aofsorular.com
SAĞ108U

Bağımlılıklar

5. Ünite 28 Soru
S

Bağımlılık nasıl tanımlanabilir?

Bağımlılık kişinin bir maddeye, kişiye, varlığa ya da bir etkinliğe yönelik duyduğu ve karşı koyamadığı bir istektir. Belirgin bir etki elde etmek için alınması sürecinde ortaya çıkan bedensel, ruhsal ya da sosyal sorunlara rağmen, bağımlı olduğu ‘şey’e yönelik eylemin devam etmesi, bırakma isteğine rağmen bırakılamaması, aynı etkiyi elde edebilmek için alınan madde miktarının giderek artırılması ve maddeyi alma isteğinin durdurulamaması durumudur.

S

İnsanlar bağımlı olduklarının farkına hemen varırlar mı?

Hayır. Bağımlılık hem beyni hem de davranışı etkileyen bir durumdur. Bağımlılık yavaş yavaş gelişir; kişi çoğu zaman bağımlılığın olumsuz sonuçlarıyla
karşılaşana kadar bağımlı olduğunun farkında olmaz. 

S

Madde kullanan kişilerin genel ortak özellikleri nelerdir?

Madde kullanan kişilerin toplumdan dışlanmış ya da toplumla sorunu olan kişiler oldukları, aileleri ile aralarında problemlerin bulunduğu, kişisel sorunlarıyla başa çıkamadıkları, güvensiz ve güç anlaşılır oldukları tespit edilmiştir.

S

Bağımlılığın bileşenleri nelerdir?

Tolerans: Sürekli olarak aynı miktarda kullanılan maddenin kişi üstünde yarattığı etkinin azalmasına “tolerans” denir.

Yoksunluk: Yoksunluk genellikle maddenin çok fazla ve uzun süreli kullanımından sonra azaltılmasına ya da sonlandırılmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir sendromdur.

Aşerme (Craving): Alkol ve madde bağımlılığına eşlik eden ‘madde kullanmak için güçlü öznel dürtü’ olarak tanımlanabilir. 

S

Bağımlılığın evreleri nelerdir?

Bireylerde bağımlılık davranışı çeşitli evrelerden
oluşur. Bunlar:
1. Hazırlık evresi: Kişinin herhangi bir madde kullanımına dair düşüncelerinin geliştiği dönemdir.
2. İlk madde kullanımı: Çeşitli sebeplerden dolayı kişinin maddeyi ilk kullandığı dönemdir. Bu evrede korku ve merak ön plandadır.
3. Madde kullanmayı sürdürme: Bağımlı olmayacağı düşüncesi ile kişinin madde kullanımına devam etme sürecidir. Bu dönemde
kişinin merak unsuru ortadan kalkmıştır.
4. İlerleme evresi: Kişi artık daha sık ve yoğun bir şekilde madde kullanmaya başlamıştır. Madde arayışlarının, doz artışlarının ve
madde kullanımı nedeniyle psikososyal sorunlar yaşanmasının başladığı dönemdir.
5. Bırakma evresi: Kişinin maddeden kurtulma isteğinin madde kullanımının önüne geçtiği dönemdir.
6. Tekrar madde kullanmayı düşünme (prolapse): Kişinin maddeye karşı olumsuz ve katı tutumunun değiştiği, madde kullanımı
ile ilgili olumlu düşüncelerin tekrar başladığı dönemdir.
7. Tekrar madde kullanımı (lapse): İlk madde kullanımına başladığı gibi “bir kereden bir şey olmaz” düşüncesi ile madde kullanımın tekrar başladığı dönemdir.
8. Tekrar başlama (relapse): Madde kullanımın tekrar yoğun bir şekilde başladığı dönemdir

S

Bağımlılık yapıcı maddeler nelerdir?

