aofsorular.com
SİY201U

Siyaset ve Birey: Siyasal Katılma

4. Ünite 23 Soru
S

Bir toplum için siyasi hayat ne gibi eylem ve davranışlara işaret etmektedir?

Bir toplum için siyasal hayat söz konusu edildiğinde, en genel ifadesiyle toplumun varlığını sürdürmesi amacına yönelik olarak cebir kullanma yetkisine sahip gücün örgütlü faaliyetleri bağlamında karar alması, alınan kararları uygulaması, topluma benimsetmesi, toplumun kararları etkilemesi, kararların uygulanmasında ortaya çıkan anlaşmazlıkları çözümlemesi, kararları alacak kişilerin belirlenmesi, siyasal değerlerin ve rollerin yeni nesillere benimsetilmesi, bulunduğu iç ve dış çevresinden gelen istek ve baskılara göre yeniden örgütlenmesi gibi bir dizi eylem ve davranışa işaret edilmektedir.

S

İnsan dış dünyadan gelen etkilere karşı ne tür tepkiler vermektedir?

Canlı organizma olan insan, hem dış dünyadan hem de kendi iç dünyasından etkiler almakta ve bunlara karşı çeşitli tepkiler vermektedir. Dış dünyadan gelen etkilere karşı, bireyler uyma veya uymama şeklinde iki tür davranış gösterirler. Uyma genel olarak itaat, özdeşleşme ve benimseme şeklinde gerçekleşmektedir. İtaat şeklindeki uyma davranışının temelinde cezalandırılmak yahut ödüllendirilmek güdüsü, özdeşleşmenin temelinde beğenilen bir başkası gibi olmak güdüsü, benimsemenin temelinde de doğru bilinen şeyi yapmak isteme güdüsü yatmaktadır. Uymama davranışında ise ters tepki yahut bağımsızlık güdüsü etkili olmaktadır.

S

Bireyin siyasal hayatta aktif bir aktör olarak yer almasında etkili psikolojik özellikler nelerdir?

Bireyin siyasal hayatta aktif bir aktör olarak yer almasında bazı psikolojik özelliklerin etkili olduğu kabul edilmektedir. Bu noktada iki temel gerçeklik öne çıkmaktadır. Biri “insanların daha çok iktidar” peşinde koştukları, diğeri ise “insanların kişisel menfaat kaygısı ile hareket ettikleri” gerçeğidir.

S

Siyasetin temellendiği insan tabiatının genel özellikleri nelerdir?

Varlığını Koruma ve Güvenlik içinde Yaşama ihtiyacı

Daha iyi Yaşama Arzusu

Zıt Duygulara Sahip Olma

İktidar Arzusu

Hürriyet içinde Yaşama Arzusu

S

Toplumsallaşma nedir?

Genel olarak içinde yaşadığı toplumun değerlerini, kurallarını, inançlarını, eğilimlerini ve davranışlarını benimsemesi sürecine toplumsallaşma diyoruz. Kısaca toplumsallaşma, bireyin uyumlu bir toplum üyesi olma, toplumsal bir birey hâline gelme, toplumsal hayatın gereklerine uygun değer, inanç ve eğilimler kazanarak beklentiler doğrultusunda davranışlar gösterecek şekilde yetişme sürecidir. Toplumsallaşma, bir başka anlatımla kuşaklar arası bir etkileşim olup bir kuşaktan diğerine düzenli bilgi akışının sağlanması sürecidir. Toplumun devamı için yeni kuşaklara mevcut bilgilerin, değerlerin aktarılması zorunludur. Bunun yanında toplumsallaşmayı birey düzeyinde düşündüğümüzde bireylerin toplumsal değerleri, inançları ve kuralları benimsemeleri süreci olarak belirmektedir.

S

Siyasal toplumsallaşma nedir, tanımlayınız.

