OKULÖNCESİ EĞİTİMDE GELİŞİMSEL UYGULAMALAR VE BÜTÜNLEŞTİRİLMİŞ PROGRAM
Geleneksel (parçalı) öğretim programının özellikleri nelerdir?
Geleneksel yada parçalı olarak adlandırılan öğretim programında matematik, Türkçe, sosyal bilgiler gibi tüm temel dersler birbirlerinden bağımsız ve ayrı olarak öğrencilere öğretilir. Her bir konu için ayrılmış bir zaman dilimi vardır. Bu zaman diliminde planlanan konu haricinde gerek aynı dersin başka konusuna gerekse farklı derslerin konusuna yer verilmemektedir. Öğrenciler, öğrenecekleri konuları parçalar halinde ayrı ayrı zamanlarda öğrenirler. Öğretmen tarafından bu zaman dilimi içerisinde diğer bilgilerle halihazırda öğrenilen bilgileri bütünleştirmek için herhangi bir etkinlik planlanmaz.
20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren okulöncesi alanında yeni yaklaşımların gelişmesine yol açan etmenler nelerdir?
20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren okulöncesi alanında çalışan birçok bilim insanı, eğitimin üst kademelerinde kullanılan akademik başarıya odaklı geleneksel öğretim programlarının erken çocukluk döneminde çocukların eğitiminde kullanılmasından dolayı rahatsızlıklar duymaya başladılar. Kuram ve uygulamacılar, program içeriklerinin üst sınıflardan daha alttaki sınıf düzeylerine çekilmesinin çocuklarda yarattığı baskının olumsuz etkilerini tartışmaya başladılar. Çocukların, bu baskı altında gerçek potansiyellerini ortaya koyabilmelerinin olanaksız olduğuna ilişkin fikirlerini ortaya koyan bilim insanları, okulöncesi eğitim alanında yeni yaklaşımların gelişmesine yol açtılar.
Ulusal Küçük Çocukların Eğitimi Derneği’nin 1987’de yayımladığı Gelişimsel Uygulamalar Raporu’nun ortaya çıkışını etkileyen durumlar nelerdir?
Geçmişte işe koşulan ve çocukların gelişimsel dönemlerini göz önünde bulundurmayan uygulamalar, çocuklarda çocuklarda stres, düşük güdülenme, okula karşı olumsuz tutum, sosyal becerilerde eksiklik gibi çeşitli olumsuzluklara yol açmaktaydı. Bunu gözlemleyen okulöncesi alanındaki bilim insanları alanyazına bu konudaki eleştirilerini sunmaya başladılar. Bu eleştirilerin bir araya gelmesi ile önderliğini Piaget’in yaptığı yapılandırmacı kuramın ilkeleriyle birleşince okulöncesi eğitime yön veren en önemli belgelerden biri olan Gelişimsel Uygulamalar Raporu, 1987 yılında Amerika’nın okulöncesi alanında en büyük mesleki birliği olan Ulusal Küçük Çocukların Eğitimi Derneği tarafından yayımlanmıştır.
Gelişimsel Uygulamalar Raporu’nun temel hedefi nedir?
Raporun temel hedefi, geliştiricileri tarafından da belirtildiği gibi (Bredekamp, 1987; Bredekamp & Copple, 1997), okulöncesi eğitim alanında çalışan öğretmen ve diğer uzmanlara çocukların gelişim aşamalarını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran öğrenme etkinliklerinin nasıl hazırlanması gerektiği konusunda bir rehber sunabilmektir.
Ulusal Küçük Çocukların Eğitimi Derneği’nin 1987’de yayımladığı Gelişimsel Uygulamalar Raporu’nun ilk durum raporu ile ikinci durum raporu arasında gelişimsel uygunluk boyutları açısından nasıl bir farklılık bulunmaktadır?
Ulusal Küçük Çocukların Eğitimi Derneği’nin yayınladığı ilk durum raporunda gelişimsel uygunluk, yaş uygunluğu ve bireysel uygunluk olmak üzere iki temel konuya odaklanmıştır. Alandan gelen yorum ve eleştiriler de dikkate alınarak geliştirilen ikinci durum raporu 1997 yılında yayınlanmıştır ve yukarıdaki iki temel boyuta ek olarak kültürel uygunluk da eklenerek tanım güncellenmiştir. İkinci rapordaki bu düzeltmede de Piaget’e ek olarak Vygotsky’nin gelişimsel kuramının etkileri gözlenmektedir.
