aofsorular.com
ÖGK202U

Bombalı Terör Eylemleri

7. Ünite 20 Soru
S

Terör nedir?

Terör, şiddet kullanma ya da şiddet tehdidi içeren normal dışı yollar ile siyasal davranışları etkilemek
üzere tasarlanmış sembolik fiildir.

S

Terörizm nedir?

Terörizm, siyasi ya da sosyal amaçlar peşinde insanları yıldırmak ya da zorlamak için beklenmedik şiddetin kullanılması olarak tanımlanabilmektedir. Daha uzun bir tanım ile terörizm, “grupların veya temsilcilerin insan veya mülkiyet hedeflerine karşı, şiddet tehdidi veya şiddetin fiilen kullanıldığı, önceden tasarlanmış ve kanunsuz bir eylemdir.

S

Terörizmin barındırdığı özellikler nelerdir?

Terörizmin barındırdığı bazı olmazsa olmaz özelliklerden bahsetmek mümkündür.
1. Bir terör eyleminde yasadışı kuvvet kullanımı olması gerekmektedir. Kuvvet kullanımı kanunlar çerçevesinde sadece devlete aittir. Terörizmde meşru olmayan bir şiddet vardır.
2. Terörizmin barındırdığı şiddet, sıradan bir şiddet olmamalıdır. Şiddet, mutlaka politik amaçlar barındırmalıdır. Politik amaç barındırmayan şiddetler, terörün kapsamında değildir.
3. Terörizmde şiddet alışılmadık yöntemleri barındırmaktadır. Bu yöntemlerin içerisinde beklenmedik anlarda saldırıya geçmek de vardır. Beklenmedik anlarda büyük saldırılar, terörizmin yöntemidir. Örneğin, büyük illerin merkezlerinde yapılan bir intihar saldırısı bu maddenin örneğini oluşturmaktadır.
4. Seçilen hedefler sadece devletin organlarını temsil eden meslek kurumları ve memurları değil, aynı zamanda sivil halk da olabilmektedir.
5. Bütün saldırı ve eylemler, bir kitleyi etkileyebilmek için yapılmaktadır.

S

Birleşmiş Milletler'in (BM) terörizmle mücadele kapsamında aldığı 1373 sayılı karar neleri içermektedir?

BM 1373 sayılı kararı almıştır. Bu karar, terörizmle mücadelede bütün ülkelerin sorumluluk üstlenmesini ön görmektedir. BM Güvenlik Konseyi (BMGK) Kontra-Terörizm Komitesini (KTK) kurmuştur. KTK, terörizmle mücadelede devletleri kontrol etmek ve onlara yardım etmek sorumluluğunu üstlenmiştir. 1373 sayılı kararlar özetle şunları içermektedir:
1. Devletlerin terör örgütlerine yardımlarını önlemek
2. Terör örgütleri mensuplarına mülteci hakların verilmesini önlemek ve taleplerini reddetmek
3. Terör örgütleri bilgilerini diğer devletler ile paylaşmak
4. Terör örgütlerine karşı devletler arasında iş birliği sağlamak (Rustemova, 2006:182).

S

Yeni Terörizm, devletler ve hedefinde bulunan örgüt ve kişilere eylem yaparken nasıl hareket etmektedir?

Yeni Terörizm, devletler ve hedefinde bulunan örgüt ve kişilere eylem yaparken şu şekilde hareket etmektedir:
1. Minimum emir komuta gözeterek, hücre tabanlı ağlar kurmaktadır,
2. Gerek duyulduğu vakit asimetrik savaş için kitle imha silahları satın alma ve kullanma isteği,
3. Motivasyon kaynağı olarak siyasi amaçlar değil, daha çok dini ve mistik amaçların tercih edilmesi,
4. Kitle imha silahları gibi yüksek yoğunluklu silahlar ile tek saldırıda çok sayıda insan ve mülk kaybı hedeflemek,
5. Teknolojinin üst düzey kullanımı, internet ve medya ile olayların manipüle edilmesi (Martin, 2017: 65).

