aofsorular.com
TAR119U

Fransız Devrimi

4. Ünite 31 Soru
S

Avrupa’daki siyasal, sosyal ve iktisadi alanlardaki gelişmelerin, kıtanın Batısı’nı, Doğusu’na göre daha derinden etkilemesinin nedeni nedir?

Avrupa’da siyasal, sosyal ve iktisadi alanlardaki gelişmeler, kıtanın Batısı’nda, Doğusu’na göre daha derinden hissedildi. Bunun en önemli sebebi Batı’da çok sesliliğin Doğu’ya göre daha yaygın olmasındandı. Batı Avrupa içinde de Aydınlanma Çağı’nın özellikle geliştiği ülke ise Fransa olmuştu. Bu yeni fikirleri özellikle Fransız yazarlarının işlediği görülmektedir.  Diderot, Voltaire, Montesquieu, Rousseau gibi yazarlar, XVIII. yüzyılın ortaları ile ikinci yarısında ortaya koydukları çalışmalarıyla, Aydınlanma Çağı’nın Fransa’da kök salmasını sağlamışlardır.

S

Devrim'in Fransa'ya özgü nedenleri nelerdir?

Fransa’nın, XVIII. yüzyıl boyunca İngiltere’yle uzun süren savaları borçlanmalara, bütçe açıklarına ve yeni vergilerin toplanması ihtiyacına yol açmıştı. Yeni vergilere karşı ise Parlamento’nun (Etats Generaux) direnmemesi kaçınılmazdı. Vergi artışları en fazla burjuvaziyi rahatsız etmişti. Fakat Fransa’da gerek kentlerde, gerek kırsal kesimde artık önemli sayılara ulaşmış işçiler de vardı. İşçi kesiminin duyduğu rahatsızlık da burjuvaziden daha alt düzeyde değildi. Aristokrasi’nin (Soylular) çeşitli vergi muafiyetlerine sahip olması ve Ruhban’ın da (Kilise) vergi vermemekte direnmesi, bütün mali yükün burjuvaziye ve sıradan halka binmesine sebep olmaktaydı.

S

Devrim öncesi dönemde Fransız Meclis'ini oluşturan yapılar nelerdir?

Kral XVI. Louis yeni vergi alabilmek amacıyla ve Aristokrasi’nin isteğiyle Meclis’i Mayıs 1789’da toplantıya çağırdı. Bu çağrısında Kral, toplumsal sınıfların temsilcilerini seçmelerini ve uzun süredir toplanmamış olan Meclis’e göndermelerini istedi. Öngörüldüğü gibi Mayıs 1789’da toplanan meclis, üç alt-Meclis’ten oluşmaktaydı. Birinci ve ikinciye Aristokrasi ve Ruhban sınıfları egemendi. Üçüncü alt-Meclis’te ise bankacıların başını çektiği orta sınıf (Burjuvazi) ile köylüler ve işçiler yer alıyordu. Birinci ve ikinci alt-Meclis’le Üçüncüsü arasındaki ayrılık hemen dikkati çekiyordu.

S

Fransız Meclisi'nin üçüncü alt meclisinin Fransız Devrimi'nde oynadığı rol nedir?

Üçüncü alt-Meclis’teki bütün sınıflarda Aydınlanma Çağı’nın yeni fikirleri iyice yer etmiş bulunmaktaydı. Kısa bir süre önce (1776’da) Kuzey Amerika’da İngiltere’ye karşı yürütülen Amerikan bağımsızlık hareketinin başarıya ulaşmış olması, Üçüncü alt-Meclis’te bulunanlarda, Fransa’da da milli egemenliğin kurulması kararlılığını yaratmıştı. Sayıları diğer iki alt-Meclis’in üye toplamına eşit olan Üçüncü alt-Meclis’in temeldeki bu farklı yaklaşımı, Meclis’i daha başlangıçta devrim havası içine soktu. Üçüncü alt-Meclis, toplantıları altı hafta kadar boykot ettikten sonra, 17 Haziran’da kendini “Milli Meclis” olarak ilan etti. Kral XVI. Louis ise, Aristokrasi’nin baskısıyla “Milli Meclis”in toplantı salonunu kapattı. Böylece, bir yanda Kral, Soylular ve Kilise; öte yanda ise Burjuvazi ve geniş halk kitlelerinin yer aldığı bir ayrışma meydana gelmişti

S

“İnsan ve Vatandaş Hakları Beyannamesi” hangi tarihte yayınlanmıştır?

