İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI (1939-1945)
Almanya neden Polonya'ya saldırmıştır?
Almanya’nın 1 Eylül 1939 sabahında Polonya’ya saldırısyla başlamıştı. Bu işgali hızlandıran temel etkenlerden biri Polonya’nın Almanya’nın isteklerine karşı çıkmış olmasıydı. Almanya, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Milletler Cemiyeti’nin garantisi altına sokulan Danzing serbest şehrinin kendisine verilmesini istemişti. Polonya 25 Ekim 1938’de verdiği cevapta Danzing’in statüsünün Milletler Cemiyeti’nin garantisinden çıkarılıp ortaklaşa bir şekilde Alman-Polonya garantisi altına sokulabileceğini belirtti. Polonya bu kararından sonra taviz vermedi ve Almanya’nın önerisini geri çevirdi. Bu reddediş ile birlikte Polonya, artık Almanya’nın olası bir müttefikliğinden uzaklaşmış ve bir hedef hâline gelmişti. İşte bu konjoktür içinde savaş patlak vermişti.
Hitler neden Sovyetler ile antlaşma imzalamıştır?
İngilizlerin Polonya’ya arka çıkması, Hitler’i Sovyetlere yöneltti. Hitler, Polonya konusunda destek aramıştı ve 23 Ağustos 1939 tarihinde Sovyetlerle bir antlaşma imzaladığında bütün dünya bu “birlikteliğe” şaşkınlıkla bakmıştı. Antlaşma çıkar alanları konusundaki maddelerin yanı sıra esas olarak Polonya’nın her iki devlet arasında nasıl paylaşılacağını kapsamaktaydı. Bunun yanında antlaşmaya göre Baltık Devletleri ve Finlandiya da Sovyetlerin olacaktı. Aslında bu durum Polonya’daki olası bir gerilla savaşını da engellemişti.
Blitzkrieg nedir?
Bir Alman savaş doktrini olan Blitzkrieg, hızlı ve ani saldırılarla düşmanın düzenli bir savunma kurmasını engelleyip sonra da ona ölümcül darbeyi vurmaya dayalıdır. Bu savaş stratejisinin gelişmesinin ardında tank ve uçak teknolojilerindeki ilerleme yatmaktadır. Stratejinin uygulanabilmesi düzgün arazi şartlarına ve disiplinli hava desteğine bağlıdır. Engebeli, çamurlu arazilerde ve hava desteğinin alınamadığı zamanlarda sistem başarısız olmuştur.
İngiltere ile Almanya arasındaki deniz savaşları nasıl başlamıştır?
İngiltere, Almanların Polonya’ya saldırısının ardından 3 Eylül’de bu ülkeye savaş ilan etti. Buna karşılık Almanlar, İngilizlere karşı yetersiz bir donanmaya sahip olmalarına rağmen denizlerde de savaşa başladılar. 3 Eylül günü saat 21.00’de Hebrid Adaları’nın 200 mil kadar batısında New York’a doğru giden Athenia adlı İngiliz yolcu gemisi, bir U-30 denizaltısı tarafından batırıldı. Buradaki 1500 yolcunun 112’si öldü; ölenlerden 28’i ise ABD’liydi. Bundan iki gün sonra da Royal Spectre adlı gemi bir U-48 denizaltısı tarafından aynı akıbete uğratıldı. Bu iki batırılma eylemi denizlerdeki savaşı başlatmıştı. Bütün savaş boyunca toplamda 2603 gemi batırılacaktı.
Maginot hattı nedir?
Maginot Hattı, Fransız devlet adamı Andrè Maginot tarafından tasarlanmış ve Alman-Fransız sınır boyunca I. Dünya Savaşı’nın ardından yapımına başlanmış bir savunma hattıdır. Hat dairesel ana yapıların birbirlerine yer altı tünelleriyle bağlanmasından oluşmaktaydı. Bu yapıların içinde haberleşme, konaklama, havalandırma ve cephanelik sistemleri bulunuyordu. Yapılar, topçu bataryaları, hendekler ve su kanallarını içeren karmaşık bir savunma sistemiyle korunmaktaydı.