Toplumsallaşmanın bir boyutunu ifade eden siyasal toplumsallaşma toplumdaki siyasal değerlerin, inançların, kuralların, eğilimlerin ve davranış kalıplarının toplum üyelerine aktarılması ve benimsetilmesi süreci olarak tanımlanabilir. Kısaca “siyasal toplumsallaşma, toplumsal-siyasal çevre ile birey arasında yaşam boyu süren dolaylı ve doğrudan etkileşim sonucunda, bireyin siyasal sistemle ilgili görüş, düşünüş, tutum ve değerlerinin gelişmesi” olarak görülebilir.

S

Çocukluk çağından başlayıp hayatın sonuna kadar devam eden siyasal toplumsallaşma sürecinde etkili olan faktörler nelerdir?

Çocukluk çağından başlayıp hayatın sonuna kadar devam eden siyasal toplumsallaşma sürecinde etkili olan pek çok faktörden söz edilebilir. Genelde toplumsallaşmanın ajanları olarak nitelenen bu faktörleri iki grupta toplamak mümkündür. Biri aile ve arkadaş grubu gibi birincil gruplar; diğeri de okul, meslek grubu, dernekler ve medya organları gibi ikincil gruplardır.

S

Siyasal tolumsallaşma sürecinde ailenin önemini açıklayınız.

Birey bir aile içerisinde dünyaya gelir, orada büyür ve ilk otorite ile burada tanışır. Emirlere uyulması gerektiğini, uyulmadığında cezalandırılacağını, davranışlarını sınırlandırmayı, başkasının emirlerine uymayı önce ailede öğrenir. Çocuğun ailede tanıdığı otorite siyasal olmasa da bu çerçevedeki iktidar ilişkisini daha sonra siyasal alana aktarması mümkündür. Siyasal sistemle ilgili ilk izlenimleri, ilk bilgileri, duyguları, kavramları ve olayları ailede öğrenir. Ailenin toplumsallaşmadaki etkisi iki alanda ortaya çıkmaktadır. Bir yandan aile üyelerinin çocuğa bazı siyasal değerleri, inançları, kuralları ve tutumları aktarmalarıyla birey, ilk siyasal bilgileri ailede elde etmektedir. Diğer yandan ise ailede hiç siyasal bilgiler aktarılmasa bile burada tanık olduğu otorite ilişkisi, ileride siyasal alana da yansıyacağından dolaylı bir etkilenme meydana gelecektir. Böylece ailenin etkisi doğrudan öğretim ile dolaylı etkilenme şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ailede otoriter, sert ve disipline aşırı önem veren bir babanın yanında yetişen bir kişinin siyasal otoriteye karşı boyun eğici, itaatkâr ve muhalefetten çekinen bir tutum içinde olacağı; kendisinin otorite konumunda olması durumunda alttakilere karşı sert, otoriter, disiplinli bir tavır sergileyeceği kabul edilebilir. Bir kişinin anarşist, sosyalist, tutucu veya suikastçı; iyimser, kuşkucu veya güvensiz oluşunda ailedeki ilişkilerin ve yetişme biçiminin önemli rol oynadığı belirlenmiştir. Mesela bireylerin duydukları siyasal güvensizliğin arkasında ailede anne ve babanın çocuklarını aşırı bir koruma ile yetiştirmeleri, çocukların kendilerini gerçekleştirecekleri bir alan bırakmamalarının etkisi olduğu savunulmuştur. İnsanların girişimci bir eğilime sahip olup olmamaları ile ailede yetişme biçimleri arasında yakın bir ilişkinin olduğu kabul edilmektedir. Kendi ayakları üzerinde durabilen ve zorlukları aşabilen bireyler toplumsal hayatta daha aktif olabilmektedirler.

S

Arkadaş grubunun bireyin siyasal toplumsallaşması sürecindeki etkisini açıklayınız.