14 Temmuz 1789 günü, halkın Fransa’da mutlakiyetçi monarşinin sembollerinden Bastille hapishanesini basması sonucu kral tarafından tanınmak zorunda kalan Milli Meclis, 4 Ağustos 1789'da “feodalizmin kaldırıldığını ilan etmiş ve 26 Ağustos 1789'da da“İnsan ve Vatandaş Hakları Beyannamesi”ni  yayınlamıştır.

S

Fransız Devrimi'nden hemen sonra Devrim'i yapanlar arasında çıkan anlaşmazlığın temel sebebi nedir?

Devrim sonrası yeni hükümet biçiminin ne olacağı gibi konulara inildikçe, Fransız Devrimi’nin önderleri arasında görüş ayrılıkları doğmaya başladı. ABD Anayasasından da etkilenen Jacobinler (Jakobenler) -Kral’a yasaları veto yetkisi tanınmasını ve çift meclis sisteminin kurulmasını isterken bazıları ise- Radikaller Kral’ın ancak “askıya almak yetkisi” olabileceğini ve tek meclisin gerektiğini savunuyorlardı. Öte yandan, Fransa’da Devrim’in gerçekleşmesi ve feodalizmin kaldırılması üzerine yurtdışına kaçan Soylular da eski ayrıcalıklarını yeniden elde edebilmek için yeni yönetime karşı bir savaşa hazırlanıyorlardı.

S

Devrimle vatandaşlara sağlanan yeni haklar nelerdir?

Devrimin ilk günlerinle ilan edilen İnsan ve Vatandaş Hakları Beyannamesi’nde yer verilen, insanların doğuştan özgür oldukları, özel mülkiyetin dokunulmazlığı, basın özgürlüğü, yasalar önünde eşitlik, adil vergi düzeni ve memuriyete girebilme gibi haklar Kurucu Meclis’in hazırladığı anayasayla teminat altına alındı. 

S

Devrimle vatandaşlara sağlanan yeni haklara getirilen sınırlamalar nelerdir?

Devrimle vatandaşlara birçok hak sağlanmış fakat bazı sınırlamalar da getirilmiştir. Mesela, halkın büyük bölümünün “cahil olduğu”, dolayısıyla da “siyasi görüşü bulunamayacağı” düşüncesiyle, vatandaşlar “aktif” ve “pasif” biçiminde ikiye ayrılırken, yalnız 25 yaşın üstünde olan ve belirli bir miktar vergiyi ödeyenlere seçme hakkı verildi. Bu durum yüksek orta sınıfı yönetimde söz sahibi durumuna getirirken köylü ve işçilerin tamamen dışlanması sonucunu doğuruyordu. Kadınların ise ne oy verme ne de eğitim hakları vardı.

S

Devrim'in kilise ile ilişkisi nasıl şekillenmiştir?

Fransız Devrimi, onu gerçekleştiren sosyal güçler içinde daha ziyade orta sınıfın (Burjuvazi’nin) taleplerine göre biçim almaktaydı. Öte yandan Fransız Devrimi, esas itibariyle Aristokrasi’ye (Soylular) karşı gerçekleştirilmişken Kurucu Meclis ülke topraklarının yaklaşık % 10’una sahip olan Kilise’nin de mallarına el koyunca, Ruhban sınıfının Devrim’e desteği tamamen ortadan kalktı. Devrim’in Paris dışındaki kırsal alanda yayılmasında ve benimsenmesinde önemli bir rol oynayan köy papazları bu el koyma kararına tepki duydular. Papa, Devrim’i ve gerçekleştirdiklerini kınadı. Fransa’nın birçok yerinde Devrim karşıtı isyanlar başladı. Bunun üzerine çok sert bir tavır alan Devrimciler kiliseleri kapatmaya, ele geçirdikleri din adamlarını öldürmeye başladılar. Devrim’in “Kilise karşıtı” yüzü toplumsal huzursuzluğu derinleştirdi. Napoleon Bonaparte’ın 1801’de Kilise’yle “barışmasına” kadar, yeni Fransa’da din alanındaki sorunlar sürecektir.