Sovyetlerin Baltık ülkelerine yerleşmesi nasıl olmuştur?
Sovyetler Birliği 27 Eylül 1939 tarihinde Estonya’dan deniz ve hava üsleri kurma isteğinde bulundu. Bu isteğin geri çevrilmesi hâlinde ülkenin işgal edileceğini de bildirdi. Sovyet tehdidi karşısında çaresiz kalan Estonya, bu ülke ile 28 Eylül 1939 tarihinde deniz ve hava üslerinin kurulmasını içeren bir karşılıklı yardım antlaşması imzalamak zorunda kaldı. Ardından Sovyetler Birliği tehdit sahasını genişleterek 5 Ekim’de Letonya ile 12 Ekim 1939 tarihinde de Litvanya ile benzer zoraki bir antlaşma imzalayarak Haziran 1940’ta bu ülkelere ordularını gönderdi. Böylece bu ülkeleri birer üs gibi kullandı.
Sovyetler Birliği yaptığı üçlü antlaşmayla Baltık denizinin doğu kıyılarını kendi nüfuzu altına aldıktan sonra, Ekim 1939’da Polonya’nın işgali öncesinde saldırgan siyaset izleyen Finlandiya’ya yöneldi. Şubat 1940 tarihine kadar olağanüstü bir direniş gösteren Finlandiya halkı oldukça iyi savaşmasına rağmen ayın ilk günlerinde devreye giren Sovyet yedek kuvvetlerine boyun eğmek zorunda kaldı. Bu boyun eğmenin ardında yatan nedenlerden biri de uluslararası alandan gerekli yardımı alamamaları olmuştu. Böylece 12 Mart 1940 tarihinde Finlandiya, Sovyetler Birliği ile barış antlaşması imzalamak zorunda kaldı. Finlandiya bu antlaşmayla bağımsızlığını korumakla birlikte Sovyet taleplerini kabul etmek zorunda kaldı. En önemlisi de Sovyetlerin üs kurma isteğini yerine getirdi.
Hitler neden Norveç'in tarafsız olmasını istemiştir?
Hitler tarafsız bir Norveç görmek istemişti. Zira uluslararası ham madde ve gıda maddeleri tedariki İngiltere tarafından kesilen Almanya’nın elinde bu tedarik için sadece Baltık Denizi ve Norveç kıyılarından geçen deniz yolu kalmıştı. Norveç tarafsız kalırsa Alman ticaret gemileri bu tarafsız sulardan özgürce geçebileceklerdi. Diğer türlü herhangi bir seçenekte bu bölgede üstün İngiliz gemileri görülmeye başlanacaktı. Bununla birlikte İngiltere de artık Finlandiya’ya yardım götürmek bahanesiyle bölgeye asker aktaramazdı.
İngiltere başbakanı Chamberlain neden istifa etmiştir ve yerine hükümeti kim kurmuştur?
Norveç Almanya tarafından işgal edilince Norveç Kralı ve Hükûmeti İngiltere’ye kaçtı. Savaşın siyasal etkilerinden biri Norveç’teki başarısızlık üzerine İngiltere başbakanı Chamberlain’in istifa etmesiydi. Böylece istifanın ardından 20. yüzyıl İngiliz tarihine damgasını vuran Winston Churchill, hükûmeti kurmakla görevlendirildi.
Dinamo Operasyonu nedir?
Dinamo Operasyonu, Hitler,Müttefik ordularını Dunkerque Limanı’nda sıkıştırdığında iri ufaklı 850 gemilik İngiliz filosu buradan yaklaşık 400.000 askeri 26 Mayıs-14 Haziran tarihleri arasında İngiltere’ye geçirdi. Tarihin bu en büyük tahliye operasyonuna Dinamo Operasyonu denildi.
Charles de Gaulle kimdir?
