SAYISAL FOTOĞRAF BASKI TEKNİKLERİ

Sayısal makinelerin görüntüleme ya da çekim
işlemi kabaca dört aşamada gerçekleşen bir süreçtir.
Bu sürecin ilk aşamasında görüntünün ışık etkisi
ile odaklanıp algılayıcı yüzeye iletilmesi yer almaktadır.

Üçüncü
aşama elektrik sinyallerinin işlemden geçirilmesi ve
sayısal veriye dönüştürülmesi ile gerçekleşir.

D-SLR “Digital Single Lens Reflex” biçiminde tanımlanan gruptaki makineler Türkçede “Tek
Objektifli Sayısal Yansıtmalı Makine” olarak bilinmektedir.

Stanford Üniversitesinden bir grup araştırmacının geliştirdiği bu
deneysel çalışmada hem gerçek zamanlı (real time)
HDR hem de çekim sonrası netleme yapabilme olanağı sağlayan ve “açık kaynak kamera platformu”
olarak tanımlanan bu araç, Linux işletim sistemi ile
kullanılmak üzere tasarlanmıştır.

Yarık tarama fotoğraf tekniği, içine yarık kesilmiş olan
hareketli bir sürgünün fotoğraf makinesi ile fotoğraflanacak konu arasına yerleştirildiği fotografik ve
sinematografik bir işlem olarak tanımlanabilir.

Mikro 4/3 sistemler, standart basit sayısal fotoğraf makinelerinin objektif değiştirme özelliği
olmamasından kaynaklanan soruna bir tür çözüm
olarak üretilmişlerdir.

Günümüzde profesyonel ya da yarı profesyonel DSLR
makinelerin özelliklerini de bünyesinde barındıran
bazı aynasız (Mirrorless) fotoğraf makineleri hem
güçlü donanım ve yazılım olanakları, hem kolay
taşınabilir olmaları hem de tam çerçeve algılayıcı ve çok zengin objektif seçenekleri nedeniyle profesyonellerin de kullanmayı tercih ettiği sayısal görüntüleme araçları hâline gelmiştir.

Gimbal: Kelime anlamı ‘dengeleme halkası’ ya da ‘Yalpa’ anlamına gelir. Gimbal
adı verilen ürünler ise üzerinde motor
bulunan ve titreşimi engelleme ya da yok
etmeyi hedefleyen cihazlardır.

1.5 odak çarpanı olan bir algılayıcı
için üretilen 10x18 mm odak uzaklıklı bir objektifin, odak çarpanı etkisi ile yaklaşık 15x27 mm bir
zoom objektif olarak işlev göreceğini söyleyebiliriz.

Film kullanımı
döneminde de üretilen panoramik makineler 360
derece dönüş yaparak görüntüyü filme kaydeden
bir sistem ile çalışmaktadır.

Sayısal makinelerin görüntüleme ya da çekim işlemi kabaca dört aşamada gerçekleşen bir süreçtir. Bu sürecin ilk aşamasında görüntünün ışık etkisi ile odaklanıp algılayıcı yüzeye iletilmesi yer almaktadır. İkinci aşama algılayıcının gelen bilgileri algılayıp elektrik sinyaline dönüştürmesidir. Üçüncü aşama elektrik sinyallerinin işlemden geçirilmesi ve sayısal veriye dönüştürülmesi ile gerçekleşir. Dördüncü ve son aşama ise sayısal veriye dönüştürülerek fotoğraf diye tanımlayabileceğimiz dosyanın hafıza kartına aktarılması ve kaydedilmesi olarak tanımlanabilir.

Gimbal: Kelime anlamı ‘dengeleme halkası’ ya da ‘Yalpa’ anlamına gelir. Gimbal adı verilen ürünler ise üzerinde motor bulunan ve titreşimi engelleme ya da yok etmeyi hedefleyen cihazlardır. Doğru cevap: C şıkkıdır.

Türk fotoğrafında ilk panoramik görüntüler, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, gezgin fotoğrafçılar ve daha sonra saraya bağlı çalışan bazı fotoğrafçılar tarafından gerçekleştirilmiştir. 1860-90 arasındaki bu süreçte İstanbul Boğazı görüntüleri ağırlıktadır.

Yüksek Gürültü: Film görüntülerinde “grenlilik” ya da “kumluluk” olarak tanımlanan görüntü yapısal özelliği, sayısal teknolojide gürültü olarak karşılık bulmaktadır.

4K Formatı (UHD): 4K formatının Full HD’den dört kat fazla çözünürlük sunduğu belirtilmektedir. 3840 x 2160 piksel çözünürlük sayesinde etkileyici ve doygun renkler ve kontrast elde edilebilmektedir.

Sayısal fotoğraf makinelerinin en önemli ayırt edici özelliği, “Sensör” olarak da bilinen algılayıcılardır. Geleneksel makinelerde kullanılan filme olan gereksinimi ortadan kaldıran algılayıcılar, sayısal film olarak da adlandırılmakta ve tanımlanmaktadır; bir başka deyişle, sayısal fotoğraf makinelerinin film yüzeyleri olarak da tanımlanmaktadırlar.

Bu tarayıcılar, tarama sırasında üzerine yerleştirilen fotoğraf, görüntü ya da yazılı dokümanı aktarmaya yarayan şeffaf akrilik silindir nedeniyle “Tamburlu tarayıcı” olarak adlandırılır. İşlem sırasında görüntüler ya da taranacak doküman, silindir üzerine yerleştirilir.

Rangefinder: Yapısında ayna yer almadığı için refleks sisteme sahip olmayan fotoğraf makinesi türüdür.

APS-C sistemi ile tanımlanan modeller, profesyonel modellerin sahip olduğundan daha küçük bir algılayıcı ile üretilmektedirler. Profesyonel modellerde yer alan 24X36 mm algılayıcılar yerine, 15.6 x 23.5 mm, 14,8 x 22.2 mm gibi ölçülerle üretilmektedirler.

Standart çözünürlük (SD): SD formatı 720 x 576 pikseldir.