• Sigara (tütün)
• Alkol
• Opiyatlar: morfin, eroin, kodein, metadon, meperidin
• Uyarıcılar: amfetamin, kokain, ekstazi, kafein
• Merkezi sinir sistemini baskılayanlar: barbitüratlar, meprobomat, benzodiazepin (diazem), alkol, akineton
• Halüsinojenler: LSD (Liserjik Asid Dietilamid), meskalin, Psilocybin, DMT (dimetiltriptamin), DET (dietiltriptalmin),
DOM (dimetoksimetil amfetamin), MDA (metilendioksi amfetamin)
• Uçucu maddeler (Volatile hyrocarbons): tiner, benzen, gazolin, glue (Bali gibi yapıştırıcılar)
• Esrar ve benzerleri
• Fensiklidin (PCP)

S

Alkol bağımlılığına yol açan nedenler nelerdir?

Alkol bağımlılığı için tek neden aramak yerine çok etkenli bir bozukluk olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Bu nedenleri kabaca biyolojik, psikolojik ve sosyal nedenler olarak üç ana başlık altında incelemek mümkündür.
Biyolojik Nedenler: Kalıtım, enzim konfigürasyonu, ırk farklılıkları gibi genetik özelliklerin yanı sıra kullanılan maddenin etki süresi ve şiddeti de bu bölümde yer almaktadır.
Psikolojik Nedenler: ABS için özgül bir ruhsal neden ya da doğrudan bir psikolojik neden yoktur. Depresyon ve anksiyete en çok görülen ruhsal belirtilerdir.
Sosyal Nedenler: Aile ve akran ilişkileri, alkol kullanımına karşı toplumsal tutum, kişinin içkiye ulaşabilmesi ve temin edebilmesi sosyal nedenler arasında yer almakla birlikte bu durum toplumdan topluma değişebilmektedir.

S

Alkol bağımlılığının tanısında hangi araçlar kullanılır?

Tanı koymada bazı ölçme ve değerlendirme araçlarından da yararlanılmaktadır. Bunlardan en sık olarak kullanılan ölçme ve değerlendirme aracı “KESİ (CAGE)” dir. Kesi dört maddelik, kolay ve hızlı uygulanan bir testtir. Maddelerden herhangi
birine verilen “evet” yanıtı alkol kullanımını daha ayrıntılı araştırmak için bir işaret sunmaktadır.
Kesmek: Alkolü Kesmeniz ya da azaltmanız gerektiğini düşündünüz mü?
Eleştiri: Çevrenizdeki insanlar alkol kullanımından dolayı sizi eleştirdiler mi?
Suçluluk: İçmekten dolayı kendinizi kötü ya da suçlu hissettiniz mi?
İlk iş: Sabah uyandığınızda kendinize gelmek ya da akşamdan kalma belirtilerini yok etmek için hiç ilk iş olarak alkol aldınız mı?

Alkol Bağımlılığını değerlendirmek için kullanılan diğer ölçme araçları;
• Alkol Kullanım Bozuklukları Tanıma Testi (AUDIT): İçme alışkanlığı, alkol tüketimi ve alkole ilişkin sorunları saptayan 10 maddelik bir ölçektir.
• Michigan Alkolizm Tarama Testi (MAST): Alkol kullanım sorunu olup olmadığını ölçen ve 25 soru içeren bir kendini değerlendirme ölçeğidir.

S

Alkol kullanımına bağlı görülen sendromlar nelerdir?

Alkol kullanımına bağlı olarak çeşitli sendromlar görülebilmektedir. En sık görülen durumlar şunlardır:
• Akut Alkol Zehirlenmesi
• Alkol Kesilme Sendromu
• Deliryum tremens
• Korsakoff Psikozu (Alkole Bağlı Amnestik Bozukluk)

S

Tütün kullanımının vücuttaki etkileri nelerdir?

Tütün kullanımı doğrudan ölüm sebebi değildir. Tütün kullanan kişinin vücut bağışıklığının zayıflaması ve vücudun hastalıklara açık hale gelmesiyle çeşitli hastalıklar ortaya çıkmakta ve ölümler bu hastalıklar nedeniyle gerçekleşmektedir. Tütün birçok organı etkileyebilir. Tütünün en çok zarar verdiği organ akciğerdir. Bununla birlikte kalp, bacak, ayak ve beyin damarlarında tıkanıklık ve buna bağlı felçler de görülebilmektedir.