S

Geleneksel terörizm eylemlerinde nasıl hareket etmektedir?

Geleneksel terörizm ise eylemlerinde şu maddeleri göz etmektedir:
1. Örgüt ve hedefler genel olarak tanımlanabilirdir,
2. Küçük silah ve patlayıcılar ile eylemler tercih edilmektedir,
3. Motivasyon kaynakları genellikle etnik milliyetçilik gibi ideolojik kaynaklardır (Martin, 2017:65).

S

Terörizmin nedenleri genel olarak nasıl incelenir?

Terörizmin nedenlerini genel olarak iki ana başlık altında değerlendirmek gerekmektedir: Bireysel ve Grup düzeyinde nedenler.

S

Terörizmin bireysel nedenleri nelerdir?

Bir terör örgütüne katılan insanların her birine neden bu örgüte katıldığını sorarsak insan sayısı kadar örgüte katılım nedenine ulaşmak mümkündür. Bireysel faktörler her kişi için farklılık göstermektedir. Dolayısıyla, örgütlere katılım nedenlerinden bireysel sebepleri araştırırken genel bir çatı oluşturmak konun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Genel olarak; işsizlik, yoksulluk gibi ekonomik temelli sorunlar insanların terör örgütlerine katılımını arttırdığını göstermektedir. Ekonomik açıdan sıkıntılar içinde olan ve gelecek kaygısı taşıyan genç bireyler örgütler tarafından kolay bir şekilde kandırılmaktadır. Psikolojik nedenlere bakıldığında bireylerin bugünü yahut çocukluğu dahi örgüte katılımı etkilemektedir. Küçüklükte yaşanan travma olayları kişinin bilinç sağlığını olumsuz etkilemektedir. İlerleyen yaşlarda bu durum bireylerde şiddete eğilim olarak kendini göstertebilmektedir. Örneğin, Batı Almanya’da 250 terörist ile yapılan bir araştırma sonucunda ortak özellikler olarak “yüksek oranda bölünmüş aile yapıları”, “çocuk mahkemelerinde mahkumiyet” ve “hem meslek hem de eğitim alanlarında başarısızlık” belirlenmiştir (Martin, 2017: 77). Bu durum teröristlerin psikolojik sorunları olan kişiler olduğunu göstermemektedir. Onların geçmişlerinde yaşadığı sorunlar terör örgütlerine katılması için sadece ufak bir gerekçe oluşturabilmektedir. Günümüzde yapılan çalışmalar halihazırda terörizmin mantıksızlık hâlini değil, rasyonel bir tercih olduğunu göstermektedir. Terörizmin neden rasyonel bir tercih olduğu bu bir sonraki konuda daha detaylı incelenecektir.

S

Terörizmin grup düzeyinde nedenleri nelerdir?

Terörizmin nedenleri incelendiğinde sadece bireysel nedenler konuyu anlamak için yeterli olmayacaktır. Bundan dolayı, örgütlere katılımın bir başka boyutu olan Grup Düzeyinde Nedenler de
incelenmelidir. Bireysel nedenlerin açıklamakta yetersiz kaldığı yerleri Grup Düzeyinde Nedenler açıklamaya çalışmaktadır. Bu bölümde dikkat edilmesi gereken bir bireyin örgüte katılım nedeni olarak dışlanmışlık veya kendini yetersiz görmesi sonucunda ortaya çıkan durumlardır. Bireyler bu gibi durumlarda bir gruba aitlik olma ihtiyacı hissetmektedir. Bu şekilde kendini önemli görme, yaşam amacı ve toplumda yer edinme gibi ihtiyaçları karşılayacağını düşünmektedir. İdeolojik veya dinî gruplar, sınıfsal ve etnik temelli oluşumlar grup düzeyinde terörizm ile açıklanabilecek temalardır. Örneğin, Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde yaşayan bir kişi etnik yahut dinînedenlerden dolayı kendini toplumun dışladığını düşünerek dinî motifli bir radikal terör örgütüne katılım gösterebilmektedir. Bu yüzden Avrupa’dan Suriye’ye DEAŞ ve diğer dinî terör örgütlerine katılım olduğu görülmektedir. Sınıf kökenli terörizme bakıldığında ise ideolojik örgütler karşımıza çıkmaktadır. Soğuk savaş zamanından 1960’lara kadar farklı gruplar Sosyalizm yahut din çatısı altında birleşmişlerdir. Aslında asıl amaç, Sosyalizm değil, kendini tanıtma  selfdetermiation) çabasıdır. Bundan dolayı Türkiye’de terörizm sınıflandırması (sağ-sol) Batı’daki ile birebir benzerlik göstermemektedir.

