aofsorular.com
İSG202U

Tarım, Orman ve Hayvancılık Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği

1. Ünite 54 Soru
S

Tarımı diğer üretim faaliyetlerinden ayıran en önemli özellik nedir?

Tarım kesimini sanayi, inşaat, hizmetler ve benzeri üretim faaliyetlerinden ayıran en önemli özellik evrensel olmasıdır. Tarımın evrensel özellikleri, ekonomilerin gelişmişlik düzeyine bağlı olmamakla beraber doğal koşullarla yakından ilgili olması her ülke ekonomisinin uğraşısı olmaktadır. 

S

 Gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin tarım sektöründeki genel durumu nasıl özetlenebilir?

Gelişen ülkelerde yaklaşık 2,6 milyar kişi geçimini tarımdan sağlamakta ve bunların çoğu ürünlerini ya da emeklerini pazarlayarak gelir elde etmektedirler. Elliden fazla gelişmekte olan ülke ise (bunlardan çoğu az gelişmiş ülke) dış ticaret gelirlerinin %20 ile %90’ını tipik tropikal ürünlerden sağlamaktadır. Bununla birlikte az gelişmiş ülkelerin birçoğunun net gıda ihracat gelirlerinin yarısından fazlası gıda ithalatına harcanmaktadır. Bu insanlar ve ülkeler için uluslararası mal piyasalarının gelişmesi kıtlık ile bolluk arasındaki farkı belirlemektedir.

S

Tarım sektörünün neden iş sağlığı ve güvenliği politikalarına ihtiyacı vardır?

Tarım, orman ve hayvancılık sektörünün, gerek kendine özgü çalışma şartları, kimyasal, fiziksel, hijyenik ve ergonomik risk ve tehlikelerle karşılaşma olasılığı gerekse çalışanların değişken ve farklı özelliklere sahip olması nedeniyle hassas ve sürekli, sürdürülebilir önleyici iş sağlığı ve güvenliği politikasına ihtiyaç vardır. 

Ayrıca, Ülkemizde tarımsal üretimin mevsimlik olarak değişkenlik göstermesi, tarım çalışanlarının emek yoğun olarak çalışması ve iş gücünde kadın çalışanlar gibi özel risk gruplarının da yoğun olarak bulunması gibi nedenlere bağlı olarak sektörde ulaşım, barınma, sağlık kontrolleri, hijyen ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin birtakım sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunların çözümünde risk değerlendirmesi anlayışı ile sorunların çözümüne yönelik somut araştırma geliştirme çalışmalarının hayata geçirilmesi ve tarımsal gelişim politikası ile iş sağlığı ve güvenliği politikalarının entegrasyonu mecburidir. 

S

Tarım çalışanları hangi kanun ile iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasal haklara sahip olmuştur? 

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile tarım çalışanları iş sağlığı ve güvenliği yasal haklara sahip olmuştur.

S

Tarımda çalışanların iş güvenliği açısından yeterli bir seviyeye gelmemiş olmasının önündeki temel nedenler nelerdir?

Bu nedenler arasında; tarımda çalışanların genellikle örgütsüz veya iyi çalışmayan örgütler nedeniyle ortak bir sesten yoksun oluşu, eğitim seviyelerinin yetersizliği, kadın işçilerin çoğunlukta oluşu, çalışanlar arasında mevsimlik olanların veya yer değiştirme oranının yüksek olması gibi nedenler sayılabilir. 

S

Ülkeler bazında değerlendirildiğinde İngiltere, Fransa ve Amerika'da ki tarım sektöründe iş sağlığı ve güvenliği açısından neler söylenebilir?

Ülkeler bazında değerlendirildiğinde; İngiltere’de tarım, endüstriyel sektörler içerisinde ölümcül kaza ve mesleki hastalıklar açısından en kötü sektördür. Tarımda çok iyi bir sosyal güvenliğin bulunduğu Fransa’da kazalar genel olarak azalmaktadır; buna rağmen tarımda mekanizasyonu kaynaklı tüm kazalar içinde yaralanmaların yaklaşık dörtte birisinin nedenlerindendir. Amerikan iş istatistikleri bürosunun verilerine göre de tarım ölümcül kazalar açısından Amerika’daki en tehlikeli birkaç sektörden birisi olduğu ortaya çıkmaktadır. 

S

Tarım sektördeki ölüm, yaralanma ve hastalıkların temel nedenleri nelerdir?

Kimyasallara maruz kalma, böcek ilaçları ve tarım makineleri kazaları sektördeki ölüm, yaralanma ve hastalıkların temel nedenleri olarak ifade edilebilir.

S

Tarımsal ürünlerin uluslararası ticaretteki durumu genel olarak nasıl değerlendirilebilir?

Tarımsal ürünlerin uluslararası ticaretinde yüksek değerli ürünlerin payı hızlı bir şekilde artmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde sebze, kümes hayvanı, kesme çiçek ve organik ürünlerin ihracatı %47 iken geleneksel ürünler olan kahve, ay çekirdeği ve pamuğun oranı %27’dir. Dünya genelinde geleneksel olmayan tarımsal ürünlerin ihracatında gelişmekte olan ülkeler %43’lük bir paya sahiptir. Brezilya, fiili, Çin ve Meksika geleneksel olmayan tarımsal  ürün piyasalarına hakim durumdadır. Fakat birçok ülke özellikle düşük gelirli ülkeler kazançlarının çoğunu tek bir üründen sağlamaktadır. Örneğin Nijerya dünya taze fasulye ihracatının %2,6’sını tek başına sağlamaktadır. Kesme çiçekte ise Etiyopya aynı başarıyı göstermektedir. Geleneksel olmayan ürünlerin pazarları artmakla birlikte geleneksel ürünlerde özel ürünlerin satıldığı piyasalara girebilmektedir. Bu piyasalarda kahve, organik ürünler ve Fair Trade gibi en iyi kalitede gıdalara olan talep son on yılda oldukça artmıştır. Özellikle Fair Trade marketler Amerika, Japonya ve Avrupa’da oldukça artmıştır. Avrupa ve Amerika’da en çok büyüyen piyasalar ise organik ürün piyasalarıdır. Dünyada organik ürün ticaretinin hacmi 2008 yılında yaklaşık 51 milyar dolardır. 