S

Nikotin bağımlılığının tanı ve değerlendirme ölçekleri nelerdir?

Nikotin Bağımlılığı Tanı ve Değerlendirme Ölçekleri:
• Fagerstrom Nikotin Bağımlılık Testi (FNBT): Nikotin bağımlılık şiddetini ölçmekte en sık kullanılan testtir. Altı soruya verilen yanıtlarla elde edilen puanın 4’ün üstünde olması bağımlılık olasılığını göstermektedir.
• Sigara Ağırlık İndeksi (SAİ)
• EMASH Testi
• Nikotin Yoksunluk Ölçütleri tanı koymada yararlanılan diğer değerlendirme araçlarıdır.

S

Opiyat (opioid) nedir?

Afyon sakızı, morfin, kodein, eroin, metadon gibi maddeler afyon haşhaşından elde edilir ve uyuşturucu özelliği taşır. “Opium” afyonun karşılığıdır ve afyon ve benzeri maddelerin tümüne birden “opiyat (opioid)” denmektedir.

Doğal (morfin, kodein), yarı sentetik (eroin) ve sentetik (metadon) olmak üzere üç tür opiyat vardır. Opiyat maddelerine tolerans çok hızlı gelişmektedir. Öfori (coşku) ve sedasyon (uyuşukluk ve uyku hali) hissi veren maddelerdir. Bağımlılık gelişimi
için bir, iki kez kullanmak yeterlidir. Sigaraya sarılarak (koreks), burna çekerek (snuff), alüminyum folyo üstünde ısıtılıp buharını soluyarak (kaydırma) ve intravenöz yolla (shot) kullanılabilir.

S

Opiyat yoksunluk belirtileri nelerdir?

Opiyat kullanım bozukluğu olan bir kişide opiyat kullanımını bırakmasından veya azaltmasından sonra dakikalar veya birkaç gün içerisinde opiyat yoksunluk belirtileri gelişir. Bu belirtileri şunlardır:
• Disforik duygudurum
• Bulantı ve kusma                                                                                        • Kas ağrıları
• Gözyaşı akması (lakrimasyon) veya burun
akıntısı (rinore)
• Pupiller dilatasyon (göz bebeklerinde büyüme), piloereksiyon (tüylerin dikleşmesi) veya terleme
• İshal
• Esneme
• Ateş
• Uykusuzluk

S

Esrar kullanımının kişi üzerinde etkileri nelerdir?

Esrarın etkisini gösterme süresi 1-2 saattir. Kullanıldığında sempatik sinir sisteminin etkinliği artar. Herkeste aynı etkiyi oluşturmaz. Bazı kişilerde
aşırı sedasyon, kendinden geçme, hissizleşme ve zaman-mekan algısının bozulması gibi etkiler oluştururken bazı kişilerde de şizofreniye benzeyen hezeyanlar (sanrılar), ajitasyon, kendine ve çevresine zarar verme ve gerçeğe yakın hayaller görme gibi belirtilere sebep olabilmektedir.

S

Esrar yoksunluğu belirtileri nelerdir?

Esrara bağlı yoksunluk belirtileri genelde yoğun esrar kullananlarda gözükmektedir. Esrar kullanımına bağlı yoksunluk belirtileri şunlardır:
• Aşırı hassaslık, alınganlık
• Sinirlilik
• Huzursuzluk, gerginlik
• İştah azalması
• Uykusuzluk
• Titreme, ürperme
• Terleme ateş, bulantı
• Mide-bağırsak rahatsızlıkları
• Parçalanmış düşünceler
• Yön duygusu kaybı
• Görsel, işitsel ve dokunsal halüsinasyonlar

S

Uçucu maddeler hangileridir?