S

Devrim'in Avrupa'da doğurduğu etkiler nelerdir?

“Özgürlük”, “eşitlik” ve “kardeşlik” şeklinde sloganlaştırılan Fransız Devrimi’nin yeni fikirleri Avrupa’nın her yerinde yandaş toplamaya başlamıştı. Avrupa monarşileri benzer devrimlerin kendi ülkelerinde de doğmasından kaygı duymaktaydılar. Fransa’ya karşı bir savaş fikri İsveç ve Rusya tarafından da destekleniyordu.

S

Konvasiyon meclisi nedir?

Devrim’in bazı düzenlemelerinden hoşnut olmamalarına rağmen eski rejimin geri gelmesini asla istemeyen geniş köylü kesimiyle işçiler savaş başlayınca Devrim’e sahip çıktı. 10 Ağustos 1792’de Paris’te bir ayaklanmayla krallığın kaldırılması istendi. Bunun üzerine Ulusal Meclis, XVI. Louis’in yetkilerini askıya alarak yeni bir anayasa yapmak üzere Ulusal Konvansiyon (Kurultay) oluşturulmasına karar verdi. Konvansiyon, yürütme ve yasama erklerinin tek organda birleştiği bir
olağanüstü dönem meclisiydi.

S

Ulusal Konvasiyon dönemi hangi tarih aralığını kapsamaktadır?

10 Ağustos 1792’de Paris’te bir ayaklanmayla krallığın kaldırılması istendi. Bunun üzerine Ulusal Meclis, XVI. Louis’in yetkilerini askıya alarak yeni bir anayasa yapmak üzere Ulusal Konvansiyon (Kurultay) oluşturulmasına karar verdi. Seçimle oluşturulan Ulusal Konvansiyon 22 Eylül’de de Fransa’da cumhuriyeti ilan etti. 1792’den, Direktuvar yönetiminin kurulacağı 1795’e kadarki dönem, Ulusal Konvansiyon dönemi olarak adlandırılır.

S

Terör Dönemi olarak adlandırılan dönem hangi tarih aralığını kapsamaktadır?

Terör Dönemi olarak adlandırılan dönem 1793 ile 1794 arasındaki bir yılı kapsar.

S

Terör Dönemi'nde ülke içinde yaşanan gelişmeler nelerdir?

I. Koalisyon Savaşı'nın aleyhe dönmesine bağlı olarak ülkede radikal unsurların etkinliği daha da arttı. Nisan 1793’te ülke içinde dirlik ve düzeni sağlamak adına Jacobenlerin öncülüğünde Kamu Güvenliği Komitesi adlı bir kurum oluşturuldu. Söz konusu komite olağanüstü yetkilerle donatılmış biçimde, Devrim için tehlikeli bulduğu herkesi öldürmeye başladı. Temmuz 1794’e kadar devam eden terör döneminde 16.594 kişi giyotinle idam edildi. Tüm Fransa’da diğer biçimlerde öldürülenlerin sayısı da üçte ikisini köylülerin oluşturduğu 25.000’in üzerindeydi. Robespierre bu idamları “adil ve gerekli” olarak nitelendirirken, toplumun büyük bir bölümünde Jacobenlere karşı nefret hisleri uyandı.

S

Fransa Cumhuriyeti'nin ilk anayasası hangi tarihte kabul edilmiştir?

Fransa Cumhuriyeti'nin ilk anayasası 24 Haziran 1973 tarihinde Meclis tarafından kabul edilmiştir.

S

Direktuvar Dönemi olarak adlandırılan dönem hangi tarih aralığını kapsamaktadır?

Direktuvar Dönemi olarak adlandırılan dönem 1795-1799 yılları arasını kapsamaktadır.

S

Direktuvar Dönemi'nde meclis yapısı nasıl şekillenmiştir?