S

Dünyada tarımsal iş gücü ve dağılımı nasıldır? 

Dünyada tarımsal iş gücü ve dağılımı dünya genelinde tarım sektöründe çalışanların toplam çalışanlara göre daha fazla olduğu bölgeler olmakla birlikte oransal olarak bakıldığında tarım kesiminde çalışan nüfus diğer kesimlerde çalışanlardan daha azdır. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da sektör içinde kendi işini yapanlar ile bu sektörde ücretli olarak çalışanların ayrımıdır. Bölgesel olarak bu duruma baktığımızda Sahra Altı Afrika Bölgesi’nde kendi adına tarımsal faaliyette bulunan ya da tarım kesiminde ücretli olarak çalışan nüfus toplam çalışan nüfusun %60’ından fazladır. Bu bölgeyi sırasıyla Doğu Asya ve Pasifik, Latin Amerika ve Karayipler, Güney Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ve son olarak Avrupa ve Orta Asya bölgesi izlemektedir. Avrupa ve Orta Asya’da bu oran %10 civarındadır. Dünyada kendi tarımsal işlerinde çalışan nüfusun en yoğun olduğu bölge Sahra Altı Afrika bölgesi iken en az yoğunluğun olduğu bölge Avrupa ve Orta Asya bölgesidir. Cinsiyet açısından bir ayrıma gittiğimizde de benzer bir durum gözlemlenmektedir. Erkeklerden farklı olarak tüm bölgelerde toplam çalışan kadınlar içinde tarım kesiminde çalışma oranı daha yüksektir. Yine tüm bölgeler açısından bakıldığında sadece Avrupa ve Orta Asya ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’nde tarım dışı ücretli çalışanların sayısı tarım kesiminde ücretli çalışanların sayısından fazladır. 

S

2013-2017 yılları arasında gerçekleşen ölümlü iş kazalarının nedenleri nelerdir? 

2013-2017 yılları arasında ölümlü iş kazalarına bakıldığında trafik kazalarının, iş makinesi (traktör, forklift vb.) kaynaklı kazaların ilk sıralarda yer aldığı belirlenmiştir. Kalp krizleri, solunum yolu problemleri, intihar gibi nedenler 3. sırada yer alırken, düşme, ekipman kaynaklı kazalar, elektrik çarpmaları ve zehirlenme sonucu ölümle sonuçlanan kazalarda ön plana çıkmaktadır.

S

Geçmişten günümüze tarım ile ilgili bir çok problemin varlığı hangi sektörlerin doğmasına neden olmuştur?

Geçmişten günümüze tarım ile ilgili bir çok problemin birçok problemin varlığı, tarım ile ilgili, pestisit endüstrisi, gübre endüstrisi, sulama için rezervuar, kanal ve boru ağları sistemleri gibi yeni endüstrilerin doğmasına neden olmuştur. 

S

Tarımda son yüzyılda yaşanan bazı gelişme, ilerlemeler, tarımda verimin ve üretimin artmasını sağlamıştır. Bunlara hangileri örnek olarak verilebilir? 

Son yüzyılda yaşanan bazı gelişme, ilerlemeler, tarımda verimin ve üretimin artmasını sağlamıştır. Bunlar şöyle sıralanabilir: Mekanizasyon, tarımsal üretimde emeğin yerini almış, verimi arttırmış ve çok büyük toprakların seri bir şekilde işlenebilmesine olanak vermiştir; Kimyasal gelişmeler, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ekinlere zarar veren ve ürünü yok eden tarla haşerelerinin kontrol edilebilmesini sağlamıştır. Yeşil inovasyon ise Kuzey Amerika ve Asya’da ekin türlerinin genetik olarak yeni türlerinin bulunması ile verimlilik ve miktar artışını beraberinde getirmiştir.

S

Tarım sektöründe kullanılan kimyasallar İSG bağlamında ne tür sorunlara yol açabilirler?

Tarım sektöründe İSG’yi tehdit eden başka bir unsur kullanılan kimyasallardır. Özellikle verimliliği arttırmak için son yıllarda yaygın bir şekilde kullanılan pestisit ve suni gübreler tarımsal faaliyetlerde tehlike riskini arttırmaktadır. Pestisitler; akut zehirlenmelere, kanser, sakat doğumlar, sinir sistemi bozuklukları, hormonal sistem bozuklukları, diyabet gibi pek çok hastalığa neden olabilmektedir.

S

Osmanlı Döneminde tarım sektöründe dolaylı olarak iş sağlığı ve güvenliğini etkileyen yasal düzenlemeler nelerdir?

Ülkemizde tarım sektöründe dolaylı olarak iş sağlığı ve güvenliğini etkileyen ilk yasal düzenlemelere Osmanlı Dönemi’nde rastlıyoruz. İmparatorluğun başat iktisadi sektörü olan tarım çalışanlarını kapsayan ilk düzenleme Adana’da pamuk tarlalarında çalışan işçilere yöneliktir olmuştur. 1833-1840 yılları arasında Adana’yı yöneten İbrahim Paşa tarafından yapılan düzenleme ile çalışanlar açısından dönemin koşullarına göre ileri sayılabilecek haklar getirilmektedir. Ücretlerin arz ve talep doğrultusunda oluşturulacak komisyonca belirlenmesi, günlük dinlenme sürelerinin uzatılması, haftalık 5,5 gün çalışan işçiye 7 günlük ücret ödenmesi ve işçilerin yemek sorunlarına ilişkin yapılan düzenlemelerle dönemin koşullarına göre ileri sayılabilecek haklar getirilmiştir. Hukuki anlamda bir zorunluluk olmasa da bu düzenlemeler 1950’lere kadar varlığını sürdürmüştür. 

