Hastayı Tanıma ve Hastalar Arası İletişim
Yeni doğan döneminini açıklayınız.
Yeni doğan dönemi: Bebeklik döneminin ilk 4 haftası “yeni doğan dönemi” olarak bilinir. Bu zaman diliminde bireyin bazı temel biyolojik değişimlerine şahit olunur. Bunların başında anne karnında canlının tüm besinlerinin geçişinin sağlandığı ve anne ile arasındaki temel organik bağ olan göbek bağının düşmesi gelir. Bu tamamen fizyolojik bir süreçtir ve iyi takip edilmesi gerekir. Bu süre zarfında başta anne olmak üzere tüm aile süreç konusunda bilinçlendirilmeli ve karşılıklı yardımlaşma ile bu süreç en sağlıklı şekilde atlatılmalıdır.
Yeni doğan dönemi içerisinde bebeğin gösterdiği diğer temel davranışların başında bazı reflekslerin ortaya çıkışı ve gelişmesi gelir. Bunlar emme, yakalama ve tutunma gibi çok temel hayati reflekslerdir.
Yaş grupları nelerdir, yazınız.
Bebeklik, çocukluk, gençlik, orta yaş dönemi ve yaşlılık
Yeni doğan sonrası dönemi açıklayız.
Yeni doğan sonrası dönem: Bebeğin 5 ve 52. haftalar arasındaki dönemidir. Her ne kadar ilk 4 haftalık süreçteki bağımlılık kadar olmasa da bebeğin anneye olan bağımlılığı devam eder. Annenin varlığı son derece önemlidir ve bireye sunulan sağlık hizmetinde anne en temel ögedir.
Çocukluk dönemini tanımlayınız.
Bebeklik dönemi ile ergenlik çağı arasındaki süreç de birey çocuk olarak adlandırılır; yani yaşamın ikinci yılı ile ergenliğin sonu arası dönem çocukluk
dönemidir.
Çocukluk döneminin kısımları nelerdir?
Göreceli olarak uzun bir dönemi kapsayan çocukluk süreci “özerklik dönemi”, “oyun dönemi” ve “okul çağı dönemi” olmak üzere üç alt kısma ayrılır.
Çocukluk döneminin bitişi ne zamandır?
Çocukluk döneminin bitişi çoğu kaynakta 12’nci yaşın sonu olarak kabul edilse de bireyin ergenliğe geçişinin başladığı yaş, birçok faktör tarafından belirlenen dinamik, keskin sınırları olmayan bir geçiş sürecidir.
Çocuğun fiziksel değişimi inanılmaz bir hızla devam ettiği; Yürüme, gözlem ve konuşma gibi önemli değişimler kendini göstermeye başladığı, çevreden bağımsız gibi hareket ettiği dönem hangisidir?
Özerklik dönemi.
Oyun dönemi özellikleri nelerdir?
Adından da anlaşılacağı üzere çocuk bu yaş aralığında özellikle yaşıtları ile oyun oynamaktan ve onlarla vakit geçirmekten hoşlanırlar. Beyin ve zihnin gelişimi tüm hızıyla devam eder ve bunun bir yansıması olarak çocuk meraklıdır. Her şeyi tanımaya, öğrenmeye ve sorduğu sorularla keşfetmeye hazırdır. Bu döneme
ait en temel soruların başında “ne, neden, nasıl” soruları gelmektedir. Bu dönem içerisinde bir diğer önemli değişim çocuğun cinsiyetinin farkına varması ve bu yöndeki davranışlarını şekillendirmeye başlamasıdır. Ebeveynleri ve davranışlarını taklit etme, cinsiyet farkındalığı ile paralel bir gelişim izler.
Okul çağı dönemini açıklayınız.
Çocuğun 7 yaş ve ergenlik arası dönemine okul çağı dönemi denir. Bu dönemde dikkati çeken önemli bir süreç fiziksel büyümede o döneme kadar ki sürece kıyasla bir duraksama yaşanmasıdır. Okulda aldığı eğitim ve bilgiler çocuğun zihnini ve ufkunu genişletir. Kişilik özellikleri oluşmaya başlar. Soyut düşünme ve
hayal kurabilme bu dönemde ciddi bir hız kazanarak gelişir. Karşı cinsle oyun oynama isteği azalır. Hem cinsleriyle oyun oynamayı tercih ederler. Ancak bu oyunlarda lider olma güdüleri açığa çıkabilir ve bu da çocuklar arasında kavgalar yaşanmasına neden olur. Cinsel kimlik artık netleşmeye başlar ve cinsiyetinin özelliklerini tam olarak hisseder.