1795 yılında yeni bir anayasa yapılmış, bu anayasayla siyasi haklar genişletilmiş ve iki meclisli sistem benimsenmiştir. Beşyüzler Meclisi ve Yaşlılar Meclisi adlarındaki bu iki kamaradan, asıl yasama yetkisine sahip olan Beşyüzler Meclisi’dir. Yaşlılar Meclisi’nin ise “askıya alma” yetkisi bulunmaktadır.

S

Ulusal Konvansiyon Dönemi ile Direktuvar Dönemi meclisleri arasındaki fark nedir?

Direktuvar Meclisinde Konvansiyon Dönemi'nden farklı olarak  yasama ve yürütme birbirinden ayrılmaktadır. Beşyüzler Meclisi’nin gönderdiği bir liste içinden Yaşlılar Meclisi’nin seçtiği beş Direktör yürütme işlevini yerine getirmişlerdir. Bu sebeple yeni model “Direktuvar” adını almıştır.

S

Direktuvar Dönemi'nde yaşanan iç karışıklıkların nedeni nedir?

Direktuvar yönetiminin ilk gününden itibaren Fransa’da yeni iç huzursuzluklar baş göstermiştir. Uzun süren savaş sebebiyle ülke ekonomisi zor durumdaydı. Bazı direktörlerin yolsuzluğa karıştığı iddiaları halkın yeni yönetime güvenini azalttı. Krallık yanlılarının sayısında bir artış meydana geldi. Direktuvar’a karşı başlatılan isyanlar ordunun yardımıyla bastırıldı.

S

17 Ekim 1797'de Avusturya ile yapılan Campo Formio anlaşmasının sonuçları nelerdir?

Direktuvar Dönemi’nde Fransız orduları Avusturya’ya karşı İtalya ve Almanya topraklarında çok büyük başarılar elde etmekteydiler. 17 Ekim 1797’de Campo Formio’da Avusturya’yla barış yapıldı. Bu barışla Avusturya Hollandası (Belçika) ve Korfu başta olmak üzere Adriyatik Denizi’ndeki bazı adalar Fransa’ya geçti. Venedik iki ülke arasında paylaşıldı. Fransa Kuzey İtalya ve Almanya’nın Ren bölgesinde denetim sahibi oldu. Campo Formio Antlaşması’yla, 1792’den beri süren Birinci Koalisyon Savaşları sona ermiş oldu. Bununla birlikte Fransa ile İngiltere arasındaki savaş durumu sürmekteydi.

S

Direktuvar Dönemi'nde Mısır'a saldırılmasının nedeni nedir?

Ülke içinde ise Direktuvar Yönetimi gittikçe artan karışıklıklarla karşılaştı. Yönetim, İngiltere’yi istila işine girişerek bu ülkeyle savaşı bir an önce sona erdirmek gerektiğini düşünüyordu. İç olaylarda yardımına başvurulan Napoleon’dan, bu dış konuyu da halletmesi istendi. Napoleon’a göre, donanması sebebiyle denizlerde güçlü olan İngiltere’yi, Britanya Adası’nda vurmak mümkün değildi. Fransa ancak sömürgeler üzerinden İngiltere’ye zarar verebilirdi. Mısır da İngiltere’nin sömürgelerine giden yol üzerinde bulunmaktaydı.

S

Napoleon döneminde ülke yönetimi nasıl yapılanmıştır?

Napoleon döneminde,Konsüllük Yönetimi adı verilen despotik cumhuriyette ülke üç Konsül tarafından yönetilmekteydi. Meclis sayısı ise ikiden üçe çıkartılmıştı. Devlet Konseyi, yasaları önerme yetkisine, Tribunat yasaları oylamadan tartışma yetkisine, Yasama Meclisi ise yasaları tartışmadan oylama yetkisine sahipti. Böylece yasama gücü iyice zayışatılmış, Konsüllerin gücü ise artırılmıştı. Fakat Napoleon yetkilerini kimseyle paylaşmak niyetinde değildi. 7 Şubat 1800’de yapılan halkoylamasında (plebisit) “Birinci Konsül” unvanını alarak yürütme gücünü çok büyük ölçüde kendi elinde topladı.