S

Tarım sektörünü de kapsayan çalışan sağlığını ve güvenliğini düzenlemeye yönelik ilk müstakil Kanun hangisidir ve ne tür düzenlemeler getirmiştir? 

Tarım sektörünü de kapsayan çalışan sağlığını ve güvenliğini düzenlemeye yönelik ilk müstakil Kanun 2012 yılında yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’dur. Kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlar kanun kapsamına alınmıştır. Kanun’a göre, kişinin bulunduğu işyerindeki çalışan sayısı ve işyeri türü kanundan yararlanmasına engel olmayacak, ayrıca Devlet, 10’dan az çalışanı olan işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri giderlerini desteklemektedir. Her çalışanın, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili uygulamalardan faydalanması öngörülürken, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önleme adına önceden risk değerlendirmesi yapılması ve çalışanların belli aralıklarla sağlık gözetiminden geçirilmesi hedeflenmektedir.

S

Ülkemiz tarafından onaylanmış tarımda iş güvenliği ve sağlığını doğrudan ilgilendiren ILO sözleşmeleri hangileridir?

Ülkemizde tarımda iş güvenliği ve sağlığını doğrudan ilgilendiren bazı ILO sözleşmeleri ile ilgili çalışmalar mevcuttur. Ülkemiz tarafından onaylanmış konuyla ilgili ILO sözleşmeleri: 11 No’lu Örgütlenme Özgürlüğü (Tarım) Sözleşmesi; 99 No’lu Asgari Ücret Tespit Mekanizması (Tarım) Sözleşmesi; 155 No’lu İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin Sözleşme; 161 No’lu Sağlık Hizmetlerine İlişkin Sözleşme; 187 No’lu İş Sağlığı ve Güvenliğini Geliştirme Çerçeve Sözleşmesi.

S

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde arazinin kullanılmasının ve dağılışının farklı özellikler göstermesinin nedenleri nelerdir?

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde arazinin kullanılması ve dağılışı farklı özellikler gösterir. Sözkonusu farklı özelliklerin belirlenmesinde eğim, yükselti, coğrafi şekiller, iklim gibi fiziki faktörlerin etkisi kuvvetle hissedilir. Nitekim eğimlerin ve yükseltinin fazla olduğu dağlık, tepelik alanlar ve platolarda tarımsal alanlar parçalar hâlindedir. Buna karşılık, kıyı ovaları, depresyon tabanları, vadi olukları ve deltalar tarımsal kullanım alanlarının devamlı olduğu sahalardır. Coğrafi şekilleri bakımından fazla engebeli olmayan Marmara, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Ege Bölgesi ovalarında tarım alanları geniş yer kaplarken, Karadeniz ve Akdeniz bölgesinde kıyıya paralel dağ sıralarının uzanması, tarım alanlarını daraltır. Buna karşılık bu yüksek dağlık sahalarda orman alanları geniş yer tutar. Engebeli yüzey şekillerinin en yoğun olduğu bölgemiz olan Doğu Anadolu’da ise çayır ve otlaklar geniş bir yayılış gösterir. 

S

Tarımsal çalışma ortamının içinde barındırdığı tehlikeler nelerdir? 

Tarımsal çalışma ortamı; havadan, araziden ateşten ve makinalardan kaynaklanan ‘fiziksel ve mekanik tehlikeleri’, pestisit, gübre ve yakıttan kaynaklanan ‘toksikolojik tehlikeleri’ ve tozlardan kaynaklanan tehlikeleri içinde barındırmaktadır. Bunlar;
1. Solunum yolları tehlikeleri
2. Dermatolojik tehlikeler
3. Toksik ve neoplastik tehlikeler
4. Kazalar ve yaralanmalar
5. Mekanik ve termal stres
6. Davranış kaynaklı tehlikelerdir.

S

Tarım sektöründe görülen  tehlikelere karşı alınabilecek maliyetsiz ve karmaşık olmayan önlem önerilerinden bazıları nelerdir?

Tarım sektöründe görülen bu tehlikelere karşı alınabilecek maliyetsiz ve karmaşık olmayan önlem önerilerinden bazıları: “Öncelikle tarım alet ve makinelerini kullanma eğitimleri yapılmalı, tarım alet ve makinelerini kullananlar tedbirli ve dikkatli olmalıdır. Tarım alet ve makinelerinin bakımı düzenli yapılmalı ve ehliyetsiz / yetkisiz kişilerce de kullanılmamalıdır. Açık kasa araçlarla (römork, pikap vb.) işçi taşınmamalı, yolcu taşımacılığına uygun servis araçları kullanılmalıdır. Bu önerilerin çoğu, mevzuatlar gereği yapılması gereken uygulamalar olup hayata geçirilmesi için denetimler yanında teşviklerin de yapılmasında yarar görülmektedir. Örneğin; meslek edindirme kursları veya iş başı eğitim kursları kapsamında bu eğitimler verilebilir ve kursa katılanlara günlük ödemeler yapılabilir. Ayrıca çalışanların ulaşımında kullanılacak servis araçları için teşvik uygulamaları geliştirilebilir. 

S

İş kazalarının nedenleri hangi başlıklar altında toplanabilir ve bunlar nelerdir?  