Bireyin siyasal toplumsallaşması sürecinde etken olan birincil gruplardan bir diğeri de yüz yüze ilişkilerin ve biz duygusunun egemen olduğu arkadaş gruplarıdır. İnsan hayatının büyük bölümü ailenin yanı sıra bu türdeki gruplar içerisinde geçmekte ve bunların toplumsallaşma üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır. Toplumsal kültürün, değerlerin, inançların, kuralların ve tutumların topluma yeni katılacak bireylere aktarılmasında arkadaş grupları belli işlevler görmektedir. Bir aile içinde doğan birey ilk değerleri, kuralları ve eğilimleri burada alırken hayatın erken dönemlerinden itibaren ailenin yanı sıra içinde yer aldığı değişik arkadaş gruplarından da bu yönde etkilenir. Arkadaş gruplarının çocuğun davranışları üzerinde belli bir etkiye sahip olduğu halk arasında da kabul edilen bir görüştür. Bilimsel araştırmalar da bu görüşü doğrulamaktadır.

S

Siyasal toplumsallaşma sürecinde okul ve eğitim kurumlarının önemini açıklayınız.

Her siyasal sistem yönettiği toplum üyelerine belirli tutumlar, değerler, inançlar, davranış kalıpları ve eğilimleri aktarmağa gayret göstermektedir. Bu amaçla eğitim kurumundan yararlanılmakta ve eğitim sürecinde bireylere belli değerler, tutumlar ve davranış kalıpları aktarılmaktadır. Eğitim süreci bilinçli şekilde siyasal kültürün yeni kuşaklara, siyasal sisteme katılacak yeni bireylere ve kesimlere aktarıldığı bir etkinlik olarak anlaşılabilir. Birey okulda, aile dışında bir başka otorite ile tanışmakta ve otorite ilişkisi içerisinde yaşamayı öğrenmektedir. Bir yandan okulda bireylere siyasal sistemle ilgili çeşitli bilgiler verilirken diğer yandan toplumsal hayatın otorite ilişkisi içerisinde sürmesiyle ilgili bir çerçeve sunulmaktadır. Okulda çocuk için otoriteyi ifade eden öğretmen ve okul yönetiminin konumu, verdiği emirlere uyulmasının gerekli oluşu, uyulmaması durumunda cezalandırılma, siyasal alanda yansımaları olacak bir model oluşturmaktadır.

Okuldaki eğitim sürecinde bireylere hangi siyasal tutum ve değerlerin verileceği, ne tür bilgilerin kazandırılacağı müfredat programlarında belirlenmiştir. Okulların müfredat programları, siyasal toplumsallaşma açısından değerlendirilebilir. Aslında eğitim kurumuyla “iyi vatandaş” yetiştirilmek istenmektedir. İyi vatandaş, siyasal sistemin bir ideal olarak tanımladığı temel tutum ve değerlere sahip, kendisinden beklenen davranışları gösterebilen bir kişidir. Bu bakımdan müfredat programları iyi vatandaş imgesi üzerinde kuruludur.

Okulun siyasal toplumsallaşma üzerindeki etkisi üç farklı faktör tarafından yürütülür: Öğretmen, okul çevresi ve müfredat programı. Bireyin aile dışında karşılaştığı en önemli otorite olan öğretmen, öğrenciye siyasal bilgi aktaran en önemli kaynak konumundadır. Öğretmen öğrenciye her alanda nasıl davranması gerektiğiyle ilgili kurallar, değerler ve eğilimler aktarmaktadır. Bir otorite olarak verdiği emirlerin karşılığında öğrencinin itaatini istemekte, itaatsizlik durumunda cezalandırmakta ve böylece toplumsal hayatta kurallara uyulmasının önemini kavratmaktadır. Öğrenci otoritenin emirlerine uyulması gerektiğini ve uyulmaması durumunda nelerin olacağını okullardaki uygulamalardan öğrenmektedir. Bu ilişkiler modeli daha sonra siyasal hayata da teşmil edilmektedir.