Charles de Gaulle, 22 Kasım 1890-9 Kasım 1970 tarihleri arasında yaşamış Fransız asker ve siyasetçidir. De Gaulle, II. Dünya Savaşı’nda Fransa’nın Almanya’ya yenilmesi ve çok ağır şartları kabul ederek savaştan çekilmesi üzerine Londra’ya giderek Alman işgaline karşı Özgür Fransa Kuvvetleri hareketini başlattı. 1940-1944 yılları arasında Özgür Fransa Kuvvetleri’nin önderliğini, 1944 yılında Fransa’nın Alman işgalinden kurtulmasının ardından da Fransız Hükûmetinin başkanlığını yaptı.
Vichy hükümeti nerede ve neden kurulmuştur?
Vichy Hükûmeti, Fransa’nın işglali sonrası Almanya tarafından Güney Fransa’da kurulmuş kukla bir hükûmetti. Almanların safında yer alan rejim, ulusal geleneklere dönmeyi önermiş, otoriter devlet anlayışıyla faşizme yaklaşmıştı. Rejim, sendikaları kaldırarak kıra dönüşü özendirmeye çalışmıştı. Yahudilere karşı ırk ayrımı gütmüştü. 1944 yılında Paris’in kurtarılmasıyla birlikte varlığı sona erdi.
Almanya Balkan cephesinde nereleri işgal etmiştir?
Hitler, 20 Kasım 1940’ta Macaristan’ı, 23 Kasım’da Romanya’yı ve ertesi gün de Slovakya’yı zorla Üçlü Pakt’ın içine almayı başardı. Bulgaristan ise Hitler’in bu saldırgan tavrına uzun bir süre direnmesine rağmen 1 Mart 1941 tarihinde Üçlü Pakt’a katılmak zorunda kaldı. Böylece Hitler, birliklerini Romanya ve Bulgaristan’a sokabilecek ve Yunanistan’a doğru ilerletebilecekti. Bununla birlikte Yugoslavya, bölgesindeki bu oluşuma direnç gösterdi. Bu direncin neticesinde Yugoslavya 6 Nisan 1941 tarihinde Sovyetler Birliği’yle dostluk antlaşması imzaladı. Ancak Almanya, antlaşmanın imzalandığı gün Yugoslavya’da bir darbe gerçekleştirdi ve hızlıca hazırlanan bir askerî harekâtla ülkeyi işgal etmeye başladı. Yugoslavya; Macaristan, Avusturya ve Romanya’dan hava ve kara saldırılarıyla vuruldu. Yugoslavya’nın direnci işgalin başlamasından bir hafta sonra kırıldı ve ülke 17 Nisan 1941 tarihinde teslim oldu. Almanlar bu
savaşta yalnızca 200 kayıp vermişlerdi. Hitler Yugoslavya’yı, İtalya, Macaristan ve Bulgaristan arasında paylaştırdı.
Daha sonra Alman askerî birlikleri 25 Nisan 1941 tarihinde Atina’yı işgal etti. Altı gün sonra da Alman Hava İndirme Kuvvetleri Girit’i zapt etti. Almanlar kısa bir süre içinde bütün Ege Adaları’nı ele geçirdi.
Hitler neden Sovyetlere saldırmak istemiştir?
Hitler’in en önemli hedeflerinden biri de daha en baştan beri Sovyetler Birliği’ni ve Bolşevizm’i ortadan kaldırmaktı. 1924 yılında hapishanede yazdığı “Mein
Kampf ” (Kavgam) adlı kitabında, “Varoluş mücadelesinde Alman halkına yaşam alanı sağlamak üzere yeni topraklardan bahsettiğimiz zaman, ilk olarak Rusya ve sınır devletlerini düşünmemiz gerekir” diye yazmıştı.
Moskova'ya yalnızca 29 km kalmışken Almanya Moskovayı neden işgal edememiştir?
Hitler, 14 Ekim’de Moskova’nın kuşatılmasını emretti. Yoğun saldırılara rağmen Alman ordusu Moskova’ya giremedi. Almanların bu başarısızlığının altında, Sovyet güçlerinin direnişlerinin yanı sıra Sovyet ordularının doğudan yeni kuvvetlerle sürekli takviye edilmesi, Kasım ayının sonunda kış mevsiminin iyice
bastırması, bu yüzden makinelerin çalışmasının zorlaşması ve ordu performansını
azaltması, böylece de ordunun kış koşullarına göre organize edilememesi gibi etkenler yatmaktaydı.