Genel olarak, iş kazalarının nedenlerini insani ve çevresel olarak iki başlık altında toplanabilir. İnsani nedenler: kişisel özellikler (risk alma eğiliminde olma, beklenmeyen tutumlar içerisine girme, yetenekler vd.), fizyolojik nedenler (yorgunluk, uyku düzensizliği, fiziki hastalıklar vd.), psikolojik nedenler ve diğer nedenler (iş tatminsizliği, uyumsuzluk, gerginlik, sıkıntı vb.). atminsizliği, uyumsuzluk, gerginlik, sıkıntı vb.). Kazaların %80 oranında nedeni kişisel faktörlerden kaynaklanır.
Literatürde belirtilen yaygın görüşe göre , çevresel faktörler kaza nedenlerinin yaklaşık beşte birisi olduğudur. Çevresel faktörler: Çalışanların kişisel korunma araçlarını kullanmaması, alet ve makinelerin yanlış yerleştirilmesi ve bakımsızlığı, kimyasal ve biyolojik faktörler, işçi işveren ilişkileri ve ücretlerin yetersizliği, uzun çalışma saatleri, aşırı iş yükü, ergonomik olmayan koşullardır.

S

Genel olarak tarım sektöründe kazaya yol açan tehlikeler nelerdir?

Genel olarak tarım sektöründe kazaya yol açan tehlikeler: Yol araçları kazaları, zirai makinalar, objelerin vurması, düşmeler, oksijen azalması ve ateşler; Traktörler; Matkap; Elektrik; Makinalar, büyük baş hayvanların çifte vurması ve saldırması, düşmeler; Saman balyalama; Mısır toplama; Ateş ve patlamalar şeklinde özetlenebilir.

S

Tarım sektöründeki solunum tehlikeleri nelerdir?

Tahıl tozları, hayvan kepekleri, mantar antijenleri, toz akarları (maytlar), organofosforik insektisitler; Organik tozlar; Bitkilerin bazı kısımları, endotoksinler ve mikotoksinler; İnsektisitler, arsenik, iritan tozlar, amonyak, tahıl tozları; Küşü saman ve tahıllardan bırakılan termofilik aktinomisitlerin üstündeki mantarsı sporlar; Küşü şeker kamışı; Mantar sporları: Küşüsaman; Nemli akçaağaç mantarı; Böceklenmiş tahıl; Silo (tahıl deposu) içinde küşü silaj (hayvanlar için fermente edilmiş saman); Fermente olan silaj üzerindeki nitrojen dioksit; Dekompozisyon gazları: amonyak, hidrojen sülfür, karbonmonoksit, metan, sulfür dioksit, ozon ve nitrojen oksitleri. 

S

Tarım sektöründeki dermatolojik tehlikeleri nelerdir?

Dermatolojik Tehlikeler: Amonyak, kuru gübreler, sebzeler, soğanlı bitkiler, pestisitler, deterjanlar, petrol ürünleri, solvanlar; Akarlar (maytlar: böcekten farklı olmayan, mikroskopla görülebilen mikro canlıdır.); Bazı pestisitler (dithiocarbonat, prethrin, thioate, thiuramus, parthion ve malathion); Laleler, ve lale soğanları; Creosote ve furocoumarin; Güneş ışığı ve Ultraviyole radyasyonu; Nemli ve sıcak ortamlar; Islak tütün yaprağına dokunma; Ateş, elektrik, asit ya da kaustik kimyasallar, kuru gübre, sıvılaştırılmış amonyak anhidrit; Arı, sinek, akar (mayt), örümcek, akrep, yılan sokmaları; Yırtılmış metaller. 

S

Tarım sektöründeki toksik tehlikeler nelerdir?

Toksik Tehlikeler: Çözücüler, benzen, duman, dezenfektanlar, gaz, insektisitler (organophosphate, carbomate, organochlorine); herbisitler (phenoksy-aliphatic asit, bipryidyl, triazine, arsenik, acetanilid, dinitro toluidine); fungisitler (dithiocarbamate, dicarboximide).

S

Tarım sektöründeki mekanik ve termal stres tehlikeleri nelerdir?

Mekanik ve Termal Stres Tehlikeleri: Tendon zorlaması, esneme, aşırı yüklenme; Tekrar eden hareketler, rahatsız bilek duruşu; Ellerin titremesi; Tekrar, aşırı güç kullanma, kötü vücut duruşu, tüm vücudun titremesi; Motor ve makine sesleri; Yüksek metabolizma, yüksek ısı, nem, su ve elektrolit azlığı; Düşük ısılar ve kuru giysi yokluğu.

S

Tarım sektöründe davranış kaynaklı tehlikeler nelerdir?

Davranış Kaynaklı Tehlikeler: İzolasyon, ekonomik sıkıntılar, şiddet, kuşaklar arası sorunlar, madde bağımlılığı, ensest, pestisitler, risk alma, hava, immobilite, ataerkil davranışlar; Tüberküloz, değişik yollarla bulaşan hastalıklar.

S

Bagassosis nedir?

Bagassosis, uzun süreden beri balyalanmış ve depo edilmiş olan şeker kamışından çıkan tozlardan ileri geçen bir akciğer hastalığıdır. Küşü tozlardan gelen alerjik bir hastalık da olabilir.

S

Soğuğa bağlı doku zedelenmelerinin dereceleri nelerdir?