Öğretmen ve müfredat programlarının yanı sıra okul çevresinin, daha doğrusu ders dışındaki okul ortamının da siyasal toplumsallaşma sürecinde önemli etkisi olduğu unutulmamalıdır. Okul ve eğitim süreci sadece derslerle ilgili faaliyetlerden ibaret değildir. Sabah ders zili çalınca tüm öğrencilerin bahçede toplanmaları, bir tür askerî komutla belli bir düzene sokulmaları, bir disiplin içinde marş ve andın okunması, sınıflara belli bir disiplin dâhilinde girilmesi gibi uygulamalar temelde disiplinli bir toplum yaratma amacına yöneliktir. Yine bu çerçevede okullarda öğrencilerin giymek mecburiyetinde oldukları üniformaların da siyasal toplumsallaşma sürecinde belli bir işlevi olduğu ve tek tip bir toplum yaratma amacına hizmet ettiği düşünülebilir.

S

Bireyin siyasal toplumsallaşması sürecinde rol oynayan toplumsal/siyasal dernek ve örgütlerin önemini açıklayınız.

Bireyin siyasal toplumsallaşması sürecinde etkili rol oynayan kurumlardan biri de farklı amaçları bulunan çeşitli toplumsal/siyasal dernek ve örgütlerdir. Bireyin hayatı birbirinden farklı dernek ve örgütlerde değişik roller oynayarak geçer. Özellikle hayatın olgunluk, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde bu tür örgüt ve dernek üyelikleri öne çıkar. Meslek birlikleri, sendikalar, dinî örgütler, siyasal örgütler, hemşehrilik dernekleri, spor ve eğlence birlikleri gibi çeşitli dernek ve örgütler birey hayatında önemli yer tutar. Bu tür dernek ve örgütlerin, siyasal toplumsallaşma sürecinde belli etkileri olduğu kabul edilmektedir. Meslek birlikleri veya grupları, temelde siyasal bir örgüt olmamakla birlikte siyasal sistemin kararlarından olumlu veya olumsuz şekilde etkileneceğinden siyasal hayatla ilgilidirler. Mesela bir işçi sendikası hükümetin asgari ücretle ilgili kararından etkilenir, yükseköğrenim gençliği öğrenci harçlarının artırılmasından veya yurt ücretlerinden etkilenir.

Dolayısıyla meslek grubu siyaset dışı bir alanda gözükse de siyasal hayattan bağımsız ve ilgisiz değildir. Belli siyasal tutum, değer, kural ve davranışın geliştirilmesi, üyeleri tarafından benimsenmesi, ortak hareket edilmesi gibi eylemlerde etkili olabilmektedir. Siyasal amaçlı veya siyasal amaçlı olmayan dernek ve örgütler, birey için bir tür siyasal eğitim mekânı olarak işlev görmektedir. Elbette her bir dernek veya örgütün bireyin bir siyasal insan olarak yetişmesinde veya siyasal benlik kazanmasında eşit derecede etkide bulunduğu söylenemez. Amacı siyasal olanların, mesela siyasal partilerin etkisi, amacı siyasal olmayanlarınkinden daha fazla ve doğrudandır.

Bu dernek veya örgütler, bireylerin daha sonraki hayatlarında kullanabilecekleri çeşitli siyasal bilgi, kural, duygu ve tutum edinmelerinde kaynak işlevi görürler. Bu dernek ve örgütlerdeki çeşitli çalışma usulleri, kazanılan beceriler ve geliştirilen bazı kişisel meziyetler bireyin siyasal hayatta etkin rol oynamasını sağlayabilir. Mesela topluluğa hitap etme, etkin propaganda, komisyon hâlinde çalışma, rakiplerinin zaaflarını yakalama, başkalarını etkileyecek yöntemler bulma, değişik alternatifler arasında isabetli seçim yapabilme gibi beceriler edinmede bu örgüt ve dernekler kaynaklık edebilir.

S

Siyasal katılma nedir, tanımlayınız.

Siyasal katılma, en özet tanımla, bir siyasal toplumda bireylerin yerel ve ulusal düzeyde siyasal yöneticileri seçme ve yöneticilerin kendi istek ve menfaatleri doğrultusunda karar almalarını temin etmek amacıyla gösterdikleri her türlü davranış ve eylemleri ifade etmektedir.