S

İkinci Koalisyon Savaşları hangi anlaşma ile son bulmuştur?

İkinci Koalisyon Savaşları 1802'de İngiltere ile yapılan Amiens Barışı'yla son bulmuştur.

S

Amiens Barışı sonrasında Napoleon'un ülke içinde düzeni sağlamak için gerçekleştirdiği reformlar nelerdir?

Amiens Barışı’ndan sonra Napoleon içeride düzeni sağlayacak adımlar attı. Ülke dışına kaçmış olan her sınıftan kişinin Fransa’ya dönmesine izin verdi. Devlet görevlerinde çalışacakların beceri ve liyakatlerine göre atanması ilkesini getirdi. 1802’de devlete hizmet edenlere “Onur Madalyası” (Legion d’honneur) verilmesi uygulamasını başlattı. 1804’te herkesin hukuk önünde eşitliğini teminat altına alan Fransız Medeni Kanunu’nu (Code Napoleon) yaptı. Fransa Merkez Bankasını kurarak, ülkenin mali sistemini düzeltti. Lise adı verilen orta öğretim kurumlarını oluşturdu. Meslek okulları açtı.

S

Üçüncü Koalisyon Savaşlarının temel nedeni nedir?

İngiltere, 1802 Amiens Barışı’ndan sonra Fransa ile daha rahat ticaret yapabilmeyi umuyordu. Fakat Napoleon, izlediği merkantilist ticaret politikasına uygun olarak dışarıya karşı gümrük vergilerini yükseltmiş, bu uygulama İngiltere ticaretine zarar vermeye başlamıştı. Napoleon’un bu tutumu üzerine İngiltere Amiens Barışı’nda taahhüt ettiği Malta’yı boşaltmaktan vazgeçerken Napoleon’un Belçika topraklarını işgaline de karşı çıktı. Mayıs 1805’te İngiltere Fransa’ya savaş açtı. Üstelik İngiltere’nin bir süre sonra Avusturya ve Rusya’yı da yanına çekmesiyle, Fransa’ya karşı Üçüncü Koalisyon kurulmuş oluyordu.

S

Kutsal Roma İmparatorluğu hangi olay sonrasında tarih sahnesinden silinmiştir?

Aralık 1805’te imzalanan Pressburg Barış Antlaşması’yla, Fransa Avusturya’nın Almanya ve İtalya’daki topraklarının büyük bölümünü aldı. Ayrıca Dalmaçya kıyıları ile İsterya (Hırvatistan’da) Fransa’ya geçti. 24 milyonluk bir nüfus içeren toprakları Fransa’ya kaybeden Avusturya Üçüncü Koalisyon’dan ayrıldı. Fakat Napoleon karşısındaki bu mağlubiyetlerin Avusturya açısından asıl siyasi sonucu, II. Franz’ın Ağustos 1806’da Kutsal Roma İmparatorluğu tacını terk ederek I. Franz unvanıyla sadece Avusturya İmparatoru olmayı kabullenmesi oldu. Böylece, 962’de kurulan ve XV. yüzyıldan beri Habsburgların tahtta oturdukları “Kutsal Roma İmparatorluğu” tarih sahnesinden silinmiş oldu.

S

Napoleon'un İngiltere'ye karşı Kıta Ablukası uygulamasının nedeni nedir?

Napoleon Trafalgar yenilgisiyle denizden istila edemeyeceğini gördüğü İngiltere’yi ancak iktisadi bir savaşla çökertebileceğini hesapladı. Kasım 1806’da çıkarttığı bir kararnameyle Fransa’nın müttefiklerinin ve ele geçirdiği yerlerdeki halkın İngiltere’yle ticaretini yasakladı. Rusya ve Prusya’nın da Tilsit anlaşmalarıyla bu ablukaya katılmalarını sağlayan Napoleon, Aralık 1807’de yeni bir kararnameyle, İngiltere limanlarıyla ticaret yapan “tarafsız” devletlere ait gemilerin de İngiliz gemisi muamelesi göreceklerini ve bunlara Fransa adına el konulacağını ilan etti. Böylece, bir ada ülkesi olan İngiltere için yaşamsal öneme sahip ticareti tamamen durdurmayı ve bu ülkeyi dize getirmeyi hedefliyordu.