Sağlık profesyonelleri gençler ile iletişim kurarken nasıl davranmalıdır?
Gençlerle iletişim kurarken sağlık profesyonellerinin gençlerin kendilerine has
davranış ve tutumlarının farkında olduklarını belirtmesi, doğrudan onları muhatap almaları ve onların sorunlarını bizzat kendilerinden dinlemek yoluyla sohbetin merkezine gençleri koyarak iletişime devam edilmesi önem taşır. Gerektiğinde onların dilinden konuşarak hasta-sağlıkçı iletişimini sıcak
ve sağlam bir temele dayandırmak gereklidir. Bu iletişim türü, sunulacak hizmetin kaliteli ve amaca yönelik olabilmesi için çok kritiktir.
Orta yaş dönemini tanımlayınız.
Yaşam döngüsü içinde kronolojik açıdan merkezî bir konumdaki orta yaş dönemi, kişinin ergenliğini tamamlayıp yaşam döngüsü içerisine giriş yaptığı dönemdir. Biyolojik ve kronolojik açıdan bireyin ergenliğinin tamamlandığı “genç erişkinlik” ile “yaşlılık” arasındaki dönem olarak da tanımlanabilir.
Yaşlılık döneminde karşılaşılan temel rahatsızlıklar nelerdir?
Yaşlılarda ortaya çıkan kronik hastalıkların başında kalp- damar hastalıkları ve romatizmal hastalıklar gelir. Bunların yanında bazı psikolojik ve psikiyatrik rahatsızlıklar da yaşanabilir. Örneğin yaşlılarda uyku ile ilişkili problemler sık görülmektedir. Öğrenme ve hatırlama güçlüğü, depresyon ve anksiyete (kaygı bozukluğu) sıkça karşılaşılan bilişsel ve ruhsal problemlerin başında gelir. Hafıza ile ilgili problemlerin en derini ve belki de yaşlı bireyin hem sağlık hem de sosyal açıdan ciddi derecede sıkıntı yaşamasına sebebiyet veren “bunama (demans)” durumudur. Ayrıca ileri yaştaki bireylerde kişilik değişimleri ve alınganlıkta artış gibi diğer önemli ruhsal problemlerle de sıkça karşılaşılmaktadır.
Cinsiyet faktörünün iletişim sürecindeki rolü nedir?
Cinsiyet faktörünün iletişim sürecindeki rolü erkek ve kadın beyninin işleyiş yapısındaki farklılıkla da ilişkilendirilir. Erkeklerde, kadınlara göre sözel
ve görsel verilerin alanı birbirleriyle daha az bağlantılıdır. Kadınlar ise bu iki alanı koordine etme ve bilgileri bütünleştirme açısından daha yeteneklidir.
Bu da erkeklerin bütün içinde ancak belli bir alan üzerinde yoğunlaşırken kadınların bütün tabloyu göz önünde tutabilmeleri anlamına gelir. Erkeklerde saldırganlık davranışını yöneten merkezler daha aktiftir. Kadınlarda ise duygusal merkezler daha aktiftir. Bu da erkekleri daha kavgacı ve rekabetçi kılarken kadınların iş birliğine daha yatkın olmalarını sağlar. Erkek ve kadınlar söylenen aynı verileri farklı şekilde kurarlar.
İletişimde algı kapasitesi ve duygu durumunun rolünü açıklayınız.
İnsanlar kendilerine sözlü ya da sözsüz ulaşan ve bir mesaj taşıyan tüm sinyalleri ancak fark edebildikleri, algılayabildikleri, açımlayabildikleri, anlamlandırabildikleri ve yorumlayabildikleri sürece ilişkilerini sürdürürler. İletişim sinyalleri her insanın sahip olduğu fiziksel kapasite ve becerileri ile
birlikte; cinsiyet, yaş, eğitim, bilgi birikimi, deneyim, algılama kapasitesi, duygu durumu, kültürel seviye, sosyal konum, dünyayı algılayış tarzı, beklentileri ve diğer unsurlar gibi filtrelerden geçerek yorumlanır. Aynı durum ya da mesaj karşısında herkesin farklı tepkiler verebilmesinin nedeni de budur. Aynı olay karşısında birinin sinirlenirken diğerinin sakin görünmesinin nedenini bu unsurlarla açıklamak mümkündür.