Soğuğa bağlı doku zedelenmelerinin dereceleri:

  • Düşük Isı (Hipotermi) : Vücut ısısında düşmedir. Damarlarda büzülme, kaslar arasında eşgüdüm bozukluğu, kas güçsüzlüğü, mental yetide azalma vardır. Belirtileri : Sağ eli kullanma yetikisinde kayıp; Sağ el egemenliğinin kaybı; Reaksiyonlarda genel yavaşlama; Vücutta peltekleşme; Düşünce sığlığı; Mantıksız davranışlar; Eylemsizliğe bağlı metabolik ısıda azalma; Vücut ısısı düşmeyi sürdürürse, kalp atım hızı düşer; soluk alıp verme yüzeyelleşir. Isı düşüşünün sürmesi hâlinde, ventriküler fibrilasyon çıkar. Islaklık bütün bu süreçleri hızlandırır.
  • Soğuk Vurması (pernio, frost-nip, chillblain): Yerel, yüzeyel donmaya bağlı zedelenmedir. Deri altı kanamalara bağlı koyu mavi küçük kabarcıklar vardır. Bu kabarcıklar ya ülserleşir nekroze olur; ya da ağrılı ve yavaş bir iyileşme gösterir. Yinelemelerinden kaçınılmalıdır.
  • Siper Ayağı (Trench foot, immersion limb): Dolaşım bozulur; dokunun beslenmesi bozulur. Deride ülser ve nekroz gelişir.
  • Donma (Frostbite): Doku donar; buz kristalleri ortaya çıkar. Hücresel düzeyde parçalanma vardır. İyileşmede, donan dokunun derinliği önemli rol oynar. Eğer damarlar donmuşsa, doku ölümü (nekroz) ortaya çıkabilir. Donmada deri kızarır ve mavimsi kırmızı bir renk alır. Etkilenen bölgede yanma tarzında bir ağrı ve uyuşma olur. Donan bölge kansızlığa bağlı balmumu solukluğunu alır. İlk etkilenenler parmaklar, yanaklar, burun ve kulaktır. 
S

Kontakt dermatit nedir?

Kontakt dermatit, derinin bazı maddelerle teması sonucu oluşan bir reaksiyondur. Bu reaksiyonların %80’ i tahrişe bağlı reaksiyonlar (örneğin: bulaşık yıkama sonucu oluşan el gibi), %20’si de alerjik reaksiyonlardır. Reaksiyon temastan hemen sonra oluşmaz. Temas sonrası 1-3 gün sonra oluşan belirtiler genellikle 1 hafta veya daha sonra kaybolur. Deri kırmızı, kaşıntılı, iltihaplı ve kabarcıklı bir hâl alır. Reaksiyon genellikle temas yerinde en yoğundur; derinin diğer bölgelerinde de olabilir. 

S

Lale Parmağı nedir?

Lale Parmağı, lale toplayan yada satarken sürekli dokunan kişilerin bazılarında parmak uçlarında kaşıntı, şişme, kızarma ile birlikte görülen bir allerjik rahatsızlıktır. 

S

Silo akciğeri nedir? 

Silo akciğeri, silolarda azot gazlarının bazı çiftçilerin solunum yolu ile akciğerlerine girmesinden meydana gelen bir hastalıktır

S

Yanık dereceleri ve özellikleri nelerdir?

  • 1 derece yanıklar: Derinin sadece en üst tabakasının zedelendiği yanıklardır. Kızarıklık, gerginlik ve ağrı görülür. Örnek: güneş yanıkları;
  • 2 derece yanıklar: Derinin üst ve değişen oranlarda alt kısmının etkilendiği yanıklardır. Kızarıklık, gerginlik, ağrı ve su toplanması (bül) ile karakterizedir;
  • 3 derece yanıklar: Tüm deriyi kapsayan; derialtı dokularına, derin dokulara ve hatta kemiklere kadar ulaşan yanıklardır. Deri kuru kayış gibi olabilir veya renk değişikliği görülebilir (kömür gibi, beyaz veya kahverengi olabilir). Şiddetli yanıklarda, yüzeysel sinir uçları ve kan damarları zedeleneceğinden yanık alanda his kaybı olabilir; buna karşın çevredeki daha az yanmış olan doku aşırı ağrılı olabilir.
S

Türkiye’de ormancılık ile ilgili mevzuat nelerden oluşmaktadır?

Türkiye’de ormancılık ile ilgili mevzuat, Anayasanın ilgili hükümleri, ormancılık ile doğrudan ilişkili mevzuat (Orman Kanunu, Orman Köylülerinin Kalkındırılmasının Desteklenmesi Hakkında Kanun, Ağaçlandırma Millî Seferberlik Yasası, MillîParklar Yasası, Kara Avcılığı Yasası, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü Kuruluş Kanunları, bunların uygulanması amacıyla hazırlanmış yönetmelikler, genelgeler, vb.) ile ilgili diğer mevzuattan (Çevre Yasası, Mera Yasası, Özel Çevre Koruma Alanları Yasası, Turizmi Teşvik Yasası, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası, Arazi Kadastro Yasası, bunların uygulanması ile ilgili yönetmelik ve genelgeler) oluşmaktadır. Bunların yanında, ülkemizin taraf olduğu ormancılık ile ilgili uluslararası sözleşmeler de yasa statüsüne sahip olup ormancılık mevzuatı içinde kabul edilmek ve dikkate alınmak durumundadır.

S

Odun üretimi işlerinde yüksek yaralanma ve ölüm olayları hangi faktörlerden dolayı meydana gelmektedir? 

Odun üretimi işlerinin ağır ve tehlikeli olması, dolayısıyla yüksek yaralanma ve ölüm olaylarının görülmesi yapılan ön tehlike analizinden de anlaşıldığı üzere büyük oranda;
a. Çalışma alanının eğimli, arazinin yoğun orman örtüsüne sahip ve her türlü hava şartlarına açık olması

b. Temel ve ileri kesim teknikleri ile ilgili bilgi eksikliği
c. Çalışanların kişisel koruyucu donanım kullanımının düşüklüğü ve bu konuda yeterli bilince sahip olmaması,
d. Sektördeki İSG ile ilgili risklere karşı yeterli bilgi ve farkındalığın bulunmaması 

e. Ekipman ve araçların yetersizliği
f. Kötü organizasyon ve planlama
g. Çalışanların sık sık değişmesi (iş gücü devri) ve mesleki yeterliliği olmayan mevsimlik veya geçici çalışanların sahada görev yapması gibi faktörlerden kaynaklandığı tespit edilmiştir.

S

Ormancılık sektöründeki fiziksel risk etmenleri nelerdir? 

