SOSYAL AĞ ANALİZİ

Karmaşıklık, çok sayıda parçaya sahip olan sistemlerin bir özelliğidir. Sözü edilen bu tanım bize, sistemin parça çeşitliliği ile bu parçaların sayılarının karmaşıklığın artmasına neden olduğunu anlatmaktadır. Kısaca, “büyüklük” ve “çok boyutluluk” sistemlerdeki karmaşıklığın nedenleri arasındadır. Bu yüzden doğru cevap D seçeneğidir.

Ağlar karmaşık, ağların gösterimi ve soyutlamaları olan çizgeler ise basit yapılardır. Euler’in çizdiği Königsberg köprüleri ağların karmaşıklığını çizgeler yardımıyla basit görsel hale dönüştürülmesine bir örnektir. Bu yüzden cevap E seçeneğidir.

Ağ dediğimiz kavram kabaca, canlı veya cansız bazı birimler ve bu birimler arasındaki
bağlantılardan oluşur. Sözünü ettiğimiz bu birimlere ağlarda, düğüm (node, vertice) adını veriyoruz. Dolayısıyla cevap A seçeneğidir.

Metcalfe yasası, bir ağın değerini ifade eder. 1980 yılında iletişim araçları ile ilgili olarak Metcalfe tarafından ortaya atılan Metcalfe yasası bize, bir ağın değerinin ağdaki düğüm sayısının karesi (N²) ile orantılı olduğunu söyler. Dolayısıyla cevap A seçeneğidir.

Zayıf Bağların Gücü adlı makale Mark S. Granovetter'e aittir. Bu yüzden doğru cevap E seçeneğidir.

İfadede hem facebook hem de twitter ağından bahsedilmektedir. Ancak ikisini de kapsayan sosyal ağ doğru cevaptır. bu yüzden doğru seçenek C şıkkıdır.

"Harita çizimleriyle de uğraşan Euler 1735 yılında, O günün Prusya’sındaki bir kent olan
Königsberg’te (Bugün Rusya’da Kaliningrad), Pregel Nehri’nin üstünde bulunan iki ada ve yedi
köprü ile ilgili olarak bir soru sordu. Soruya göre, başlandığı yere geri dönülmesi kaydı ile yedi
köprüden sadece birer defa geçen bir yolun olup olmadığı ile ilgiliydi. İlk anda bu soru bir bilmece gibi görünüyordu ve önemi anlaşılmamıştı. Euler’e göre böyle bir yol yoktu ve bu teorem,
daha sonra oluşacak olan çizge kuramının ilk teoremiydi." Dolayısıyla cevap A seçeneğidir.

“Zayıf Bağların Gücü” (The Strength of Weak Ties - Granovetter, 1976) adlı makalesi
ile Mark S. Granovetter ağ biliminde önemli bir gelişmeye yol açtı. 1969 yılında American Journal of Society dergisine gönderdiği ve yayımlanmayarak reddedilen bu makale, sonunda
1973 yılında yayımlandı. Dolayısıyla doğru cevap B seçeneğidir.

Yang ve Leskovec, toplulukları; ortak elemanları olanlar, olmayanlar ve
hiyerarşik olanlar şeklinde sınıflamış ve ortak elemanları olan (kesişen) topluluklardaki
düğümlerin daha yoğun bir şekilde bağlantı içinde olduklarını göstermiştir. Dolayısıyla doğru şık B seçeneğidir.

Youtube, Watsapp, Facebook, Twitter gibi platformlar toplulukların sosyal medya üzerinden oluştudukları sosyal ağlara örnektir. 2x-1 matematikte bir bilinmeyenli denklemi ifade eden bir kavramdır. Dolayısıyla cevap D seçeneğidir.

İnsanların birbirleriyle sos- yal olarak online etkileşimlerini sağlayan İnternet platformları, uygulamaları ve teknolojileri sosyal medya adını alıyor.

Belirli bir amaç için bir araya getirilen, bileşenleri bağımsız veya karşılıklı etkileşim içinde bulunan bir bütüne sistem adını veriyoruz.

Karmaşıklığı en basit bir şekilde; bir modelin genel davranışının formüle edilmesindeki güçlük olarak tanımlayabiliriz.

Ağ dediğimiz kavram kabaca, canlı veya cansız bazı birimler ve bu birimler arasındaki bağlantılardan oluşur.

Harita çizimleriyle de uğraşan Euler 1735 yılında, O günün Prusya’sındaki bir kent olan Königsberg’te (Bugün Rusya’da Kaliningrad), Pregel Nehri’nin üstünde bulunan iki ada ve yedi köprü ile ilgili olarak bir soru sordu. Soruya göre, başlandığı yere geri dönülmesi kaydı ile yedi köprüden sadece birer defa geçen bir yolun olup olmadığı ile ilgiliydi. İlk anda bu soru bir bil- mece gibi görünüyordu ve önemi anlaşılmamıştı. Euler’e göre böyle bir yol yoktu ve bu teorem, daha sonra oluşacak olan çizge kuramının ilk teoremiydi. Problemin çözümüne Euler, harita çizimine olan ilgisi nedeniyle basit bir kroki çizerek başlamış ve bu davranışı çizge kuramına giden yolu açmıştı. Euler’in 1736 yılında yazdığı bir makalede vardığı bu sonucu açıklar. Ne gariptir ki, bu makaleden sonra çizge kuramı konusundaki ilk kitap ancak 200 yıl sonra yayımlanabilmiştir.

Korelasyon, istatistikte iki değişken arasındaki ilişkiyi ifade eden bir katsayıdır.

Ağ bilimi aslında 1736 yılında başlamıştı.

1960’lı yılların sonlarına doğru Stanley Milgram, ağlarda geçerli olan küçük dünya hipotezini ortaya attı (Milgram, 1967). Bu çalışma ile rassal olarak seçilen iki kişinin nasıl bir bağlantı içinde oldukları araştırıldı.

Stanley Milgram ve Lazslo Barabasi ağ bilimi alanına önemli katkılar sağlayan araştırmacılardan olmuştur.

Marshall Mcluhan ağ analizi alanında çalışma yapan araştırmacılardan değildir.