S

Terörizmin hedefleri nelerdir?

Terörizmin hedefleri genel olarak şu şekilde sıralamak mümkündür: Yıpratma, Yıldırma, Provokasyon, Barışı sabote etmek ve Vaat verme.

S

Terörizmin yıpratma stratejisi nasıldır?

Yıpratma stratejisinde örgütler sürekli olarak hedef devlete saldırı düzenlemektedir. Buradaki amaç, politik isteklerin kabulünün sağlanmasıdır. Örgüt, biyolojik silah, kitle imha silahı, bombalı eylemler kullanarak bir korku ortamı oluşturmakta ve aynı zamanda devlete karşı bir cezalandırma stratejisi (costly signaling) amaçlamaktadır. Örneğin, 1945 ve 1947 arasında İsrail bölgenin sömürge devleti olan Büyük Britanya’dan bağımsızlık kazanmak amacıyla yıldırma stratejisini uygulamıştır. Bu yıllar arasında stratejik noktalarda (King David Hotel de bu noktalardan biridir. Çünkü İngiliz yönetimi bu oteli bir yönetim merkezi olarak kullanmaktadır) bombalı eylemler düzenlemiştir. Bu şekilde Yahudi örgütü hem kendine taraftar toplayabilmiş hem de isteklerini kısa süre de dünya kamuoyuna anlatabilmiştir. İngiliz medyasının devlete baskısı ile yönetim zamanla bölgeden çekilerek İsrail Devleti’nin kurulmasını sağlamıştır (Hoffman, 2006: 48-53). Devletler, terör örgütleri gibi şiddet uygulayamamaktadır. Belirli yazılı mevzuat çerçevesinde ve insan hakları doğrultusunda politikalar üretir ve organları vasıtası ile bu politikaları yürütmektedir. Devletlerin terör saldırılarına verecekleri tepkiler örgütler tarafından provokasyon edilerek uluslararası alanda devletin aleyhine kullanılmaktadır. Ayrıca, yine benzer araçlar kullanılarak örgütler, sempatizanlarının daha radikalleşmelerini sağlamaktadır. Dolayısıyla, hukuk ve uluslararası yapı devletin hareket alanlarını kısıtlamakta ve onları sorunun çözümü için yavaşlatmaktadır. Bu durum, terör örgütleri tarafından yıpratma aracıyı olarak kullanılmaktadır.

S

Terörizmin yıldırma stratejisi nasıldır?

Yıldırmayı kullanan teröristler, halka itaatsizliği cezalandırma gücüne sahip olduklarını ve hükümetin
onları durdurmak için yeterince güçlü olmadığına inandırırlar, bu sayede de insanları kendi istekleri doğrultusunda davranmaya yöneltirler. Bu stratejide terör örgütleri intihar bombacılığı gibi şok edici eylem türlerini tercih etmektedirler. Bu sayede amaçlanan devletin hedeflenen bölgede ya da politikada yetersiz kaldığını ve devletin istenilen bölgeden ya da politikadan çekilmesini sağlamaktır
(Kydd ve Walter, 2006: 60).

S

Terörizmin provokasyon stratejisi nasıldır?