Fiziksel Risk Etmenleri; İklim Koşullarından Kaynaklı Risk Faktörleri: Aşırı sıcak ve soğuk havada çalışmanın vücut üzerinde yarattığı çeşitli olumsuz etkiler, Hava koşullara bağlı mahsur kalma sonucu yaralanma ve ölümler.

S

Ormancılık sektöründeki gürültü ve titreşimden kaynaklı etmenleri nelerdir? 

Gürültü ve Titreşimden Kaynaklı Risk Faktörleri: Duyu bozuklukları, beyaz parmak hastalığı (Raynoud) kol kaslarında güç kaybı, eklem zedelenmeleri, dolaşım bozuklukları. Tozlar: Tozlara yoğun bir biçimde sunuk kalma sonucu oluşan çeşitli üst solunum ve akciğer rahatsızlıkları. Ağır Yük Kaldırmadan Kaynaklı Riskler: Kas zedelenmeleri, sırt ve omuz ağrıları.

S

Ormancılık sektöründeki kimyasal risk etmenleri nelerdir?

Kimyasal Risk Etmenleri; Taşınabilir makinaların yakıt ve yağları: Benzen, toluen, hidrokarbon gibi kimyasallara sunuk kalma sonucu çeşitli zehirlenmeler, cilt sorunları, aşırı sinirlilik, yangın riski. Böcek ve çeşitli zararlılar ile mücadele ilaçları: Özellikle bu maddeleri kullanan kadınlar ve çevrede bulunan çocuklar için zehirlenme riskleri.

S

Ormancılık sektöründeki biyolojik risk etmenleri nelerdir?

Biyolojik Risk Etmenleri; Hayvan ve bitkilerden geçen çeşitli enfeksiyon ve hastalıklar, zehirli böcek ve arı sokmaları, hayvan saldırılarına maruz kalma, çeşitli bitki ve polenlerden kaynaklı alerjiler.

S

Ormancılık sektöründeki psikososyal risk etmenleri nelerdir?

Psikososyal Risk Etmenleri; Düşük statülü ve güvencesiz iş ortamından ve sosyal ortamdan izole olmuş kamplarda çalışma ve monotonluktan kaynaklı stres ve strese bağlı rahatsızlıklar. Kamplarda kötü barınma koşulları altında sağlıksız yaşama, yetersiz beslenme ve temiz su olmamasından kaynaklı çeşitli sağlık sorunlarıdır.

S

Odun üretim sahasındaki belli başlı tehlikeler nelerdir?

Odun üretim sahasındaki belli başlı tehlikeler: Motorlu testerenin hızla dönen keskin zinciri; Motorlu testerenin geri tepmesi; Zincir kopması; Gürültü; Titreşim; Takılı kalmış ağaçlar; Düşen dallar şeklinde ifade edilebilir.

S

Odun üretim sahasındaki belli başlı riskler nelerdir?

1. Çalışanlar ellerini, parmaklarını, bacaklarını ya da ayaklarını kesebilir.
2. Geri tepme şiddetli kesiklere veya dolaylı yaralanmalara, örneğin yere düşme ve keskin bir objeyle yaralanmaya, neden olur.
3. Zincir kopması, sağ eli yaralar veya vücudun çeşitli kısımlarına zarar verir, öldürücü yaralanmalara neden olabilir.
4. Gürültü nedeniyle işitme kayıpları oluşur.
5. Titreşim nedeniyle beyaz parmak hastalığı ortaya çıkar.
6. Devrilen ağaçlar, düşen dallar veya yuvarlanan tomruklar ezilme ve kırıklara hatta ölümle sonuçlanan kazalara yol açabilir.

S

Devirme yönü için dikkate alınması gereken hususlar nelerdir?

Devirme yönü için dikkate alınması gereken hususlar; Ağacın yetişme şekli (eğri, düz), Diğer ağaçlara takılma durumu, Dalların özelliği, Kar yükü ve rüzgâr durumu, Gövde içindeki çürüklük İkiz dallar bulunması, Bölmeden çıkarma yönü ve metodu, Devirme yönündeki gençlik, Kayalık ve uçurum gibi durumlar şeklinde sıralanabilir. 

S

TS 1214’e göre Kesim işlerinde uyulması gerekilen önemli kurallar nelerdir? 

1. Kesim sahasına 50-100 m uzaklıkta bulunan yolların giriş ve çıkışına görülebilecek şekilde “kesim alanıdır” ikaz levhası konulmalıdır.

2. Yamaçlardaki kesim sahalarının altında bulunan orman yolunda bir tehlike varsa yol kapatılmalı.

3. Mümkün değilse tehlikenin başladığı ve sona erdiği yerlerde birer işçi ikaz amacıyla bekletilmelidir.
4. Kesim ana yol, demir yolu, yerleşim yerleri gibi birimleri tehlikeli bir duruma sokuyorsa; Diğer kamu ve güvenlik kurumları ile görüşülerek gerekli önlemler alınmalıdır.
5. Kesim sırasında doğal tehlike kaynakları hafife alınmamalı ve gerekli ikazlar (ayak basılan yerin güvenli olması, dal düşmesi, tomruk yuvarlanması, gövdelerdeki eğilmelerden dolayı ağaçlarda basınç ve çekme bölgelerinin değişmesi) yapılmalıdır.
6. Kuvvetli rüzgâr ve şiddetli don olaylarında işe devam edilip edilemeyeceğine yönetici karar verir.
7. (-10 oC) ve daha soğuk havalarda kesim yapılmamalıdır.
8. Birbirlerine tutunmuş ve donmuş dal ve gövdeler, hava sıcaklığı değişimleri ile birden kurtularak tehlike oluşturabilir.
9. Görüş mesafesinin iki ağaç boyundan kısa olduğu sisli ve karanlık zamanlarda kesim yapılmamalıdır. Ülkemizde ağaç kesme işleri “Ağaç Kesme ve Boylama Operatörü (Seviye 3)” adında bir meslek grubu özelliği almıştır. Bu mesleğin, ulusal meslek standardı 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Kanunu ile anılan Kanun uyarınca çıkartılan “Ulusal Meslek Standartlarının Hazırlanması Hakkında Yönetmelik” ve ‘Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Sektör Komitelerinin Kuruluş, Görev, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine göre MYK’nın görevlendirdiği Ankara Sanayi Odası tarafından hazırlanmıştır.”

