SİYASAL İLETİŞİM

Siyasal hitabetin kazanıma dayalı sonucu ise; seçmen kitlelerinin politik iletişim sürecine olan katılım yüzdesini arttırması ve halkın çoğunluğu tarafından kabul görmüş olmasıdır.

Çoğunlukla başarısı hedef kitle üzerinde bırakılan etki ile ölçülen siyasal iletişimde, etkili konuşmayı daha da çekici kılabilecek ve temel ilke sayılabilecek bir takım unsurları göz önünde bulundurmak gerekmektedir.

Her şeyden evvel hedef kitlenin sosyo-demografik, ekonomik, eğitim düzeyi ve psikolojik nitelikleriyle ilgili keskin ayrımlar ortaya koyabilecek geniş araştırmalar yapılmalıdır. Bu araştırma verileri, mevcut konuşmaya ilişkin ana temanın ne
olması gerektiği hakkında konuşmacıya bir takım öngörüler sağlarken, teması belirlenmiş konuşmaya ilişkin seçmen kitlelerinin niteliklerine en uygun sözcüklerin seçilmesine yardımcı olmaktadır.

Politik aktör oldukça kalabalık bir ortamda konuşmasını icra ediyorsa, o zaman sesinin tonunu herkesin duyabileceği bir yükseklikte ayarlamalıdır.
Ancak yüksek bir tonlama bir süre sonra konuşmacıyı yoracağından, bu konuda yardımcı olabilecek teknik alt yapı desteği sağlanmalıdır.

Politik bir aktöre seçmenlerin liderlik vasfını layık görmesinde hitabetin ve etkili konuşmanın önemli olması kadar, bir hatip gibi konusuyla ilgili her türlü bilgiye sahip, gelişmelerin farkında olan, seçmenlerin sorduğu ve kendi zihinlerinde açıklığa kavuşamamış soruları anında yanıtlayabilen, konuşma eyleminin devamını doğaçlama bir biçimde sürdürebilecek bir bilgi düzeyine erişmelidir.

Dolayısıyla bir politikacının yalnızca o gün gerçekleşecek konuşma etkinliğine odaklanması değil, bütünsel olarak sürece ilişkin her türlü gelişmeyi ve bilgiyi takip etmesi, okuması ve seçmen adına sorular sorarak bunlara yanıt araması gerekmektedir.

Etkili bir konuşma, dinleyicileri de aktif hale getiren konuşmadır, aksi halde etkileşimden değil, tek yönlü bir bilgi akışından söz edilebilir. Bu nedenle politikacı etkili sunum için, söz ve davranışlarıyla seçmenler üzerinde bir üstünlük ve otorite kurmaya dayalı izlenim yaratacak eğilimlerden uzak durmalıdır.

Sözler sanıldığı kadar sınırsız ve sonsuz değildir. Anlatılmak istenen bir konunun istenildiği gibi aktarılabilmesi için sözün yeterli olamadığı durumlarda, iletişim etkinliği beden dilinin desteği ile sürdürülmektedir. Aslında kaynak ile alıcı arasındaki iletişim eylemi öncelikle beden dili ile başlar ve bizler kendimizle ilgili birtakım mesajları ve sinyalleri karşımızdaki kişiye, gruba ya da topluluğa bedenimizdeki işaretler vasıtasıyla sunarız.

Tokalaşma esnasında kişilerin karşılıklı bakışı, jestleri, mimikleri ve tokalaşma biçimleri olmak üzere dört temel etken harekete geçmektedir ve her biri karşı tarafa çeşitli mesajlar gönderen anlamlar içermektedir. Örneğin, bedensel yakınlık ve temas sırasında kişilerin bakışı karşı taraftakinin gözlerine değil, başka bir yöne odaklanıyorsa, bu durum o kişinin bu yakınlıktan memnun olmadığı anlamına gelir.

Konuşmacının söz konusu konuyu aktarırken ve kendini ifade etmeye çalışırken en sık yararlandığı beden işaretlerinden bir diğeri el ve parmaklardır. Kol, el ve parmak işaretlerinin konuşma sırasında anlatılanlarla bir uyum içinde olması, etkileyicilik açısından önemli olmakla birlikte bu hareketlerin abartılması, dinleyicinin dikkatinin dağılmasına neden olabilmektedir. Bu yüzden el ve kol hareketlerinin ölçülü kullanılması ve anlatılanlarla bir denge bütünlüğü sağlaması gerekir.