Gelişimsel uygulamaların temelinde yer alan çocuk gelişimi ilkelerinden yaş uygunluğu nasıl tanımlanmaktadır?
Yaş uygunluğu, belirli bir yaş aralığında hangi etkinlik, malzeme, etkileşim ve deneyimlerin çocuklar için güvenli, sağlıklı, erişilebilir ve zorlayıcı olacağına ilişkin genel tahminlerde bulunabilmeyi sağlayan insan özellikleri bilgisine dayanarak tanımlanmaktadır. Etkinlikler, günlük rutin uygulamalar ve beklentiler her yaş aralığındaki çocuk özellikleri göz önünde bulundurularak tasarlanmaktadır. Öğretmenler, çocukların belirli yaş aralıklarında sergilediği genel davranışlara dayanarak öğrenme ortamlarını ve uygun etkinlikleri belirlemektedir.
Gelişimsel uygulamaların temelinde yer alan çocuk gelişimi ilkelerinden bireysel uygunluk nasıl tanımlanmaktadır?
Her çocuğun kendine özgü bir kişiliği ve öğrenme biçimi olduğu ve gelişim aşamalarındaki zamanlamanın bireysel olduğu görüşüne dayanarak tanımlanmıştır. Bireysel farklılıklar kaçınılmaz olduğu için, etkinlik, etkileşim ve beklentiler her bir olası farklılık göz önünde bulundurularak tasarlanmalıdır. Çocuğa sunulan deneyimler çocuğun o anda geliştirmekte olduğu yeterliliklerle uyumlu olmalı ve aynı zamanda çocuğun ilgi ve algısını da bir üst düzeye çekebilecek biçimde zorlayıcı olmalıdır.
Gelişimsel uygulamaların temelinde yer alan çocuk gelişimi ilkelerinden kültürel uygunluk nasıl tanımlanmaktadır?
Öğretmenlerin ve diğer okulöncesi eğitim çalışanlarının, çocuğun geldiği çevrenin sosyal ve kültürel yapısı hakkında bilgili olmaları ve bu bilgiye dayanarak çocuk ve aile için anlamlı, ilgili ve saygılı öğrenme etkinlikleri sunmaları gerekmektedir. okullarda kullanılan öğretim programlarının çocuk ve ailenin kültürünü ve yaşantılarını göz önünde bulundurması gerekmektedir.
Gelişimsel uygulamaların temelleri hangi kuramlara dayanmaktadır?
Gelişimsel uygulamaların kökleri Jean Jacques Rousseau’nun romantizminden Jean Piaget’nin yapılandırmacılık kuramı ve olgunlaşmacı psikolojisine kadar farklı felsefe ve eğitim geleneklerine dayanmaktadır. Gelişimsel uygulamalar ağırlıklı olarak Piaget (1952)’in gelişimsel kuramına dayanmaktadır. Bunun yanı sıra, Dewey (1933), Erikson (1963) ve yapılandırmacı gelişim kuramcısı olan Vygotsky (1978)’nin kuramlarına dayanmaktadır. Gelişimsel uygulamalar, bu kuramların etkisinde kalarak bilişsel gelişime ek olarak ahlak gelişimi, dil gelişimi ve duygusal gelişimi incelemiştir.
Ulusal Küçük Çocukların Eğitimi Derneği’nin belirlediği, çocuk gelişimini göz önünde bulunduran bir öğretim programı tasarlarken kullanılması gereken ilkeler nelerdir?
Ulusal Küçük Çocukların Eğitimi Derneği, çocuk gelişimini göz önünde bulunduran bir öğretim programı tasarlarken kullanılması gereken ve gelişimsel uygulamaların temelini oluşturan 12 ilke belirlemiştir. Bunlar;
- Bir çocuğun gelişimsel alanları birbirleriyle ilişkilidir ve çocuk bütünsel olarak gelişir.
- Çocuk gelişimi genellikle düzenli ve öngörülebilir bir sırayla gerçekleşir.