Atlantik bildirisini hangi devletler yayınlamıştır, bildiride hang ilkelere yer verilmiştir?
ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt ile İngiltere Başbakanı Winston Churchill 14 Ağustos 1941 tarihinde “Atlantik Bildirisi” adı verilen ortak bir metin yayınladılar.
Daha sonra Birleşmiş Milletler Antlaşması’na dahil edilen bu bildiride, savaştan sonra toprak kazanılmaması, ilgili halkın onayı alınmadan toprak değişikliği yapılmaması, ulusların kendi geleceklerini belirleme hakkına sahip olması, uluslararası işbirliğinin gerçekleştirilmesi, temel ham maddelerden eşit biçimde faydalanılması, insanların korku ve açlıktan kurtarılması, açık denizlerde ticaret serbestliğinin gerçekleştirilmesi, Mihver Devletlerinin silahtan arındırılması
ve savaştan sonra topyekûn silahsızlanmaya gidilmesi hususları yer almıştı.
Birleşmiş Milletler Bildirisi ne zaman yayınlanmıştır ve hangi devletler imza atmıştır?
ABD’nin savaşa girmesinin ardından Almanya’ya savaş ilan eden 26 devletin imzasıyla 1 Ocak 1942’de “Birleşmiş Milletler Bildirisi” yayınlandı. Washington’da açıklanan bu bildiri, Atlantik bildirisini esas almıştı. Bildiriye imza atan devletler şunlardı: ABD, İngiltere, SSCB, Çin, Avusturya, Belçika, Kanada, Kosta Rika, Küba, Çekoslovakya, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Yunanistan, Guatemala, Haiti, Honduras, Hindistan, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Nikaragua, Norveç, Romanya, Polonya, Güney Afrika, Yugoslavya.
Kazablanka konferansında alınan kararlar nelerdir?
Konferansta alınan kararlar şu şekildeydi: Sovyetlerin üzerindeki baskının azaltılması için Sicilya’ya çıkarma yapılması ve Almanya’nın üzerindeki baskının arttırılması, Balkanlarda ikinci bir cephenin açılabilmesi için Türkiye’nin de savaşa
katılması konusunda gerekli askerî düzenlemelerin yapılması, Almanya’nın gücü zayıflayınca Avrupa’da da bir cephe açılması ve Almanya, İtalya ile Japonya’nın “kayıtsız şartsız” teslim oluncaya kadar mücadeleye devam edilmesi gibi.
Washington Konferansında alınan kararlar nelerdir?
Konferans’ta alınan kararların bazıları şunlardı: İtalya’nın saf dışı bırakılabilmesi için bu ülkenin işgal edilmesi, bu işgal gerçekleştirilirse Almanya’nın Balkanlardaki durumunun zayıflatılması, Almanların Balkanlara yeni kuvvet göndermek durumunda bulunması hâlinde Sovyetler üzerindeki Alman baskısının hafifletilmesi ve aynı zamanda durumunu İtalya’ya göre ayarlayan Türkiye’nin savaşa katılmasının sağlanması, Türkiye savaşa girerse Romanya petrollerinin bombardımanı için Türk hava alanlarının kullanılması, ikinci cephenin Fransa’da açılması sorunun 1944 yılının ilkbaharında tamamlanması gibi.
Normandiya Çıkarması nedir?
Normandiya Çıkarması ABD’li General Dwight D. Eisenhower komutasındaki Müttefik kuvvetlerin Fransa’daki Alman ordularına karşı 1944 yılı Haziran ve Eylül ayları arasında üç evrede gerçekleştirdiği saldırı harekâtıdır. Müttefiklerin bu harekâtından sonra Alman Cephesi yarılmış ve Almanlar Fransa’nın ortalarına kadar gerilemiştir.
Yalta Konferansında alınan kararlar nelerdir?