S

Ağaç Kesme ve Boylama Operatörü mesleki çalışanların kullandıkları araç, gereç ve ekipmanlar nelerdir?

1. Anahtar takımı
2. Balta
3. Çektirme
4. Çevirme çengeli
5. Çift kollu testere
6. Gövde presi
7. Halat
8. İlkyardım kiti
9. Kabuk soyma makine ve aletleri
10. Kama
11. Kazma-Kürek
12. Kişisel koruyucu donanım (iş elbisesi, iş ayakkabısı, eldiven, baret, gaz maskesi, toz maskesi, koruyucu gözlük, kulaklık vb.)
13. Levye
14. Makine yağı
15. Manila (manivela)
16. Manivela demiri
17. Mazot ve benzin
18. Motorlu zincir testere
19. Ölçme ve markalama aletleri (kalem, ahşap
ve şerit metre, vb.)
20. Pastran kolları
21. Sapin
22. Tahra
23. Telsiz-telefon
24. Trifor
25. Uyarı işaret ve levhaları
26. Yağmurluk
27. Yangın söndürücü
28. Zincir

S

Ağaç Kesme ve Boylama Operatörü mesleki çalışanlarında olması gereken bilgi ve beceriler nelerdir?

1. Acil durum bilgisi
2. Ağaç yapısal özellikleri bilgisi
3. Çevre koruma standartları bilgisi
4. Ekip içinde çalışma yeteneği
5. El aletlerini kullanma bilgi ve becerisi
6. El-göz koordinasyon yeteneği
7. İlk yardım bilgisi
8. İş sağlığı ve güvenliği bilgisi
9. İşaret bilgisi
10. İşyeri çalışma prosedürleri bilgisi
11. Kalite kontrol prensipleri bilgisi
12. Kesme ve boylama süreci ile ilgili alan bilgi
ve becerisi
13. Kesme ve boylama sürecinde kullanılan makine ve aletleri kullanma bilgi ve becerisi
14. Kesme ve boylamada kullanılan kesici aletlerin bakımını yapabilme bilgisi
15. Kullanılan kesici aletlerin bakımını yapabilme bilgisi
16. Mesleğe ilişkin yasal düzenlemeler bilgisi
17. Mesleki terim bilgisi
18. Motorlu zincir testerenin basit arızalarını giderebilme, zinciri motora söküp takabilme bilgisi
19. Orman ürünleri standartları bilgisi
20. Öğrenme ve öğrendiğini aktarabilme yeteneği
21. Standart ölçüler bilgisi
22. Temel matematik bilgisi
23. Yangına müdahale teknikleri ve yangın söndürücüleri kullanma bilgisi
24. Yazılı ve sözlü iletişim yeteneği
25. Zamanı iyi kullanma becerisi .

S

Dünyada hayvancılık sektörünün genel görünümü nasıldır?

Hayvancılık bugün, gelişmiş ülkelerde bir endüstri hâline gelmiş, ekonominin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu durum, tarımın ve dolayısıyla hayvancılığın ulusal düzeyde geliştirilmesi gereken stratejik bir sektör olduğunu ortaya koymaktadır. Başta et, süt ve yumurta gibi gıda maddeleri olmak üzere insanların önemli ihtiyaçlarını karşılayan hayvancılık, tarımın önemli alt
sektörlerinden biridir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre 2016 yılında tarım sektörü dünya gayri safi hâsılasının % 3,2’sini oluşturmakta, hayvancılık sektörü ise tarımsal gayri safi hâsılanın %37’sini oluşturmaktadır. Bu oran AB ülkelerinde %55, ABD’de %46 iken gelişmekte olan ülkelerde %24’ler civarında kalmıştır. 

S

Türkiye'de hangi koyun ırkları bulunkatadır?

Ülkemizde Akkaraman, Morkaraman, Dağlıç, Kıvırcık, Sakız, Merinos, Karayaka, Karagül, İvesi, Hemşin, Tuj, Malya, Türktahirova, Herik, Acıpayam, Bafra, Sönmez ve Polatlı koyun ırkları bulunmaktadır. 

S

Hayvancılık sektöründe yaşanan sorunlar nelerdir?