S

Özerk ve mobilize katılma kavramlarını açıklayınız.

Eğer eylem ve davranışlarda bulunan aktörler tarafından tasarlanmış ise buna bağımsız (otonom) özerk katılma, başkaları tarafından tasarlanmış olması durumunda ise uyarılmış (bağımlı) mobilize katılma söz konusudur.

S

R. Dahl’a göre siyasal katılmanın düzeyleri nelerdir, açıklayınız.

R. Dahl’a göre siyasal katılmanın ilgi, önemseme, bilgi ve eylem olmak üzere birbirini izleyen dört ayrı düzeyi bulunmaktadır. Bir davranışın meydana gelmesi için önce bireyin o konuya ilgi duyması, onu önemsemesi, konu hakkında belli bir bilgiye sahip olması ve nihayet eyleme geçmesi gerekmektedir. Bu bakımdan ilgi, siyasal sisteme ilişkin olayları ve gelişmeleri izlemeyi; önemseme, siyasal sisteme ilişkin olaylara önem vermeyi; bilgi olaylar ve sorunlar hakkında belli bir bilgi sahibi olmayı; eylem de siyasal sürece fiilî olarak karışmayı ve belli bir davranışta bulunmayı ifade etmektedir.

S

R. Dahl'ın dörtlü tabakalaşma modelini açıklayınız.

R. Dahl, vatandaşların siyasal katılmadaki durumlarından hareketle dörtlü bir tabakalaşma modeli oluşturmuştur. Buna göre siyasi olmayan tabaka, siyasi tabaka, iktidar peşinde koşanların oluşturduğu tabaka ile iktidar sahiplerinin oluşturduğu tabaka söz konusudur. En düşük katılımdan en yoğun katılıma doğru yapılan bu tabakalaşmada meraklıların, ilgililerin, bilgililerin ve faal olanların oluşturduğu siyasi tabakayı daha yoğun katılım sergileyen iktidar peşinde koşanlar takip etmekte ve en üstte ise iktidarı fiilen kullananlar yer almaktadır.

S

L. Milbrath Political Participation (Chicago, III, Rand McNally, 1965) adlı kitabında siyasal katılma eylemlerini hangi kategorilere ayırmıştır?

L. Milbrath Political Participation (Chicago, III, Rand McNally, 1965) adlı kitabında eylemin yoğunluk ve zorluk derecesini kriter olarak kabul etmiş ve siyasal katılma eylemlerini üç kategoride ele almıştır. Buna göre en kolay eylemleri izleyici faaliyetleri, daha zor olanları geçiş faaliyetleri ve en zor eylemleri de gladyatör faaliyetler şeklinde sınıflandırmıştır. Bir parti veya aday rozeti taşımak, bir kimseyi belirli bir yönde oy kullanmak için ikna etmek, bir konuda konuşma yapmak, oy vermek, siyasal uyarılara açık olmak gibi yoğunluğu çok düşük olan eylemler izleyici faaliyetleri; bir siyasal toplantı veya gösteriye katılmak, siyasal bir liderle ilişki kurmak, bir partiye yahut adaya para yardımı yapmak, bürokratlarla temas kurmak gibi eylemler geçiş faaliyetleri; daha yoğun ve zor nitelikteki seçim kampanyasında çalışmak, siyasal partiye ait bir makamı işgal etmek, bir siyasal makam için aday olmak, faal siyasal parti üyeliği yapmak, siyasal fon temini için çalışmak, bir siyasal strateji toplantısına katılmak gibi eylemler de gladyatör faaliyetler oluşturmaktadır.

S

Olağan ve olağandışı siyasete katılma biçimlerini açıklayınız.

