Kurumlar Vergisi Matrahının Belirlenmesi
Kurumlar vergisi matrahı ne demektir?
Üzerinden kurumlar vergisi hesaplanacak olan parasal değere kurumlar vergisi matrahı denilmektedir. Bu nedenle kurumlar vergisi matrahı, KVK’nin 1. maddesinde sayılan kuruluşların bir hesap döneminin (genellikle bir takvim yılının) sonunda ulaştıkları net kazanca yani “safi kurum kazancına” eşit olmaktadır. Başka bir deyişle kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri “safi
kurum kazancı” üzerinden hesaplanır.
Kurumlar vergisi matrahını oluşturan safi kurum kazancı hangi hesap döneminde elde edilen kazanç ve iratların toplamından
ibarettir?
Kurumlar vergisi matrahını oluşturan safi kurum kazancı, esas itibarıyla, başlangıcı 1 Ocak ve bitimi de 31 Aralık olan 12 aylık bir hesap döneminde elde edilen kazanç ve iratların toplamından ibarettir. Yıl içinde işe başlanılması ya da işin terk edilmesi hâlinde ise 12 aydan az olan bu süre yine de bir hesap dönemi kabul edilmektedir. Örneğin 10.08.2019 tarihinde işe başlayan bir şirketin ilk hesap dönemi bu tarihten 31.12.2019 tarihine kadar geçen 3 ay 20 günlük bir zamandır.
Gerek tam gerekse tam mükellef kurumlarca elde edilen ticari kazançların net tutarlarının yani kurumlar vergisi matrahının belirlenmesinde uygulanan Kanun hangisidir?
Gerek tam gerekse tam mükellef kurumlarca elde edilen ticari kazançların net tutarlarının yani kurumlar vergisi matrahının belirlenmesinde ise 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK’nin) ticari kazançlar hakkındaki hükümlerine uyulacaktır.
Öz sermaye neyi ifade etmektedir?
Öz sermaye, işletme sahip ve ortaklarının işletmede sahip oldukları toplam mal varlığından yani bilançonun aktif toplamı ile borçlar toplamı arasındaki farktan ibarettir. Başka bir anlatımla aktifteki kıymetlerin tamamını, öz sermaye unsurları temsil eder.
İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç neyi ifade etmektedir?
İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde (genel itibarıyla 1 Ocak ila 31 Aralık tarihleri arasında) elde edilen hasılat ile yapılan giderler arasındaki farktır.
Ticari kazancın işletme hesabı esasına göre tespit edilmesi sırasında uyulması gereken kurallar nelerdir?
Ticari kazancın işletme hesabı esasına göre tespit edilmesi sırasında ayrıca;
• Hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur.
• Gayrimenkuller ve tesisat gibi amortismana tabi olan kıymetler işletme hesabına intikal ettirilmez. Ancak bu kıymetler üzerinden her yıl ayrılan amortismanlar gider yazılır.
• VUK’nin değerlemeye ait hükümlerine uyulur.
• GVK’nin ticari kazançtan indirilecek giderleri belirleyen 40’ıncı madde hükmüne uyulur.
• KVK’nin 7 ila 13’üncü madde hükümlerine uyulur.
GVK kapsamında kurum kazancından indirilebilecek giderler arasındaki genel giderlerden anlaşılması gereken hususlar nelerdir?
Genel giderler; personel maaşları, huzur hakkı ödemeleri, sigorta ve kira ödemeleri, sözleşmeler ve beyannameler
üzerinden ödenen damga vergisi, elektrik-su-telefon ödemeleri gibi “ticari kazancın elde edilmesini
ve devam ettirilmesini” sağlayan “işletme giderleri”dir.
Safi ticari kazancın (kurumlar vergisi matrahının) tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler nelerdir?
Öz Sermaye Faizleri, Örtülü Sermaye Giderleri,Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Olarak Dağıtılan Kazançlar, Yedek Akçeler, Vergi ve Cezalar, Menkul Kıymet İhraç Farkları, Hava ve Deniz Taşıtlarına İlişkin Giderler, tazminatlar, Basın ve Yayın Tazminatları,Bazı İlan ve Reklam Giderleri, Bazı Finansman Giderleri, Kurumlar Vergisinden İstisna Edilen Kazanç ve Faaliyetlere İlişkin Gider ve Zararlar, Kanunen Yasaklanmış Fiiller Nedeniyle Katlanılan Giderler, Yönetim Kurulu Başkan ve Üyelerine Verilen Temettü İkramiyeleri,Dar Mükellef Kurumlarla Sınırlı Bazı Giderler.
Kurumların ticari faaliyetleriyle ilgisi bulunmayan ancak genel itibarıyla KVK’nin 10. maddesinde “diğer indirimler” başlığı altında düzenlenen kurum kazancından indirimler nelerdir?
Genel itibarıyla KVK’nin 10. maddesinde “diğer indirimler” başlığı altında ve diğer bazı özel kanunlarda düzenlenen bu tür indirim unsurlarını,
• Ar-Ge ve tasarım indirimi,
• Sponsorluk indirimi,
• Bağış ve yardım indirimi,
• Teşvik niteliğindeki indirimler,
Şeklinde sınıflandırmak mümkündür.
Geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan mali zararların izleyen yılların kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde (beyan edilen kârla sınırlı olarak) indirim konusu yapılabilmesi için hangi şartlar gereklidir?
Geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan mali zararlar;
• 5 yıldan fazla nakledilmemek ve,
• Zarar indirimi yapılacak olan kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek,
Şartıyla izleyen yılların kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde (beyan edilen kârla sınırlı olarak) indirim konusu yapılabilecektir
Götürü usulde kazançlar nasıl saptanmaktadır?
Götürü usulde kazançlar, önceden tespit ve ilan edilmiş olan bazı veriler ışığında doğrudan doğruya tahmin ve tayin edilmekte yani matrah ya da matrahı belirleyen bazı unsurlar varsayımsal olarak saptanmaktadır. Bu şekilde saptanan matrahın aşağı yukarı gerçek kazanç miktarına eşit olduğu kabul edilmektedir.
Vergi doktrininde “götürü gider uygulaması” olarak adlandırılan istisnai nitelikteki düzenleme ile götürü gider hakkı tanınan faaliyet türleri nelerdir?
Vergi doktrininde “götürü gider uygulaması” olarak adlandırılan istisnai nitelikteki bu düzenleme ile “ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan” ticari kazanç sahibi gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine götürü gider hakkı tanınmıştır.
Kontrol edilen yabancı kurum kazancı ile amaçlanan durum nedir?
Kontrol edilen yabancı kurum kazancı uygulaması ile tam mükellef kurumların yurt dışı iştirak karları fiilen dağıtılmasa bile vergi uygulamaları açısından dağıtılmış kâr payı kabul edilerek, yabancı iştiraklerin karlarının Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulması öngörülmektedir
Kontrol edilen yabancı Kurum kazancı unsurunun Türkiye’deki ticari kazanca dahil edilerek vergilendirilebilmesi için hangi şartların
tamamının aynı anda sağlanması gerekmektedir?
• İştirak edilen şirketin yurt dışı mukimi yani yabancı kurum olması,
• İştirak eden kurumun da tam mükellef kurum olması,
• Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların, iştirak ettikleri yabancı şirketlerin, doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin veya kar payının veya oy kullanma hakkının en az % 50’sine sahip olması,
• İştirak edilen yabancı şirketin ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının % 25 veya fazlasının faaliyet ile orantılı (yeterli) sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti (aktif nitelikli gelirler) dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşması,
• Yurt dışındaki iştirakin ticari bilanço kârı üzerinden % 10’dan az oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
• Yurt dışında kurulu iştirakin ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının 100.000 TL karşılığı yabancı parayı geçmesi.
Örtülü sermaye ne demektir?
Örtülü sermaye; mahiyeti itibarıyla ticari işletmede sermaye olarak yer alması gerekirken borç para şeklinde gösterilen ve görülen ve üzerinden faiz, kur farkı vb. finansman giderleri yürütülen tutarlardır.
Emsallere uygunluk ilkesi hangi durumu ifade etmektedir?
Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele (piyasa fiyatına) uygun olmasını ifade etmektedir.
İç emsal ve dış emsal kavramları neyi ifade etmektedir?
İç Emsal: Mükellefin ilişkisiz kişilerle yaptığı işlemlerde kullandığı fiyat ya da bedeli ifade eder.
Dış Emsal: İlişkisiz kişilerin kendi aralarında yaptıkları işlemlerde kullandıkları fiyat ya da bedeli ifade eder. Söz konusu her iki fiyat da emsallere uygun fiyatı yani piyasa (pazar) fiyatını temsil etmektedir.
Kurumlar, ilişkili kişilerle yaptıkları işlemlerde uygulayacakları fiyat veya bedelleri yani emsallere uygun fiyatı, hangi yöntemler ile işlemin mahiyetine en uygun olanını kullanarak tespit ederler?
• Karşılaştırılabilir Fiyat Yöntemi,
• Maliyet Artı Yöntemi,
• Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi,
• İşleme Dayalı Net Kâr Marjı Yöntemi,
• Kar Bölüşüm Yöntemi,
• Mükellefin kendisinin belirleyeceği yöntem (Emsallere uygun fiyata yukarıdaki yöntemlerden herhangi birisi ile ulaşma olanağı yoksa mükellef, işlemin niteliğine uygun olarak kendi belirleyeceği bir yöntemi de kullanabilir.),
• Mükellefin Maliye Bakanlığı ile peşin fiyatlandırma anlaşması yapmak suretiyle belirleyeceği yöntem.
Emsallere aykırı fiyattan bahsedebilmek için, genel itibarıyla, hangi durumların gerçekleşmesi gerekmektedir?
Alım İşleminde; Emsallere Uygun Fiyat (Olması Gereken Fiyat) < Fiili İşlem Bedeli (Transfer Fiyatı)
Satım İşleminde; Emsallere Uygun Fiyat (Olması Gereken Fiyat) > Fiili İşlem Bedeli (Transfer Fiyatı) Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç tutarı ise genel olarak, aşağıdaki gibi hesaplanabilecektir.
Alım İşleminde; [(İşlem Bedeli - Emsallere Uygun Fiyat) x İşlem Miktarı]
Satım İşleminde; [(Emsallere Uygun Fiyat - İşlem Bedeli) x İşlem Miktarı]
Bir kurum açısından ilişkili kişi kimleri ifade etmektedir?
• Kurumların kendi ortaklarını,
• Kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurumları,
• Kurumların veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu gerçek kişi veya kurumları,
• Kurumların veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları,
• Ortakların eşlerini, • Ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımlarını,
• Cumhurbaşkanınca vergi cenneti ilan edilen ülkelerde ve ya bölgelerde bulunan kişileri, ifade etmektedir.