonra, bu modele uygun olarak araştırma desenleri oluşturulmalıdır. Araştırma deseninde araştırmanın temel değişkenleri ve bunların ilişkilerinin nasıl bir ağ aracılığıyla araştırılacağı belirlenir. Olası durumlarda araştırma desenini şema ile göstermek yararlı olabilir.
Araştırmada verilere neden gereksinim duyulur?
Araştırma sorularının yanıtlanabilmesi ya da denencelerin test edilebilmesi için verilere gereksinim vardır. Araştırmacıların sağlıklı sonuçlara ve yorumlara ulaşabilmeleri, olgular arasındaki ilişkinin niteliğini belirleyen değişkenlerin değerleri hakkında sahip oldukları bilgiye bağlıdır. Değişkenler hakkında sağlıklı bilgi yoksa analiz tekniği ve kuramsal altyapı ne kadar güçlü olursa olsun sağlıklı sonuca ulaşmak olanaklı değildir.
Araştırma sürecinde en sık kullanılan veri toplama yolları nelerdir?
Araştırma sürecinde en sık kullanılan veri toplama yolları anket, gözlem, görüşme ya da belge taramadır.
Bulguların sunumunda nelere dikkat edilmelidir?
Analiz edilen verilerin, araştırma bulgusu olarak uygun yöntemler kullanılarak sunulması gerekir. Bulguların sunumunda tablolardan ve grafik ve şekillerden yararlanılır. Sunulan bulguların öncelikle açıklanması ve daha sonra da tartışılması gerekir. Bulgular tartışılırken, ortaya çıkan bulguları, aynı konuda daha önce ortaya çıkan araştırma bulgularıyla ilişkilendirerek yorumlamak ve tartışmak gerekir. Alanyazın taramasından elde edilen araştırma bulgularından farklı bir sonuç bulunmuşsa mutlaka olası nedenleri açıklanmalıdır. En sonunda da bulguların olası nedenleri mümkünse kanıtlara dayalı olarak yorumlanır.
Araştırma sonucunu ifade ederken nelere dikkat edilmelidir?
Bir araştırmada sonuç, araştırma sorununun çözümüdür. Bir başka anlatımla, araştırma amaçlarına bulgular doğrultusunda verilen yanıttır. Araştırmanın sonucu, araştırmanın en önemli kısımlarından birisidir. Bu nedenle araştırma soruları/denenceleri doğrultusunda açık ve net bir ifadeyle belirtilmelidir. Mekanik bir şekilde araştırma bulgularını özetlemek yerine, ulaşılan sonuçlar açıklanmalıdır. Sonuçlar araştırma bulgularının dışına çıkmamalıdır. Araştırma sonuçlarının genellenmesinde dikkatli olunmalıdır. Yansız örnekleme yöntemi kullanılmamışsa genelleme yapma konusunda özellikle dikkat edilmelidir. Son söz olarak, sonuçlar toparlanıp, ulaşılan genel yargı ifade edilmelidir.
Doğurgu nedir?
Doğurgular tezlerde genellikle öneriler olarak adlandırılmaktadır. Araştırmanın sonuçları bir yargı olarak belirtildikten sonra, bu sonuçların olası doğurgularının belirtilmesinde yarar vardır.