Siyasal katılma eylemlerini olağan ve olağandışı davranışlar şeklinde ayırmak da mümkündür. Siyasal rejim tarafından konulmuş kurallara ve normlara uygun olanlar olağan siyasal katılma eylemlerini oluştururken mevcut kurallara ve normlara uygun olmayan ve onlara karşı çıkmak amacıyla gösterilen eylemler de olağandışı siyasal katılma davranışlarını oluşturmaktadır. Oy kullanmak, siyasal konularda tartışmalarda bulunmak, siyasal miting ve toplantılara katılmak, siyasal şahsiyetlerle ve kamu görevlileriyle ilişki kurmak, başkalarını siyasal bakımdan etkilemek için faaliyetlerde bulunmak gibi eylemler olağan siyasal katılma davranışı oluştururken toplu dilekçe vermek, gösteri yapmak, boykot, işgal ve grev yapmak, trafiği engellemek, yollarda barikatlar kurmak, vergi vermeyi reddetmek, kamu mallarına zarar vermek, silahlı saldırı ve bombalamalar yapmak, suikast ve saldırılarda bulunmak gibi eylemler olağandışı protesto davranışlarını oluşturmaktadır. Yerleşik kurallara ve normlara uygun olmayan olağandışı bu tür eylemlerin bir kısmı hükümeti ve kurulu düzeni protestoya yönelikken bir kısmı bu tür eylemleri bastırmak ve bir baskı uygulamak amacına yöneliktir. Neticede bunlar da olağandışı eylemler olmakla birlikte amacı protesto eylemleri üzerinde bir baskı oluşturmak ve bu yolla kurulu düzene destek vermek şeklinde ortaya çıkmaktadır.

S

Huntington ve Dominguez'e göre sosyo-ekonomik gelişme ile siyasal katılma arasındaki ilişkiyi açıklayınız.

Sosyo-ekonomik gelişme ile siyasal katılma arasındaki ilişkiyi Huntington ve Dominguez beş noktada özetlemişlerdir. Buna göre:

  • Bir toplumda siyasal katılma düzeyi, sosyo-ekonomik statüye bağlı olarak değişme eğilimdedir ve toplumlarda sosyal ve ekonomik faktörlerin yükselmesi, gelişmesi siyasal katılma eğilimi lehinde bir etki meydana getirmektedir. Daha yüksek gelir sahipleri, daha yüksek eğitim görmüş olanlar, yüksek statülü mesleklerde çalışanlar, şehirliler, modernleşen toplum kesimleri gelir düzeyleri düşük, az eğitim almış, düşük statülü mesleklerde çalışan, kırsal alanlarda yaşayan ve modernleşmemiş kesimlere göre daha çok siyasal hayata katılmaktadırlar.
  • Sosyo-ekonomik gelişme toplumda örgütlenmelerin çoğalmasına ve daha çok kişinin bu örgütlere katılmalarına yol açmak suretiyle siyasal katılmayı artırma yönünde katkıda bulunmaktadır.
  • Sosyo-ekonomik modernleşme toplumsal gruplar arasındaki gerginlikleri ve çatışmaları artırır, yeni gruplar ortaya çıkar, mevcut gruplar tehditlerle karşı karşıya gelir, mevcut gruplar durumlarını iyileştirmek için yeni imkânlar bulurlar. Yeni grupların ortaya çıkması, mevcut grupların tehdit altında kendilerini hissetmeleri, grup veya sınıf bilincinin doğması ve gelişmesi grupların siyasal hayatta daha aktif katılımını uyarır, bireyler ve gruplar siyasete yönelmek zorunda kalırlar.
  • Ekonomik gelişme, devletin işlevlerinin artmasına yol açar. Devletin faaliyet alanları genişledikçe toplum üzerindeki etkisi ve baskısı giderek artar. Buna karşılık bireyler ve gruplar siyasal hayata katılma ve devletin özgürlükleri sınırlandırıcı işlevlerini daraltmaya çalışırlar.
  • Sosyo-ekonomik gelişme millî bütünleşme çerçevesinde işler. Modern millî devlette bütün vatandaşlar eşit haklara sahiptirler ve siyasete katılabilme konusunda asgari eşit hakları ve şansları vardır.
S

Siyasal kaynaklar nelerdir, açıklayınız.