Uçucular nefes yoluyla alınan, ucuz ve kolay temin edilebilen maddelerdir. Tiner ve yapıştırıcılar başta olmak üzere mutfak gazı, gaz yağı ve diğer
petrokimya ürünleri, oda spreyleri, parfümeriler, cam ya da tahta kalemleri ve çeşitli temizlik ürünleri gibi geniş yelpazedeki ürünleri kapsamaktadır. 

S

Uçucu maddelerin yoksunluk belirtileri nelerdir?

Uçucu maddelerin yoksunluk belirtileri oldukça hafiftir. Madde kullanımının kesilmesiyle birlikte ortaya çıkan yoksunluk belirtileri: 

• Uyku bozuklukları
• Çarpıntı
• Yönelim bozukluğu
• Aşırı sinirlilik, huzursuzluk
• Terleme
• Bulantı, kusma
• Titreme (tremor)

S

Uyarıcı maddeler hangileridir?

Uyarıcılar merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olan maddeler olup tıp alanında çocuklarda hiperaktivite ve narkolepsi tedavisinde kullanılmaktadırlar. Amfetamin, kokain ve ekstazi bu kategoride yar alır.

S

Halüsinojenik maddeler nasıl tanımlanır?

Halüsinojenik maddeler alındıkları zaman kişinin hayal görmesine neden olan maddeler olup gerçek ile olan ilişkinin kesilmesine, bilincin dağılmasına yol açarlar. Bu maddelerden içlerinde en çok kullanılanı ise Liserjik asit dietilamid (LSD)’dir. LSD suda eriyebilen bir tozdur. Genellikle oral yolla kullanılır; sıvı, toz ve hap şeklinde olanları vardır. Tadı ve kokusu olmadığı, etkisinin ise kokaininkinden “yüz kat” daha güçlü olduğu belirtilmektedir.

S

Sedatif Hipnotikler nelerdir?

Uykusuzluk, kaygı, ağrı gibi problemlerin tedavisi için kullanılan ilaçlardır. Gerginlik azaltıcı ve uyku tetikleyici etkileri bulunmaktadır ancak
fazla alınması durumlarında komaya, sedasyona ve depresyona sebep olabilmektedirler. Bu madde grubu içinde en çok kullanılanları ise
benzodiazepin ve barbitürattır. 

S

İnternet bağımlılığı nedir?

İnternet bağımlılığı genel olarak internetin așırı kullanılması, kullanma isteğinin önüne geçilememesi, internete bağlı olmadan geçirilen zamanın önemini yitirmesi, yoksun kalındığında așırı sinirlilik hali ve saldırganlık olması ile kișinin iș, sosyal ve ailevi hayatının giderek bozulması olarak tanımlanabilir.

S

Young'ın, internet bağımlılığını belirlemek için belirlediği ölçütler nelerdir?

Young, internet bağımlılığını belirlemek için sekiz ölçüt tanımlamıştır. Bu ölçütler şunlardır:
1. İnternetle meşgul olma
2. Daha fazla çevrimiçi zaman ihtiyacı
3. Tekrarlanan, internet kullanımını azaltma
denemeleri
4. İnternet kullanımını azaltırken vazgeçme
5. Zaman yönetimi konuları
6. Çevresel endişe (aile, okul, iş, arkadaşlar)
7. Çevrimiçi harcanan zaman aldatmacası
8. İnternet kullanımı yoluyla ruh hali değişimi

S

Kumar oynama davranışının bağımlılık olup olmadığını değerlendirmek için kullanılan ölçütler nelerdir?