Provokasyon stratejisi, hedefi terörizme karşı rastgele bir şiddet kullanmaya kışkırtan bir girişimdir ve bu da toplumun radikalleşerek teröristleri desteklemelerine neden olur. Örgütler gerçekleştirdikleri eylemler sonucunda devletlerin tepkilerini provoke ederek kendi taraftarlarının daha da radikalleşmelerini sağlamaktadırlar. Örgütler hem devletleri halkın gözünde “şeytanlaştırmakta” hem de kendi radikal hareketlerini legal duruma getirmektedir (Kydd ve Walter, 2006: 69-70). Ayrıca medya ve internet aracılığı ile yapılan provokasyon stratejileri uluslararası kamuoyun da ses getirmeyi amaçlamaktadır. Örneğin, Bask terör örgütü, İspanya’da bunu yapmaya çalışmıştır. Yıllar boyunca Madrid hükümeti, ETA’nın saldırılarına karşılık, Bask bölgesindeki halka baskıcı yaptırımlar uygulamıştır ve bu saldırılara destek vermeyen kesimi bile hükümete karşı hâle getirmiştir. Terör örgütlerin provokasyon stratejilerine karşı olarak devletlerin tepkileri önem teşkil etmektedir. Bu noktada ülkelerin rejim tipleri de önemli rol oynamaktadır. Otoriter yahut totaliter rejimlere sahip devlet yönetimleri terör saldırıları ve provokasyonlar için çok uygun bir hedef olmamaktadır. Bu rejim tipleri herhangi bir terör örgütü ile mücadelede “soykırım” yapma potansiyeli taşıdığı için bu tarz bir devlet stratejisinde örgütler kendilerine destekçi bulamayabilmektedirler. Bu durumun zıttı olarak hukuka ve insan haklarına çok bağlı bir hükümette kışkırtma için kötü bir hedef olacaktır çünkü bu rejimler gelişigüzel cezalar vermez ve böylece halkı onlara karşı provoke etmek zorlaşır.

S

Örgütlerin bombalı terör eylemleri ile amaçladıkları nelerdir?

Örgütlerin bombalı terör eylemleri ile amaçladıkları şu şekilde sıralanabilmektedir:
1. Az maliyet ile karşı tarafa büyük zarar vermek
2. Tek bir eylem ile dikkatleri kendilerine çekmek
3. Siviller ve devlet üzerinde korku ortamı yaratmak
4. Örgüt mensuplarının ve sempatizanlarının motivasyonunu arttırmak
5. Yıpratma ve yıldırma politikalarını başarılı hâle getirmek.

S

Terör örgütlerinin amaçladığı az maliyet ile karşı tarafa büyük zarar vermek nedir?

Terör örgütleri, devletler gibi devasa bütçelere sahip değillerdir. Dolayısıyla, devletlerin sahip oldukları askeri ve teknolojik kabiliyetleri terör örgütleri için ulaşılması zor bir hedeftir. Bu durum
iki grup arasında bir güç dengesizliği oluşturmaktadır. Örgütler, güç dengesizliğini aşmak için asimetrik savaş taktiklerini kullanmaktadır. Bombalı eylemler, bu yüzden terör örgütleri için önemli bir strateji halini almıştır. Günümüzde en az maliyet ile bomba hazırlamak mümkündür. Ayrıca, bomba yapımındaki gerekli malzemeler legal piyasadan kolayca temin edilebilmektedir. İnternetteki gerekli araştırma ile de hangi malzemeler ile ne tür bombalar yapılabileceği açık kaynak olarak imkanlar sağlamaktadır. Bu durum örgüt elemanlarının amaçlarına ulaşmasını daha kolay hâle getirmektedir. Bir örgüt mensubu az miktar para ile yapacağı el yapımı patlayıcı (EYP) ile kalabalık ortamlarda çok sayıda insana zarar verebilmektedir. Bombalı bir araç ile şehrin merkezinde yapılacak intihar saldırısı insan ölümlerinin haricinde bir psikolojik etki yaratacaktır. Büyük şehirlerin merkez noktaları birçok vatandaş için manevi boyutta önem teşkil etmektedir. Her gün evi için otobüs beklediği, sosyalleşme için vakit geçirdiği kafesi ya da parklarında zaman harcadığı yerlerde ansızın terör saldırısı ile karşılaşmak vatandaşlarda korku ve şok etkisi yaratmaktadır. Kendilerinin anılarının ya da manevi duygularının da saldırıya uğradıklarını düşündürmektedir.