Kültürel fark kavramını açıklayınız.
Her kültür kendine has âdetleri, gelenek ve görenekleri doğrultusunda yaşar ve
o toplumun bireyleri de bu değerler paralelinde bir karakter ve davranış modeli
benimser ve ortak bir toplum bilinci oluştururlar.
Sağlık personelleri kültürel farklılığı olan hastalar ile iletişimde nelere dikkat etmelidirler?
Sağlık personelleri de farklı anlayış ve tutumlara dikkat etmeli, onlara
karşı sergilenecek davranışları belirlerken kültürel farklılıkları göz önünde bulundurmalıdırlar. Temel öneri, hasta ve yakınlarının sosyokültürel düzeyi neyse ona göre hitap etmek ve ona göre davranış sergilemektir. Hekim ile hasta arasındaki görüşmenin başarısı büyük oranda bu ortak dile de bağlıdır. Farklı kültür, farklı çevre, inanç ve değerler sisteminden gelen hasta ve yakınlarıyla görüşmede bulunacak sağlık personelinin bu unsurları göz önüne alarak onların inanç, görüş, endişe ve tıbbi karşılamadan beklentilerine dikkat etmelidir.
Sağlık personeli hamile biri ile nasıl iletişim kurmalıdır? Nelere dikkat edilmelidir?
Gebe ve lohusanın içerisinde bulunduğu hassas süreci iyi tahlil etmeli, beklentilerini ve ihtiyaçlarını akılda tutmalı, onlara sabır ve şefkatle yaklaşmalıdır. Sağlık kuruluşlarının fiziki koşullarını da bu özel dönemin ihtiyaçlarını ve mahremiyetini gözeterek şekillendirmelidir. Böylesi bir bilincin yer etmiş olduğu sağlık kuruluşunda, gebe ve lohusaların sağlık ekibi ile kuracağı iletişimin çok daha iyi olacağı da bir gerçektir. Yine bu bağlamda hasta (hamile-lohusa) bireyin ve sağlık ekibinin görüşme ve muayene esnasındaki mahremiyetleri en üst düzeye tutulmalıdır. Muayene odasının güvenliğinin ve
oda içerisinde yer alan mahrem alanların sağlanmış olması çok önemli hususlardır. Müdahale sırasında hemşire ya da başka bir sağlık personelinin hekimle birlikte odada olup olmaması konusunda bile hastanın onayı alınmalıdır.
Hastalar sosyal tarzlarına göre kaça ayrılmaktadır?
Hastalar sosyal tarzlarına göre dört alana ayrılır: Analitik, Yönlendirici, Dışa vurumcu ve Sevecen.
“Yönlendirici Hasta” kavramını açıklayınız. Özelliklerini yazınız.
“Yönlendirici Hasta” görev odaklıdır. Ancak kontrol etmeyi sever. Hızlı yanıt
verir, hızlı karar alır. Ne yapacağına hızla karar verir ve yapar. Hemen ve doğrudan hareketi tercih eder. Aksiyon insanıdır. Onlarla konuşmalar genellikle
projeleri ve en son neler yaptıkları üzerinedir. Daha güvenli sonuçları en kısa zamanda almayı sever. İlişkilerinde taktikçi değildir. Şimdiye ve geleceğe
odaklanır. Geçmişte ne olduğu ve geleneksel yollarla pek ilgilenmezler. Ayrıntılar ve gecikmeler onu huzursuz eder. Değişiklikleri yönetmeyi sever. Stres
altında daha otoriterdir, etrafa bağırmaya başlayabilir. İnsanlarla ilişkilerine pek dikkat etmez.
Hasta Profilleri nelerdir?
Panik hasta, kaderci hasta, kabullenmeyen hasta, hastalık hastası, bilgiç hasta