Politik bir konuşmada siyasal aktörün uygulamaması gereken bir diğer beden işareti de yine elleri ve parmaklarıyla ilgilidir. Konuşmacının konuşma sırasında sürekli elleriyle oynaması, bir eliyle diğerini kaşıması, iki elinin parmaklarını birbirileriyle kanca oluşturacak şekilde kenetlemesi, öz güven eksikliğinin bulunmasına işaret ederken, çoğunlukla telaş duygusunun dürtülediği bu davranış biçimi konuşmacının konusuna yeteri kadar hâkim olmamasından kaynaklanır.

Politikacıların genellikle siyah, lacivert veya mavi renklerde takım elbiseler tercih ettiği görülmektedir. Siyah renk gücü, otoriteyi ve kişinin mücadeleye hazır olduğunu yansıtırken, mavi renk masumiyeti, barışı, huzuru ve güveni temsil etmektedir. Lacivert ise sorumluluk, bağlılık, kendine güven ve disiplin mesajları vermektedir. Aynı zamanda bu renklerin siyasal lider ya da adaya bir karizma kazandırdığı söylenebilmektedir. Siyasal aktörler, bu renkler içine yoğun olarak tercih ettiği beyaz ve mavi renkteki gömlek ya da kravat gibi giysi ve aksesuarlar aracılılığıyla seçmenleri için barış, huzur ve güven mesajlarını vurgulamaktadır.

Siyasal iletişimde partiler; partiler, liderler ve adaylar, anket çalışmaları, kamuoyu yoklamaları, internet forum ve kullanıcı takipleri, sosyo-demografik araştırmalar, yüz yüze etkileşimler, ziyaretler gibi birçok yöntem kullanmakta ve mesajlarını bu derinlemesine çalışmalar sonucu elde etikleri verilere göre biçimlendirmektedir. Bunu başarılı bir iletişim kampanyası yürütmek, hedef kitleyi ikna etmek, mesajları etkili bir biçimde sunabilmek amaçlarıyla yapmaktadırlar. İletişim çalışmalarının göz ardı edilmesi bunlardan biri değildir. Cevap A seçeneğidir.

B seçeneği, siyasal iletişimde güzel konuşma sanatının önemine değinmektedir. Cevap B seçeneğidir.

“Politik bir lider ya da aday gerçeğin veya dikkat çekilmek istenen mevzunun özünü, kendisine tanınan süre içinde, açık ve saptırmaya gerek bırakmayacak şekilde seçmenlerine ve siyasal hayatın diğer ilgili aktörlerine vermelidir” ifadesi, siyasal iletişimde güzel konuşma ile ilgili doğru bir ifadedir. Cevap C seçeneğidir.

Hazırlık, istek, doğru düşünme ve kelimeleri yerinde kullanabilme hitabetin etkili olabilmesi açısından önemlidir. Hızlı konuşma ise konuşmada anlaşılırlık açısından tercih edilen bir durum değildir.

Etkili bir konuşma için göz önünde bulundurulması gereken başka bir unsur da konuşmanın hızlılığı ile ilgilidir. Konuşmanın çok hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi, akıcılık ile nitelendirilebilecek bir durum değildir ve çoğu kez konuşmacı açısından başarılı bir etkinlik olduğu söylenememektedir.

B, C, D ve E seçeneklerinde verilen ifadeler; bir konuşmacının yapmaması gereken hareketlerdir. Vurgu ve tonlamalara özen göstermek ise etkili ve güzel konuşma açısından önemlidir.

başarılı bir siyasal iletişim kampanyası konuşmalarında giyimin önemine değinen ifade B seçeneğinde verilmiştir. Cevap B seçeneğidir.

Konuşmacının elini sık sık saçlarına götürmesi, konuşmacının yapması durumunda olumsuz olarak algılanabilecek davranışlardandır.

Uzun ve dolaylı konuşma, hitabet ve etkili konuşmanın verimliliğini arttırmaya yönelik göz önünde bulundurulması gereken unsurlardan biri değildir. Aksine etkili konuşma açısından olmaması gereken durumlar arasındadır.

A, B, C, ve D seçeneklerinde verilen ifadeler bir konuşmada olmaması gereken özelliklerdir. İyi bir konuşmada ise genelde konuşma yapılan kitlenin kültürel yapısı dikkate alınmaktadır.