S

bombalı terör örgütlerinin amaçladığı tek bir eylemle dikkatleri üzerine çekmek nedir?

Terör örgütlerinin amaçları genellikle siyasi temelli olmaktadır. Etnik, ideolojik ya da dini nedenler
siyasi amaçların alt temalarını oluşturmaktadır. Bu amaçlarına ulaşmak isteyen gruplar, legal yolları seçtiklerinde hedeflerine ya ulaşamayacaklarını düşünmekte ya da amaçlarına ulaşmak için çok uzun süre gerektiği düşüncesini saplantı hâline getirmektedir. Bundan dolayı, kısa sürede politik amaçlarını gerçekleştirebilmek ve bu süre zarfında kendilerine daha çok taraftar toplayabilmek, ulusal ve uluslararası kamuoyu oluşturabilmek için terör eylemlerini bir araç olarak seçmektedir. Bombalı terör eylemleri bir grubun kendisini dünyaya duyurmasındaki en kolay araçtır. Örneğin, A ülkesinde dünyada çok bilinmeyen B terör örgütü bu ülkenin Londra’nın en kalabalık ve ünlü caddesinde bulunan A ülkesinin bir dernek ofisinde ya da yöresel restoranında yapacağı bombalı eylem ile adını tüm dünyaya duyurması mümkündür. Yapılan bombalı eylemin stratejik konumundan dolayı medyanın ilgisini çekmek mümkün olacaktır. Bu sayede tüm uluslararası alana kendilerini tanıtacak ve isteklerini herkese iletebilecektir. Sonuç olarak, politik amaçlara daha kısa sürede ulaşmak ve kendilerini ulusal ve uluslararası kamuoyunda tanıtabilmek için örgütler bombalı eylemlere başvurmaktadır. Bu ünitede İsrail’in kuruluş sürecine giderken kullandığı bombalı eylemler ile kamuoyunda yarattığı baskılar, bombalı terör eylemlerinin örgütleri nasıl başarıya götürdüğünün bir örneğidir.

S

Bombalı terör örgütlerinin amaçladığı siviller ve devlet üzerinde korku ortamı yaratmak nedir?

Bombalı eylemleri vatandaşlar üzerinde psikolojik etki ve şok etkisi yaratmaktadır. Örgütler kendi
belirledikleri konumlarda, kendi istedikleri tarihte, zamanda ve kendi istedikleri büyüklükte bir  ylem
gerçekleştirmektedir. Bu eylemler, vatandaşlar için ansızın ve savunmasız bir ortamda meydan gelmektedir. Gerçekleşen bir bombalı saldırı insanlar üzerinde korku yaratmaktadır. Bundan dolayı kalabalık merkezler, alışveriş merkezleri gibi ekonominin ve gündelik hayatın akışı durabilmektedir.
Korku ortamı ne kadar uzun sürerse terör örgütlerin yıpratma ve yıldırma politikaları aynı oranda başarıya ulaşmaktadır. Kısa sürede kamuoyu, devlet üzerinde baskı yaratmakta ve korku ortamının
son bulması için devlet politikası üretmesi için zorlamaktadır. Politika üretemekte başarılı olamayan
hükümetler, başarısız tercihler sonucunda terör örgütlerinin provokasyon stratejilerini güçlendirmektedir. Peş peşe kesintisiz yapılan bombalı eylemler, devleti sorun çözümünde başarısız göstermekte ve hükümetlerin yönetimde çekilmesi için kamuoyunda baskıya neden olmaktadır. Bu durum beraberinde kaos ortamını tetiklemekte ve örgütleri devlet ile müzakere sürecine götürmektedir. Sonuç olarak, bombalı eylemler sivilleri hedef aldıklarında ve istikrarlı bir şekilde yapıldığında devletlerin yıpranmış ve sorun çözmede başarısız kaldığı algısını güçlendirmektedir. Bir diğer taraftan, terör örgütünün başarılı olacağı algısı kendi taraflarında oluşmaktadır. Bu sayede, sempatizan sayısı artmakta ya da mevcut sempatizanlar militan durumuna evrimleşmektedir. Devlet, terör örgütlerinin isteklerini dinlemekte ve onlar ile müzakere sürecini başlatmaktadır. Bu durumun en iyi örneği Sri Lanka’da Tamil Kaplanları tarafından geçekleştirilmiştir. Tamil Kaplanları 1983 yılında intihar bombacılığının başarıya ulaşmadaki rolünü öğrenmiş ve uygulamaya koymuştur. Arka arkaya gerçekleştirdiği intihar bombacılığı ile Sri Lanka Devletini yıpratmış ve devlete isteklerini kabul ettirebilmek için müzakere sürecini başlatmıştır.