- Gelişim her bir çocuk için ve diğer çocuklar arasında farklı hızlarda gerçekleşir.
- Erken çocukluktaki deneyimlerin çocuk üzerinde hem birikimsel hem de gecikmeli etkileri vardır.
- Çocuk gelişimi giderek daha karmaşık, düzenli ve içsel olarak önceden tahmin edilebilir bir yönde gerçekleşir
- Gelişim ve öğrenme çok sayıda sosyal ve kültürel bağlamdan etkilenerek gerçekleşir.
- Çocuklar çevrelerindeki dünyayı anlamaya çalışırken kendi bilgilerini yapılandırarak öğrenirler
- Çocuklardaki öğrenme, biyolojik olgunlaşma ve çevrenin etkileşiminden ibarettir
- Oyun çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimi için önemli bir araç ve aynı zamanda bu alanlardaki gelişim düzeyinin önemli bir göstergesidir
- Gelişim, çocuk yeni öğrendiği becerileri sergileme fırsatı bulduğunda ve mevcut gelişim düzeyinin biraz üstünde zorlayıcı bir görevle karşılaştığında artar.
- Çocukların öğrenme biçimleri farklıdır ve bildiklerini farklı şekillerde sergilerler
- Çocuklar en iyi fiziksel ve duygusal ihtiyaçları karşılandığında ve güvende hissettiklerinde öğrenirler.
Gelişimsel Uygulamalar Raporu’na göre okulöncesi eğitimde çocuk gelişimini göz önünde bulunduran uygulamalar nelerdir?
Gelişimsel Uygulamalar Raporu’na göre okulöncesi eğitimde çocuk gelişimini göz önünde bulunduran uygulamalar şu şekilde sıralanmaktadır: Bir bütün olarak çocuk, programın bireyselleştirilmesi, çocuk tarafından başlatılan etkinliklerin önemi, öğrenme aracı olarak oyun, esnek ve uyarıcı sınıf ortamları, bütünleştirilmiş program, yaparak öğrenme, çocuklara seçenek sunma, çocuğun bireysel olarak ve programın bir bütün olarak sürekli ölçülmesi ve velilerle işbirliği.
Bütünleştirilmiş öğretim programına ilişkin bütüncül bir tanım nasıl yapılabilir?
Çocukların gerçek yaşamda kullanacağı becerilere sahip olmaları amacıyla öğretimi bir yeterlik geliştirme süreci olarak gören ve öğrenciler bir tema ya da proje aktif bir şekilde çalışırken matematik, fen, yabancı dil, sosyal bilgiler gibi farklı disiplinlerin birbiriyle etkileşim içinde kullanıldığı öğretim yaklaşımıdır.
Alanyazındaki bütünleştirilmiş öğretim programına ilişkin tanımlarda araştırmacıların ortak olarak üzerine değindikleri konular nelerdir?
Alanda çalışan birçok bilim insanı, bütünleştirilmiş öğretim programına ilişkin farklı farklı tanımlat yapmışlardır. Her ne kadar tanımlar farklı şekillerde ifade edilseler de, genel olarak sözü edilen kavramla ilgili tüm tanımlarda ortak yapılara rastlanmaktadır. Bunlar; farklı konuların bir araya getirilmesi, öğrencilerin süreçte etkin kılınması, proje çalışmalarının önemi, ders kitabı dışındaki kaynakların önemi, kavramlar arasında ilişkilerin kurulması, tematik yaklaşımın benimsenmesi, esnek günlük planların ve öğrenci gruplandırmalarının işe koşulmasıdır.
Bütünleştirilmiş öğretim programının temel amacı nedir?
Bütünleştirilmiş öğretim programlarının temel amacı, yaşam boyu öğrenen bireyler yetiştirmektir. Bunu sağlamak için çocukların, farklı disiplinleri birbirleriyle etkileşim içerisinde bir bütün olarak ele alabilen çocuklar olarak yetiştirilmeleri hedeflenmiştir. Aynı zamanda bu çocukların gerçek yaşamlarında kullanabilecekleri 21. Yüzyıl becerilerini geliştirmek de bütünleştirilmiş öğretim programlarının amaçlarından biridir.
