OSMANLI TÜRKÇESİNE GİRİŞ II
I. 1. ve 2. kişi iyelik ekleri, 1. ve 2. kişi zamirlerinin karşılıklarıdır.
II. ve
, birinci maddede verilen duruma örnektir.
III. ve
3. kişi iyelik ekinin yalnız 3. kişi zamirine gönderici olabildiği duruma örnektir.
IV. Aralarında ait olma ilişkisi bulunan her iki ad söz içinde bulunuyorsa, iki üyeli bir gramer birliği oluşmuş olur.
Aşağıdakilerden hangisi bu duruma örnektir?
Aşağıdakilerden hangisi güneş harflerindendir?
i. Ait olma ilgisiyle bir araya gelip bir bütün oluşturan böyle bir ikili gramer birliğidir.
ii. Takımda birinci sırada yer alan iyelikli ad, takımda asıl üyedir.
iii. Anlamı belirtilen ve sınırlanan ikinci addır.
iv. İkinci sırada yer alan ad ise, bu asıl üyeye belirtici olarak katılan, onun anlamını belirtme yoluyla bütünleyen, sınırlayan ikinci dereceden üyedir.
v. İyelik ekli asıl üyeye ise katkı alan (= muzâf) adı verilir.
i. Türkçe’nin adtakımını oluşturan öbekte ait olma ilişkisi her zaman iyelik ekiyle gösterilmiştir.
ii. Türkçe adtakımlarında takımın ilk üyesi ilgi eki alamaz.
iii. İlgi durumu eki de iki kavram arasında ait olma ilişkisi kurar ve eklendiği adın kavramına "edilgen olan" kavramı katar.
iv. Bir adtakımında ilgi ekli ad belirli bir addır.
i.Yalın durumdaki bir ad ile iyelikli bir addan oluşmuş adtakımına belirsiz adtakımı diyoruz.
ii. İlgi eki almamış bir adın katılan olduğu bu takımlarda bu ad belirli bir kişi ve nesne kavramını karşılamaz.
iii. Bu kalıptaki adtakımı da aslında bir belirtme öbeğidir.
iv. Belirsiz adtakımı teriminde yer alan “belirsiz” niteliği katılan adın gramerce belirsizliğini anlatır.
v. İki ad arasındaki ait olma ilişkisi yoktur.
vi. Meydana gelen öbek kalıcı, sürekli bir nitelik gösterir ve bir cinsten bir türün adı olur
I. Farsça adtakımının yapılışça türleri yoktur. Ancak Farsça’da cümle içinde iki üyenin sırası değiştirilerek ve katılan üyeden sonra Türkçe’nin ilgi ekini karşılayan bir را râ getirilerek belirli adtakımı yapılabilmektedir.
II. Farsça adtakımları ancak iki ad arasındaki ilişkinin dayandığı kavramlar bakımından bölümlenebilir.
III. Bir kişi adıyla onun doğduğu/yaşadığı yer ilişkisi bulunuyor olabilir.
IV. Farsça yapılı bir adtakımında katkı alan yerinde bir sıfatfiil de bulunabilir ve kendisine bağlı üyelerle bir sıfatfiil öbeği oluşturur. Bu tür öbekler de ad hükmündedir.
I. Bir Türkçe sıfat takımında vasıflayan durumundaki kelime (sıfat) hiçbir ek almaz.
II. Bütün niteleme ve belirtme sıfatları ile sıfat olarak kullanılabilen adlar ve zarflar bir sıfattakımında vasıflayıcı olarak yer alabilir.
III. Sıfattakımları da adtakımları gibi bir ad hükmündedir ancak çoğul eki ve çekim ekleri almazlar.
IV. Adtakımına benzer biçimde bir sıfattakımı da başka bir sıfatla yeni bir sıfattakımı oluşturabilir
I. Arapça sıfattakımlarında da ad, sıfata belirtme takısı ( ال ) ile bağlanır ve ilk kelimenin sonundaki ünsüz ötrü ile, yani u, ü olarak okunur.
II. Adtakımlarında olduğu gibi, kelime uzun a gibi okunan bir ye ile bitiyorsa, bu ye a, e olarak okunur. Bunun iki örneği Arap aylarından 5. ve 6.sının adlarıdır.
III. Arapça sıfattakımlarında sıfat adla sayı (nicelik, azlık-çokluk, kemiyet) bakımından uşumlu olmak zorunda olmasa da cins (nitelik, erillik-dişillik, cinsiyet) bakımından uyuşumludur.
Bu söz öbeklerine dair aşağıda verilenlerden hangisi/hangileri doğrudur?
I. iki Farsça kelime kullanılmış.
II. bir Farsça bir Arapça kelime kullanılmış.
III. iki Arapça kelime kullanılmış.
I. dişilik belirtisi taşıyan adlarla uyuşma.
II. çoğul adlarla uyuşma.
III. sayı bakımından uyuşma