S

Napoleon'un doktrinine göre Avrupa uygarlığı nasıl değerlendirilmektedir?

Napoleon’un inancına göre, Avrupa uygarlığı tek bir olguydu ve kıtanın her yerindeki insanlar aynı değere sahipti. Napoleon, bütün ülkelerin kendisinin otoriter, fakat tarafsız ve laik yönetimi altında aynı hukuk düzenine bağlı bulunmalarının mümkün ve gerekli olduğu görüşündeydi. Diğer bir deyişle Napoleon, Avrupa’daki egemenliğini pekiştirmek amacıyla, milli rengi olmayan “kozmopolit” bir doktrin sunmaya çalışmaktaydı.

S

Napoleon’a karşı ilk büyük milli uyanış nerede gerçekleşmiştir?

Napoleon’a karşı ilk büyük milli uyanış işgal altında tuttuğu Alman topraklarında ortaya çıkmıştır. Bu dönemin Alman uyanışı, Aydınlanma Çağı’nın akla dayanan felsefesine karşı duyguyu ön plana çıkararak bütün Avrupa’ya dalga dalga yayılan “romantizm” akımını yaratmıştır. Amerikan İnsan Hakları anlayışına, Aydınlanma Çağı’na ve Fransız Devrimi’ne temel oluşturan insanlar arası bir örneklik ve benzerlik kavramı, yerini farklılıkların ve ayrı özelliklerin üstün tutulduğu bir anlayışa bırakmaktaydı. Artık, ayrı ayrı iç dünyaların - kısacası toplumların birbirinden farklı yapılarının - üzerinde durulmaktaydı.

S

Napoleon’un Avrupa'da oluşturmaya çalıştığı uluslararası sisteme karşı gelişen hareketin özellikleri nelerdir?

Napoleon’un oluşturmaya çalıştığı uluslararası sistem Fransa’nın damgasını taşıdığı için, buna karşı doğmakta olan hareket de elbette Fransa aleyhtarıydı. Napoleon otoriterliğin sembolü olduğundan, ona karşı çıkan hareket ayrıca demokrat ve liberal bir nitelik de taşıyordu. Böylece milliyetçilik, yalnız Fransa’ya değil, o ülkelerde Fransız etkisindeki yukarı sınıflara da karşı çıkan halkçı ve demokratik bir hareket niteliği kazanmaktaydı. Napoleon’a karşı doğmakta olan milliyetçi tepki, Avrupa ülkelerindeki halkın kendi kurumlarına, geleneklerine, kültürlerine, öz tarihlerine ilgisini artırdı. Fransız etkisinin bütün bunları eriteceği konusunda kaygılar da yaygınlaşmaya başladı.

S

1814 Viyana Kongresi'nin uluslararası ilişkiler açısından önemi nedir?

Viyana Kongresi’nde Napoleon sonrası Avrupa’nın sınırları çizilmiştir. Kongre kararları, 1648 Westphalia Antlaşması ile 1919 Paris Barış Konferansı arasında kalan dönemin Siyasi Tarihi içinde en önemli yeri tutmaktadır. Viyana Kongresi, büyük devletler arasındaki savaşlara uzun bir süre için son vermiştir. İngiltere ise bir süredir artmakta olan gücüyle uzun zaman için en kuvvetli devlet durumuna geçmiştir. Öte yandan, Viyana’daki sınır değişiklikleri ve yeni oluşturulan devletler birçok yerde ulusların parçalanmasına yol açmaktaydı. Dahası, Fransız Devrimi’yle birlikte gelişen siyasi ve medeni hakların büyük ölçüde sınırlandırıldığı otoriter monarşilerin tesis edilmesi, hak ve özgürlükler mücadelesi yürütenlerde rahatsızlık meydana getirmekteydi. XVIII. yüzyılın son çeyreğinde aksamaya başlayan güç dengesi sistemi Napoleon Savaşları’ndan kurulan Avrupa Uyumu’yla yeniden eski niteliğine geniş ölçüde kavuşmuştur.