Bütünleştirilmiş öğretim programlarında işlenecek bir temanın planlama basamakları nelerdir?
Bütünleştirilmiş bir öğretim programında bir tema işlenirken öncelikle temanın odak noktası belirlenir. Daha sonra var olan tema, küçük parçalara ayrılarak incelenecek alt temalar betimlenir. Bu alt temalara ilişkin her bir alt temaları kapsayacak öğretim amaçları (kazanımlar veya göstergeler) belirlenir. Alt temaların detaylandırılmasına yönelik gerekli kaynaklar ve malzemelerin belirlenmesinden sonra son olarak her bir alt tema için öğrenme etkinlikleri planlanır.
Bütünleştirilmiş program uygulamanın en temel amacı nedir?
Bütünleştirilmiş program uygulamanın en temel amacı öğrenmeyi daha anlamlı kılmaktır.
Bütünleştirilmiş programda bir proje ya da tema seçilirken ne dikkate alınır?
Bütünleştirilmiş programda bir proje ya da tema seçilirken çocukların ilgileri ve deneyimleri dikkate alınır.
Beynimiz yeni bilgileri öğrenirken ne olmaktadır?
Beynimiz yeni bir bilgi parçasını öğrenirken o bilgiyi var olan bilgi yapılarıyla ilişkilendirmeye çalışmaktadır. Bilgi birbirinden kopuk parçalara ayrılarak değil, ortak örüntüleri olan bir ağ şeklinde öğrenilmektedir. Ayrıca, yeni bilgiler, daha önceden bilinen bir bağlamda ya da daha önceden bilinen bir deneyimle ilişkilendirerek öğrenildiğinde daha kalıcı ve anlamlı olmaktadır.
Bütünleştirilmiş programın etkilerine yönelik araştırmalardan elde edilen sonuçlar nelerdir?
- Bütünleştirilmiş program öğrencilere becerileri uygulama fırsatı sağlar.
- Bütünleştirilmiş programda öğrenciler bilgilere daha çabuk ve kolay erişebilir.
- Farklı bakış açıları daha bütüncül bir öğrenmeyi destekler.
- Bütünleştirilmiş program öğrenmeyi derinleştirir ve anlamlı kılar.
- Bütünleştirilmiş program öğrenci tutumlarını artırır.
- Bütünleştirilmiş program, program içeriğinin tümüyle keşfedilmesi için yeterli zamanı sağlar.
Bütünleştirilmiş programın dayandığı ilkeleri savunan kuramcılar arasında kimler başta gelmektedir?
Bütünleştirilmiş programın dayandığı ilkeleri savunan kuramcılar arasında Dewey, Piaget ve Vygotsky başta gelmektedir.
Yapılandırmacılık akımının da öncülerinden olan Piaget, davranışçı yaklaşıma göre yetişkinler tarafından doğru kabul edilen bilginin çocuklara aktarılması yerine, neyi savunmuştur?
Yapılandırmacılık akımının da öncülerinden olan Piaget, davranışçı yaklaşıma göre yetişkinler tarafından doğru kabul edilen bilginin çocuklara aktarılması yerine, çocukların bilgiyi keşfederek öğrenmelerine olanak tanıyacak ortamların düzenlenmesi gerektiğini savunmuştur.
Bütünleştirilmiş programdaki projeler ve temalara dayalı etkinlikler çocuklara nasıl olanaklar tanır?
Bütünleştirilmiş programdaki projeler ve temalara dayalı etkinlikler çocukların bireysel ilgilerini uyandırmalarına, hipotez oluşturmalarına, soru sormalarına, araştırmalarına ve keşfetmelerine olanak tanır.
Vygotsky öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini savunmuştur?
Vygotsky, öğrenmenin Piaget’nin öne sürdüğü gibi çocuğun fiziksel çevre ile kendi başına etkileştiği bir süreçten oluşmadığını, çocuğun dış dünya ile etkileşirken öğrenmesinde sosyal etkileşimin ve dil gelişiminin de önemli yeri olduğunu savunmuştur.
Vygotsky’e göre öğrenenin bilgiyi yapılandırması ne ile ilgilidir?
Vygotsky’e göre öğrenenin bilgiyi yapılandırması dille ilgilidir.
