Aof Panel

S

Sendikacılığın tarihsel gelişimi kaç dönem altında incelemek mümkündür?

Sendikacılığın tarihsel gelişimi dört dönem altında incelemek mümkündür

S

Sendikalar ne zaman kurumsallaşmış ve en güçlü dönemilerini yaşamıştır?

2. Dünya Savaşı’ndan 1973 petrol krizine kadar geçen sürede ise sendikalar kurumsallaşmış ve en güçlü dönemlerini yaşamıştır.

S

1973 petrol krizi ile birlikte 1980'li yıllara kadar geçen sürede sendikacılığın gelişiminde neler yaşanmıştır?

1973 petrol krizi ile birlikte 1980’li yıllara kadar geçen sürede ise başta enflasyon olmak üzere ortaya çıkan ekonomik sorunların çözülebilmesi için 20. yy’ın başlarından beri var olan korporatist yapılar daha yaygınlaşmış ve sendikalar uzlaşmacı bir kimliğe bürünmüştür.

S

1980 sonrası sendikalar için iklimin sertleştiği, zor bir dönem başlamasının sebepleri nelerdir?

1980’li yıllardan itibaren ise ekonomide yaşanan uluslararasılaşma, artan küreselleşme, Keynesyen politikalar yerine neoliberal politikaların kabulü ve üretim rejimlerindeki yeni yapılanma sendikalar için zor zamanların başlamasına ve güç kaybına neden olmuştur. Kısacası 1980 sonrası sendikalar için iklimin sertleştiği, zor bir dönem başlamıştır

S

Sendikaların yasal örgütler olarak tanıncaya kadar geçen dönem nasıl adlandırılmaktadır?

Sendikalar yasal örgütler olarak tanınıncaya kadar geçen dönemi, vahşi kapitalist dönem olarak adlandırmak mümkündür.

S

Sanayi devrimi ile birlikte üretimin artmış olmasına rağmen ortaya ne tür sorunlar ortaya çıkmıştır?

Sanayi Devrimi ile birlikte üretim artmış, ancak beraberinde ekonomik, ahlâki, insani ve sağlıkla il gili birçok sorunu getirmiştir

S

İşçiler arasında kader birliği sonucu güçlü bir sınıf bilincinin oluşmasındaki gerekçeler nelerdir?

Başta İngiltere, İsviçre, Almanya ve Fransa olmak üzere birçok Avrupa ülke sinde benzer kötü ve insani olmayan çalışma koşulları altında ve ancak ölmeyecek düzeyde bir ücretle çalıştırılan ve büyük fabrikalarla birlikte sayıları hızla artan işçiler arasında oluşan kader birliğinin sonucu olarak güçlü bir sınıf bilinci oluşmaya ve sınıflar arasında mücadeleler ve çatışmalar yaşanmaya başlamıştır.

S

Sanayileşme döneminde devletin ekonomik ve sosyal hayata herhangi bir müdahalede bulunmayışının sebebi nedir?

Sanayi döneminde hâkim olan klasik liberal iktisat politikaları nedeniyle, ekonomik hayatın doğal düzenini ve dengesini bozacağı gerekçesiyle, devlet ekonomik ve sosyal hayata herhangi bir müdahalede bulunmamıştır.

S

Sendikalara gerek olmadığını savunan görüş hangisidir? Bu görüşün sendikalara gerek olmadığı söylemini neye dayandırmaktadır?

‘Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ sözü ile özdeşleşen klasik liberal görüş bireysel gayretlerin hem bireye, hem de topluma en büyük yararı sağlayacağını savunmuştur. Bu nedenle bireysel çıkarlarla toplumsal çıkarlar arasında bir çatışma değil, tersine bir uyuşma olduğu; dolayısıyla sendikalara gerek olmadığı ileri sürülmüştür.

S

Avrupa ülkesinde işçilerin örgütlenmesini yasaklayıcı çeşitli yasal düzenlemelerin çıkarılmasının gerekçesi nedir?

Çalışma ilişkisinde tarafların hukuksal eşitlik ve sözleşme özgürlüğü gereğince kendi çıkarlarını optimize etmeye çalışacakları, dolayısıyla sendikaların bireysel sözleşme, üretim ve ticaret özgürlüğünü engelleyeceği düşünüldüğü için Avrupa ülkesinde işçilerin örgütlenmesini yasaklayıcı çeşitli yasal düzenlemeler çıkarılmıştır.

S

İlk işçi örgütü nerede, ne zaman ve hangi isimle kurulmuştur.

İlk işçi örgütü, İngiltere’de 1792 yılında Thomas Hardy isimli İskoç bir ayakkabıcı önderliğinde kurulan Londra Yazışma Örgütü isimli dernektir.