Kumar oynama davranışının bağımlılık olup olmadığını değerlendirmek için on ölçüt olduğu öne sürülmektedir .
• Zihin meşguliyeti: Kişinin aklında sürekli kumar oynama davranışının olması
• Tolerans: Kişinin istediği heyecanı sağlayabilmek için giderek artan miktarlarda parayla kumar oynaması
• Kaçış: Kişinin sorunlarından kaçması veya kendisini rahatsız edici duygulardan uzaklaşması için kumar oynaması
• Peşine düşme: Kişinin para kaybettikten sonra kaybettiklerini kazanmak için tekrar kumar oynaması, kaybettiklerinin peşine düşmesi patolojik kumar bağımlılığının en önemli belirtilerinden biridir.
• Yalan söyleme: Kişinin kumar alışkanlığının seviyesini gizlemek için aile üyelerine, danışmana ve diğer kişilere yalan söylemesi
• Yasa dışı eylemler: Kişinin kumar alışkanlığını finanse edebilmesi için yasal olmayan işlere girişmesi
• Zarar görmüş önemli ilişkiler: Kişinin kumar oynama davranışı yüzünden ilişkilerini, mesleğini ve eğitimsel olanaklarını tehlikeye atması veya kaybetmesi
• Bailout: Kişinin kumar sonucunda yaşadığı mali sıkıntılardan kurtulması için çevresindekilere güvenmesi
• Kontrol kaybı: Kişinin kumar alışkanlığını kaybetmesi, kontrol edebilmesi ya da kesebilmesi için tekrar eden başarısız denemelerde bulunması

S

Seks bağımlılığı nedir?

Seks bağımlılığı bireyin psikolojik ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için devamlı olarak cinsel içerikli aktivitede bulunma ihtiyacı hissetmesi olarak tanımlanmaktadır.

S

Alkol ve madde kullanım bozuklukları ile ilişkili kuramlar nelerdir?

Alkol ve madde kullanım bozuklukları ile ilişkili kuramlar; psikodinamik, davranışçı, bilişsel ve sosyal öğrenme kuramlarıdır.

S

Alkol ve madde bağımlılarının tümünü tek bir yöntemle tedavi etmek mümkün mü?

Hayır. Alkol ve madde bağımlılığında tedavi stratejileri diğer psikiyatrik hastalıklara göre farklılıklar içermektedir. Alkol/madde kullananların tamamını tedavi edebilecek tek bir yöntemden söz etmek mümkün değildir. Temel olarak bağımlılığa dair tedavi modellerinde 3 basamak bulunmaktadır. Öncelikle hastanın yoksunluk belirtilerine, fiziksel ve ruhsal sorunlarına yönelik tedaviler uygulanır. Bu dönemde hasta ve aile bireyleri sorunlar konusunda eğitilir, hastanın yakınmaları gerektiğinde ilaç ile giderilir ve davranışları düzeltmeye yönelik müdahaleler uygulanır. Ardından hastanın alkolsüz yaşama uyum sağlaması için gerekli bilgi ve becerileri üzerine modifikasyon uygulanır. Son olarak da relapsı engellemeye yönelik psikoterapi yaklaşımları ve ilaç tedavilerinden faydalanılır. 

S

Remisyon ve depreşme kavramları nasıl tanımlanabilir?

Remisyon DSM-IV-TR’ye göre en az 1 ay süreyle madde bağımlılığı ya da madde kötüye kullanımı ölçütlerinden hiçbiri olmaması durumu olarak tanımlanmaktadır. Depreşme ise belirli bir içmeme döneminden yani remisyon sürecinden sonra
tekrar içmeye başlamak ve kontrolü kaybederek eski içme dönemlerindeki duruma gelmektir.

S

Depreşme nasıl önlenebilir?

Depreşmeyi önlemede dört ana fikir vardır:
1. Depreşme farklı evreleri olan ve kademeli gelişen bir süreçtir. Tedavideki amaç erken evreleri bireyin tanımasına yardım ederek başarı şansını artırmaktır.
2. İyileşme gelişimsel dönüm noktaları olan kişisel bir büyüme sürecidir. Her evre kendi içinde depreşme riski taşır.
3. Depreşmeyi önlemenin temel araçları bilişsel terapi ve zihin-beden gevşemesidir. Buradaki amaç olumsuz düşünceleri değiştirmek ve sağlıklı başa çıkma yöntemleri geliştirmektir.
4. Danışanları bu birkaç kural ile ilgili eğitmek neyin önemli olduğu konusunda onların odaklanmalarına yardımcı olacaktır.