Türkiye’de Bütünleştirilmiş, tematik, disiplinler arası ya da proje yaklaşımı kullanan öğretim programları incelendiğinde en sıklıkla kullanılan okulöncesi programlarının neler olduğu görülür?
- Reggio Emilia
- Proje Yaklaşımı
- Gelişimsel Uygulamalar
- Uluslararası Bakalorya
- Bank Street Modeli
Reggio Emilia yaklaşımı nedir?
İtalya’nın Reggio Emilia adlı şehrinde belediye ve toplumun ortaklığıyla başlatılan bu yaklaşımda çocuklara problem çözme, yaratıcı düşünme ve araştırma içeren birçok fırsatlar sunulmaktadır. Reggio Emilia yaklaşımında ortam çok büyük öneme sahiptir. Okul ve sınıf ortamının; çocuğun farklı yaştaki bireylerle ilişki kurması, hoş bir çevre yaratması, değişim sunması, etkinlikler ve alternatişer sunması ve sosyal öğrenmenin gelişmesi için potansiyel sağlaması açısından önemi vurgulanmıştır. Bütünleştirilmiş programın temelinde olduğu gibi Reggio Emilia yaklaşımında sosyal çevrenin önemli bir rolü vardır.
Uluslararası Bakalorya sistemi nedir?
Uluslararası Bakalorya sistemidir. Dünyanın farklı yerlerindeki okulların ortak standartlarda eğitim sunması amacıyla ortaya konulan bu programda okulöncesi eğitim yıllarını da kapsayan İlk Yıllar Programı (The Primary Years Programme-PYP) 3-12 yaş aralığını kapsamaktadır. İlk Yıllar Programında çocukların araştıran, sorgulayan, bilgili, düşünen, etkili iletişim kuran, ilkeli, açık görüşlü, duyarlı, risk alan, dengeli ve esnek düşünebilen bireyler olması hedeflenmekte ve bu amaçla bütünleştirilmiş bir program uygulanmaktadır (IBO, 2007). Çocuklar her ders döneminde gerçekleştirilecek projelerin seçiminden başlamak üzere aşağıdaki soruları yanıtlayarak sürece etkin olarak katılır: Uluslararası Bakalorya sistemidir. Dünyanın farklı yerlerindeki okulların ortak standartlarda eğitim sunması amacıyla ortaya konulan bu programda okulöncesi eğitim yıllarını da kapsayan İlk Yıllar Programı (The Primary Years Programme-PYP) 3-12 yaş aralığını kapsamaktadır. İlk Yıllar Programında çocukların araştıran, sorgulayan, bilgili, düşünen, etkili iletişim kuran, ilkeli, açık görüşlü, duyarlı, risk alan, dengeli ve esnek düşünebilen bireyler olması hedeflenmekte ve bu amaçla bütünleştirilmiş bir program uygulanmaktadır (IBO, 2007). Çocuklar her ders döneminde gerçekleştirilecek projelerin seçiminden başlamak üzere aşağıdaki soruları yanıtlayarak sürece etkin olarak katılır:
1. Ne öğrenmek istiyoruz?
2. En iyi nasıl öğreniriz?
3. Ne öğrendiğimizi nasıl bileceğiz?
Okul Öncesi Eğitim Programı hangi yaklaşımların etkisiyle geliştirilmiştir?
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü 36-72 Aylık Çocuklar için Okul Öncesi Eğitim Programı Komisyonu (2006) tarafından yayınlanan Okul Öncesi Eğitim Programı (36-72 Aylık Çocuklar için) da Howard Gardner’in çoklu zekâ kuramı ve çocuğun bilgiyi kendisinin yapılandırmasını vurgulayan yapılandırmacı yaklaşımın etkisiyle geliştirilmiştir. Programda yer alan farklı gelişim alanlarındaki kazanımlar bir proje ya da etkinlikte bir araya getirilerek bütünleştirilmiş öğrenme fırsatları sunmak için kullanılabilir.
Mantıksal-matematiksel bilgi alanında sınıflandırılan matematik, neleri kapsamaktadır?