S

İlk işçi örgütüne Londra Yazışma Örgütü adının verilmesinin sebebi nedir?

Bu derneğe Yazışma Örgütü denilmesinin nedeni, örgütün Londra bölgesi dışında yaşayan işçilerle yazışma yoluyla iletişim kurmasıdır.

S

1945-1973 döneminde sendikaların güç kazanmasının arkasında yatan nedenler nelerdir?

1. Taylorist yönetim süreci ve Fordist üretim süreci.

2. Keynesyen iktisat politikaları.

3. Avrupa’da yayılan sosyalist düşünce.

4. Emek yanlısı partilerin iktidarı.

S

Taylorist yönetim anlayışında genel olarak neler bulunmaktadır?

Taylorist yönetim anlayışında yapılacak iş küçük parçalara bölünmekte, yönetim ve üretim birbirinden ayrılmakta ve yönetim en basitinden en karmaşık olanına
kadar her parça işin nasıl yapılacağı konusunda tam bir kontrole ve denetime sahip bulunmaktadır.

S

Fordizm kitlesel üretim nasıl bir üretim sistemidir?

Fordizm kitlesel üretim, seri üretim, yığın üretim, stoklu üretim, kayan bant sistemi olarak da bilinen bir üretim sistemidir.

S

1973 Petrol krizi sonrası neler yaşanmıştır?

Petrol kriziyle birlikte ücret artışları ile verimlilik artışları arasındaki paralellik bozulmaya, verimlilik düşmeye, enflasyon ve işsizlik oranları eş zamanlı olarak artmaya, Taylorist yönetim ve Fordist üretim sistemleri yenilikçi karakterlerini kaybetmeye başlamıştır.

S

1973 Petrol kriziyle birlikte yaşanan ekonomik sıkıntılar sonrası hükümetler nasıl bir uygulamaya geçmiştir?

Ekonomik değişkenlerde ortaya çıkan bu tür yeni gelişmeler karşısında tam istihdamı gerçekleştirme, nisbi fiyat istikrarı içinde ekonomik istikrarı sağlama ve uygun bir ödemeler dengesine ulaşma zorunluluğu nedeniyle hükümetler geleneksel iktisat politikalarını tamamlayıcı nitelikte olan gelirler politikasını uygulamaya başlamıştır.

S

Hükümetlerin uygulamaya geçtiği Gelirler Politikasıyla ne amaçlanmıştır?

Bu amaçla hükümetler, özellikle enflasyonu kontrol altına alabilmek ve sosyal tara ara merkezi ve ılımlı ücret artışlarını kabul ettirebilmek için bir diyalog ve iş birliği ortamı oluşturma ya başlamıştır. Böylece Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede, sosyal diyaloğun gelişmesine yardımcı olan korporatist model olarak adlandırılan üçlü anlaşmalar ve platformlar ön plana çıkmıştır.

S

1980’li yıllarla birlikte güç kaybetmeye başlamasının arkasında yatan sebepler nelerdir?

1. Neo-liberal iktisat politikaları.

2. Küreselleşme ve artan uluslararası rekabet.

3. Esneklik.

4. Post-Fordist üretim sistemi

S

Fordist üretim sisteminin krize girmesine neden olan faktörler nelerdir?

Fordist üretim sisteminin krize girmesine neden olan faktörleri şu şekilde sıralamak mümkündür: Piyasaların standart mallara doyması, kitle üretiminin teknik etkinlik sınırına ulaşması, düşük güvene dayalı çalışma ilişkileri, işgücünün işe yabancılaşması, üretimin ve rekabetin küreselleşmesi.

S

Neoliberal iktisatçıların savunduğu fikir nedir?

Neoliberal iktisatçılar, rekabetin ve teknolojik yeniliklerin olabilmesi için dev letin daha az müdahalesi olması gerektiğini ve özel sektörün önünün açılarak ka mu ekonomisinin boyutlarının küçültülmesi gerektiğini savunmaktadır.

S

Keynesyen iktisat politikalarının ve gelirler politikasının hangi ekonomik sorunlar karşısında yetersiz kalmıştır? Bunun üzerine hangi ekonomik politika uygulanmaya başlanmıştır?

1970’lerin sonuna doğru o zamana kadar uygulanan Keynesyen iktisat politikalarının ve gelirler politikasının özellikle stagflasyon ve taksflasyon sorunları karşısında yetersiz kalması üzerine Fried rich Von Hayek, Milton Friedman ve James M. Buchanan’ın öncülüğünü yaptığı neoliberal iktisat politikaları uygulanmaya başlamıştır.

Sendikacılığın Tarihsel Gelişim Süreci