PEYZAJ ÇEVRE VE TARIM

Çevreyi meydana getiren toprak, su ve havanın
fiziksel özelliklerinin tamamının veya bir kısmının insan, hayvan ve bitki sağlığını tehdit edecek ve olumsuz yönde etkileyecek biçimde bozulması
ve değişmesi olayıdır. Örneğin, atmosfer havasının
çeşitli toz ve dumanlarla veya fabrika bacasından
çıkan gazlarla kirlenerek doğal renginin değişmesi
onun fiziksel kirlenmesini gösterir. Diğer taraftan
çeşitli fabrika atıklarının akarsu ve göllere boşaltılması, doğal erozyon ile toprakların göl ve denizlere taşınması, bu ortamların doğal su rengini bozarak açık kahverengiden kırmızısiyaha kadar değişen renk almasına neden olmaktadır. İşte bu olay, suların fiziksel kirlenmesidir. Doğru cevap D'dir.

Türkiye’de devlet öncelikle kendi üretim alanlarında çevreyi korumaya yönelik tedbirler alarak özel sektöre de örnek teşkil etmiştir. Bu çerçevede
çevre ve sağlık koruma, güvenlik standartları vb.
genel kabul görmüş uluslararası teknik standartlar da Türk Standartlar Enstitüsü (TSE) tarafından kabul edilmiştir. Türkiye, uluslararası boyutta yaklaşık 50 anlaşma ve protokole imza atarak
taraf olmuş ve 2 Haziran 2008 tarihli Bakanlar
Kurulu Toplantısı’nda alınan bir kararla Kyoto
Protokolü’nü imzalamıştır. Doğru cevap E'dir.

Canlıların sürekli olarak yaşadıkları ve diğer canlılarla karşılıklı olarak etkileşim içerisinde bulundukları dağlar, ovalar, çayırlar, ormanlar, göller, denizler ve ırmakların bulunduğu çevreye doğal çevre denilmektedir.

Yaşam için az miktarda gerekli maddeler: Demir, magnezyum, bakır, çinko, bor, sodyum, molibden, klor, vanadyum ve kobalt gibi elementler ve bileşikleri, canlı dokular da önemli miktarlarda bulunmamakla birlikte, biyokimyasal rolleri açısından ve bazı vitamin ve enzimlerin çatısını oluşturmaları nedeniyle gereklidirler.

Havada, atmosferik koşullara göre değişen oranda su buharı ve %78 azot, %21 oksijen, %1 asal gazlar ve karbondioksit bulunur. Azot, oksijen ve diğer asal gazlar havada sürekli olarak bulunan ve oranları değişmeyen gazlardır.

Ayrıştırıcılar zincire her halkadan katılabilir. Ayrıştırıcılar canlı yaşamını bitirdikten sonra yapısındaki organik maddeleri inorganik maddelere dönüştürürler.

Yapay çevrenin belirlenmesinde;coğrafi durum, idari yapı, hizmet birimleri, ekonomik yapı, sosyal
yapı ve özel durumlar gibi faktörler önem taşımaktadır.

Fiziksel çevre kalitesi ise açık ve yeşil alan varlığı, ulaşım ağı, ulaşım türü,
toplu taşıma, altyapı ve belediye hizmetleri, iletişim, sosyokültürel aktiviteler, doğal ve tarihi değerlerin korunması, konut ve yaşam çevresinin planlı
olması, konut tipi ve kalitesi, çalışma alanlarının
çevresel etkilerinin azaltılması, rekreasyon alanlarının varlığı gibi özellikler ile tanımlanabilir.

Açık ve yeşil alanlar, kullanım biçimine göre, ekolojik işlevine göre, mülkiyete göre yada üstlendiği rekreasyon işlevine göre farklı biçimlerde sınıflandırılabilirler.

Fauna: Belli bir bölgede doğal olarak yaşayan hayvanların listesidir.

Ekoloji kavramı ise insanoğlunun kendi türü ve türünün dışındaki canlılarla karşılıklı ilişkilerinin ve yaşamını sürdürdüğü
ortamdaki canlı ve cansız varlıklarla olan etkileşimlerinin bütünü olarak tanımlanmaktadır.

Hidrojen sülfür (H₂S), azot monoksit (NO), SO₂, CO, CO₂, partiküller vb. birincil kirleticiler grubuna girmektedir.

Yaşam için az miktarda gerekli maddeler: Demir, magnezyum, bakır, çinko, bor, sodyum, molibden, klor, vanadyum ve kobalt gibi elementler ve bileşikleri, canlı dokularda önemli miktarlarda bulunmamakla birlikte, biyokimyasal rolleri açısından ve bazı vitamin ve enzimlerin çatısını oluşturmaları nedeniyle gereklidirler.

Işık ve yağış, klimatik abiyotik çevre faktörleridir. Mikroorganizma ve bitkiler, biyotik faktörlerdir.

Mevcut ekosistemin bozulup ortadan kalkması ve daha sonra bozulan bu ekosistemin yerine yeni bir ekosistemin olması olayına süksesyon denir.

Vücut solunumu havadaki azot miktarını değil, oksijen miktarını azaltır.

Çevredeki bitki örtüsünün azalması, şiddetli yağmurların yağması, karların kısa sürede erimesi, fırtınaların oluşması, toprağın yanlış sürülmesi, eğimli alanlardaki ormanların yanması gibi etkenler erozyonların oluşmasına neden olur. Verilen etkenlerin hepsi erozyonu ortaya çıkarabilir.

1985 yılında, kişi başına asgari 7,0m² olarak belirtilen standart, 1999 yılındaki yönetmelik değişikliği ile asgari kişi başına 10,0m² değerine yükseltilmiştir.

Fauna, belli bir bölgede doğal olarak yaşayan hayvanların listesidir.

Tarım alanlarının kanalizasyon suyu ile sulanması veya kanalizasyon sularının akarsu, göl ve denizlere boşaltılması ile kanalizasyon suyunda bulunan hastalık yapıcı patojenler, toprağa, suya ve atmosfere geçerek bu ortamların mikrobiyolojik kirlenmesine yol açar.