Mantıksal-matematiksel bilgi alanında sınıflandırılan matematik, günlük yaşantımızda karşılaştığımız çeşitli bilgileri anlamak ve düzenlemek için gerekli ilişkileri ve yapıları (örneğin aynı ve farklı, daha az ve daha çok, sayılar, sınıflandırmalar vb.) kapsamaktadır.
Bütünleştirilmiş programda konuları çocuklar için anlamlı temalar ya da projelerle sunarken öğretmenlerin sorumlulukları nelerdir?
Bütünleştirilmiş programda konuları çocuklar için anlamlı temalar ya da projelerle sunarken öğretmenlerin önemli sorumlulukları vardır. Düzenlenen her etkinlik için, o etkinliğin amacı ve sonunda çocukların kazanması istenen beceriler belirlenmelidir. Öğretmen hazırladığı öğrenme ortamında çocukların vereceği olası farklı tepkileri öngörmeli ve bunları yanıtlarken sergileyeceği stratejileri de belirlemelidir. Çocuğun çalışmasının düzeyine göre hem zorlayıcı hem de kolay sorular hazırlamalıdır.
Doğumdan 8 yaşına kadar olan dönemi kapsayan okulöncesi eğitimde fen alanında hedeflenen temel bilimsel süreç becerileri nelerdir?
• Gözlem: Bakmak, tadmak, ısırmak ve dokunmak gibi çok sayıda duyu kullanarak nesneler hakkında bilgi edinmek. Nesneler ya da olaylar hakkında bilgi toplamanın en temel yolu gözlem yapmaktır.
• Gözlem: Bakmak, tadmak, ısırmak ve dokunmak gibi çok sayıda duyu kullanarak nesneler hakkında bilgi edinmek. Nesneler ya da olaylar hakkında bilgi toplamanın en temel yolu gözlem yapmaktır.
• Karşılaştırma: Gerçek nesnelerdeki benzerlik ve farklılıkları incelemek için duyuları kullanmak. Karşılaştırma, çocukların nesnelerin büyük ya da küçük, uzun ya da kısa, ağır ya da hafif olduğunu fark ayırd etmesiyle başlar. İlköğretimin ilk basamaklarıyla birlikte çocuklar fikirleri, kavramları ve nesneleri birbirleriyle kıyaslamaya başlar.
• Sınıflandırma: fiekil, boyut, renk, daku ve kullanım amacı gibi farklı özelliklerine göre nesneleri gruplama ve sıralama. Üç yaşından itibaren çocuklar oyunlarını düzenlemek için sınıflandırmaya başlar. Dört ve beş yaş grubundaki çocuklar birebir eşleme etkinliklerinde nesneleri renk ya da şekil gibi özelliklerine göre eşleştirebilir. Aynı anda birden fazla özelliğe göre sınıflandırmak ise ancak 10 yaşında gerçekleştirilebilen bir beceridir.
• Ölçme: Doğrudan gözlem yaparak ya da dolaylı olarak bir ölçme aracı kullanarak nicel (sayısal) tanımlamalar yapmak. Küçük yaş gruplarında adım, karış ya da makarna gibi standart olmayan ölçme birimleri kullanılabilirken yaş ilerledikçe metre ve kilogram gibi standart ölçme birimleri kullanılabilir.
• İletişim: Fikir, yönerge ya da tanımları sözlü olarak ya da resim, harita, grafik ve fotoğraf gibi araçlarla başkalarının anlayabileceği bir biçimde aktarmak.
Okulöncesi sınıflarında kullanılan doğrudan ölçme araçları nelerdir?
Ürün dosyası (portfolyo), anekdot kaydı, denetim listesi, değerlendirme tablosu (rubrik) gibi doğrudan ölçme araçları kullanılarak ölçme ve değerlendirme okulöncesi sınıflarının doğal bir parçası olmuştur.
Bütünleştirilmiş programda özel gereksinimli öğrencilerin normal gelişim gösteren öğrencilerle aynı sınıfta kaynaştırılması için neler kullanılır?
Bütünleştirilmiş programda özel gereksinimli öğrencilerin normal gelişim gösteren öğrencilerle aynı sınıfta kaynaştırılması için de bireyselleştirilmiş eğitim planı (BEP) ve bireyselleştirilmiş aile hizmetleri planı (BAHP) kullanılır.