Almanya’yı kayıtsız şartsız teslim olmaya zorlamak için ortak askerî harekâtın sürdürülmesi, katılımcı devletlerin silahlı kuvvetlerinin Almanya’nın birer bölgesini işgal etmesi, merkezi Berlin olmak üzere katılımcı devletlerin komutanlarından oluşacak bir Kontrol Komisyonu’nun kurulması, işgal etmesi için Fransa’ya bir bölge verilmesi, Nazizmin yok edilerek Almanya’nın bir daha asla dünya barışını bozamayacak şekilde düzenlenmesi, Almanya’nın savaş tazminatı
ödemesi, 25 Nisan 1945 tarihinde San Francisco’da Birleşmiş Milletler Örgütünün
kurulmasına yönelik bir konferansın yapılması ve bu konferansa Üçlü Pakt devletlerine savaş açmış olan ülkelerin alınması kararlarıda alınmıştı.
Postdam Konferansında alınan kararlar nelerdir?
Konferansta anlaşmaya varılan konular şunlardı:
- Almanya’nın kontrolünün ABD, İngiltere, Sovyetler Birliği ve Fransa işgal bölgeleri komutanları aracılığıyla yapılması,
- Almanya’nın silahsızlandırılması ve askerden arındırılması,
- Alman Silahlı Kuvvetlerinin, Nazi birlik ve örgütlerinin tümüyle kaldırılması,
- Alman savaş endüstrisinin ortadan kaldırılarak yeniden düzenlenmesi ve Alman ekonomisinin Müttefikler tarafından kontrol edilmesi,
- Savaş suçlularının tutuklanması ve kontrol edilmesi,
- Almanya’nın savaş tazminatı ödemesi,
- Almanya’da demokratik bir düzenin kurulması,
- Barışla ilgili düzenlemelerin yapılması için ABD, İngiltere, Sovyetler Birliği, Çin ve Fransa Dışişleri Bakanlarından oluşan bir “Dışişleri Bakanları Konseyi” nin kurulması,
- Oluşturulan bu konseyin Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Finlandiya’nın barış sözleşmelerini hazırlamakla yükümlü olması
Türkiye, İngiltere ve Fransa arasında imzalanan Ankara antlaşmasında alınan kararlar nelerdir?
Üçlü İttifak ya da Ankara Paktı da denilen antlaşmada şu hükümler öne çıktı:
• Türkiye’ye karşı bir Avrupa devletince girişilecek bir saldırı sonucunda Fransa ve İngiltere’nin Türkiye’ye yardım etmesi,
• Bir Avrupa devletinin Akdeniz bölgesinde Fransa ve İngiltere’ye saldırması durumunda, Türkiye’nin bu ülkelere yardım etmesi,
• Akdeniz bölgesinde bir Avrupa devletinin Türkiye’ye saldırması hâlinde, Fransa ve İngiltere’nin Türkiye’ye her türlü yardımı ve desteği vermesi,
• Fransa ve İngiltere’nin 13 Nisan 1939’da Yunanistan ve Romanya’ya verdikleri
güvenceler neticesinde savaşa girmeleri durumunda, Türkiye’nin her türlü yardımı ve desteği vermesi,
• İngiltere ve Fransa’nın bu antlaşma hükümleri dışında bir Avrupa devletinin saldırısına uğraması durumunda, Türkiye’nin iki devlet yararına tarafsızlık politikası izlemesi.
30 Ocak-1 Şubat 1943’te Adana Konferansı ne amaçla gerçekleştirilmiştir?
Churchill ve İsmet İnönü 30 Ocak-1 Şubat 1943’te Adana- Yenice İstasyonu’nda bir vagonda bir araya gelerek Türkiye’nin savaşa girip girmeme konusunu tartıştılar. Adana Konferansı da denilen bu buluşmada, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Türkiye’nin savaşa girecek silah ve malzemeye sahip olmadığını ve İngiltere’nin bu donatımı tamamlaması hâlinde savaşa gireceğini ileri sürdü. Ayrıca Sovyetler Birliği’nden de emin olmadığını belirtti. Bunun üzerine Churchill, Sovyetlerin savaştan sonra kurulacak Birleşmiş Milletler Örgütü ile dengeleneceğini ve İngiltere ile ABD tarafından istenilen yardımın yapılacağını belirtti.