Bireylerin tutum ve davranışlarınının oluşmasında belli rolleri bulunan her türlü gelir, servet, tecrübe, bilgi, işgal edilen toplumsal pozisyon, hitabet gücü, fizikî güzellik, cinsiyet, yaş, mensubu bulunulan aile, belirli bir dinin veya mezhebin üyesi olmak gibi subjektif ve objektif etkenler siyasal kaynaklar olarak tanımlanmaktadır.

S

Yabancılaşma nedir?

Yabancılaşma, psikoloji, sosyoloji ve felsefe alanında kullanılan kişinin kendisine, içinde yaşadığı çevresine, topluma, doğaya ve başka insanlara karşı duyduğu yabancılık hissi olarak tanımlanabilir. Batı dillerindeki karşılığı alienation’dur.

S

Yaş ile siyasal katılım arasındaki ilişkiyi açıklayınız.

Yaş ile siyasal katılma arasındaki ilişkiler belli yaş gruplarının siyasal olayları algılama ve yaşanılan çevrede olup biten siyasal gelişmelere karşı belli tepkiler göstermeleriyle ilgili gözükmektedir. Burada söz konusu olan bireyin biyolojik yaşından çok yer aldığı belli yaş grubu ve kuşağıdır. Belli yaş gruplarının belli siyasal katılma eylemlerinde bulunmaları eğiliminin daha çok olduğu ampirik araştırmalarla da doğrulanmıştır. Mesela gençlerin zaman ve enerji olarak belli siyasal eylemlere elverişli olmaları, aile ve geçim yükümlülüğü taşımamaları, disiplinli ve kontrollü çalışmayı gerektiren bir meslek sahibi olmamaları gösteri yürüyüşü, boykot, grev, seçim kampanyalarında görev alma, protesto eylemlerinde bulunma gibi siyasal davranışları göstermelerine imkân vermektedir. Bu eylemler için hem zamanları hem de enerjileri vardır. Oysa zaman ve enerji açısından daha sınırlı imkânları bulunan orta yaş veya yetişkinler için gösteri yürüyüşüne katılma, partilerin kampanyalarında aktif görev alma, boykot ve grevlerde bulunma daha zordur. Bunların aile geçindirme, mesleğin gereklerini yerine getirme gibi sorumlulukları bulunduğundan bu siyasal kaynaklar siyasal eylemlerde sınırlandırıcı etkide bulunmaktadır.

S

Bireyin siyasal katılımı ile cinsiyet arasındaki ilişkiyi açıklayınız.

Bireyin siyasal katılma eylemleri üzerinde etkili olan bir başka değişken cinsiyettir. Bütün toplumlarda cinsiyetten kaynaklanan bir rol farklılaşması bulunmaktadır ve bu durum siyasal davranışlara da yansımaktadır. Cinsler arasındaki rol farklılaşmasının erkeklerde siyasal katılmanın alanını genişletirken kadınlarda daraltmakta olduğu gözlenmektedir. Hukuk açısından böyle bir farklılaşma olmasa bile sosyolojik bakımdan bir gerçeklik teşkil etmektedir. Erkeğe ev dışı roller yüklenirken kadınlara “aile içi” ve eve yönelik roller verilmektedir. Siyasal eylemlerde bulunabilme açısından erkeğin sosyo-ekonomik donanımı ile kadının donanımı arasında önemli farklılıkların bulunması da kadınların aleyhine bir durum oluşturmaktadır. Ev ve aile içi rollerle yetinen bir kadının siyasal hayata aktif olarak katılması beklenemez.

S

Teknokrasi nedir?

Teknokrasi, teknisyenlerin ve uzmanların belirleyici rol oynadıkları sistem olarak tanımlanabilir. Teknokraside her türlü teknik ve uzmanlık bilgisine sahip bürokratlar, seçilmiş kişilerin önüne geçerek halktan almadıkları bir gücü, sahip oldukları teknik bilgiye dayalı olarak kullanmaktadırlar. Bu durum yönetme yetkisini halka ve halkın temsilcilerine veren demokrasi ile ciddi bir çelişki oluşturmaktadır.