S

Bombalı terör örgütlerinin amaçladığı örgüt mensuplarının ve sempatizanlarının motivasyonunu artırmak nedir?

Örgüt elemanlarının motivasyonu terör örgütünün dağılmaması için hayati derecede önemli rol oynamaktadır. Motivasyon kaybı, örgüt içinde başarısızlık algısını arttıracak ve beraberinde dağılma sürecini getirecektir. Başarılı eylemler, örgüt elemanlarını güdüleyecek ve yeni eleman temini için fırsat doğuracaktır. Dolayısıyla terör örgütleri ses getirecek, kendilerini fark ettirecek ve güçlü olduklarını hissettirecek eylemleri hayata geçirmeyi hedeflemektedirler. Bir terör örgütünün kırsal alanda yaptığı terör saldırıları genellikle o kırsal bölgede dikkat çekmektedir. Ayrıca, bu saldırı silahlı çatışma şeklinde olduğunda devlet güçleri karşısında çoğunlukla başarısız kalmaktadır. Sonuçta, motivasyon açısında örgüt mensuplarını olumsuz etkilemektedir. Fakat, aynı örgüt metropol merkezlerinde yapacağı bombalı araç eylemleri ülke çapında dikkat çekici olmaktadır. Saldırılar eş zamanlı farklı noktalarda ya da peş peşe yapıldığında yukarıda sayılan diğer bombalı terör eylemlerinin amaçları gerçekleşmekte ve bu durum örgütün başarılı politikalar ürettiği algısını yaratmaktadır. Bu sayede, örgüt içindeki elemanlarda motivasyon artışı gerçekleşirken örgütün başarıya ulaşacağı inancı ile yeni elemanların katılımı da kolayca sağlanmaktadır. Sonuç olarak, terör örgütü mensupları da diğer insanlar gibi başarıya ulaşmak ister ve bu süreçte onu başarıya ulaştırdığını düşündüğü başarılı eylemler, örgütte kalma süresini arttırmaktadır. Terör örgütünün motivasyonunu arttırmak için büyük çapta başarı eylemlerin en kolay yollarından biri de bombalı terör saldırılarıdır. Ayrıca, örgütteki elemanlar kendi ölen arkadaşlarının intikamını  ldıklarını düşünmektedir. Ne kadar çok insan hayatını sonlandıracak bir saldırı o kadar çok intikam olacağı düşüncesi taşıdığından teröristleri güdülemekte ve motivasyonlarını arttırmaktadır

S

Bombalı terör örgütlerinin amaçladığı yıpratma ve yıldırma politikalarını başarılı hale getirmek nedir?