Türkiye’de hayvancılıkta yaşanan sorunlar şu şekilde sıralanabilir:
1. Düşük verimli yerli ırklar: Mevcut sığır sayısının yüzde 36’sı ve koyun sayısının yüzde 97’si düşük verimli yerli ırklardan oluşmaktadır. Hayvancılığın ıslahına gerekli önem verilmediğinden dolayı verimlilik oldukça düşüktür.
2. İşletme büyüklüklerinin küçük olması: Optimum işletme büyüklüğü tespit edilerek üretim yapılmalıdır. Küçük işletmelerde maliyet dezavantajı işletmeler için büyük bir problemdir.
3. Uygun teknoloji ve yeterli hijyene sahip olmayan işletmeler: Gelişen dünyanın gereksinimlerine cevap vermeyen emek-yoğun ve sağlıksız üretim yapan işletmeler kaliteli üretimden uzaklaşmakta ve yok olmaya mahkum olmaktadırlar.
4. Yem fiyatları ile ürün fiyatları arasındaki dengesizlik: Yem fiyatlarının pahalılığı yüzünden üretim yapamaz hâle gelen hayvancılık işletmelerinde, ürün fiyatlarına paralel yem fiyatı uygulamasının yapılmasının hiç şüphesiz maliyetlerini düşürerek daha ucuza üretim yapmalarına imkan sağlayacaktır.
5. Hayvan hastalıkları ile mücadelenin yetersiz oluşu: Yeterli derecede bilinçli olmayan kişilerce yönetilen ve kırsal kesimde geleneksel yöntemlerle üretim yapmaya çalışan işletmelerin varlığı hayvan hastalıklarının bertaraf edilmesinde sıkıntılara yol açmaktadır.
6. Pazarlama zincirinin uzunluğu ve örgütlenmenin yetersiz oluşu: Örgütlenmenin oldukça zayıf olduğu bu sektörde pazarlama zincirinin de uzunluğunu göz önüne aldığınızda üreticilerin yaşadığı sıkıntıların hiç de hafife alınmayacak, oldukça büyük sorunlar olduğu görülmektedir. Üretici Birlikleri ticari faaliyetler yapmak yerine hayvancılığın önündeki sorunları giderecek çözümlere odaklanmalıdır. Üretici birlikleri çiftçinin eğitilmesi, AR-GE faaliyetlerinin yapılması, ihracata yönelik çeşitlerin geliştirilmesi, kalitenin geliştirilmesi, piyasa araştırmaları promosyon gibi faaliyetlere yönelmelidir.

S

Hayvancılık sektöründeki tehlike kaynakları nelerdir?

  • Makineleşme ve gürültü
  • Tehlikeli kimyasallar
  • Alerjenler
  • Gazlar
S

Hayvancılık sektöründeki makineleşme ve gürültü kaynaklı tehlikeler nelerdir? 

Makineleşme ve Gürültü: Makineleşmenin artması, ortama yayılan gürültünün de artmasına sebep olur. Mandıracılık işinde, zararlı olarak kabul edilebilecek ses düzeyleri sıklıkla görülmektedir. Ahırlar ve ambarların dışında yer alan mekanlarda, traktörler ve zincirli testereler gürültünün ana kaynaklarıdır. Genellikle bu kaynakların yarattığı ses düzeyleri, en az 90-100 dB (A) arasında yer almaktadır. Ahırların içerisinde, samandan yapılmış hayvan yataklarını budayan aletler, yük taşıyan greyderler ve süt sağan vakumlu pompalar gürültü yaratmaktadır. Ses basıncı seviyeleri, kulaklara zarar verebilecek düzeylere çıkmaktadır. Mandıralarda çalışan işçilerin önemli bir bölümünde, sunuk kalınan ses frekansları yükseldikçe, duyma kayıpları artmaktadır.

S

Hayvancılık sektöründeki kazaların önemli bir bölümünün kaynağı nedir?

Hayvancılık sektöründe görülen iş kazalarının çok önemli bir bölümü beslenen hayvanlarla kurulan birebir fiziksel temastan kaynaklanmaktadır. Hayvanların çifte atması, itmesi, hırçınlaşarak saldırması ve ısırması yaralanmalara neden olmaktadır. ABD’de TISF’nin (National Traumatic Injury Surveillance of Farmers) yaptığı belirlemeye göre hayvancılık da içinde olmak üzere bütün tarımsal sektörlerde, yaralanmaların önemli bir kısmı hayvanlarla fiziksel temastan kaynaklanmakta ve sadece sığır ve koyunların neden olduğu olaylar bütün içinde %18’i teşkil etmektedir. 

S

Hayvan yetiştiriciliğinde görülen cilt hastalıklar nelerdir?

Cilt hastalıkları; kontakt dermatit, güneş kaynaklı, enfeksiyon kaynaklı ya da böcek kaynaklı olmak üzere sınıflandırılabilir. 

S

Zoonal hastalık nedir?

İnsanlar ve hayvanların birbirine bulaştırabildikleri ve her iki gruba dahil bireylerde ortak olarak şekillenen hastalıklar diye tanımlanabilir. Sığır, koyun, tavuk, kuş vb. kanatlı hayvanlar, kedi, köpek, maymun, fare vb. yabani memeliler ve tavşanlar gibi pek çok hayvan türüne ait zoonoz hastalıklar insanlara bulaşarak ciddi sorunlara neden olabilir.

S

Zoonoz hastalıklarına yönelik ne tür önlemler alınmalıdır?

Zoonoz hastalıkların tamamına yakını son derece tehlikeli, ciddi sağlık sorunları oluşturan hastalıklardır. Bu nedenle bazı önlemlerin alınması gerekmektedir. Hayvanların aşılanması, insanların aşılanması, çalışma ortamında sağlık önlemleri alınması, yiyeceklerin sağlıklı şekillerde kullanılması hastalıklara yakalanma riskini azaltacaktır. Doğru antibiyotiklerin kullanılarak dirençli bakterilerin gelişiminin engellenmesi bu hastalıkların önlenmesinde çok önemlidir. Bu hastalıkların nasıl bulaştıkları konusunda kavramsal bir çerçeve yaratılarak kişilerin bilgilendirilmesi de gerekmektedir. Kişisel koruyucu donanımların kullanılması bu sektörde çalışanların sağlık ve güvenliği için son derece önemlidir. Kapalı alanlarda yerel cebri çekişli havalandırma sistemlerin kurulması ve düzenli temizlik yapılması maruz kalınan toz miktarını önemli ölçüde azaltacaktır. Solunum koruyucu donanımlar kullanılarak ortamda bulunan tehlikeli gazlar ve tozlarla temas engellenebilir. Ortamdaki tozu süzmek için uygun toz maskeleri kullanılmalıdır. Diğer tehlikeli ve öldürücü olan gazlara karşı korunmak için ise sadece tozları süzen maskeler yeterli olamaz. Bunun için havayı süzebilecek solunum maskeleri ve aygıtları gerekmektedir.