SAYISAL FOTOĞRAFA GİRİŞ - Deneme Sınavı - 12

Sayısal fotoğraf görüntüsü bire bir aynı nitelikte sınırsız sayıda birçok malzeme üzerine hatta fotoğraf filmi üzerine çoğaltılabilir. Veri depolama ortamı zarar görmediği sürece aynı nitelikte saklanabilir.

Fotoğrafın hukukla ilişkisi her şeyden önce belge niteliğinden kaynaklanmaktadır. Fotoğraf, bilgiyi görsel olarak kaydedip belgeleyebildiği için kimi zaman kanıt olarak hukuki anlam taşıyabilmektedir.

Fotoğrafta en az ve en çok ışık alan alanların nasıl görüneceğini belirleyen

“dinamik aralık” sayısal teknoloji ile kontrol edilebilmektedir. Dinamik aralık

HDR (High Dynamic Range) tekniği kullanılarak daha da yükseltilebilmektedir.

Çarpan faktörü, 35mm. film formatı için üretilmiş objektiflerin ürettiği görüntü alanından ilgili formatın kayıt alanı olan 24x36mm.’den daha küçükbir alana kayıt yapılabilmesinden kaynaklanır.

Uzun pozlamalarda sayısal algılayıcılar ısındığı için arızalanabilmekte hatta

yanabilmektedir. Fotoğraf filmi ise istendiği kadar süre pozlanabilir.

Megapiksel ve ISO arttıkça sayısal fotoğrafın görüntü kalitesi filmden daha yüksek olur. Örneğin 50 ISO filmin görüntü kalitesi 4 megapiksel ve 50 ISO sayısal fotoğraftan iyi olabilirken, 3200 ISO filmin görüntü kalitesi 24 megapiksel ve 3200 ISO sayısal fotoğraf kadar iyi olamamaktadır.

JPEG az yer tutan, bu yüzden internet trafiğinde de avantajlı  ancak sıkıştırılmış bir formattır.  Bu sıkıştırmanın bedelinin görüntü kalitesi kaybı olduğunu tahmin etmek güç değildir.

RAW formatı henüz bitmemiş olduğu için çekim sonrasında birçok değişikliği fotoğrafın görüntü kalitesini kayba uğratmadan yapmaya izin verir. Örneğin RAW formatında çekilmiş bir fotoğrafın poz değeri ±2EV değiştirilebilir ya da beyaz ayarı hiçbir kısıtlama olmadan istendiği gibi değiştirilebilir.

Pozlama denildiğinde ışığa  duyarlı  yüzeyin ışıktan etkilenmesi anlaşılır. Bunu sağlayan da diyafram ve örtücü sistemleridir. Diyafram ışık miktar açısından, örtücü ise süre açısından kontrol eder.

Diyafram açıklığı sadece algılayıcı üzerine düşecek ışık miktarını ayarlamakla kalmaz aynı zamanda alan derinliğinin de belirleyici faktörüdür. Kısık diyafram, yani yüksek f-stop değerleri net alan derinliğini artırır.

400 ISO 200’e göre ışığa bir durak daha duyarlıdır. Bu yüzden örtücü hızını sabit tutup diyafram açıklığını bir durak daha az ışık geçirecek şekilde f/8 yapabiliriz.

Her bir örtücü değeri kendinden bir küçük örtücü değerinden iki kat fazla ışık geçirir. Örneğin, 1/30 ve 1/60 iki örtücü değerini ele alırsak, 1/30 değeri daha uzun süre açık kalır. 1/60 ise, daha kısa süre açık kalır. Bu durumda 1/30 değeri 1/60'a göre iki misli ışık geçirir.

Bir algılayıcının ışığa ne kadar duyarlı olacağını belirleyen değer ISO değeridir. ISO değeri yükseltildikçe algılayıcının ışığa olan duyarlılığı artar, ancak bu beraberinde fotoğraftaki gürültünün artmasını ortaya çıkarır.

Bir algılayıcının ışığa ne kadar duyarlı olacağını belirleyen değer ISO değeridir. ISO değeri yükseltildikçe algılayıcının ışığa olan duyarlılığı artar, ancak bu beraberinde fotoğraftaki gürültünün artmasını ortaya çıkarır.

Diyafram açıklığı, örtücü hızı ve ISO. Doğru pozlama için gereken değerlerdir.

Tam çerçeve(full frame) olarak adlandırılan,  35mm film ile aynı büyüklükte olan algılayıcıların boyutu 24x36mm’dir ve bunların odak çarpanı 1’dir. Algılayıcı boyutu küçüldükçe odak çarpanı büyür.

“Sayısal Tek Objektifli Refleks” anlamına gelen DSLR  fotoğraf makinelerini kullanan kişi, bakaca gözünü dayadığında bir ayna ve prizma sistemi aracılığıyla objektifin içinden konuyu görür. Refleks sistem olarak adlandırılan bu teknik düzeneğin belirleyici bir özelliği, bakaç yoluyla objektif içinden konuyu görmesidir.

Sayısal arkalıklar  film kullanan orta ve büyük formatlı   makinelerde  filmi taşıyan magazinin yerini almak üzere tasarlanmış sayısal algılayıcılardır. Filmli fotoğraf makineleri ile sayısal fotoğraf çekilebilmesine olanak verirler.

Algılayıcılar geleneksel makinelerdeki filmin yerini almıştır ve sayısal fotoğrafın en önemli ve belirleyici bileşenidir. Algılayıcı en genel tanımıyla üzerine düşen ışığı elektriksel sinyallere dönüştüren elektronik bir elemandır.

Sayısal fotoğraf makinelerinde algılayıcıların ürettiği elektrik sinyallerini sayısal verilere dönüştürülmesi, analog-sayısal çevirici tarafından gerçekleştirilir.