Uzun süre terörle mücadele eden devletler ya da hükümetler bir süre sonra ekonomik ve manevi olarak kendilerini başarısız hissedebilmektedirler. Bu durum, yıpratma ve yıldırma politikalarının bir sonucudur. Terör örgütleri devletin tüm gücüne rağmen kendi varlığını sürdürdüğünde ve halen büyük terör eylemleri gerçekleştirdiğinde devletin politika üretmesinde başarısız olduğu algısı son derece yükselmektedir. Devletlerin sorun teşkil eden konuya ne kadar önem verdiği, örgütleri başarılı ya da başarısız yapmaktadır. Örneğin, ABD’nin, deniz kuvvetleri kışlasının bombalanmasından sonra Lübnan’dan geri çekilmesinin nedeni, Lübnan’da istikrarın sağlanması ve Suriye’nin hakimiyetinin engellenmesinin ABD için daha az önemli bir çıkar olmasıdır. Bu durumda, saldırının bedelleri, ABD’nin risk altındaki çıkarlarından daha ağır basmıştır. Buna karşılık, ABD 11 Eylül saldırılarına karşılık olarak, tam da El-Kaide’nin istediği gibi birliklerini bölgeden çekmek yerine, Afganistan ve Irak’ta hücum savaşları başlatarak karşılık vermiştir. Misilleme konusundaki sınırlandırmalar, yıpratma konusunun bir diğer önemli noktasıdır. Terörist örgütler neredeyse her zaman hedefledikleri hükümetlerden zayıflardır ve bunun sonucunda, hükümetlerin misillemelerine karşı savunmasızlardır. Hükümet güç kullanma konusunda ne kadar sınırlandırma altındaysa yıpratma stratejisi de o kadar az bedelli olur ve teröristlerin  edeflerine ulaşma umutları da o kadar uzun dayanır. Örneğin, İsraillilerin Filistinli insanlar üzerinde bir soykırım uygulamak ya da onları diğer Arap ülkelerine sınır dışı etmek için gereken askeri gücü bulunmaktadır. Ancak İsrail, uzun süreli ayakta kalmasını Avrupa ve ABD ile olan yakın ilişkilerine borçludur. Batı’nın İsrail’e desteği, İsrail’in planlayacağı bir kitlesel zayiata uğratma stratejisine karşılık olarak hızla düşebilir ve bu da böyle bir stratejiyi engelleyici bir biçimde bedelli kılar. Yıpratma konusunda bir diğer önemli husus da devletlerin rejim tipleridir. Demokratik rejimlerde devletin misilleme gücü çok sınırlıdır. Uluslararası arena ve insan hakları konuları devletin bir hukuk çerçevesi içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Dolayısıyla sadece silahlı güç sorunların çözümü için anahtar kelime olmamaktadır. Eğitim, adaleti sosyal ve ekonomi politikaları bu rejimde ön planda rol oynamaktadır. Fakat bu noktada dikkat çekici konu da intihar saldırıları ya da bombalı terör eylemleri en çok bu rejim tiplerine sahip devletlerde görünmektedir. Otoriter rejimlere sahip ülkeler misilleme konusunda katı davranışlara başvurmaktadır. Yargılama ve adalet konuları zaman zaman insan hakları dışına çıkabilmektedir. Dolayısıyla, teröristlerin yıpratma politikaları otoriter rejimlerde demokratik rejimlere göre daha işlevsizdir.

S

Birleşmiş Milletler'in (BM) terörizmle mücadelede yapmış olduğu sözleşmeler nelerdir?

BM terörizmle mücadelede yapmış olduğu sözleşmelerden bazıları şunlardır:

1. Uçaklarda işlenen suçlar ve diğer eylemler ile ilgili sözleşmeler (Tokyo 1963)
2. Uçakların yasadışı olarak ele geçirilmesinin önlenmesi sözleşmesi (Hague 1970)
3. Sivil havacılığın güvenliğine karşı kanunsuz hareketlerin önlenmesi sözleşmesi (Montreal 1971)
4. Diplomatlar ve uluslararası korunan kişilere karşı işlenen suçların engellenmesi ve cezalandırılması sözleşmesi (New York 1973)
5. Nükleer maddelerin fiziksel korunması hakkındaki sözleşme (Viyana 1988) (Unicankara)